Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Haccını erkenden tamamlamak isteyen Hacılar, Mina’dan ayrılarak veda tavafıyla hac ibadetlerinin son adımını tamamladı

TT

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, ruhani bir atmosfer içinde Mina’da hac ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor. Hacılar, ikinci teşrîk günü olan bugün (pazar), şeytan taşlamanın üç cemresini de kolaylıkla, düzenli ve güvenli bir şekilde tamamladı. Bu süreç, hacıların hareketlerini kolaylaştırmayı ve bu büyük ibadeti yerine getirirken onlara en üst düzeyde koruma ve hizmet sağlamayı hedefleyen planlı düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşti.

İbadetini erken tamamlamak isteyen hacılar, Zilhicce ayının on ikinci günü olan bugün güneşin zevalinden sonra, Mina’da üç cemreyi –önce küçük, sonra orta, ardından büyük cemreyi– her birine yedi taş atarak tamamladıktan sonra, hac ibadetlerinin son adımı olan veda tavafını gerçekleştirmek üzere Mekke’deki Mescid-i Haram’a yöneldi. Öte yandan, hacıların tamamı Kurban Bayramı’nın dördüncü günü olan pazartesi günü (yarın) ibadetlerini tamamlamış olacak.

scdfgrt
Hac Güvenlik Kuvvetleri, Hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla tüm insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânları seferber etti. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Abdullah el-Kureyş, hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânların tamamının seferber edildiğini vurgulayarak, hacıların ibadetlerini kolaylık, güvenlik ve huzur içinde yerine getirip ailelerine sağ salim dönmelerini sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.

El-Kureyş, “Hac Güvenlik Kuvvetleri, Mina’dan erken ayrılmak isteyen hacıların hareket planlarını uygulaması için tam teşekküllü bir şekilde teyakkuz hâlinde. Aynı şekilde, Mescid-i Haram ve Cemarat alanında kalabalıkları yönetmek ve düzeni sağlamak üzere ikinci teşrîk gününde Hac Güvenlik Kuvvetleri olarak tüm hazırlıklar daha da artırıldı” ifadelerini kullandı.

El-Kureyş, Hac Güvenlik Kuvvetleri’nin, Mina’dan Mescid-i Haram’a doğru erkenden ayrılan hacıların taşınmasını kolaylaştırmak için araç trafiğini düzenleme ve yönetme görevini sürdürdüğünü belirtti. Ayrıca, Yol Güvenlik Devriyeleri’nin, hacıların Mekke'den çıkışlarını takip ettiğini ve tüm yollar üzerinde onların güvenliğini sağlamak için görev başında olduğunu ifade etti.

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı hacılara şu çağrıda bulundu: “Cemarata yönlendirme programlarına riayet edin, yanınızda eşya taşımayın. Ne Cemarat alanına ne de Mescid-i Haram’a giderken yanınızda bir şey götürmeyin. Cemreleri taşlarken, tavaf ve sa’y yaparken sükûnet ve itidal içinde olun. Yollarda ve girişlerde, Cemarat alanında ve Mescid-i Haram’da güvenlik görevlilerinin talimatlarına mutlaka uyun.”

fgthy
Hacılar, Teşrîk günlerinin ikincisinde Cemarat’a taş atıyor. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Mina’dan Mescid-i Haram’a yapılan dönüş, hac ibadetinin en hassas ve en yoğun evrelerinden biri olup, bütünleşik ve titizlikle hazırlanmış bir operasyonel sistem dâhilinde yürütülüyor. Bu sistem, düzenli ring seferlerine dayanan ulaşım, aşamalı yönlendirme ve kalabalığın zaman ve mekâna göre dengeli dağıtılması esasına göre işliyor. Plan kapsamında, yayalardan tamamen ayrılmış özel ring otobüs güzergâhları tahsis edildi. Her biri 125 yolcu kapasiteli 100 körüklü otobüsle saatte 20 bin kişiye hizmet verilecek şekilde seferler düzenleniyor. Bu sayede ulaşım süresi yalnızca 20 dakikaya iniyor ve tavaf ibadetinin kısa sürede gerçekleştirilmesi kolaylaştırılıyor.

Öte yandan Medine’deki resmî kurumlar, hac ibadetini tamamlayarak Zilhicce’nin on ikinci günü otobüslerle ve Haremeyn Hızlı Treni seferleriyle kente gelmeye başlayacak olan hacıların ilk kafilelerini karşılamak için hazırlıklarını tamamladı. Ziyaretçilerin ve namaz kılmak isteyenlerin Ravza-i Mutahhara’ya girişlerini kolaylaştırmak için rehberlik ve düzenleme hizmetleri sağlanıyor. Bu süreç, resmî uygulamalar üzerinden yapılan ön rezervasyonlara ve kapasiteye göre yürütülüyor.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.