Suudi Arabistan, Filistinlileri herhangi bir bahaneyle yerinden etmeyi reddettiğini yineledi

 Suudi Dışişleri Bakanı dün "İki Devletli Çözüm için Antalya Bakanlar Toplantısı"nın ardından basın toplantısı düzenledi (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı dün "İki Devletli Çözüm için Antalya Bakanlar Toplantısı"nın ardından basın toplantısı düzenledi (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistinlileri herhangi bir bahaneyle yerinden etmeyi reddettiğini yineledi

 Suudi Dışişleri Bakanı dün "İki Devletli Çözüm için Antalya Bakanlar Toplantısı"nın ardından basın toplantısı düzenledi (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı dün "İki Devletli Çözüm için Antalya Bakanlar Toplantısı"nın ardından basın toplantısı düzenledi (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Gazze'deki Filistinlilerin herhangi bir bahaneyle yerlerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini yineleyerek derhal ateşkes yapılması ve sivillere insani erişim sağlanması çağrısında bulundu.

İki Devletli Çözüm ve Ortadoğu'da Kalıcı Barış için Antalya Bakanlar Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Filistinlilerin kendi istekleriyle de olsa, en temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum bırakılarak her türlü topraklarından sürülmesini kategorik olarak reddettiğini ifade etti.

Suudi Dışişleri Bakanı, “Eğer yardım gelmiyorsa, Gazze halkı yiyecek, içecek ve elektrik bulamıyorsa, her gün askeri bombardımanla tehdit ediliyorsa, birileri ayrılmaya zorlansa bile, bu gönüllü bir ayrılış değil, bir tür zorlamadır” diyerek şöyle devam etti: “Dolayısıyla Gazze'deki Filistinlilerin herhangi bir bahaneyle yerlerinden edilmesinin kesinlikle kabul edilemez olduğu açık olmalıdır.”

  Suudi Dışişleri Bakanı, dün Antalya'da İki Devletli Çözüme İlişkin Bakanlar Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (SPA)Suudi Dışişleri Bakanı, dün Antalya'da İki Devletli Çözüme İlişkin Bakanlar Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında (SPA)

“Gazze'ye yardım girişi ateşkesle ilişkilendirilemez” diyen Prens Faysal bin Ferhan, yardımın engellenmesinin ve bir savaş aracı olarak kullanılmasını ‘uluslararası hukukun tüm norm ve ilkelerinin açık bir ihlali ve herkes tarafından reddedilen bir şey’ olarak nitelendirdi. Ferhan, uluslararası toplumu yardımın sivillere kesintisiz ve yeterli miktarda ulaşmasını sağlamak için tüm baskıları uygulamaya çağırdı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanmasının önemini vurgulayarak, bunun sürdürülebilir olması, Gazze Şeridi halkının acılarını hafifletmenin bir yolu olması ve Filistin devletinin kurulması yoluyla soruna nihai bir çözümün başlangıcı olması gerektiğini söyledi. Arap ve İslam Topluluğunun, bölgedeki herkesin güvenliğini garanti altına alan ve Filistin halkının bağımsız devleti çerçevesinde haklarını, güvenliğini ve geleceğini güvence altına alan kapsamlı bir barışa bağlı olduğunu vurguladı.

 Suudi Dışişleri Bakanı, dün Antalya'da İki Devletli Çözüme İlişkin Bakanlar Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Suudi Dışişleri Bakanlığı)Suudi Dışişleri Bakanı, dün Antalya'da İki Devletli Çözüme İlişkin Bakanlar Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Prens Faysal bin Ferhan dün Türkiye'nin ev sahipliğinde Antalya'da düzenlenen Gazze'ye ilişkin Arap-İslam Ortak Bakanlar Komitesi koordinasyon toplantısına katılarak başta Gazze'deki gelişmeler olmak üzere Filistin'deki gelişmeleri, acil ve sürdürülebilir bir ateşkese ulaşma çabalarını ve Gazze Şeridi'ne daha fazla yardım ve insani yardımın engelsiz bir şekilde girmesi zorunluluğunu ele aldı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıda, İsrail'in Filistinlilere yönelik tüm ağır ihlallerinin ele alınması için ortak eylemlerin yoğunlaştırılması ve Filistinliler için yaşanmaz koşullar yaratma politikası da dâhil olmak üzere tüm yerinden etme girişimlerinin reddedilmesi görüşüldü.

Komite, Filistin halkının vazgeçilmez haklarını kullanabilmesi için çabalarının sürdüğünü, bunların başında da 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulmasının geldiğini, bunun da Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında 17-20 Haziran tarihleri ​​arasında New York'ta düzenlenecek "İki Devletli Çözümün Uygulanması İçin Küresel İttifak" ve "Barış Konferansı" çerçevesinde gerçekleştirileceğini vurguladı.



Mısır ve Katar, Gazze'deki arabulucuların hedef alınmasını kınadı

Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)
Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)
TT

Mısır ve Katar, Gazze'deki arabulucuların hedef alınmasını kınadı

Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)
Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)

Doha'da dün düzenlenen Mısır-Katar zirvesinde, Gazze'deki ateşkes çabalarıyla ilgili olarak “müzakere yollarını baltalama” ya da “arabulucuları hedef alma” girişimleri kınanarak, bunların tek amacının arabuluculuk çabalarını sabote etmek olduğu vurgulandı.

Kahire ve Doha, Katar Emiri Tamim bin Hamad el Sani ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es Sisi arasında dün gerçekleşen görüşmenin ardından ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Gazze'nin yeniden inşası planına tam destek verdiklerini ve Mısır'ın ev sahipliğinde Kahire'de bölgesel ve uluslararası ortaklarla iş birliği içinde düzenlenecek uluslararası bir konferansı dört gözle beklediklerini duyurdular.

Öte yandan Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a Kahire'deki görüşmeler sırasında arabuluculara “ABD Başkanı Donald Trump yönetimine özel bir jest olarak İsrailli-Amerikalı asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasında bir sakınca görmediklerini” bildirdiklerini açıkladı. Kaynaklar bu hamlenin “ateşkes için ilk çerçevenin açıklanması ve savaşı tamamen sona erdirecek ikinci aşamanın garanti edilmesi karşılığında” yapıldığını söyledi.

Üst düzey bir Filistinli kaynak Ramallah'ta Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Ulusal Otorite'nin “savaş sonrasındaki geleceğine ilişkin ciddi ve kararlı müzakereler yürüttüğünü” belirterek, bu müzakerelerin “Amerika, Avrupa, etkili Arap ülkeleri, (Hamas) ve İsrail'i doğrudan ve dolaylı olarak (Arap ülkeleri aracılığıyla) içerdiğini” ifade etti.