​Lavrov: Suriye krizinde kapsamlı bir çözüm için Washington’la temas halindeyiz

​Lavrov: Suriye krizinde kapsamlı bir çözüm için Washington’la temas halindeyiz
TT

​Lavrov: Suriye krizinde kapsamlı bir çözüm için Washington’la temas halindeyiz

​Lavrov: Suriye krizinde kapsamlı bir çözüm için Washington’la temas halindeyiz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nehyan ile Abu Dabi’de görüştü. Lavrov, Suriye krizinde kapsamlı bir çözüme ulaşmak için ABD ile siyasi ve askeri kanallardan temasları olduğunu söyledi.
Körfez turu kapsamında Kuveyt'i ziyaret eden Lavrov, Kuveytli mevkidaşı Şeyh Sabah el-Halid es-Sabah ile düzenlenen ortak basın toplantısında, Suriyeli muhaliflerle Riyad'da yapılan görüşmelerin yapıcı ve verimli geçtiğini vurguladı. Muhaliflerin, Birleşmiş Milletler (BM) kararına ve Suriyeliler arasındaki diyalogu sağlayan BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) uygun olarak çalışma çağrısı yaptıklarına işaret eden Lavrov, bunun siyasi sürecin temeli olduğunun altını çizdi.
Suriyeli yetkilileri, mültecilerin ülkelerine dönüşü ve insani yardımların dağıtılması için çalışmaya çağırdıklarını ifade eden Lavrov, Suriye krizinde kapsamlı bir çözüme ulaşmak için ABD ile temas halinde olduklarını vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) kapsayan Körfez turunun üçüncü durağı Kuveyt’e önceki gün öğle saatlerinde ulaştı. Gözlemcilere göre Suriye krizi ve Şam’ın Arap Birliği’ne geri dönüşü, Lavrov’un Körfez gezisindeki görüşmelerin ana gündem maddeleriydi. Ortak basın toplantısında, Şam’ın Arap Birliği’ne dönme olasılığına dair söylemlere atıfta bulunan Lavrov, Suriye’nin “Arap ailesine” dönüşünün ülkesini “oldukça mutlu” edeceğini vurguladı.
Buna karşılık Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Sabah el-Halid ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Suriye, Arap Birliği’nin kurucu ülkelerindendir. Bölgenin merkezi ülkelerinden biri olan Suriye, bölgenin güvenliği ve istikrarı için önemlidir. Siyasi sürecin başlaması ve Suriye'nin normal hayata dönüşünün yanı sıra Suriye'nin Arap ailesine yeniden katılması Kuveyt için de büyük bir mutluluk olacaktır” ifadelerini kullandı. Bu tutum, Suriye'nin Arap Birliği'nden çıkışının Arap ülkelerinin verdiği bir karar olduğunu ve yine geri dönüşüne yalnızca Arap Birliği’nin karar verilebileceğini vurgulayan Kuveyt’in politikasında nispeten küçük bir değişiklik olduğuna işaret etti.
Öte yandan BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nehyan, BAE ve Suriye yönetiminin yaklaşımları farklı olsa da ülkesinin Suriye’de siyaset, güvenlik ya da istikrar açısından bir Arap rolünün olması gerektiği konusundaki tutumuna dikkati çekti. Suriye'deki durumu analiz etmek ve gelişmeleri izlemenin önemli olduğunu vurgulayan BAE Dışişleri Bakanı, “Şuan Suriye’de Türkiye ve İran'ın etkisinin artması ve Arapların üstlendiği herhangi bir rolün olmayışı karşısında yaşanan gelişmeleri izliyoruz. Bu nedenle Arapların Suriye’deki yokluğunun kabul edilemez olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed dün Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Abu Dabi’de düzenlediği basın toplantısında, Rusya ve diğerleri ile Suriye’ye ilişkin işbirliği yapıldığını söyledi. Suriye'nin Arap ailesine geri dönüşünü başlatmak için ülkesinin Şam büyükelçiliğini yeniden açmaya karar verdiğini vurgulayan BAE Dışişleri Bakanı, Arap ülkeleri ve Şam’ın, Suriye’de bir Arap rolü için birlikte çalışmaları gerektiğinin altını çizdi.
Diğer yandan, ülkesinin Suriye’de Washington ile askeri ve siyasi kanallardan temasları olduğuna işaret eden Lavrov, Moskova’nın Washington’dan, Suriye’nin güneyinde, ABD kuvvetlerinin kontrolünde bulunan bölgedeki Rukban Kampı’nda zorla alı konulan ve güvenli bir şekilde evlerine dönmeleri engellenen Suriyeli mültecilerin tahliye edilmelerini, ABD’nin oradaki yasadışı askeri varlığını kabul etmemek için istemeyeceğini vurguladı.
Moskova’da, Lavrov’un Arap ülkelerini Beşşar Esed yönetimindeki Suriye ile ilişkileri normalleştirmek için ikna etmeye çalıştığı konuşuluyor. Suriye’nin Arap Birliği’ne bir an evvel dönmesi için çalışan Moskova’nın bu hamlesi, Rusya’nın ABD’ye karşı başlattığı kampanyanın hız kazandığı bir dönemde gerçekleşti. Bununla birlikte Rusya Savunma Bakanlığı dün ABD’yi, “Suriye topraklarında kalmasını haklı çıkarmak için Suriye’nin güneyindeki durumu daha da karmaşıklaştırmakla” suçladı.
Dışişleri Bakanı Lavrov’a eşlik eden Rus kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Moskova’nın normalleşme sürecini yeniden gündeme getirmeye çalıştığını ve Suriyeli mültecilerin evlerine dönmelerini sağlamak amacıyla, Suriye’deki yeniden yapılanma dosyaları konusunda Körfez ülkeleri ile görüşmelere başlamak istediğini söylediler.
Bununla birlikte Lavrov, Kuveyt’te düzenlenen basın toplantısında Moskova’nın, Suriye’de Washington’la askeri ve siyasi temaslarını sürdürdüğü, çünkü buradaki gelişmelerin gerçekliğinin farkına varılması gerektiği şeklindeki açıklaması, Rusya Savunma Bakanlığı’nın ABD’yi Suriye'nin güneyindeki durumu karmaşık bir hale getirmekle suçladığı açıklamasıyla aynı zamana denk geldi.
Rus Savunma Bakanlığı’na bağlı 'Sığınmacı Kabul, Dağıtım ve Yerleştirme Merkezi'  tarafından yapılan açıklamada, Washington’ın, Suriyeli mültecileri Suriye, Ürdün ve Irak sınır üçgeninde bulunan Rukban Kampı’ndan tahliye etme çabalarını kasten engellediği öne sürüldü. Açıklamada, “Amerikalılar, ‘yapıcı olmayan’ uygulamaları sayesinde, Suriye hükümetinin, Rukban Kampı sorununu çözmek ve kamptakileri tahliye etmek için attığı adımları engellemeye devam ediyor. Bu durum ABD kontrolündeki et-Tanf Üssü’ne 55 kilometre uzaklıktaki kampta zorla alı konulan Suriyelilerin acı çekmesine neden oluyor.
Suriyeli yetkililerin Rusya ile işbirliği içinde 19 Şubat’ta Rukban Kampı’ndan dönenlerin güvenliğini garanti altına almak, kimlik belgelerini temin etmek ve evlerine dönmelerini kolaylaştırmak üzere bir insani yardım koridoru açtığı belirtilen açıklamada, bu adımın Suriye Kızılay’ı ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan araştırmalar sonucu kamp sakinlerinin büyük çoğunluğunun talebi doğrultusunda atıldığı vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde yerlerinden edilmiş kişilerin kabulü ve barınmaları için gerekli tüm koşulların hazırlandığına da işaret edildi. Suriyeli yetkililerin mültecilerin tahliyesi için 6 otobüsten oluşan bir konvoy yollamasının ardından Tanf Üssü’ndeki ABD güçlerinin, konvoyun güvenliğini sağlamayı reddettiğine dikkat çekilen açıklamada, Washington’a Moskova ve Şam’a karşı yanıltıcı bir kampanya yürütme suçlaması yapıldı. Washington’ın Suriye'deki yasadışı askeri varlığını haklı göstermeye çalıştığı belirtilen açıklamada, “Washington, Rukban Kampı’ndakileri geri dönme niyetlerinden vazgeçirmek için caydırma kampanyaları yürütmeye devam ediyor” ifadeleri yer aldı.



Şara ve Putin ilişkilerde yeni bir aşamaya geçiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Kremlin'de Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırladı (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Kremlin'de Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırladı (DPA)
TT

Şara ve Putin ilişkilerde yeni bir aşamaya geçiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Kremlin'de Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırladı (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Kremlin'de Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırladı (DPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’yı Kremlin’de sıcak bir şekilde karşıladı. Bu ziyaret, geçmişi geride bırakıp, iki liderin ‘köklü ilişkiler’ olarak nitelendirdiği iki ülke arasındaki ilişkileri yeniden tesis edecek yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara, ülkesinin Rusya ile ilişkilerini yenilemek için çaba göstereceğini vurgularken Moskova'da kendisine gösterilen ‘sıcak karşılamadan’ dolayı Rusya Devlet Başkanı Putin'e teşekkür etti.

Putin’in Moskova’nın Suriye yönetimiyle düzenli istişareler yapmayı istediğini teyit etmesiyle ilgili olarak Şara, Suriye'nin önceki tüm anlaşmalara saygı duyduğunu ve Suriye'nin durumunun bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve birliği ile bölgesel ve küresel istikrarla bağlantılı güvenlik istikrarının sağlanması gerektiğini söyledi.

Kapalı kapılar ardında yaklaşık iki buçuk saat süren toplantının ardından, özellikle Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığı (Lazkiye ve Tartus'taki hava ve deniz üsleri dahil) ile ilgili olarak varılan anlaşmaların içeriği hakkında çok az bilgi verildi. Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak görüşmelerin sonunda yaptığı açıklamada, ortak hükümet komitesinin yeniden başlatılması konusunda bir anlaşmaya varıldığını duyurdu. Ayrıca, görüşmelerin odak noktası olduğu görünen Suriye enerji sektörüne de değindi.


Medvedev: Başarısız müzakereler daha korkunç bir savaşa yol açabilir

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)
TT

Medvedev: Başarısız müzakereler daha korkunç bir savaşa yol açabilir

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, “X” platformu üzerinden yaptığı açıklamada, başarısız müzakerelerin daha şiddetli ve ölümcül bir savaşa yol açabileceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın RT kanalından aktardığına göre Medvedev, “Rusya'ya son müzakere uyarılarını yöneltenlerin, müzakerelerin mutlaka düşmanlıkların durdurulmasına yol açmayacağını anlamaları gerektiğini” söyledi.

gtrhyju
Ukrayna ile savaşın ön cephesindeki Rus askerleri (Arşiv- AP)

Medvedev, "Rusya'ya ültimatom veren düşmanlar çok basit bir şeyi hatırlamalılar: Müzakereler kendi başlarına bir çözüme yol açmaz" diye yazdı.

Medvedev, “Çatışmaları durdurmak için” diye ekleyerek, ‘başarısız müzakereler, daha şiddetli bir savaş dönemine, daha güçlü silahlara ve yeni katılımcılara yol açabilir’ ifadelerini kullandı.

Daha önce İsviçreli tarihçi Roland Popp, Berliner Zeitung gazetesine verdiği röportajda Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in verdiği ültimatomu anlattı.

RT'nin haberine göre Rusya, Ukrayna'yı "yetersizliğin kanıtı" olarak görüyor.


Kremlin, sadece Ukrayna meselesine odaklanmayan kapsamlı bir Rus-Amerikan zirvesi istiyor

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)
TT

Kremlin, sadece Ukrayna meselesine odaklanmayan kapsamlı bir Rus-Amerikan zirvesi istiyor

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)

Moskova ve Washington arasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump'un bir araya gelmesi gerektiğine dair karşılıklı açıklamalar, Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul'da doğrudan müzakerelerin başlamasıyla birlikte büyük ilgi gördü. İki tarafın öncelikleri arasında büyük farklılıklar göze çarptı. Trump, “Ukrayna'daki barış sürecini ilerletecek” hızlı bir toplantının önemine vurgu yaparken, Kremlin “masadaki tüm konuları, Ukrayna'daki durum da dahil olmak üzere, ele alacak kapsamlı bir zirve için hazırlıkların ve titiz çalışmaların başlatılması” gerektiğini vurguladı.

Moskova, 3 yıl sonra yapılan ilk müzakere turunda büyük bir ilerleme beklentisi konusunda temkinli davranırken, “uzlaşma mekanizması” belgeleri hazırladığını doğruladı, ancak Kiev'in niyetinden şüphe duyduğunu ve Ukrayna ile Avrupa'daki müttefiklerinin davranışlarının “öngörülemez” olduğunu söyledi.

gthyjucd
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (ortada), 2022'de İstanbul'da yapılan görüşmeler öncesinde Rus ve Ukrayna heyetlerini karşılarken (AP)

Kremlin, Trump'un Putin ile acil bir toplantı çağrısına hızlı yanıt verdi. ABD Başkanı, Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti sırasında gazetecilere, Putin ile beklenen toplantı ayarlandığı anda “iki ila üç hafta içinde dünyanın daha güvenli bir yer haline geleceğine” inandığını söyledi.

Cuma günü, mümkün olan en kısa sürede Rus cumhurbaşkanı ile doğrudan görüşmeler yapmaya çalıştığını belirterek, Putin'i yakında arayabileceğini ifade eden Putin, “Bunu yapmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. O ve ben bir araya geleceğiz ve bence sorunu çözeceğiz ya da çözemeyebiliriz. En azından öğrenmiş olacağız, çözemezsek de çok ilginç olacak" dedi.

 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov, ”Bu tür toplantılar geniş çaplı hazırlık ve titiz bir çalışma gerektirir" dedi. Taraflar arasındaki görüş ayrılığı, uzun zamandır beklenen zirveden beklenen hedefler konusunda olduğu anlaşılıyor. Trump Ukrayna ve güvenlik konularına odaklanırken, Kremlin zirvenin kapsamlı olması ve tarafların gündemindeki tüm konuları ele alması gerektiğini savundu.

Peskov, “Böyle bir toplantı kesinlikle gerekli. Ancak böyle bir zirve için iyi bir hazırlık yapılmalı ve somut sonuçlar alınmalı. Zirveye her zaman uzmanlar düzeyinde müzakereler ve istişareler ile uzun ve yoğun hazırlıklar eşlik eder, özellikle de Rusya ve ABD başkanları arasında bir zirve toplantısı söz konusu olduğunda. İki başkanın kişisel görüşmesi, hem ikili ilişkiler açısından hem de uluslararası meseleler ve bölgesel sorunlar, tabii ki Ukrayna krizi de dahil olmak üzere, en üst düzeyde ciddi bir tartışma ve görüşme açısından gereklidir” dedi.

Peskov, Avrupa'nın güvenliği konusuna da değinerek, Avrupa kıtasının stratejik istikrarıyla ilgili meselelerin bir an önce tartışılmaya başlanması gerektiğini söyledi.

Moskova, müzakere hatlarını ayırmak amacıyla Avrupa taraflarının İstanbul müzakerelerine katılmasını reddetmişti. Moskova'ya göre, İstanbul müzakereleri Ukrayna'da bir çözüm mekanizması oluşturmayı amaçlarken, Avrupa'nın güvenliği konusundaki tartışmalar, Moskova'nın Batı ile ilişkilerinin temellerinin belirlenmesi ile bağlantılı, bağımsız bir müzakere süreci gerektiriyor. Peskov, şu anda askıya alınmış olan Rusya-NATO Konseyi'nin yeniden çalışmaya başlamasının olasılığıyla ilgili bir soruya yanıt olarak, “Güvenlikle ve Avrupa kıtasındaki istikrar süreciyle ilgili tüm konuların en kısa sürede tartışılması gerekiyor” dedi.

fghyju
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (sağda) İstanbul'da Rus müzakere heyeti başkanı Vladimir Medinsky ile bir araya geldi (Reuters)

Bloomberg ajansının bir kaynağa dayandırdığı habere göre ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmek için Rusya ve NATO Konseyi'nin yeniden faaliyete geçmesi önerisini tamamladı.

Öte yandan, Rusya Dışişleri Bakanlığı Özel Temsilcisi Rodion Mironov, Trump'ın Ukrayna'daki uzlaşma sürecine doğrudan müdahalesinin önemini azalttı. Kiev rejiminin ihlalleri ve suçları dosyasından sorumlu büyükelçi, Moskova'nın ABD yönetiminin Ukrayna'daki çatışmayı barışçıl bir şekilde çözme arzusunu yüksek takdirle karşıladığını, ancak ayrıntılara, pratik yaklaşımlara, ciddi ve kararlı çalışmaya ihtiyaç duyduğunu ve bu çalışmaya hazır olduğunu belirtti.

Büyükelçi, ABD'nin son birkaç ay içinde Rusya'ya karşı tutumunu kökten değiştirdiğini ve siyasi bir çözüm arzusunu vurgulayarak, bu arzuyu elbette çok takdir ettiklerini, ancak Trump'ın kişisel müdahalesinin bu aşamada gerekli olmadığınıda ifade etti.

ABD başkanının “o olmadan hiçbir şey başaramayız” şeklindeki açıklamasına ise bu müzakereler Trump'un katılımı olmadan da yürütülebilir, Trump'un kişisel katılımı doğal olarak beklenmiyordu, çünkü bu bir Rus girişimi” şeklinde yorumladı. Özel Temsilcisi Rodion Mironov, "Bu, ortak bir tutum oluşturmak, uzlaşma seçenekleri bulmak, bunları sınıflandırmak, kağıda dökmek ve projeler haline getirmek için yapılması gereken iş müzakereleridir. 2022'deki önceki müzakere turunda olduğu gibi, tarafların baş harfleriyle imzaladıkları belirli bir belge ortaya çıktı; bu nedenle, müzakere ekipleri şu anda bu görevi yerine getirmek için çağrıldı" şeklinde konuştu.

dfgthy
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy'nin birleştirilmiş fotoğrafı (AFP)

Aynı zamanda, büyükelçi, ABD'nin Kiev rejimi üzerindeki etkisinin küçümsenemeyeceğini vurguladı. Bu nedenle, Miroşnik'e göre, Washington'un Ukrayna'ya barışçıl çözüm seçenekleri araması için baskı yapmaya devam etmesi faydalı olacaktır.

Kapalı kapılar ardında süren müzakerelerin gidişatı hakkında Miroşnik, Moskova'nın sunduğu önerilerle ilgili bazı ayrıntıları açıkladı. İstanbul'daki Rus ve Ukrayna müzakere gruplarının Ukrayna'daki çatışmayı çözmek için bir mekanizma bulma şansı olduğunu söyledi.

Ukraynalı bir yetkili, Fransız haber ajansı AFP'ye verdiği demeçte, Rusya'nın İstanbul'daki görüşmelerde Ukrayna'ya “kabul edilemez” taleplerde bulunduğunu ve bu taleplerin Kiev'in daha fazla toprak vermesini de içerdiğini söyledi. Yetkili, “Rus heyet üyeleri, toplantı öncesinde görüşülenlerin ötesine geçen kabul edilemez talepler sundu” dedi. Bu talepler arasında ateşkes anlaşmasına varılması için Ukrayna'nın kontrolündeki geniş toprakların Ukrayna güçleri tarafından boşaltılması da yer alıyor. Kaynak, bu taleplerin “kabul edilemez” olduğunu ve müzakereleri rayından çıkarmayı amaçladığını belirtti.

Ukraynalı bir yetkili, “İlk aşamayı geçmeliyiz, yani barış için bir anlaşmaya varmalıyız, yani uzlaşma mekanizmasını oluşturmalıyız ve her iki tarafta oluşturulan gruplar bunu yapmaya tamamen muktedir” dedi.

Kaynaklar müzakere ekiplerinin Rusya ve Ukrayna'nın kabul edebileceği ve uluslararası toplumun da kabul edeceği bir model geliştirebileceklerini söyledi. Rus yetkili, "Moskova İstanbul'da müzakereleri düzenlemek için elinden geleni yaptı. Tartışmaya sunulan belgeler çerçevesinde somut öneriler içeren metinler sunduk, ancak sorumsuz, tutarsız ve öngörülemez bir rakibin davranışlarından ve tutumundan sorumlu tutulamayız. Kiev'in Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul'da düzenlenen barış görüşmelerini bir tür tiyatro gösterisine dönüştürmeye çalıştığını, ancak başarısız oldu” dedi.

Miroşnik, ülkesinin ateşkesin geçici olarak durdurulmasını reddettiğini yineledi ve Avrupa'nın 30 günlük ateşkes önerisinin Kiev'e yeniden silahlanma ve yeni bir tırmanışa geçme imkanı vereceğini, bunun barışa doğru bir adım olmadığını söyledi.

Miroşnik, “Ukrayna tarafının ateşkesin sadece konumlarını daha da güçlendirmek, siperler inşa etmek, silahlanmak, kuvvetlerini ve kaynaklarını yeniden toplamak vb. için gerekli olduğunu açıkça anlıyoruz. Yani bir ay içinde yeni bir tırmanışa geçmek için. Bu adımın uzlaşma yönünde değil, tam tersi yönde olduğu açıktır” şeklinde konuştu.