ABD medyası İslamofobya'yı besliyor

Fotoğraf (ARŞİV - İHA )
Fotoğraf (ARŞİV - İHA )
TT

ABD medyası İslamofobya'yı besliyor

Fotoğraf (ARŞİV - İHA )
Fotoğraf (ARŞİV - İHA )

Geçtiğimiz yıl yapılan önemli bir araştırmanın ardından, iki ABD üniversitesi tarafından yapılan ortak çalışma, Müslümanlar tarafından yapılan terör saldırılarının, ABD medyasının dikkatini, Müslüman olmayanlar tarafından yapılan saldırılara kıyasla yüzde 357’den daha fazla çektiğini ortaya koydu.
Georgia ve Alabama Üniversiteleri tarafından yürütülen araştırmanın sonuçları, Müslüman olmayanlar tarafından yapılan terör saldırılarının, belirli bir dinle ilişkilendirilmediğine veya sadece “terör” olarak nitelendirildiğine işaret etti.
ABD’nin başlıca gazetelerinin manşetlerinde bu saldırılara Müslümanların yaptığı terör saldırılarına dair manşetlerin yaklaşık yüzde 15’i kadar yer verildiğini kaydetti.
Araştırma sonuçlarını yayınlayan Newsweek dergisi, araştırmacıların, 2006-2015 yılları arasında ABD içinde yapılan ve basılı ve elektronik medya tarafından yayınlanan 136 terör saldırısını incelediklerini söyledi.
Alabama Üniversitesi'nden Araştırmacı Irene Cairns, konu hakkında şunları söyledi: “Terör saldırıları için medyada ayrılan yerlerin, ulusal gazetelerde yerel gazetelerden daha büyük olduğunu gördük.”
Georgia Üniversitesi'nden Araştırmacı Allison Petos ise şöyle dedi: “Bu medya yayınları, Amerikalıların zihinlerinde Müslümanların yaptığı terör saldırılarının Müslüman olmayanların yaptıklarından çok daha fazla olduğu fikrini oluşturdu.”
Geçtiğimiz yıl, Georgia Üniversitesi, 2011-2015 yılları arasında ABD’de yapılan tüm terör saldırılarına medyada ne kadar yer verildiğine ilişkin bir anket yayınladı ve saldırgan Müslüman olduğu zaman yüzde 449 daha fazla yer verildiğini açıkladı.
Elde edilen sonuçlara göre hazırlanan raporda, bu beş yıl içinde Müslümanlar tarafından yapılan saldırıların tüm terör saldırılarının yalnızca yüzde 12,4'ünü oluşturduğu bildirildi. Raporda, medyadaki bu dengesiz dağılımın, insanların başkalarına kıyasla Müslümanlardan daha çok korkmasına yol açtığı konusunda uyarıda bulunuldu.
Araştırmacılar, 2013 yılında bir Müslüman tarafından Boston Maratonu’nda yapılan ve biri saldırgan olmak üzere üç kişinin ölmesiyle sonuçlanan bombalı saldırının, Amerika'da beş yıl içinde gerçekleştirilen terör saldırılarına yönelik tüm medya haberlerinin neredeyse yüzde 20'sini oluşturduğunu ortaya çıkardı.
Öte yandan, daha önce ABD ordusunda hizmet vermiş Wade Michael Page tarafından 2012'de Wisconsin eyaletinde düzenlenen ve altı kişinin ölmesine neden olan tapınak katliamına ise 5 yıl boyunca medyada sadece yüzde 3,8 oranında yer verildi.
İki yıl önce ABD’li Dylann Roof tarafından Kuzey Carolina'nın Charleston eyaletinde siyahların gittiği bir kiliseye yapılan ve 9 kişinin ölmesine neden olan silahlı saldırıya da medyada o yıl yalnızca yüzde 7,4 oranında yer verildi.
Georgia Üniversitesi’nin çalışması şunları ortaya çıkardı: “Halk arasında, Müslüman teröründen duyulan korku, Müslüman olmayanlar tarafından gerçekleştirilen başka herhangi bir terörden duyulan korkudan çok daha fazla. Basın mensuplarının bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde sunduğu bu uygunsuz medya yayını dağılımı, bu genel duyguya uygun bir düşünme biçiminin yaratılmasına katkıda bulunuyor.”



Fransa, hükümetin antisemitizmle mücadelede başarısız olduğunu iddia eden ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı

ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)
ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)
TT

Fransa, hükümetin antisemitizmle mücadelede başarısız olduğunu iddia eden ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı

ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)
ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner (AFP)

Fransa Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yazdığı mektupta hükümeti antisemitizmle mücadele için yeterli önlem almamakla eleştiren ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı'na çağıracağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, ABD'nin Fransa Büyükelçisi Charles Kushner'ın dün basına sızdırılan mektubu, İsrail'in birkaç gün önce Fransa'ya yönelik benzer eleştirilerini yansıtıyor. İsrail’in eleştirileri Paris'ten sert bir tepki almıştı.

Kushner, Macron'a yazdığı mektupta, pazartesi gününün Nazi Almanyası işgali altında ‘Yahudilerin Fransız topraklarından sürülmesine son veren müttefiklerin Paris'i kurtarışının 81. Yıldönümü’ olduğunu belirtti.

Mektupta, “Fransa'da antisemitizmin keskin bir şekilde artmasından ve hükümetinizin bununla mücadele etmek için yeterli önlem almamasından derin endişe duyduğum için size bu mektubu yazıyorum” ifadesi yer aldı.

Mektubun devamında, “Fransa'da Yahudilerin sokaklarda saldırıya uğramadığı, sinagogların ve Yahudi okullarının tahrip edilmediği, Yahudilere ait işyerlerinin vandalizme uğramadığı tek bir gün bile geçmiyor” denildi.

Kushner’a göre, antisemitizm uzun zamandır Fransız yaşamında izlerini bırakmış olsa da, Yahudilere yönelik nefret, 7 Ekim 2023'te Hamas tarafından gerçekleştirilen ve Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı tetikleyen acımasız saldırıdan bu yana patlak verdi.

Mektubun yayınlanmasından saatler sonra, Fransa Dışişleri Bakanlığı bu son iddiaları şiddetle reddeden bir açıklama yayınladı ve ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın antisemitizmle mücadeleye ‘tamamen bağlı’ olduğunu vurguladı.

Bakanlık, büyükelçinin açıklamalarının ‘Fransa ile ABD arasındaki transatlantik ilişkilerin kalitesine ve müttefikler arasında olması gereken güvene yakışmadığını’ ifade etti.

Bakanlık, ‘1961 Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi'nde belirtildiği üzere, devletlerin iç işlerine karışmama yükümlülüğüne’ işaret etti.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Kushner'in bugün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılacağı bildirildi.

“Antisiyonizm, antisemitizmdir”

ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'ın babası olan Charles Kushner'ın eleştirisi, Netanyahu'nun Fransa Cumhurbaşkanı’nı Filistin devletinin tanınması çağrısı yaparak ‘antisemitizm ateşine körükle gitmekle’ suçlamasından birkaç gün sonra geldi.

Fransa Cumhurbaşkanlığı, Netanyahu'nun sözlerini kınayarak, Filistin devletinin tanınması kararı ile antisemitik şiddetin artışı arasındaki bağlantıyı ‘yanlışlara dayalı, aşağılık ve kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

Netanyahu gibi Kushner da “İsrail'i karalayan açıklamalar ve Filistin devletini tanıyan adımlar aşırılıkçıları cesaretlendiriyor, şiddeti körüklüyor ve Fransa'daki Yahudi kimliğini tehlikeye atıyor” dedi.

Kushner, “Bugün artık lafı dolandırmaya gerek yok. Antisiyonizm, antisemitizmdir. Nokta” ifadelerini kullandı.

ABD'nin Fransa Büyükelçisi, ‘genç Fransızların yaklaşık yarısının Holokost'u hiç duymadığını’ söyleyerek öfkesini dile getirdi.

Kushner, “Bu cehaletin devam etmesi, Fransız okullarının müfredatını sorgulamamıza neden oluyor” dedi.

Antisemitizm konusu, Batı Avrupa'nın en büyük Yahudi topluluğuna (500 bin kişi) ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere sempati duyan büyük bir Arap Müslüman topluluğuna ev sahipliği yapan Fransa'da son derece hassas bir konu.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının başlamasından bu yana her iki toplulukta da nefret suçlarında keskin bir artış kaydedildi.

Macron'un eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısında Fransa'nın Filistin devletini resmi olarak tanıyacağını açıklaması, o dönemde İsrail'den hızlı bir şekilde eleştiri aldı.

Bu adımın ardından Kanada, Avustralya, Andorra, Finlandiya, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino ve Slovenya da eylül ayında Filistin'i tanıma niyetlerini açıkladı.


Trump'ın aralık ayı başında İsrail'e yapacağı ziyaretle ilgili görüşmeler

ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)
TT

Trump'ın aralık ayı başında İsrail'e yapacağı ziyaretle ilgili görüşmeler

ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv- Reuters)

“I24 News” televizyonu, dün, Amerikan ve İsrailli yetkililerin, Başkan Donald Trump'ın önümüzdeki aralık ayı başında İsrail'e yapacağı ziyaretle ilgili görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.

Ziyaretin kesinleşmesi halinde, Trump'ın ikinci dönem başkanlığı sırasında Kudüs'e yaptığı ilk ziyaret olacak.


Binlerce kişi Kopenhag'da Gazze'deki savaşın sona ermesi için gösteri düzenledi

Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)
Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)
TT

Binlerce kişi Kopenhag'da Gazze'deki savaşın sona ermesi için gösteri düzenledi

Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)
Kopenhag'da Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı (AP)

Kopenhag'da dün düzenlenen Filistin yanlısı gösteriye 10 binden fazla kişi katıldı. Gösteride, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve Danimarka'nın Filistin devletini tanıması talep edildi.

Fransız haber ajansına (AFP) göre yürüyüşe Oxfam, Greenpeace ve Uluslararası Af Örgütü'nün yanı sıra sendikalar, siyasi partiler, sanatçı grupları ve Greta Thunberg gibi aktivistler de dahil olmak üzere yaklaşık 100 kuruluş katıldı.

Polis, protestocuların sayısına dair bir tahminde bulunmadı.

Çoğunluğu çocuklu ailelerden oluşan protestocular, Danimarka parlamento binasının dışında güneşli bir havada toplandı, bayraklar salladı, dövizler taşıdı ve "Silah satışlarına son", "Filistin'e özgürlük" ve "Danimarka soykırıma hayır diyor" sloganları attı.

İsrail'in geleneksel destekçisi Danimarka, Avrupa Birliği başkanlığını kullanarak İsrail hükümetine Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için baskı yapacağını açıkladı. Başbakan Mette Frederiksen, savaşın “sınırları aştığını” ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Danimarka, yakın gelecekte Filistin Devleti'ni tanımayı düşünmediğini açıkladı.

43 yaşındaki protestocu Michelle Abelros, AFP'ye yaptığı açıklamada, "İktidardakiler soykırımı durdurmuyor, bu nedenle protestoya iştirak edip tüm liderlere olan bitene katılmadığımızı göstermek çok önemli" ifadelerini kullandı.