Divaniye, parlamento seçimleri öncesi Kuveyt’teki siyasi havayı düzenliyor

Divaniye, 300 yıldan fazla bir süredir siyasi alanda karar vermede ve kültürel farkındalığın desteklenmesinde önemli bir faktör konumunda. (Şarku’l Avsat)
Divaniye, 300 yıldan fazla bir süredir siyasi alanda karar vermede ve kültürel farkındalığın desteklenmesinde önemli bir faktör konumunda. (Şarku’l Avsat)
TT

Divaniye, parlamento seçimleri öncesi Kuveyt’teki siyasi havayı düzenliyor

Divaniye, 300 yıldan fazla bir süredir siyasi alanda karar vermede ve kültürel farkındalığın desteklenmesinde önemli bir faktör konumunda. (Şarku’l Avsat)
Divaniye, 300 yıldan fazla bir süredir siyasi alanda karar vermede ve kültürel farkındalığın desteklenmesinde önemli bir faktör konumunda. (Şarku’l Avsat)

Kuveyt'te Divaniye, ülkedeki en önemli siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmeleri tartıştığı mini bir parlamentoyu temsil ediyor. 6 Haziran’da yapılması planlanan parlamento seçimleri öncesinde, seçmenlerin genel ruh halini şekillendiren tartışmalar ve siyasi pozisyonlar konusunda da aktif.

KUNA haber ajansına göre, Kuveyt Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Dr. Kamil el-Firac değerlendirmesinde “Divaniye, seçmenlerin genel ruh halini ortaya koyuyor. Burası, farklı yönelim, yaş ve mesleklerdeki toplumsal çeşitliliğin buluşma yeri olması nedeniyle bazı adayların lehine doğrudan sandıklara yansıyan bir yer” dedi..

Divaniye’nin toplumun tüm kültürel, politik ve ekonomik yönleriyle gelişmesi için inisiyatifler ve fikirler sunan entelektüel bir forum niteliğinde olduğuna dikkat çeken Firac, kendisine verilen rolün yeni olmadığını ve toplumun oluşmasından ve devletin bağımsızlığından bu yana varlığını sürdürdüğünü aktardı.

Firac, Divaniye'nin siyasi etkisinin siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerin yanı sıra Yasama Konseyi seçimlerinde belirgin olduğuna işaret ederek seçim dönemindeki tartışmaların siyasi farkındalığın zenginleşmesine ve insanları bazı adayların etrafında toplamaya yardımcı olduğunu vurguladı.

Kuveyt Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Medya Profesörü Dr. Hüseyin İbrahim de Divaniye’nin basının sesinin, geleneksel ve modern medya arasında en etkili olduğuna değinerek, içerdeki diyalog ve tartışmalarının gerçekçi olduğunu, seçmenler, adaylar ve hatta hükümet üyeleri dahil herkes tarafından kabul gördüğünü söyledi.

İbrahim, Divaniye sivil toplum kuruluşlarının, özellikle seçim dönemlerinde demokratik hareketin hızlanmasına katkı sağlayan ilk geleneksel oluşumlar olduğunu aktardı.

Divaniye, adayların görüşlerini seçim süreci boyunca seçmen tabanına yaklaştırmada önemli ve etkili bir rol oynuyor. Ayrıca adaylar arasında görüşlerini ifade etmek ve konumlarını savunmak için seçim seminerleri ve münazaralar düzenlemek için de uygun bir yer olarak niteleniyor.

Diğer yandan Kuveyt Üniversitesi'nde Sosyoloji ve Sosyal Hizmet Profesörü Dr. Yakup el Kandari, toplumun çeşitli kesimlerinin endişeleri ve sorunları danışmak ve tartışmak için bir araya gelmesi nedeniyle Divaniye’nin özellikle Kuveyt'te sosyal, ekonomik ve siyasi hayatın en önemli yerlerden biri olduğunu vurguladı.

Kandari, Divaniye’lerin seçmenlere ulaşmak adına adaylar için hedef haline geldiğini ifade ederek, halihazırda siyasi rollerini ve güçlerini koruduklarını, güncel konularda kamuoyu yoklamalarının için ‘sensör’ görevi gördüklerini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Kuveytli tarihçi Dr. Yakup el Ganim de Divaniye’nin siyasi rolünün kuruluşundan bu yana erken şekillendiğini dile getirerek, Kuveyt'te kamusal yaşamdaki divaniye sisteminin, hükümdarın halkla siyasi, sosyal ve hatta tatiller gibi dini durumlarda iletişim kurma araçlarından biri olarak kaldığını ve Kuveyt'te yöneten ile yönetilen arasındaki ilişkinin derinliğini yansıttığını vurguladı.

Divaniye’nin 300 yılı aşkın bir süredir Kuveytlilerin kalbinde özel bir yere sahip olduğunu belirten Ganim, gelişiminin çeşitli aşamalarında, toplumun üyeleri arasında bir tür sosyal dayanışma oluştuğunu, siyasi karar verme ile kültürel, siyasi ve dini farkındalığının desteklenmesinde önemli bir faktör olduğunu kaydetti.

Ganim, Divaniye'nin 1921'den bu yana Şura Meclisi ile birinci ve ikinci yasama meclislerinin kuruluşları sırasında etkisini sürdürdüğüne dikkat çekti. Bağımsızlık, Kurucu Meclis seçimleri ve 1963'teki Ulusal Meclis seçimleri sırasında, 1961'den 1963'e kadar daha da güçlendiğini vurguladı.

 



Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
TT

Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)

Lübnan hükümeti, Suudi Arabistan’ın ve Kuveyt’in Beyrut büyükelçilikleri tarafından güvenlik gerekçesiyle bu ülkelerin Lübnan'daki vatandaşlarına yapılan uyarı ve derhal ülkeden ayrılmaları çağrısı yapmaları üzerine, Arap ülkelerini rahatlatmak amacıyla bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı. Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati, Arap ülkelerine vatandaşlarının güvenliğiyle ilgili birtakım garantiler vermek amacıyla uygun kararlar almak üzere Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi'yi görevlendirdi.

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçiliği tarafından cuma günü güvenlik gerekçesiyle Suudi Arabistan vatandaşlarına silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunulurken, ivedilikle ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısına uymaları istendi.

Suudi Arabistan vatandaşlarına acil durumlarda Büyükelçiliğin 009611762711 ve 009611762722 nolu numaralarından ya da Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığının 0096178803388 ve 0096176026555 nolu numaralarından yahut Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının 00966920033334 nolu numarasından ulaşmalarını veya eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundaki @KSAembassyLB adlı Büyükelçilik hesabından iletişim kurmalarını istedi.

Kuveyt ise cumartesi sabahı Lübnan'daki vatandaşlarını dikkatli olmaya çağıran bir bildiri yayınladı. Kuveyt’in Beyrut Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığının X hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’da bulunan Kuveyt vatandaşlarını tedbirli olmaya, güvenlik zafiyeti olan bölgelerden uzak durmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırıyor” denildi.

Lübnan hükümeti, cumartesi günü, Lübnan'da son 13 yılın en iyi turizm sezonunun yaşandığı bir dönemde kardeş Arap ülkelerine hiç vakit kaybetmeden Lübnan'daki durumla ilgili garantiler vermeye ve bunun yansımalarını kontrol altına almaya çalıştı. Lübnan Başbakanlığı tarafından, Başbakan Mikati'nin Suudi Arabistan, Kuveyt ve (daha sonra başka bir uyarıda daha bulunmayan) Almanya büyükelçiliklerinin yaptığı uyarılara ilişkin gelişmeleri Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi ile takip ettiğini bildirilen bir açıklama yapıldı. Açıklamaya göre ordu ve güvenlik kurumlarının yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda, mevcut veriler genel olarak güvenlik durumunda ‘endişe ve panik için bir sebep olmadığı’ görüldü.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki olaylarla ilgili siyasiler ve güvenlik yetkilileriyle yapılan görüşmelerde ileriye yönelik adımlar atıldığı belirtilen açıklamada, genel istikrarı sağlamak ve güvenliğin bozulmasını ya da Arap ve yabancı ülkelerin vatandaşlarının, ülke sakinlerinin ve turistlerin hedef alınmasını önlemek için durumun yakından takip edildiği kaydedildi.

Başbakan Mikati, Dışişleri Bakanı Buhabib'i Lübnan’daki vatandaşlarının güvenliği konusunda kendilerine garantiler vermek üzere kardeş Arap ülkeleriyle iletişim kurması için görevlendirdi. Başbakan Mikati, İçişleri Bakanı Mevlevi'den, Lübnan'ın bu gergin bölgesel koşullarda karşılaşabileceği zorlukların ele alınması ve tüm bölgelerde güvenliği sağlayacak uygun kararların verilmesi amacıyla Merkezi Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmasını istedi.

Başbakanlık açıklamasında, Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nin Lübnan'daki vatandaşlarına yaptığı uyarıya değinildi. Ancak Başbakanlığın açıklamasının ardından Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, söylentilerin aksine Almanya'nın şu an vatandaşlarından Lübnan’dan ayrılmalarını istemediği belirtilerek, “Almanya vatandaşlarını Lübnan’a seyahat tavsiyelerine uymaya davet ediyoruz” denildi.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki El Fetih üyeleri ile içlerinde radikallerin de olduğu İslamcı gruplar arasında günlerce süren silahlı çatışmaların ardından bazı ülkeler Lübnan’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısında bulunmuştu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes ilan edilen ve bu ateşkese uyulduğu görülen Ayn el-Helva Mülteci Kampı’nda göreli bir sakinlik hâkim.

Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ayn el-Helva Mülteci Kampı’na askeri operasyon başlatmaya hazırlanıldığı iddiaları yalanlanırken, ordunun ‘kamptaki güvenlik durumunu yakından takip ettiği’ vurgulandı.