​Kral Selman’a Tunus şehrinin altın anahtarı ile fahri doktora ünvanı verildi

​Kral Selman’a  fahri doktora verildi (SPA)
​Kral Selman’a fahri doktora verildi (SPA)
TT

​Kral Selman’a Tunus şehrinin altın anahtarı ile fahri doktora ünvanı verildi

​Kral Selman’a  fahri doktora verildi (SPA)
​Kral Selman’a fahri doktora verildi (SPA)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’e, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Tunus’ta başkentin altın anahtarı verildi. Kral ayrıca Kayrevan (Kairouan) Üniversitesi tarafından da Arap ve İslam medeniyetinde fahri doktora ödülü ile onurlandırıldı.
Kral Selman Tunus’taki ikametinde Kairouan Üniversitesi Rektörü Dr. Hammadi Mesudi ve Tunus Yüksek Eğitim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Dr. Salim Halbus’u kabul ederek, Kayrevan Üniversitesi tarafından kendisine layık görülen fahri doktora ödülünü teslim aldı.
Kral Selman Tunus şehrinin altın anahtarını ise Tunus Belediye Başkanı Suad Abdurrahim’in elinden teslim aldı.
Abdurrahim Kral Selman’ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Kral Selman da, şehrin sembolü olan bu altın anahtarı kendisine teslim eden Belediye Başkanı’na teşekkür etti.
Kral Selman, Halk Temsilcileri Meclisi Başkanı’nı kabul etti
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz dün akşam Tunus’ta, Halk Temsilcileri Meclisi Başkanı Dr. Muhammed en-Nasır’ı kabul etti.
Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra Şura Konseyi ile Halk Temsilcileri Meclisi arasındaki önemli işbirliği alanları gözden geçirildi.
Kral Selman ayrıca, Tunus Diyanet İşleri Bakanı Ahmed Adhoum, Zeytun Camii İmamı Şeyh Hişam bin Mahmud, Ukba Camii İmamı Şeyh et-Tayyib, Malik bin Enes Camii İmamı Şeyh Afif es-Sebbati ve Kral Abdulaziz Camii İmamı Şeyh İsmail bin Abbas ile görüşme gerçekleştirdi.
Tunus Diyanet İşleri Bakanı ve beraberindeki heyet, Kral Selman bin Abdulaziz’in ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirirken, Kral Selman’a Tunus’taki birçok caminin yenilenmesi için verdiği destekten ötürü teşekkür etti.
Toplantıya Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı İbrahim el-Assaf, İçişleri Bakanı Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayef bin Abdulaziz, Ticaret ve Yatırım Bakanı Dr. Macid bin Abdullah el- Kasbi, Maliye Bakanı Muhammed bin Abdullah el- Cud’an, Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Kattan ile Suudi Arabistan’ın Tunus Büyükelçisi Muhammed el Ali katıldı.
Suudi Arabistan-Tunus zirvesi
Kral Selman ile Tunus Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid es-Sibsi ile Tunus’ta Suudi Arabistan-Tunus zirvesi düzenledi.
İkili görüşmenin ardından heyetlerin katılımıyla kapsamlı toplantıya geçen Kral Selman ve Cumhurbaşkanı es-Sibsi, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yanı sıra iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirme fırsatlarını ele aldı. İki ülke arasında çeşitli konularda çok sayıda anlaşma imzalandı. Anlaşmalarda, şehirlerin ve kentsel alanların taşkınlardan korunmasına ilişkin proje için bir kalkınma kredisi, Tunus Rafine Endüstrileri Şirketi için bir Suudi ihracat finansmanı sağlanması ve Tunus’ta üç projenin başlatılması yer aldı.
Kral Selman bin Abdulaziz, Al Suud Ukba bin Nafi Camii ve eski Kayrevan şehri restorasyonu projesi, ez- Zeytunetu’l Mamur Camii restorasyon projesi ve Kayrevan'daki Kral Selman bin Abdulaziz Üniversitesi Hastanesi projesi olmak üzere Suudi Arabistan Kralı ve Sibsi, Tunus’ta üç proje başlattı.
Öte yandan liderler arasında yapılan görüşmeye her iki ülkenin İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Enformasyon Bakanı, Ticaret ve Yatırım Bakanı, Büyükelçiler ve çok sayıda üst düzey yetkililer katıldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Suudi Arabistan'ın Tunus Büyükelçisi Muhammed bin Mahmud el- Ali bu projelerin değerinin yaklaşık 100 milyon dolar olarak tahmin edildiğini belirtti.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24