İzmir ve Muğla'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi

İzmir'de etkili olan kuvvetli sağanak nedeniyle Kemeraltı Çarşısı'nda iş yerlerini su basan esnaf zor durumda kaldı. Muğla'nın Bodrum ilçesinde ise sağanak nedeniyle ulaşımda zaman zaman aksamalar yaşandı.

İzmir ve Muğla'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
TT

İzmir ve Muğla'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi

İzmir ve Muğla'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi

İzmir'de etkili olan kuvvetli sağanak nedeniyle tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda bazı iş yerlerini su bastı.
Kentte öğle saatlerinde başlayan ve zamanla etkisini artıran kuvvetli sağanak Kemeraltı Çarşısı'ndaki iş yeri sahiplerini zor durumda bıraktı.  
İş yerlerini su basan esnaf uzun süre dükkanlarının önünde biriken suyun tahliyesi için uğraştı.
Çarşıda iş yeri bulunan Tamer Uçkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yağışlarda aynı çileyi çektiklerini belirterek, "Ne müşteri gelebiliyor ne de buradan insan geçebiliyor, temizliği cabası. Temizliği en az 2 saat sürüyor. En alt raflara hiç mal koymuyoruz. Temizlemesi uzun sürüyor. En az 2-3 saat su gitmiyor. Yağmur komple duracak, ondan sonra su gidecek. Sermayemiz Allah'a emanet." diye konuştu.
Esnaf Mevlüt Uyganlı da yağışların ardından iş yelerinin önünde su baskınları oluştuğunu belirterek, ilgilileri çok sefer aradıklarını ancak çözüm getirilemediğini söyledi.
Erkan Akbulak da isteklerinin kanalizasyon ve altyapı sorunun çözülmesi olduğunu ifade ederek, "Burası meşhur Kemeraltı Çarşısı. Hiçbir müşteri giremiyor sokağa. Sudan dolayı girilmiyor. Ben demir koyuyorum kapılara. Yaklaşık 100 kiloluk 2 demir koyuyorum. Altına da keçe koyuyorum izolasyon için. Yaklaşık 60 santimetre su yükseliyor. Gece gittiğimizde yağmur yağdığında evden koşarak geldiğimiz oldu malları kurtarmak için. Bir şekilde su girmiş oluyor. 1982'den beri bu sorun var." diye konuştu.
Bodrum'da sağanak etkili oldu
İlçede akşam saatlerinde başlayan sağanak nedeniyle ulaşımda zaman zaman aksamalar yaşandı.
Bodrum-Turgutreis kara yolu hastane kavşağı istikametinde sağanakla birlikte yolda su birikintisi oluştu. Belediye ekipleri suyun tahliyesi için çalışma başlattı. 
Şehir merkezinde de olumsuzluk yaşanma ihtimali bulunan cadde ve sokaklarda polis ve zabıta ekiplerince tedbir alındı. Park halindeki araçların sürücülerini arayan polis, sahiplerine ulaşılamayan araçları çekici yardımıyla bölgeden kaldırdı. 
Çamurlu suların denize döküldüğü alanlarda ise denizin rengi değişti.
Meteorolojik uyarıları dikkate alan bazı iş yeri sahipleri ise dükkanlarının girişine kum torbaları yerleştirerek su baskınına karşı önlem aldı.
Göcek Tüneli üstündeki kayalar karayoluna düştü
Fethiye'de akşam saatlerinde başlayan ve etkisini artıran sağanak, günlük yaşamı da olumsuz etkiledi. 
Göcek Mahallesi'nde ulaşımda zaman zaman aksamalar yaşandı. Göcek Tüneli üstündeki eski karayoluna düşen kayalar nedeniyle farklı noktalarda trafik akışı tek şeritten kontrollü olarak sağlandı. 
Öte yandan, yaklaşık 10 dakika süren dolu yağışı sırasında birçok sürücü araçlarıyla akaryakıt istasyonlarına sığındı.Kentteki yağış aralıklarla etkisini sürdürüyor.     
Muğla'da kuvvetli fırtına
Muğla'nın Fethiye ilçesinde etkili olan kuvvetli fırtına nedeniyle bir evin çatısı yıkıldı, 2 ev ve bazı seralar zarar gördü.
İlçede akşam saatlerindeki yağışın ardından Karagetik Mahallesi'nde fırtına etkili oldu. Fırtına nedeniyle çatısı yıkılan bir ev, kullanılamaz hale gelirken, iki evde de hasara yol açtı. Fırtına, bazı seraların ise parçalanmasına neden oldu.
Evi kullanılamaz hale gelen Yasemin At, fırtına sırasında çocuklarıyla evde olduğunu ve deprem olduğunu zannettiğini söyledi.
Çatının sallanması üzerine çocuklarının üzerine kapandığını anlatan At, komşularının yardımıyla evden çıktıklarını kaydetti. At, "Canımıza bir şey olmadığı için mutluyuz. Başımızı sokacak bir evimiz kalmadı." dedi.
Mahalle sakinlerinden Hasan Özkan da domates ekili serasının bir kısmının fırtına nedeniyle parçalandığını ve yaklaşık 5 bin liralık hasar oluştuğunu belirtti.
Karagedik Mahalle Muhtarı Niyazi Canözü ise gece olduğu için 3 ev ile bazı seralarda hasar tespiti yapabildiklerini ifade etti.



İsrail hassas bölgelere yönelik saldırıları gizleyerek ‘imaj savaşı’ veriyor

İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)
İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)
TT

İsrail hassas bölgelere yönelik saldırıları gizleyerek ‘imaj savaşı’ veriyor

İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)
İran'ın Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentine düzenlediği füzeli saldırının yol açtığı yıkım (Reuters)

Halil Musa

İsrail polisi, Hayfa şehrinde gazetecilerin çekim yaptığı bir yeri basarak bir muhabiri İsrail Savunma Bakanlığı binasından uzaklaştırdı. Tel Aviv'in askeri ve güvenlik açısından hayati öneme sahip yerlerinin görüntülenmesini engellemek için yoğun çaba sarf ettiği askeri sansür ortaya çıktı.

İsrail, İsrailli gazetecilere yönelik askeri ve hatta iç güvenlik sansürü yoluyla, hayati öneme sahip güvenlik, askeri ve diğer önemli merkezlerin bombalanmasını kolaylaştırabilecek bilgilerin ve görüntülerin yayılmasını önlemeye çalışırken, sivil yerleşim birimlerini hedef alan saldırı da ön plana çıkarmaya özen gösteriyor.

İran, İsrail’in güvenlik noktalarını, askeri üslerini ve hatta hayati öneme sahip stratejik hedeflerini füzelerle vuruyor. Ancak bu saldırılarının yol açtığı yıkımın niteliği ve boyutu ve hatta bu hedeflere ulaşma başarısı, ‘düşmanın bombardımanının sonucunu öğrenmesine yardımcı olmamak için’ gizli tutuluyor.

Şarku’l Avsat’ın Indpendent Arabia’dan aktardığı habere göre İran füzeleri dün sabah ilk kez İsrail'in kuzeyindeki Herzliya kentini ve bu kentte bulunan, Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) binasının yanı sıra 8200 ve 9900 birimlerinin karargahlarının bulunduğu Gilead bölgesini hedef aldı.

Ancak İsrail, İran tarafından gerçekleştirilen bombalamanın sonuçları ve hedef alma konusundaki başarısına ilişkin bilgilerin yayınlanmasını askeri sansür uygulayarak yasakladı.

Hayfa rafinerisinin görüntüleri

İki gün önce Hayfa petrol rafinerisinin bombalanması ve bunun görüntülenmesi üzerine İsrailli yetkililer rahatsızlıklarını dile getirdiler. Ardından rafinerinin işletmecisi olan şirket, rafinerinin uğradığı hasar nedeniyle faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. İsrail polisi, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Polis Komiseri Daniel Levy başta olmak üzere İsrailli yetkililerin hoşgörüsüzlükleri doğrultusunda, İran tarafından füzelerle hedef alınan Hayfa Limanı’nı görüntüleyen kişiler hakkında soruşturma başlattı. Polis, tarafından yapılan açıklamada, şüphelileri sorguya aldıktan sonra çekim ekipmanlarına el koyulduğunu ve davanın ayrıntılarını ‘güvenlik şüphelerini incelemek üzere genel güvenlik kurumuna’ ilettiğini belirtti. Sosyal medya kullanıcıları, sosyal ağlarda Hayfa’daki elektrik santralinin füzeyle vurulduktan sonra alevler içinde kaldığına dair videolar yayınlarken, bazı yabancı medya kuruluşları da olayı canlı olarak ekranlarına getirdi.

Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, füzelerin düştüğü yerlerin belgelenmesinin açıkça yasaklanmasının, düşmanın füze atışlarının isabet oranını artırmasını engellemeyi amaçladığını açıkladı.

Ben Gvir'e göre bunu yapan medya kuruluşları ciddi bir güvenlik ihlalinde bulunuyor, askeri kontrol talimatlarını ihlal ediyor ve İsrail devletinin ve vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atıyor. Ben Gvir, İsrail polisi ve iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet arasında ‘bu sorumsuzca ve tehlikeli davranışı durdurmak’ için iş birliği yapıldığını söyledi.

Başarısız olan sansürleme girişimleri

Ancak İsrail'in hedef alınan yerlere tam bir sansür uygulama çabaları, sosyal medya ve canlı yayın teknolojilerinin yaygınlaşması ve bu kısıtlamaları görmezden gelmeye çalışan yabancı medya kuruluşları tarafından engelleniyor.

İsrail güvenlik güçleri üç gün önce, ABD merkezli Fox News televizyonu muhabirini İran'ın füze saldırısına maruz kalan Tel Aviv'in merkezindeki İsrail Savunma Bakanlığı önünden canlı yayını durdurmaya zorladı.

İran geçtiğimiz günlerde, Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot kentindeki Weizmann Bilim Enstitüsü'ne, Savunma Bakanlığı (Kiryah) binasına, Hayfa'daki petrol rafinerisine ve Herzliya'daki askeri istihbarat merkezine füzeli saldırılar düzenledi.

Askeri sansür

İsrailli siyasi analist Shlomo Ganor, savaş zamanlarında askeri sansürün artmasının doğal olduğunu, düşmanın hedef aldığı yerler hakkında doğru bilgi edinerek bir sonraki saldırıda daha isabetli saldırılar yapmaya teşvik ettiğini belirtti. Her ülkenin kendini ve güvenliğini savunmak için bunu yapma hakkı olduğunu söyleyen Ganor, sıkı sansürün ancak halkın farkındalığına ve güvenlik önlemlerinin etkinliğine bağlı olarak başarıya ulaşabileceğini de sözlerine ekledi.

Ganor, füzelerin ve savaşın görünür yüzünün ardında, İsrail ve İran istihbarat teşkilatları arasında karşı tarafın hedeflerini bozmak için gizli bir savaşın döndüğünü açıkladı.

Ramallah merkezli İsrail Araştırmaları Merkezi’nden (MADAR) araştırmacı Antuwan Shalḥat, İsrail'in askeri ve hayati öneme sahip hedeflerin doğasını gizleyerek savaş hakkında sahte bir farkındalık yaratmaya çalıştığını düşünüyor.

Bunun önce askeri sansür, ardından İsrailli gazetecilerin kendi kendilerine uyguladığı otosansür yoluyla sağlandığını belirten Shalhat, bunun aynı zamanda onların denetimindeki bir güvenlik formülü olduğunu söyledi.

İsrail'deki ve yabancı ülkelerdeki resmi olmayan medya kuruluşları ile sosyal medya araçlarının, olan bitenin tamamen gizlenmesini engellediğini ifade eden Shalhat’a göre İsrail hükümeti, kontrol altına almak amacıyla söz konusu medya kuruluşlarına ve sosyal ağlara sert eleştirilerde bulunuyor.

İmaj savaşı

İsrail işleri uzmanı İsmet Mansur, sosyal medyanın ‘İsrail'in resmi yollardan baskı yapma girişimlerine rağmen askeri sansürü deldiğini’ söyledi. Mansur, askeri sansürün ‘halen çok sıkı olduğunu ve İsrail ordusu üsleri, güvenlik merkezleri ve hayati öneme sahip tesislerde olup bitenlerle ilgili yayınları kontrol ettiğini’ belirtti.

İsrail'in sahada ve hatta imaj savaşında üstün olduğunu belirten Mansur, buna karşın İsrail'in hassas bir ülke olduğunu ve her zaman kendini dokunulmaz hissettiği için, zayıf da olsa kendi mevzilerine yönelik herhangi bir saldırıyı tolere edemeyeceğini de ekledi.

İran’ın füzeli saldırılarının yarattığı coşku

İsrail ayrıca, İran’ın kendisine yönelik füzeli saldırılarının Filistin şehirlerinde ve köylerinde, Batı Şeria'da ve hatta İsrail hapishanelerinde yarattığı coşkuyla da mücadele ediyor.

İran’ın saldırılarını kutlayan herkesi tutuklayacağını ve bunun coşkusunu yaşayan Filistinli tutuklulara baskı yapacağını açıklayan İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, “Cumartesi günü sevinmek ve kutlama yapmak istediler, tutuklanarak kutlayacaklar... Kesinlikle hoşgörü göstermeyeceğim. Bu benim politikam” ifadelerini kullandı.

Üç gün önce İsrail'in Tamra kentinde İran'ın attığı füzenin evlerine isabet etmesi sonucu dört Filistinli kadının hayatını kaybetmesini kutlayan İsraillilerin videosu sosyal medyada viral olmuştu.