Yeniden yapılandırma, SABIC'i petrokimya yarışında yeniden konumlandırıyor

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlar şunları söyledi: Şirket, beklenen küresel toparlanmaya hazırlık olarak maliyetlerini gözden geçiriyor

İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
TT

Yeniden yapılandırma, SABIC'i petrokimya yarışında yeniden konumlandırıyor

İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)

Günümüzde küresel petrokimya endüstrisi, bazı pazarlardaki ekonomik yavaşlama, jeopolitik dalgalanmalar, gümrük vergileri nedeniyle artan belirsizlik, talep düşüşü ve özellikle Çin'den gelen rekabetin artması nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu durum, kâr marjları daralan şirketleri, küresel değişikliklere uyum sağlamalarına olanak tanıyan stratejiler ve planlar benimsemeye ve bu yıl küresel petrokimya pazarında beklenen yüzde 3,5'lik büyümeye hazırlanmaya itti.

Bu durum, Suudi Arabistan Temel Endüstriler Şirketi (SABIC) için de geçerli. SABIC, yatırım portföyünü gözden geçirerek, stratejik olmayan faaliyetlerden çıkarak ve düşük kârlılık gösteren üretim birimlerini kapatarak küresel rekabet gücünü artırmayı hedefleyen bir yeniden yapılandırma planı açıkladı. Bu yılın ilk yarısında yaklaşık 5 milyar riyal (1,33 milyar dolar) zarar etmesine rağmen, şirketin attığı adımlar yeniden konumlanma, inovasyon ve sürdürülebilirliğe odaklanma ve toparlanma aşamasına hazırlık olarak finansal esnekliği artırma için bir temel oluşturuyor.

dsfgthy
SABIC'in Houston'daki genel merkezi (şirketin internet sitesi)

SABIC, dünyanın en büyük petrokimya üreticilerinden biridir ve çeşitli endüstrilerde ve pazarlarda hayati bir rol oynamaktadır. 2025 yılında, dünyanın en değerli ikinci kimya markası konumunu koruyan SABIC, 500 en değerli marka arasında dünyanın en güçlü kimya markası unvanını elde etti ve marka değeri 4,93 milyar dolara ulaştı.

SABIC, Suudi Arabistan'ın en büyük petrokimya şirketidir ve gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) önemli katkıda bulunmaktadır. SABIC'in resmi verilerine göre, şirket 2024 yılında 4,4 milyar riyal (1,2 milyar dolar) değerinde GSYİH’ye katkıda bulunmuştur, bu da ulusal ekonomi üzerindeki etkisini göstermektedir.

Küresel atılım

SABIC'in küresel pazarlara ilk ihracatı 1983 yılında başladı ve bir yıl sonra hisselerinin yüzde 30'u Suudi Arabistan piyasasında işlem görmeye başladı, böylece hızla önemli bir ekonomik dayanak ve küresel öneme sahip stratejik bir proje haline geldi.

1980'lerin ortası ve 1990'ların başında, şirket Shell, Exxon Mobil ve Mitsubishi ile ortaklıklar kurarak genişledi, bu da ona en son teknolojilere erişim ve yeni pazarlar açma imkânı sağladı. 1996 yılında SABIC, 19 milyar riyal (5,06 milyar dolar) aşan geliriyle Ortadoğu'nun en büyük anonim şirketi haline geldi ve ürünlerini 100'den fazla ülkeye ihraç etti.

rgty
SABIC'in İspanya'daki endüstriyel tesisi (şirketin internet sitesi)

Yeni milenyumun başlangıcında SABIC, nitelikli satın almalar yoluyla uluslararası genişleme konusunda daha cesur bir strateji benimsedi. 2002 yılında, Hollanda'nın DSM grubuna ait petrokimya birimlerini satın alarak Avrupa pazarına girdi. Beş yıl sonra, Amerikan şirketi General Electric'in plastik sektörünü satın alarak varlığını güçlendirdi ve bu sayede Amerikan ve Asya pazarlarına doğrudan erişim sağladı ve ileri imalat sektörlerinde konumunu sağlamlaştırdı.

SABIC, 2008 yılında 27 milyar riyal (7,2 milyar dolar) net kâr elde ederek zirveye ulaştı ve dünyanın en kârlı petrokimya şirketlerinden biri haline geldi. 50'den fazla ülkede faaliyet gösteren, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da araştırma merkezleri ve fabrikaları bulunan şirket, yıllardır Fortune Global 500 listesinde yerini koruyor.

Aramco ve SABIC'in rekabeti güçlendirmek için birleşmesi

Mart 2019'da Saudi Aramco, SABIC hisselerinin yüzde 70'ini Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'ndan yaklaşık 69,1 milyar dolarlık bir anlaşma ile satın alacağını duyurdu. Anlaşma Haziran 2020'de tamamlandı ve sektörün gelecekte petrol talebinin en önemli itici güçlerinden biri olmaya hazırlandığı bir dönemde, ham petrol ve petrokimya arasında yeni bir entegrasyon aşaması başladı.

Ancak 2020’lerin başında SABIC, küresel üretim kapasitesi fazlası, çevre mevzuatı ve hammadde ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar nedeniyle artan baskılarla karşı karşıya kaldı ve bu durum şirketin kârlarına yansıdı. Zorlukların artmasıyla birlikte, şirketin yeni piyasa ortamına uyum sağlaması için yeniden yapılandırma kaçınılmaz bir adımdı.

Bu bağlamda, Suudi Arabistan Petrol Bakanı’nın eski baş danışmanı Dr. Muhammed es-Saban, Aramco'nun SABIC'i satın almasının, SABIC'e maliyetleri azaltarak daha yüksek üretim verimliliği elde etme imkânı verdiğini belirtti. Ayrıca, giderlerin azaltılmasının şirkete mevcut dönemde fiyat açısından rekabet avantajı sağlayacağını ve gelecekte daha fazla kâr elde etmek için uluslararası şirketlerle entegrasyonu güçlendireceğini ifade etti.

Es-Saban, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, küresel petrokimya endüstrisinin şu anda bir durgunluk ve üretim fazlası döneminden geçtiğini, aynı zamanda küresel petrokimya ürünlerine olan talebin azaldığını belirtti.

SABIC'in mevcut dönemde işletme maliyetlerini gözden geçirip azaltma fırsatı bulduğunu ve bunun da üretim ve pazarlama aşamalarında kayıpları azaltmaya yardımcı olacağını bildirdi.

Hisse senedi ve sektör mercek altında

NCB Capital Hisse Senedi Araştırma Başkanı Iyad Ghulam, şirketin hisse senedi fiyatındaki dalgalanmanın, fiyatları etkileyen ekonomik döngülerden geçen petrokimya sektörünün doğasının bir parçası olduğunu vurguladı ve sektörün genellikle arz ve talep değişikliklerine bağlı olarak yükseliş ve düşüş dönemleri yaşadığını belirtti.

Ghulam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, SABIC hisselerinin 2020'den bugüne kadar yaklaşık yüzde 39,2 düştüğünü belirterek, koronavirüs salgını sırasında hisse senedinin en düşük seviyesinin 62 riyal olduğunu, 2022'de 139 riyala ulaştığını daha sonra kademeli olarak düşerek şu anda 57 riyal civarında seyrettiğini ifade etti.

Ghulam, hissenin şu anki düşüşünün, sektörün küresel olarak karşılaştığı zorlukları yansıttığını belirtti. Piyasalar, özellikle son üç yılda yüksek üretim miktarları pompalayan Çin'den gelen arzda büyük bir artış yaşıyor. Bu durumun iki yıl daha devam etmesi bekleniyor. Talep yaklaşık yüzde 3 artarken, bazı ürünlerde arz yüzde 8'in üzerinde artıyor.

Ghulam, bu ekonomik döngünün, arz ve talep arasındaki büyük uçurum nedeniyle normalden daha uzun sürdüğünü ve bazı Çinli şirketlerin düşük kârlara rağmen kendi kendine yeterlilik sağlamak için büyük miktarlarda üretim yaptığını belirtti.

Fabrikaların küresel olarak ortalama yüzde 80-85 olan çalışma oranlarının yüzde 70'e düştüğünü ve birçok şirketin, özellikle Avrupa'da, zorluklarla karşı karşıya olan varlıklarını elden çıkarmaya başladığını açıkladı. SABIC, geçen çeyrekte, artan maliyetler ve zayıf talep nedeniyle bazı varlıklarını satmaya karar verdi.

cdfgth
Bir SABIC çalışanı... (şirketin internet sitesi)

Ghulam, SABIC'in son on yılda yıllık 15 ila 20 milyar riyal kâr elde ettiğini, ancak bu yılın ilk yarısında yaklaşık 5 milyar riyal zarar kaydettiğini hatırlattı.

Şirketin önümüzdeki beş yıl içinde maliyetleri önemli ölçüde azaltmak için iddialı bir program üzerinde çalıştığını ve bunun da zorluklarla başa çıkma konusunda büyük bir esneklik sağlayacağını belirten Ghulam, bu yaklaşımın zor dönemlerde diğer küresel şirketler tarafından da benimsendiğini kaydetti.

Ghulam, zorlukların 2025 ve 2026 yıllarında da devam edeceğini, ancak 2027 yılında arz ve talebin dengelenmesiyle sektörün toparlanmaya başlayabileceğini belirtti.

Sonuç olarak, SABIC'te devam eden dönüşümler, petrokimya sektörünün küresel olarak karşı karşıya olduğu baskıların boyutunu yansıtıyor ve bu da büyük şirketler için yeni bir gerçeklik yaratıyor. Şirketin benimsediği yeniden yapılandırma planı, yeniden uyum sağlama yönünde stratejik bir girişimdir ve başarısı, yatırımları ile değişen pazar dinamikleri arasında denge kurma becerisine bağlı olacaktır.



Mekke, üniversitelerin entelektüel farkındalığı artırmadaki rolünü ele alan konferansa ev sahipliği yapıyor

Konferans, 25-27 Ağustos tarihleri arasında Ummu'l-Kura Üniversitesi’nin Abdiye’deki kampüsünün Kral Abdulaziz Tarihi Salonu'nda düzenlenecek (SPA)
Konferans, 25-27 Ağustos tarihleri arasında Ummu'l-Kura Üniversitesi’nin Abdiye’deki kampüsünün Kral Abdulaziz Tarihi Salonu'nda düzenlenecek (SPA)
TT

Mekke, üniversitelerin entelektüel farkındalığı artırmadaki rolünü ele alan konferansa ev sahipliği yapıyor

Konferans, 25-27 Ağustos tarihleri arasında Ummu'l-Kura Üniversitesi’nin Abdiye’deki kampüsünün Kral Abdulaziz Tarihi Salonu'nda düzenlenecek (SPA)
Konferans, 25-27 Ağustos tarihleri arasında Ummu'l-Kura Üniversitesi’nin Abdiye’deki kampüsünün Kral Abdulaziz Tarihi Salonu'nda düzenlenecek (SPA)

Mekke'deki Ummu'l-Kura Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Değerleri ve entelektüel farkındalığı güçlendirmede üniversitelerin sorumlulukları’ başlıklı konferans, Suudi Arabistan'ın bu alandaki rolünü vurgulamak, üniversiteler ve ilgili kurumlar arasında deneyim alışverişinde bulunmak, günümüzün en önemli sorunlarına çözümler üretmek ve bilinçli bir toplum oluşturmada üniversitelerin sorumluluğuna ilişkin ileriye dönük bir vizyon çizmek amacıyla önümüzdeki bugün başlıyor.

Konferans, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in himayesinde 25-27 Ağustos tarihleri arasında Ummu'l-Kura Üniversitesi’nin Abdiye’deki kampüsünün Kral Abdülaziz Tarihi Salonu'nda düzenlenecek.

Üniversite öğrencileri, öğretim üyeleri, entelektüel farkındalık uzmanları, kültürel, sosyal ve medya kurumları ile girişimcilere yönelik konferans, 24'ten fazla akademisyen, uzman ve düşünürün katılımıyla 5 bilimsel oturum ve atölye çalışması içerirken sağlam değerlerin ve aydınlanmış entelektüel bilincin güçlendirilmesi konusunda çabaları birleştirmek ve görüş alışverişinde bulunmak amacıyla düzenleniyor.

Ummul Kura Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Maadi bin Muhammed el-Mezheb, konferansın üniversitenin bilimsel ve toplumsal misyonuna bağlılığından ve değerlerin pekiştirilmesine ve entelektüel farkındalığın artırılmasına etkin bir şekilde katkıda bulunma konusundaki kararlılığın bir göstergesi olduğunu ve Suudi Arabistan liderliğinin beklentileri çerçevesinde 2030 Vizyonu’nun hedeflerini somutlaştırdığını ifade etti.

Prof. Dr. Mezheb, konferansın, üniversitelerin İslam dininin ılımlı ve özgün değerlerine sahip bilinçli bir toplum oluşturmadaki rolünü güçlendirmek için entelektüel ve akademik deneyim ve bilgileri bir araya getiren ulusal bir platform olduğunu vurguladı.