Şarku’l Avsat, yaklaşık iki milyon Müslüman’ın İslam’ın beşinci şartı olan Hac ibadetini yerine getirdiği bir dönemde, Suudi döneminden önce Mescid-i Haram’ın tanık olduğu bir dizi inşa ve genişletme faaliyetlerini inceledi.
Hz. Muhammed (s.a.v.) 629 yılında Mekke’yi fethettikten sonra, putların kaldırılmasını, Kabe’nin örtülmesini ve güzel kokuların sürülmesini emretmiş, fakat Kabe ve çevresinin mimarisinde herhangi bir değişiklik yapmamıştır.
Mescid-i Haram’ın ilk genişletme çalışmaları, 638 yılında Halife Hz. Ömer bin Hattab döneminde başlamıştır.
Hz. Ömer caminin genişletilmesi yönündeki ihtiyacı gördü, çevredeki evleri satın aldı ve yaklaşık bin 400 metrekarelik alanı camiye ekledi.
646 yılında ise, Halife Hz. Osman bin Affan caminin genişletilmesini emretti ve alan ibadet edenlerin güneşin ışıklarından korunması için revaklar (sundurma) ile çevrildi.
684 senesinde Abdullah bin Zübeyr, 709 yılında Emevi Halifesi Velid bin Abdulmelik ve 754’te Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur döneminde de Mescid-i Haram’ı genişletme çalışmaları yürütüldü.
Abbasi devleti dönemindeki en büyük genişletme çalışmaları ise, Halife Mehdi döneminde olmuştur.
Mescid-i Haram, 776 yılında Mehdi döneminde iki kez genişletildi. Bu genişleme caminin doğu, batı ve kuzey cephelerinde olmuş, Mısır ve Doğu Akdeniz’den mermer ustaları getirtilmiştir.
894 yılında Abbasi Halifesi el-Mu’tazıd ve 918 yılında Halife Muktedir döneminde de alanda iki sınırlı genişletme yapıldı.
Mescid-i Haram’ın alanı, o tarihten sonra bin yıldan fazla bir süredir, Suudi hükümetinin 1955 yılında gerçekleştirdiği genişletmeye kadar önemli bir değişikliğe uğramadı.
Bunun için pek çok gerekçe ileri sürülüyor, ancak görünen o ki, Mescid-i Haram’ı genişleten halifelerin çoğu hac veya umre yaparken genişletme ihtiyacını fark etmişti.
Onlardan sonra gelen hükümdarların çoğu, Hac yapmadılar ya da Mescid’i Haram’ın durumunu görmek için Mekke’yi ziyaret etmediler, kendilerine sunulan raporlara veya taleplere güvendiler.