Obama’nın Merkel’i ziyareti Merkel ile Trump arasındaki gerilimi artırdı

Obama ve Merkel'in sekiz yılda derinleşmeyi başardıkları güçlü bir ilişkileri var (AFP)
Obama ve Merkel'in sekiz yılda derinleşmeyi başardıkları güçlü bir ilişkileri var (AFP)
TT

Obama’nın Merkel’i ziyareti Merkel ile Trump arasındaki gerilimi artırdı

Obama ve Merkel'in sekiz yılda derinleşmeyi başardıkları güçlü bir ilişkileri var (AFP)
Obama ve Merkel'in sekiz yılda derinleşmeyi başardıkları güçlü bir ilişkileri var (AFP)

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile 2008 yılında iktidara gelen ABD Başkanı Barak Obama arasındaki samimiyet, karşılıklı tebessümler dikkatten kaçmadı. Bu iki lider arasında gelişen derin dostluk şimdiki ABD Başkanı Donald Trump’ı ise Merkel’den uzaklaştırdı.
Obama, Almanya Başbakanı Merkel’in 2005 yılında göreve başlamasından üç yıl sonra 2008 yılında başkan koltuğuna oturmuştu. Obama’nın başkanlığı döneminde Merkel ile arasında farklı siyasi akımlara mensup olsalar da siyasi bir dostluk gelişmişti.
Berlin’de Merkel’in ofisinde birlikte kahve içişleri ve sıcak vedalaşma görüntüleri Merkel’in Trump’la ilişkisine olumsuz yansıdı.
Mayıs ayının sonunda Harvard Üniversitesi mezuniyet töreninde bir konuşma yapacak olan Merkel’in ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi beklenmiyor.
Trump’ın göreve başlamasından bu yana Merkel, onun tavrından korkmuyordu. Ancak Trump, Beyaz Saray’a gelir gelmez Berlin’e saldırması şok etkisi yarattı. Şu ana kadar iki lider arasındaki görüşmeler en hafif deyimiyle soğuk bazen de en son Kanada’da Haziran ayında bir araya geldiklerinde görüldüğü gibi çatışmaya meyilli bir görüntü arz ediyor.
Merkel’in ABD Başkanı Trump’la en belirgin ihtilafı Trump’ın uluslararası sorunları çoklu yönlü bir yaklaşımla çözmeyi engelleyen Amerika’nın iktisadi siyasi korumacılığını içeren “önce Amerika” politikasıdır.
Edinilen bilgilere göre görüşme Berlin ve Washington arasındaki Obama’dan sonra giderek kötüleşen ilişkiler üzerine yoğunlaştı.
Obama bir gün önce Köln’de “Global Liderler Zirvesi”nde konuştu. Obama’nın Almanlar nezdinde büyük bir popülaritesi var. Obama pek çok kez Almanya’yı ziyaret etti. En son 2017 yılında 14 bin kişi tarafından dinlenmiş, konuşmasında ismini vermeden Trump’ı ağır bir şekilde eleştirmişti.
Suedeitsche Zeitung gazetesi Obama'nın Köln'deki konuşmasıyla ilgili "Amerika'nın eski başkanları, özellikle yurtdışındaki haleflerini eleştirmezler. Ancak Obama, Köln’de defalarca Trump’ı kadın, iklim değişikliği vs. konularda eleştirdi” ifadelerine yer verdi. Obama yaptığı konuşmada kendi döneminde tarihi bir başarı olarak nitelendirdiği iklim değişikliği anlaşmasında Trump’ın iklim çekilmesini de eleştirdi.



The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
TT

The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)

İngiliz The Telegraph gazetesi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Kerim Han'a, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle yaptırım uygulamayı düşündüğünü yazdı.

Gazete, Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapacak olan Mike Waltz'un UCM'nin ‘güvenilirliği olmadığını’ söylediğini ve Trump yönetimi 20 Ocak'ta göreve başladığında ‘mahkemenin anti-Semitik önyargısına güçlü bir yanıt’ sözü verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre Kerim Han, Trump tarafından yaptırım uygulanması hedeflenen yetkililer arasında yer alıyor.

İsrail gibi ABD de Lahey merkezli mahkemenin otoritesini tanımıyor. Üst düzey Cumhuriyetçiler yakalama kararlarına tepki olarak UCM'nin üst düzey yetkililerine yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Diğer yandan Han, reddettiği cinsel suiistimal iddiaları nedeniyle soruşturma geçiriyor.

Trump, görevdeki ilk döneminde, Afganistan'da ABD güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili bir soruşturma nedeniyle UCM'nin eski başsavcısına yaptırım uyguladı.

O dönemde Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo, UCM’yi ‘tamamen yozlaşmış bir kurum’ olarak tanımladı.

ABD Başkanı Joe Biden 2021'de göreve geldiğinde UCM Savcısı Fatou Bensouda'ya yönelik seyahat yasağını da içeren yaptırımları iptal etti. Ancak Trump'ın UCM'nin İsrail'e yönelik tutumuna tepki olarak aynı stratejiyi yeniden uygulayabileceği yönünde spekülasyonlar var.

dfvgb
Donald Trump (Reuters)

Trump ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği savaş suçlarıyla ilgili olarak UCM tarafından yürütülen soruşturmalardan ABD'nin katılımını ve kaynaklarını çekebilir.

Han ve ekibine uygulanacak herhangi bir yaptırım, İngiltere'nin yeni Başbakanı Keir Starmer'ın yakalama emirlerine uymayı seçmesi halinde İngiltere ile Trump arasındaki ilişkileri tehlikeye atabilir.

Birleşik Krallık İsrail Başbakanı’nı gözaltına alıp almama konusunda tereddüt yaşarken, ABD Lahey merkezli mahkemeye karşı uluslararası bir tepkiye öncülük ediyor. İngiltere UCM’ye saygı duyduğunu ifade ederken, Netanyahu'nun İngiltere'ye gelmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağını söylemeyi ise reddediyor.

İsrail'in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely, tüm ülkeleri UCM'nin Netanyahu'yu yakalamaya yönelik ‘saçma’ kararını reddetmeye çağırdı.

Hotovely, Telegraph gazetesine yazdığı makalede UCM’yi ‘Hamas ile ortak bir zemin bulmakla’ suçladı. Makalede, “Mahkemenin saçma kararını reddeden ABD ve diğer müttefiklerine teşekkür ediyor ve diğer ülkeleri de bu adaletsizliği reddetme konusunda aynı şekilde davranmaya çağırıyoruz. UCM, halkını savunmak isteyen her demokratik liderin mahkemenin hedefi haline gelebileceğini göstermiştir” ifadeleri yer aldı.

Almanya, UCM üyesi olmasına rağmen Nazi geçmişi ve Yahudi devletiyle olan özel ilişkisi nedeniyle Netanyahu'yu gözaltına almayacağının sinyalini verdi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Yakalama kararı, UCM'nin 22 yıllık tarihinde yargıçların Batı destekli bir devletin liderini ilk kez gözaltına almaya kalkışması anlamına geliyor.

Aralarında İngiltere'nin de bulunduğu UCM’ye üye 124 ülke, yakalama kararlarının uygulanmasından sorumlu.

Avrupa ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün bir işareti olarak İrlanda, İtalya ve Hollanda, Netanyahu'nun kendi topraklarına ulaşması halinde gözaltına alma sözü verdi. Fransa ise UCM’nin tutumunu doğruladı, ancak Netanyahu'nun sınırlarını geçmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya ve Macaristan da dahil olmak üzere 27 üye ülkenin yakalama kararlarını uygulamakla yükümlü olacağını doğruladı.