Döner ve köfte standardında değişiklik yapıldı

Döner ve köfte standardında değişiklik yapıldı
TT

Döner ve köfte standardında değişiklik yapıldı

Döner ve köfte standardında değişiklik yapıldı

Dönerin içerdiği yağ oranı kütlece en çok yüzde 25, kanatlı eti dönerinin içerdiği yağ oranı ise kütlece en çok yüzde 20 olacak.
Dönerin içerdiği yağ oranı kütlece en çok yüzde 25, kanatlı eti dönerinin içerdiği yağ oranı ise kütlece en çok yüzde 20 olarak belirlendi. Kasap, market gibi perakende işletmelerde köfte üretiminde günlük 10 kilogramlık miktar sınırı ise kaldırıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığının "Türk Gıda Kodeksi Et, Hazırlanmış Et Karışımları ve Et Ürünleri Tebliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, "fermente sucuk" olarak adlandırılan ürünün adı, tüketici tarafından anlaşılamadığı gerekçesiyle "sucuk" olarak güncellendi.
Türkiye'de et üretiminde kullanımına izin verilmeyen, mekanik yöntemlerle kanatlı hayvanların karkaslarından ayrılan etlerin (MAKE), kalsiyum limitleri çerçevesinde sadece ısıl işlem görmüş emülsifiye kanatlı eti ürünlerinde etikette belirtilmesi kaydıyla kullanımına olanak sağlandı.
Böylece yıllık üretim miktarı yaklaşık 160 bin tonu bulan MAKE'nin yurt içi üretimde de kullanılmasıyla ciddi bir ekonomik kaybın önüne geçilmesi hedefleniyor.
Tebliğ kapsamında yer alan, MAKE kullanılmayan ürünlerde kalsiyum miktarı çiğ kanatlı eti ve kanatlı kıymada kilogram başına 150 miligramı, hazırlanmış kanatlı eti karışımlarında 250 miligramı ve ısıl işlem emülsifiye kanatlı eti ürünleri dahil olmak üzere diğer kanatlı eti ürünlerinde 350 miligramı geçemeyecek. Etiketlerinde MAKE kullanıldığı bildirilen kanatlı emülsifiye et ürünlerinde ise kalsiyum miktarı 750 miligramı aşamayacak.
Emülsifiye et ürünleri, evcil tırnaklı hayvan veya kanatlı hayvan etlerinden özel bir teknik işlem uygulanarak elde edilen karışımın doğal veya yapay kılıflara doldurulup ısıl işlem görmesiyle üretilen salam, sucuk gibi ürünleri kapsıyor.
Köfte üretim sınırı kaldırıldı
Kasap, market gibi perakende işletmelerde köfte üretiminde günlük 10 kilogram olarak belirlenen miktar kısıtlaması da kaldırıldı. Hazırlanmış kırmızı et karışımı olarak sadece pişmemiş köfte ve yöresel ürünler (tantuni, Kilis tava, kağıt kebabı gibi), büyükbaş ve/veya küçükbaş hayvan karkas etlerinden günlük olarak üretilip satışa sunulabilecek.
Soğuk zincirin kırılması halinde gıda güvenliği açısından riskli görülen tavuk kıymanın dondurulmuş olarak piyasaya sunulmasına, uygun teknik ve hijyenik şartların sağlanması şartıyla izin verilecek.
Pastırma için tuz oranının üst limiti, ürün içinde yer alan mikroorganizma faaliyetini yeterince stabil halde tutamayacağı ve ürünü mikrobiyal bozulmalara açık hale getirebileceği gerekçesiyle kütlece yüzde 7'den yüzde 10'a çıkarıldı.
Tebliğ kapsamında yer alan çiğ et, kıyma, kanatlı kıyma, hazırlanmış et karışımları, mekanik ayrılmış kanatlı eti ve et ürünlerinin üretiminde, "ürün" ismi "tür" ismiyle birlikte ifade edilebilecek.
Dönerin yağ oranı
Dönerin içerdiği yağ oranı kütlece en çok yüzde 25, kanatlı eti dönerinin içerdiği yağ oranı ise kütlece en çok yüzde 20 olarak belirlendi.
Et ürünleri için belirlenmiş ürün özelliklerinde, toplam et proteinindeki kolajen bağ doku proteini oranı esas alınacak. Kurutulmuş jambonda nem miktarı kütlece en çok yüzde 50 olacak.
Baş eti, ilgili mevzuatta belirtilen şartları sağlaması halinde sadece emülsifiye et ürünlerinin üretiminde kullanılabilecek.
Gıda işletmecilerine bu hükümlere uyum sağlayabilmeleri için 31 Aralık'a kadar süre tanındı.



İran, reformistlerin Tel Aviv ile temas kurduğu iddialarını yalanladı

Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
TT

İran, reformistlerin Tel Aviv ile temas kurduğu iddialarını yalanladı

Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)

İran medya kuruluşları, 12 günlük savaş sırasında bazı İranlı yetkililerin İsrail'e mesaj göndererek, İran Dini Lideri’nin hedef alınması halinde ülkedeki liderlik boşluğunu doldurmaya hazır olduklarını bildirdikleri iddialarını yalanladı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı, ‘İsrail'in toplumda bölünme tohumları ekmek amacıyla reformistlerle ilgili uydurma iddiaları’ hakkında kısa bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, “Son günlerde Siyonist varlık, tartışmalı iddialar yayarak 12 günlük savaş sırasında ülke içinde oluşan eşi benzeri görülmemiş birlik ve uyumu bozmak için büyük çaba sarf etti” denildi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı (ISNA), bu anlatıyı destekleyen platformlar olarak hareket eden muhalif medya kuruluşlarının, iç anlaşmazlıkları körüklemeyi amaçlayan söylentilerin yayılmasına katkıda bulunduğunu belirtti.

Fars Haber Ajansı, yurtdışındaki Farsça yayın yapan medya kuruluşlarını ‘izleyicilerini motive etmek ve İran toplumu içinde bölünmeyi körükleme projesinde başarılı olmak için çeşitli söylentiler yaymakla’ suçladı.

Ajans, özellikle Manoto TV tarafından yayınlanan ve savaş döneminde reformist hareketin önde gelen isimlerinin Siyonist varlık yetkililerine gizli bir mektup göndererek, İran'da rejim değişikliği çabalarına destek istediklerini belirten bir habere atıfta bulundu.

Ajans, bu bağlamda yapılan araştırmaların ‘bu iddianın ilk olarak Siyonist varlığa bağlı hesaplar tarafından ortaya atıldığını ve daha sonra bu projenin medya kolu olarak Manoto TV tarafından büyütülüp desteklendiğini gösterdiğini’ bildirdi.

Fars Haber Ajansı’nda yer alan haberde, “Bu haberin ve son günlerde bu kanallar aracılığıyla yayılan diğer benzer haberlerin yalan olduğuna ve kamuoyunu, özellikle de devrimci kesimi kışkırtmak, yanlış kutuplaşmalar yaratmak ve toplumda fitne ve bölünme ortamı yaratmak amacıyla yayınlandığına şüphe yok” ifadeleri yer aldı.

hy
İran Dini Lideri Ali Hamaney 23 gün sonra ilk kez kamuoyu karşısına çıkarak, cumartesi günü Tahran'da düzenlenen Aşura törenine katıldı. (AP)

ISNA tarafından cumartesi günü sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımda, “Bu haber ve son günlerde ortalıkta dolaşan diğer iddialar doğru değil; özellikle ülkenin devrimci çevrelerinde kamuoyunu karıştırmak, sahte bir kutuplaşma durumu yaratmak ve toplumu gerilim ve bölünmeye doğru itmek için tasarlanmış” ifadesi yer aldı.

Manoto TV cumartesi günü sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, İran ile İsrail arasındaki savaşın ilk haftasında, reformist hareketin önde gelen isimlerinden bir grubun İsrail tarafına bir mektup göndererek, İran'da rejim değişikliği sürecine destek istediklerini belirtti.

Kanal, ‘İsrail'de bilgi sahibi bir kaynak’ olarak tanımladığı kişinin mektubun bir dizi tanınmış reformist tarafından imzalandığını söylediğini aktardı. “Eğer İsrail rejim değişikliğini desteklerse, adaylarımız ülke yönetimini devralmaya tamamen hazırdır” ifadesinin yer aldığı mektupta, İsrail saldırısını kınayan eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ilk Dini Lider’in torunu olan müttefiki Hasan Humeyni ve Evin Cezaevi’nde tutuklu bulunan reformist aktivist Mustafa Taczade başta olmak üzere önde gelen isimlere atıfta bulunuldu.

Bu gelişme, İsrailli ‘Terror Alarm’ hesabının 28 Haziran'da X platformunda yaptığı bir paylaşımda, ‘eski İran Cumhurbaşkanı'nın birkaç gün önce DMO tarafından düzenlenen bir suikast girişiminden kurtulduğunu’ iddia etmesinin ardından geldi.

Hasan Ruhani hükümetinde İstihbarat Bakanı ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın özel yardımcısı olan Mahmud Alevi cumartesi günü katıldığı bir televizyon programında, “İsrail Tahran'a girmeye, rejimi değiştirmeye ve İslam Cumhuriyeti'nin sonunu kutlamaya hazırlanıyordu” dedi.

Alevi sözlerini şöyle sürdürdü: “Düşman, durumdan şikâyetçi olan bazı vatandaşların kritik bir anda rejimi terk edeceğini düşündü ama yanlış hesap yaptı. İsrail savaşta üstünlüğü ele geçirseydi yeni bir hamle yapabilirdi. Tabii ki spesifik bir şey öngörmüyorum.”

Geçtiğimiz ay Reuters, Hamaney'in halefinin seçilmesine yönelik yoğun tartışmalara aşina olan beş kaynağa dayanarak en önemli iki adayın 56 yaşındaki oğlu Mücteba ve kurucu liderin (Humeyni) torunu 53 yaşındaki Hasan Humeyni olduğunu aktarmıştı. Mücteba Hamaney ve Hasan Humeyni isimleri şaşırtıcı değil, zira bu iki isim en az 10 yıldır Hamaney'in halefi olma ihtimaliyle ilişkilendiriliyordu. Hasan Humeyni reformcu hareketin favorisi olarak görülürken, Mücteba Hamaney DMO liderliği tarafından destekleniyor.

DMO Siyasi ve İdeolojik İşlerden Sorumlu Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mesud Senayirad, “Siyonist varlığın ya da bu şer ittifakı içindeki müttefiklerinin herhangi bir aptalca eylemi, İran tarafından çöküşlerini hızlandıracak sert bir yanıtla karşılanacaktır” dedi.

İran'ın muhalifleri için olası senaryolardan birinin ‘gri bölgeye’ dönmek ve ‘içerdeki yıkıcı ve hain unsurları’ kullanmak olduğunu söyleyen Senayirad, güvenlik servislerinin ‘savaş sırasında biriken ve halen devam eden deneyim ve hazırlıklara sahip olduğunu’ ifade etti.

Senayirad, “Yakın zamanda keşfedilen ağlar, onlarca yıllık gizli güvenlik ve istihbarat çalışmalarının sonucudur. Son çatışma, savaş sırasında kullanılan bu uyuyan hücreleri izleme fırsatı sağladı. Son tutuklamalar, güvenlik güçlerine gelecekte etkili saldırılar gerçekleştirmelerine yardımcı olması beklenen önemli bilgiler sağladı” ifadelerini kullandı.

Bulunan her ipucunun bu yıkıcı ağların farklı boyutlarının ortaya çıkarılmasına yol açabileceğini ifade eden Senayirad, kurumların daha önce bunlar hakkında kısmi bilgiye sahip olduğunu, ancak son olayların bunları daha geniş bir şekilde açığa çıkardığını açıkladı.

Yerel basına göre DMO dün ülkenin batısında, İran-İsrail savaşı sırasında İsrail bombardımanının vurduğu bir bölgede patlayıcıları imha etmeye çalışan iki üyesinin öldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın DMO'ya bağlı Tesnim haber ajansından aktardığına göre, iki DMO üyesi dün ülkenin batısında bulunan Hürremabad'da Siyonist rejimin saldırısı sonucu geride kalan patlayıcıların bulunduğu bir alanı temizlerken, patlayıcıların infilak etmesi sonucu öldü.

İsrail saldırıları, İran'ın nükleer programındaki üst düzey askeri yetkililerin ve bilim adamlarının ölümüne neden oldu. İran yargısı, savaşın en az 936 kişinin ölümüyle sonuçlandığını bildirdi.