TÜSİAD'ın yeni başkanı Simone Kaslowski oldu

TÜSİAD'ın yeni başkanı Simone Kaslowski oldu
TT

TÜSİAD'ın yeni başkanı Simone Kaslowski oldu

TÜSİAD'ın yeni başkanı Simone Kaslowski oldu

TÜSİAD'ın Yönetim Kurulu Başkanlığına Simone Kaslowski seçildi.
TÜSİAD'ın Yönetim Kurulu Başkanlığına Simone Kaslowski seçildi. Kaslowski, seçime tek aday olarak girmişti.
Simone Kaslowski kimdir?
İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamlayan Simone Kaslowski ABD'de Clark Worcester Üniversitesi'nden 1984 yılında mezun olduktan sonra, 1985 yılında aile şirketi olan Organik Kimya İstanbul'da satış bölümünde göreve başladı.
Organik Kimya üretim ürünlerinin ihracat pazarını geliştirme yönünde çalışmalar yapan Kaslowski 1993 yılında Organik Kimya'nın satış bölümü yöneticisi oldu. Yatırım projelerinde aktif olarak görev aldı. 1995 yılında Organik Kimya CEO'su olan ve Yönetim Kurulu Üyeliği'ni üstlenen Kaslowski firmanın büyümesine liderlik etti. Halihazırda 80'den fazla ülkede faaliyet gösteren Organik Kimya, İstanbul'da Kemerburgaz ve Tuzla'da, yurtdışında ise Hollanda'nın Roterdam ve İsviçre'nin Lugano kentlerindeki üretim tesislerinde yılda 250 bin ton kapasiteyle üretim yapıyor ve distribütörlük faaliyetleri yürütüyor.
Simone Kaslowski kimya sektörünün gelişimi için önemli sivil toplum projeleri geliştirilmesine öncülük yaptı ve Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği bünyesinde “Kimya İhtisas Bölgesi” Chemport projesinin hayata geçirilmesine yönelik girişimlere katkıda bulundu. Kaslowski 2017'den bu yana TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Evli ve üç çocuk babası olan Kaslowski, İngilizce, İtalyanca ve Fransızca biliyor.   



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters