Fransa, Japonya’dan Renault-Nissan ortaklığının devam etmesini istedihttps://turkish.aawsat.com/home/article/1486546/fransa-japonya%E2%80%99dan-renault-nissan-ortakl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1n-devam-etmesini-istedi
Fransa, Japonya’dan Renault-Nissan ortaklığının devam etmesini istedi
Japonya Başbakanı Şinzo Abe ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron G20 zirvesinin oturum aralarında bir araya geldi (AFP)
Buenos Aires/Şarku’l Avsat
TT
TT
Fransa, Japonya’dan Renault-Nissan ortaklığının devam etmesini istedi
Japonya Başbakanı Şinzo Abe ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron G20 zirvesinin oturum aralarında bir araya geldi (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Arjantin’de yapılan G20 Zirvesi’nin oturum aralarında bir araya geldiği Japonya Başbakanı Şinzo Abe’den Renault-Nissan ortaklığının devam etmesini istedi.
Japonya adli makamlarının, Renault’un eski CEO'su Carlos Ghosn'un gözaltı süresini 10 gün daha uzattıklarını duyurmalarını takiben Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Macron ve Şinzo Abe’nin dava hakkında kısa bir görüşme yaptığı belirtildi.
Yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle 19 Kasım’dan bu yana Tokyo’da gözaltında tutulan Ghosn skandalının ardından Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Macron’un ortaklığın devam etmesi ve grubun istikrarını koruması gerektiğini belirttiği ifade edildi. Abe’den önemli açıklama
Öte yandan Kyodo News haber ajansında yer alan habere göre, Japonya Başbakanı Şinzo Abe, iki ülkenin şirketler arasında istikrarlı bir ilişki sağlaması ümidini dile getirerek, 3 otomobil üreticisi şirketler (Nissan, Mitsubishi ve Renault) arasındaki işbirliğinin, Japonya ve Fransa arasındaki endüstriyel işbirliğinin bir sembolü olduğunu ifade etti.
Abe, ortaklığın geleceğinin şirketler tarafından belirlendiğini ve hükümetlerin buna müdahale etmemesi gerektiğini vurguladı. Gözaltı süresi uzatıldı
Cuma günü Tokyo Mahkemesi, yolsuzluk şüphesiyle gözaltına alınan Renault’un eski CEO'su Carlos Ghosn'un gözaltı süresini 10 gün daha uzatma kararı aldı.
Savcılar, gelirini düşük göstererek vergi kaçıran Ghosn’a isnat edilecek suçlarla ilgili dava dosyasını tamamlayabilmek için gözaltı süresini 10 Aralık’a kadar uzattı.
Hamaney, onlarca yıllık mücadelenin ardından en zorlu sınavıyla karşı karşıyahttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5155246-hamaney-onlarca-y%C4%B1ll%C4%B1k-m%C3%BCcadelenin-ard%C4%B1ndan-en-zorlu-s%C4%B1nav%C4%B1yla-kar%C5%9F%C4%B1-kar%C5%9F%C4%B1ya
Hamaney, onlarca yıllık mücadelenin ardından en zorlu sınavıyla karşı karşıya
İran Dini Lideri Ali Hamaney, 21 Mart 2025 tarihinde Tahran'da düzenlenen bir mitinge katıldı. (Reuters)
İran Dini Lideri Ali Hamaney son otuz yılda bir dizi zorluğun üstesinden geldi, ancak İsrail'in benzeri görülmemiş saldırıları İran rejiminin bekası ve kişisel güvenliği açısından en ciddi kriz olabilir.
İlk liderin (Humeyni) 1989'daki ölümünden sonra yerine geçen Hamaney, İran'ı ağır yaptırımlar ve dünyayla neredeyse sürekli gerginlik içinde yönetti. En son 2022-2023'teki ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketi olmak üzere şiddetli baskıyla karşılanan protestolarla karşı karşıya kaldı.
86 yaşındaki Hamaney'in halefliği meselesi İran'da zaten masadaydı, ancak mevcut zor koşullar altında şimdi vereceği kararlar, 1979'da Şah'ı deviren devrimden bu yana temel direği olduğu iktidarın geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak.
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'ın güneyinde Humeyni’nin ölümü anısına düzenlenen törende bir konuşma yapıyor. (İran Dini Lideri’nin internet sitesi)
Üst düzey bir ABD'li yetkili pazar günü Başkan Donald Trump'ın kendisine yönelik bir İsrail suikast planına karşı çıktığını açıklarken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün İran Dini Lideri’ne suikast düzenlenmesinin ‘çatışmaya son vereceğini’ söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, “İran diktatörünü nerede olursa olsun vuracağız” dedi.
‘Kendi yarattığı bir ikilem’
İsrail'in başta Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı olmak üzere İran'ın kilit isimlerini öldürmedeki başarısı, İsrail istihbaratının İranlı liderleri takip etme kabiliyetini ortaya koyarken, Netanyahu'nun Hamaney'in öldürülmesi emrini gerçekten verip veremeyeceğine dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Göreve geldiğinden bu yana İran'dan ayrılmayan İran Dini Lideri, sıkı güvenlik önlemleri ve tam bir gizlilikle kuşatılmış durumda. Hamaney, 1989 yılında İran Cumhurbaşkanı iken Kuzey Kore'yi ziyaret etmişti.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda araştırmacı olan Kerim Seccadpur, Hamaney'in ‘kendi yarattığı bir ikilemle’ karşı karşıya olduğunu ve ‘İran'ı ileri teknolojik bir savaşta yönetecek fiziksel ve bilişsel kavrayıştan’ yoksun olduğunu söyledi.
Seccadpur, “İsrail'e verilecek yanıt zayıf olursa otoritesini daha da zayıflatır, güçlü olursa da kendisinin ve rejiminin yaşayabilirliğini daha da tehlikeye atabilir” dedi.
‘Yanlış bir hesaplama’
Hamaney, ABD ve İsrail'le çatışma söylemini sürdürürken, İran'ın Lübnan'daki Hizbullah gibi bölgesel vekil güçlerini desteklemeye devam ederek İran'ı düşmanlarıyla doğrudan bir çatışmadan uzak tuttu.
İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)
Ancak son gelişmeler bu stratejinin sonuna gelindiğini gösteriyor.
ABD merkezli United Against a Nuclear Iran (UANI) adlı kuruluşun politika direktörü Jason Brodsky, Hamaney'in ‘1989'da liderliği devraldığından beri çatışmaları İran sınırlarından uzak tutmaya alışkın olduğunu’ söyledi. Brodsky, “Bu yüzden Hamaney ciddi bir yanlış hesaplama yaptı” ifadesini kullandı.
Brodsky, mevcut duruma en yakın benzetmenin 1980'lerin başında İran'da yaşanan ve muhalif gruplara atfedilen huzursuzluk olduğunu, bir dizi lidere yönelik saldırıların 1981'de cumhurbaşkanının öldürülmesi ve Hamaney'e yönelik bir suikast girişimiyle sonuçlandığını söyledi.
AFP'ye konuşan Brodsky, “Bu durum Hamaney için kesinlikle bir öğrenme deneyimi olacak” dedi.
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'ın güneyinde Humeyni’nin ölümü anısına düzenlenen törende bir konuşma yapıyor. (İran Dini Lideri’nin internet sitesi)
Brodsky sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün tanık olduğumuz şey tamamen farklı bir boyutta ve Tahran'ın kapasitesini tamamen aşmakla tehdit eden bir hızda gerçekleşiyor.”
İsrail'in perşembe gecesi gerçekleştirdiği saldırıların boyutu İran yönetimini şaşırttı. Zira bu saldırılar, Tahran'ın nükleer programı hakkında İran-ABD arasında yapılması planlanan yeni müzakerelerin bir gün öncesinde ve ülkenin kötüleşen ekonomik durum nedeniyle yeni protesto gösterilerine karşı teyakkuzda olduğu bir zamanda gerçekleşti.
“Yapmamız gerekeni yapıyoruz”
Netanyahu Fox News'e verdiği demeçte, İsrail saldırılarının ‘rejim değişikliğine’ yol açabileceğini ima ederken aynı zamanda bunu yapması gerekenin İran halkı olduğunu vurguladı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade geçen yıl Hamaney'e Fettah 2 hipersonik füzesinin bileşenlerini açıklarken (Arşiv – İran Dini Lideri’nin internet sitesi)
Netanyahu, “Sonuç kesinlikle bu olabilir, çünkü İran rejimi çok zayıf… Halkın yüzde 80'i alçakları kovacaktır” şeklinde konuştu.
İsrail Başbakanı, Hamaney'i öldürmek için gerçekten de Washington'un karşı çıktığı bir İsrail planı olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Yapmamız gerekeni yapıyoruz, yapmamız gerekeni yapacağız ve bence ABD bunun kendisi için iyi olduğunu biliyor.”
İran Dini Lideri Ali Hamaney, ABD Başkanı Donald Trump ile müzakere etmenin ‘onursuzluk’ olduğunu söyledi. (Reuters)
İran dışındaki bazı Farsça yayın yapan televizyon kanalları Hamaney karşıtı sloganlar atan grupların görüntülerini yayınlamış olsalar da şu ana kadar kitlesel protestolara dair herhangi bir haber gelmedi.
Washington Enstitüsü'nde araştırmacı olan Holly Dagres, “Gerçek şu ki, saldırılar mevcut gerilimleri körükledi ve pek çok İranlı rejimin gitmesini istedi. Ancak çoğu kişi bunu başarmanın bedelinin kan dökülmesi ve savaş olmasını istemiyor… Bu kilit bir nokta” ifadelerini kullandı.