​Salva Kiir’den Güney Sudan’ın geleceği için barış adımı

​Salva Kiir’den Güney Sudan’ın geleceği için barış adımı
TT

​Salva Kiir’den Güney Sudan’ın geleceği için barış adımı

​Salva Kiir’den Güney Sudan’ın geleceği için barış adımı

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit, barış anlamasındaki ortaklarını ülke geleceğine odaklanmaya çağırdı. Finansal destek sağlamamaları nedeniyle, anlaşmanın başarısızlıkla sonuçlanmasından Batı ülkelerini sorumlu tuttu.
Salva Kiir, geçtiğimiz Pazar günü parti üyeleri ile yaptığı bir toplantıda, “ABD barış anlaşmasını tanımayı reddederse, Avrupa ve Batı ülkeleri süreci finanse etmeyecektir. Bu nedenle tüm taraflar bekleyip izliyor. Çünkü herhangi bir muhalefette bulunulduğunda derhal savaşa gireceğimizi düşünüyorlar” şeklinde konuştu. Ayrıca finansman eksikliği nedeniyle barış sürecinin çok sayıda zorlukla karşı karşıya kaldığına işaret etti.
Güney Sudan Devlet Başkanı, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi parti üyeleri ve muhalefet liderlerine, ülkenin istikrarını sağlamak için fon sağlama konusundaki çabaları birleştirme konusunda çağrıda bulundu. Mayardit, “Toplumsal yapıda reform gerçekleştirmeyi hedefleyen olumlu ve barışçıl mesajlar vermelisiniz” dedi.
Japonya’dan 1 dolar bağış
Japonya, faaliyetlerine devam etmek için geçiş öncesi döneme liderlik eden Ulusal Komite’ye 1 milyon dolar bağışta bulundu. Anlaşma, Japonya’nın Cuba Büyükelçisi Seiji Okada ve Güney Sudan Kabine İşleri Bakanı Martin Elia Lomuro, Geçiş Öncesi Dönemi Yöneten Ulusal Komite adına Tut Gulwak ve Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) Güney Sudan Özel Temsilcisi İsmail Wais arasında imzalandı.
Japonya’ya teşekkür
Güney Sudan Kabine İşleri Bakanı Martin Elia Lomuro, barış anlamasına verdiği destek nedeniyle Japonya hükümetine teşekkür ederek, “Bu meblağ, barış anlaşmasına özel hesaba konulacak” dedi.
Riek Machar liderliğindeki muhalif Sudan Halk Kurtuluş Hareketi liderlerinden biri olan Oyet Nathaniel Perino, barış anlaşmasının, geçiş öncesi hükümleri uygulanmadan geçici bir hükümet kurulmasının mümkün olmadığını söyledi. Perino, hükümeti kurma aciliyetinin, anlaşmanın önüne önemli zorluklar koyacağına işaret etti.  Ulusal ordu oluşturulması ve eğitimi ile ilgili güvenlik düzenlemelerinin hükümleri, aralarındaki sınır ve görev sayısı sayısının konusunu çözmenin geçiş öncesi dönemin en önemli meşguliyetlerinden bir olduğunu bildirdi.
“Geçici bir hükümet kurma eğilimi, bir barış inşası anlaşmasının ihlali olur”
Perino, “Geçici bir hükümet kurma eğilimi, bir barış inşası anlaşmasının ihlali olur. Anlaşma tarafları şu ana kadar, anayasa, ulusal ordu, eyalet sınırları ve sayısı gibi konuları ele alıyor. Anayasada değişiklik yapmayı reddettik. Bu nedenle mevcut sorunları çözmeden ve anlaşmaya varmadan önce Mayıs ayında geçici bir hükümet kurulması mümkün değildir” dedi. Adalet Bakanlığı tarafından öne sürülen değişikliklere, hükümetin ademi merkeziyetçilik meselelerine değinmediği için itiraz edildiğini belirtti.
Hükümetin, mevcut sistemi, anlaşmada öngörüldüğü gibi 36 aylık geçiş döneminde herhangi bir değişiklik yapmadan sürdürmeyi planladığını ifade eden muhalif lider, sözleşmeyi izleyen komiteyi geçiş dönemi sürecinde mevcut yerleşmiş sistem aracılığıyla anlaşma maddelerini ihlal etmekle suçladı. IGAD heyetini, anayasada değişiklik yapmaya ya da anlaşma garantörü olarak yapılan değişiklikleri geri çekmeye çağırdı.
Sudan’dan 2011’de ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Güney Sudan, Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in 16 Aralık 2013’te yardımcısı Riek Machar’ı ‘darbe teşebbüsü’ iddiasıyla görevden almasının ardından iç savaşa sürüklenmişti.
Barış görüşmelerine rağmen çatışmalar patlak verdi
IGAD gözetiminde yürütülen barış görüşmeleri sonucu, 17 Ağustos 2015’te taraflar arasında anlaşmaya varılsa da başkent Cuba’da 8 Temmuz 2016’da çatışmalar yeniden patlak vermişti.
Ardından Sudan’ın başkenti Hartum’da IGAD gözetiminde Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ve Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni himayesinde barış görüşmeleri başlamış, Salva Kiir Mayardit ve Riek Machar, Haziran 2018’de ateşkes kararı almıştı. IGAD ise 2018 yılının Eylül ayında Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da Barış Anlaşması imzalanmasını sağladı.
Ülkedeki iç savaş on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine, milyonlarca kişinin evini terk etmesine neden oldu.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters