Sudan İstihbarat Başkanı Kuş istifa mı etti, görevden mi alındı?

Salah Kuş
Salah Kuş
TT

Sudan İstihbarat Başkanı Kuş istifa mı etti, görevden mi alındı?

Salah Kuş
Salah Kuş

Sivil güçler ve Sudan sokaklarındaki protestocular, Sudanlıların kendilerine karşı işlenen suçların çoğundan sorumlu tuttuğu Sudan Güvenlik ve İstihbarat Başkanı Salah Abdullah Kuş'un görevden alınmasını memnuniyetle karşıladı.
Önceki gün Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan tarafından kabul edilen Kuş’un istifası, Sudanlı protestocuların Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejiminin en kötü sembollerinden biri olarak değerlendirdiği Salah Kuş’un görevden alınması için baskı yapmasının ardından geldi. Birçok kişi Kuş’un cumhurbaşkanlığı makamını arzuladığını, belki de CIA'deki arkadaşlarının saraya ulaşmasına yardımcı olacağını düşünüyor.
Salah Kuş, 1957 yılında Sudan'ın kuzeyinde bulunan el-Balal kasabasında doğdu. Hartum Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden mezun olan Kuş, Müslüman Kardeşler bünyesinde siyasi faaliyetlerde bulundu ve üniversitedeki öğrenci birliğine girdi. Ayrıca Müslüman Kardeşler örgütünün güvenlik ofisinde çalışarak, liderlik için bilgi toplama, analiz etme ve sunma faaliyetlerinde bulundu.
Kuş, mezun olduktan sonra Hasan el-Turabi'nin önderlik ettiği Ulusal İslam Cephe’de istihbarat çalışmalarına devam etti. Örgütün 30 Haziran 1989'da askeri darbe ile iktidara gelmesinden sonra binbaşı rütbesiyle güvenlik ve istihbarat servisine katıldı. Kuş, süreç içerisinde tehlikeli olarak nitelendirilen özel faaliyetlerde bulunan özel bir bölümün operasyon direktörlüğü yardımcılığı makamına terfi etti. Ancak yıllar sonra Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e yapılan suikast girişiminin planlanmasına katılmakla suçlandıktan sonra servisten uzaklaştırıldı ve daha sonra İsrail tarafından İran’a ait olduğu düşünüldüğü için bombalanan Yermuk fabrikasına müdür olarak atandı.
Ayrıca Kuş’un, 1990'ların ortasından 1998’e kadar Hartum’un ev sahipliği yaptığı el-Kaide lideri Usame bin Ladin’e yakın olduğu düşünülüyor. Kuş’un, Usame bin Ladin’in faaliyetlerinden sorumlu olduğuna dair söylentiler var. Bunun yanı sıra Kuş’un Ağustos 1994’te Venezuelalı terörist Çakal Carlos’u Hartum’da tutukladığı düşünülüyor.
Turabi'yi deviren Kuş'tu
Beşir, 2009 yılında verdiği sürpriz bir kararla istihbarat şefini görevden aldı ve onu güvenlik danışmanı olarak atadı.  Kuş, daha sonra meclise girdi. 2012 yılında tutuklandı ve 13 subay ve güvenlik unsuruyla birlikte Beşir rejimini devirme girişiminde bulunmakla itham edildi. Kuş, bir yıl boyunca gözaltında kaldı, 2013 yılında serbest bırakıldı ve 2015 yılında meclise geri döndü. Kuş, 1999 yılında Beşir ile Turabi arasında yaşanan anlaşmazlıkta önemli bir rol oynadı, Turabi grubunu elimine etmeye çalıştı ve Turabi'ye yakın birçok kişiyi tutukladı.
Kuş, muhalif siyasi güçlere karşı takındığı sert ve baskıcı tutumu ile biliniyor ve içinde türlü türlü işkencelerin yapıldığı hayalet evler olarak bilinen gizli evleri inşa edenler arasında bulunduğu düşünülüyor. Ayrıca Kuş, güvenlik servisini silahlanma ve büyük bütçe bakımından devlet içinde bir devlet haline getirdi. Bunun yanı sıra servisin sahip olduğu şirketler aracılığıyla gıda da dahil olmak üzere tüm alanlarda faaliyet gösteren büyük bir ekonomik taban yarattı.
Kuş’un ismi, Eylül 2001'de yaşanan olayların ardından el-Kaide ile ilgili dosyaları ABD’ye teslim ettiği gerekçesiyle CIA ile yakın işbirliği içerisinde bulunduğu iddialarıyla ön plana çıktı.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.