Dr. Bahar Eriş: Yetenek keşfi için anne babanın rolü çok önemli

Dr. Bahar Eriş: Yetenek keşfi için anne babanın rolü çok önemli
TT

Dr. Bahar Eriş: Yetenek keşfi için anne babanın rolü çok önemli

Dr. Bahar Eriş: Yetenek keşfi için anne babanın rolü çok önemli

Çocuklarda yetenek keşfi için Dr. Bahar Eriş, ''Anne ve babaların rolü; potansiyellerin dışarı çıkması için birinci olarak çocuğun var oluşuna saygı duymak, ikinci olarak bu potansiyelin ortaya çıkabileceği tarzda ortam hazırlamak'' dedi.
Dr. Bahar Eriş, çocuklarda yeteneğin nasıl ortaya çıkarılabileceği konusunda açıklamalarda bulundu. Dr. Eriş, yeteneğin ortaya çıkmasında anne babanın ortam hazırlamasının önemi ve yeteneğin ortaya çıkması için çocuğa serbest alan tanınması konusunda bilgiler verdi. Dr. Eriş, yetenek gelişimin uzun süreç olduğuna vurgu yaparken, ailelerin yeteneğin ortaya çıkmasında objektif davranması gerektiğini belirtti. Ayrıca Dr. Eriş, fikir anneliğini yaptığı, 4 Mayıs'ta İstanbul Beyoğlu'nda Grand Pera Emek Sahnesi'nde düzenlenecek olan 'MomTalks' hakkında bilgiler verdi. 
''Çocuklarda yetenek keşfi için anne ve babanın ortamı hazırlamada rolü çok önemli'' 
Çocuklarda yetenek gelişiminin uzun soluklu bir süreç olduğunu vurgulayan Dr. Bahar Eriş, ''Hepimiz ve her çocuk dünyaya farklı bir potansiyelle doğuyor. Başar, mutluluk ve sağlık için içimizdeki bu potansiyeli bir şekilde dışarıya çıkarmamız gerekiyor. Ailelerin rolü de; bu potansiyellerin dışarı çıkması için öncelikle çocuğun var oluşuna saygı duymak, ikinci olarak da bu potansiyelin ortaya çıkabileceği tarzda ortam hazırlamak. Örneğin, çocukta resim yeteneği söz konusu ise bunun ortaya çıkabilmesi için çocuğun kağıt ve kalemle buluşabilmesi gerekiyor. Ya da çocuk satranç alanına ilgiliyse satranç tahtasıyla karşı karşıya gelmeden keşfetmeniz çok zor. Dolayısıyla anne babaların ortamı hazırlama konusunda ve bu buluşmaları sağlama konusunda çok önemli rolü var'' dedi.
''Yeteneğin sürdürülebilmesi için içsel motivasyon en önemli faktör'' 
Yeteneğin keşfinden sonra yeteneğin geliştirilmesinin de çok uzun bir süreç olduğunu belirten Dr. Eriş, ''Evet, potansiyel ortaya çıktı. Şimdi bunu desteklemek gerekiyor. Çünkü yetenek tek başına yeterli değil. Bunu mutlaka disiplin ve çabayla buluşturmak gerekiyor. Genellikle kendi alanında ileri seviyede performanslara ulaşmış kişilerin hayatlarını incelediğimiz zaman; aile ortamlarında destek gördüklerini keşfediyorsunuz. Kendi alanları her neyse o alanda çok bilinçli ve sistemli şekilde pratik yaptıklarını görüyorsunuz. En önemlisi de, o alanda içsel bir motivasyonları olduğunu görüyorsunuz. Genellikle yeteneğin sürdürülebilir olması ya da belli bir performans seviyesine gelmesinde en önemli faktör; içsel motivasyondur'' şeklinde konuştu.
''Yeteneğin ortaya çıkması için çocuğa serbest alan tanımak çok önemli'' 
Çocuğun hangi alanda yetenekli olduğunu alanına göre anlaşılabileceğini aktaran Dr. Eriş, ''Çünkü belli alanlardaki potansiyel daha erken ortaya çıkabiliyor. Örneğin; müzik alanındaki potansiyel diğerlerinden daha erken dönemde ortaya çıkabiliyor. Öte yandan, yazarlık gibi belli alanlarda bilgi birikimi gerekebiliyor. Genellikle baktığımızda erken çocukluk döneminde bu eğilimleri gözlemlemeye başlıyoruz . Burada çocuğa serbest alan tanımak çok önemli. Çünkü çocuk, serbest oyun ortamındayken içinden gelen şekilde hareket ediyor. Uzaktan çocuğu gözlemlediğiniz zaman kendi isteğiyle nereye yöneldiğini görebiliyorsunuz'' diye konuştu.
Dr. Eriş, sözlerine şöyle devam etti: ''Bazı çocuklar içinden geldiği şekilde bebekle oynamaya yönelebiliyor. Diğer çocuk kitaplara yöneliyor. Başka çocuk kalem, resim ya da boyalara yöneliyor. Bunları da ancak çocuk rahat bırakılırsa görebiliyorsunuz. Çocuklar bu rahatlığı günümüzde çok fazla yakalayamayabiliyorlar. Çünkü erken yaşta yoğun aktivite içine girmeye başlayabiliyorlar. Potansiyelin keşfedilmesini en çok sağlayan durum; çocuğun serbest biçimde oyun oynadığı zamanlar. Ailelerin biraz daha bilimsel araştırmacı gibi objektif gözlüklerle duruma bakabilmesi çok önemli. Kendi görmek istediklerini değil de, çocuğun ortaya ne koyduğunu gözlemleyebilirlerse potansiyeli daha doğru şekilde tespit etme ihtimalleri de artmış olur''.
Anne-uzman buluşma platformu MomTalks 
Düzenleyecekleri 'MomTalks'a değinen Dr. Eriş, ''Bu yıl 'MomTalks'ı 3'üncü kez düzenliyoruz. Toplam 4 oturumumuz var. Her sene olduğu gibi 'İlham Veren Anneler' oturumuyla başlıyoruz. Bu oturumda farklı farklı isimler var. Sanatçı Doğa Rutkay, Sanatçı Esra Akkaya, Gazeteci ve Belgesel Yapımcısı Tuluhan Tekelioğlu olacak. Daha sonra şefkatli iletişim ve öz şefkatle ilgili oturumumuz olacak. Belki toplum olarak en çok konuşmamız gereken konulardan bir tanesi; şiddetsiz iletişim ve şefkatli olabilmek. Şefkatli toplumun temeli, şefkatli aile ortamında başlıyor. Bu oturumda da Dr. Aslıhan Onaran, uzman psikolog Zeynep Selvili Çarmıklı ve gazeteci-yazar Hande Birsay bu iletişimin nasıl gerçekleşebileceğini anlatacaklar. Ardından 21'inci Yüzyılda Çocuk Yetiştirmek' isminde bir oturumumuz var. Orada da Yazar Mümin Sekman, Sunucu Deniz Bayramoğlu ve Psikolog Mehmet Şakiroğlu bu konuyu ele alacak. Uzman ve baba perspektifinden konuşma fırsatı olacak. Sonrasındaki oturumumuz da 'Hayal Kuran Anneler' oturumu. Bu oturumda da Masal Terapi yazarı Judith Malika Liberman, aileler ile interaktif hayal kurma etkinliği yapacak. Benim de heyecanla beklediğim bir etkinlik. Ayrıca Araştırmacı Akan Abdula, 'Türkiye'deki Annelik' profilini ortaya koyan bir araştırmanın sonuçlarını bizlere sunacak. Dolu dolu bir program. Gelenler, ''İyi ki gelmişim'' diyecek. Gelebilen herkesi etkinlikte görmek istiyoruz. Bu yılki organizasyonu ebeveyn koçu Zeynep İşman ve yazar Mümin Sekman'la birlikte yapıyoruz'' açıklamasında bulundu. 



Neandertallerin modern insanların sağlığı üzerindeki 5 etkisi

Neandertallerin soyu 40 bin yıl kadar önce tükendi (Reuters)
Neandertallerin soyu 40 bin yıl kadar önce tükendi (Reuters)
TT

Neandertallerin modern insanların sağlığı üzerindeki 5 etkisi

Neandertallerin soyu 40 bin yıl kadar önce tükendi (Reuters)
Neandertallerin soyu 40 bin yıl kadar önce tükendi (Reuters)

Modern insanlar onbinlerce yıl önce Afrika'dan ayrılıp dünyanın farklı yerlerine gittiğinde buralardaki diğer eski insanlarla karşılaştı. 

O zamanlar Avrupa ve Asya'nın bazı kısımlarında yaşayan Neandertaller de bunlar arasındaydı. Homo sapiensler, bu en yakın akrabalarından olan insanlarla beraber yaşadı ve çiftleşti. 

Neandertallerin genom haritasının çıkarılmasıyla bu iki türün çiftleştiği ilk kez 2010'da tespit edildi. 

Bilim insanları bu sayede Avrasya'da bugün yaşayan insanların genomunun yaklaşık yüzde 2'sinin Neandertal DNA'sı içerdiğini buldu. 

Bu oran az görünebilir fakat günümüz insanlarının sağlığı üzerinde yarattığı çeşitli etkiler var. Bilim insanlarının yıllardır keşfettiği bu etkilerin 5'ini derledik. 

1) Kovid-19'u ağır geçirme riski

2020'de yapılan bir araştırmada kromozom 3'teki Neandertal DNA'sının, Kovid-19 virüsü bulaşan kişilerin daha ağır bir hastalık geçirme riskinin artmasıyla ilişkili olduğu bulundu. 

Araştırmacılar ayrıca bu DNA dizisinin Afrika ve Doğu Asya'daki insanlarda neredeyse hiç yokken, Güney Asya'dakilerin yaklaşık yarısında bulunduğunu tespit etmişti. 

Öte yandan aynı ekip, bir yıl sonra yayımladıkları bir çalışmada kromozom 12'deki başka bir Neandertal DNA'sının Kovid-19 enfeksiyonunun ardından yoğun bakıma ihtiyaç duyma riskini yaklaşık yüzde 22 azaltabileceğini keşfetti. Bu DNA dizisiyse Avrasya ve Amerika'daki insanların yaklaşık yarısında mevcut. 

2) Güneş ışığına duyarlılık ve saç dökülmesi

Birleşik Krallık'ta yapılan bir araştırmada Neandertallerin 17 gen varyantının kelleşme, 15'ininse saç dökülmesiyle bağlantısı ortaya çıkarılmıştı.

2021 tarihli çalışmada Neanderthal DNA'sının güneş ışığına hassasiyeti artırdığı da bulunmuştu. 

Başka araştırmalardaysa artık nesli tükenen bu insanların DNA'sının bronzlaşmayı zorlaştırabileceği ve güneş yanığı yaşama riskini artırabileceği ortaya çıkmıştı. 

3) Nikotin bağımlılığı

Neanderthallerden modern insanlara miras kalan bazı genler, sigara bağımlısı olma ihtimalini de artırabiliyor. 

2016'da yayımlanan bir çalışmada Neandertallere özgü bir gen mutasyonu taşıyan kişilerin nikotin bağımlısı olmaya daha yatkın olduğu bulunmuştu. 

Araştırmacılar Neandertaller tütün içmediğinden bu genin ilk başta yararlı bir etkiye sahip olabileceğini düşünüyor. 

Aynı çalışmada bazı gen varyantlarının depresyon riskini artırabileceği de ortaya konmuştu.  

4) Acıya duyarlılık

Neandertal DNA'sı bazı kişileri acıya daha duyarlı hale getiriyor olabilir. 

Geçen yıl yayımlanan bir çalışmada, acı sinyalinde rol oynayan SCN9A adlı bir gendeki üç varyanttan birini taşıyan kişilerin, keskin bir cisimle dürtüldükten sonraki acıya karşı daha hassas olduğu bulunmuştu. Araştırma bulguları, kronik ağrılara verilen tepkiyi kapsamıyor.

Latin Amerika'da yürütülen bu çalışmada, Amerikan yerlisi kökenine sahip kişilerde bu varyantların daha sık görüldüğü kaydedilmişti. 

Homo sapiensler, Bering Boğazı üzerinden Amerika kıtasına geçmeden çok önce Neandertallerle çiftleştiği için Latin Amerika yerlilerinde de Neandertal kökenli varyantlara sıkça rastlanıyor. 

Araştırmacılar acıya verilen tepki, hayatta kalma şansını artırabildiğinden evrimsel süreçte bu varyantların seçilmesinin mantıklı olduğunu düşünüyor.

5) Doğurganlık

İnsanların yakın akrabalarından kalan bir gen varyantına sahip kadınların doğurganlığının arttığı 2020'deki bir çalışmada bulunmuştu. 

Avrupa'daki her üç kadından birinin bu varyantı taşıdığı tespit edilmişti. Araştırmacılar, Neandertallerden miras kalan bu genin, hamileliğin başındaki kanama ve düşük ihtimalini azalttığını kaydetmişti. 

Independent Türkçe, Live Science, CNN, Guardian


Hızlı yayılan varyantlar nedeniyle büyük bir yeni koronavirüs dalgası riski altında mıyız?

Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)
Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)
TT

Hızlı yayılan varyantlar nedeniyle büyük bir yeni koronavirüs dalgası riski altında mıyız?

Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)
Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)

Bir dizi bilim insanı, yeni bir koronavirüs varyantı sınıfının tehlikesi konusunda uyarıda bulunarak, bunların yaz aylarında yeni bir enfeksiyon dalgasına neden olabileceğini belirtti.

Bu yeni varyantlar hakkında ne biliyoruz?

Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığına göre, Omicron ailesinin bir parçası olan FLiRT olarak bilinen bu varyantlar, vücudun bağışıklık tepkisinden kaçma ve insandan insana hızlı ve kolay bir şekilde yayılmasıyla karakterize ediliyor.

Bu varyantlar öksürük, ateş, baş ağrısı ve kas ağrıları gibi önceki Omicron varyantlarına benzer semptomlara neden oluyor.

Sağlık uzmanları, bu varyantların özellikle yaz aylarında insanların çok fazla dışarı çıkması ve seyahat etmesi nedeniyle bir yaz virüsü dalgasına neden olabileceğinden korkuyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre, son günlerde FLiRT varyantlarının KP.2 olarak bilinen alt türlerinden biri ABD'de baskın hale geldi. Bu tür, ülkedeki koronavirüs vakalarının dörtte birinden fazlasını oluştururken, bir diğer tür olan KP.1.1 ise vakaların yaklaşık yüzde 7'sinde görüldü.

bgrtnhy
Paris'te halka açık bir parkta bulunan iki koronavirüs modeli (Reuters)

Vanderbilt Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. William Schaffner, “Laboratuvarlardan FLiRT varyantlarının şu ana kadar diğer mikron altı varyantlar kadar hızlı bulaşabilir göründüğünü ve önceki bağışıklıktan kaçma konusunda diğer türlerden daha iyi olduğunu öğrendik. Ancak önceki varyantlardan daha ciddi bir hastalık üretiyor gibi görünmüyorlar” ifadelerini kullandı.

Bu varyantlara karşı aşılar ne kadar etkili?

FLiRT varyantları nispeten yeni olduğundan, mevcut aşıların bunlara karşı etkili koruma sağlayıp sağlamayacağını göstermek için yeterli veri bulunmuyor.

Schaffner, laboratuvar çalışmalarının şimdiye kadar aşıların bu yeni varyantlara karşı sadece kısmi koruma sağlayabileceğini gösterdiğini söyledi.

Bununla birlikte Schaffner, aşı olmanın yine de virüsün ciddi semptomlarını önleyebileceğini vurguladı.

Hangi önleyici tedbirler sizi bu varyantlardan koruyabilir?

KOVID-19'un diğer türleri ve varyantları gibi, ellerinizi sık sık yıkayarak, kalabalık yerlerde maske takarak ve sebze, meyve ve sağlıklı yiyecekler yemeye dikkat ederek kendinizi bu varyantlardan koruyabilirsiniz.

Uzmanlar ayrıca endişe verici semptomlar yaşamanız halinde evde kalmanızın önemini vurguluyor.


Selena Gomez'in yeni filmi Cannes'ı kasıp kavurdu

130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)
130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)
TT

Selena Gomez'in yeni filmi Cannes'ı kasıp kavurdu

130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)
130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)

Fransız yönetmen Jacques Audiard, dün gece Cannes'a dönerek dünyayı Emilia Perez'le tanıştırdı. Yönetmenin yeni filmi seyirciler tarafından coşkuyla karşılandı

Başrollerini Zoe Saldaña, Selena Gomez ve Karla Sofía Gascón'un paylaştığı İspanyolca müzikal drama Emilia Pérez, Cannes Film Festivali'nde bu yıl en büyük alkışı aldı.

11 dakika ayakta alkışlandı

31 yaşındaki Gomez, yeni filminin tam 11 dakika boyunca alkışlanarak ıslık ve tezahüratlarla karşılanması karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.

dvferbt
Prömiyerde ABD'li aktris Gomez'e Venezuelalı aktör Edgar Ramirez ve Zoe Saldana eşlik etti (AFP)

Film sona erip jenerik akmaya başladığında, daha ışıklar yanmadan "Bravo" sesleri yükselmeye başladı. Saldaña ve Gascón gözyaşları içinde kalırken Gomez de yüzünü elleriyle kapatmıştı.

İzleyiciler filmi ayakta alkışlarken yönetmen Jacques Audiard, balkondan şapkasını sallayarak teşekkür etti. Yönetmen sözlerini bitirdikten sonra alkışlar iki dakika daha devam etti. 

"Hiç bu kadar iyi olmamıştı"

Müzikalin başrol oyuncuları Saldaña ve Édgar Ramírez de kucaklaşarak başarıyı kutladı.

Filmde beden uyum operasyonu olmak isteyen bir uyuşturucu karteli liderini canlandıran Gascón için de büyük alkış koptu. 

Filmde Zoe Saldaña hayal kırıklığına uğramış bir avukatı, Selena Gomez uyuşturucu baronunun karısını, Édgar Ramírez de tehlikeli bir aşığı canlandırıyor. 

Hollywood Reporter yazarı David Rooney, müzikalin melodram ve kara filmi buluştururken Almodóvarvari bir mizahı benimsediğini yazdı. Rooney, Gascon'u "harika bir keşif" diye nitelendirirken Saldaña için de "Hiç bu kadar iyi olmamıştı" ifadelerini kullandı.

Audiard senaryoyu sık sık birlikte çalıştığı Thomas Bidegain ve Léa Mysius ile birlikte yazdı. 

72 yaşındaki yönetmen, daha önce Yeraltı Peygamberi (Un Prophète), Pas ve Kemik (De Rouille et D'os) ve Paris, 13. Bölge (Les Olympiades) gibi filmlere imza atmıştı.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Deadline


Marvel'dan Örümcek Adam müjdesi

Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)
Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)
TT

Marvel'dan Örümcek Adam müjdesi

Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)
Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)

Marvel yöneticisisinden Örümcek Adam (Spider-Man) hayranlarına müjde: Peter Parker ve Mary Jane geri dönebilir. 

Marvel yetkilisi Brad Winderbaum, 1994'le 1998 arasında ekranlara gelen meşhur animasyon Spider-Man: The Animated Series'in X-Men '97'yle aynı çizgide devam edebileceğinin ipuçlarını verdi.

10 bölümden oluşan X-Men '97, 1992'den 1997'ye kadar Fox Kids'de izleyiciyle buluşan X-Men: The Animated Series'in devamı niteliğinde.

Disney+'ta 20 Mart'ta gösterime giren X-Men '97, mutantların liderleri Profesör Charles Xavier'ı kaybetmelerinin ardından yaşadığı yeni zorlukları anlatıyor. 

Marvel Stüdyoları Yöneticisi, izlenme rekorları kıran X-Men '97'deki kameosuyla ekranlara gelen Örümcek Adam'ın kendi çizgi dizisinin yeniden canlanma ihtimaline değindi.

ScreenRant'in sorularını yanıtlayan Marvel Stüdyoları Televizyon, Yayın ve Animasyon Başkanı Brad Winderbaum, Spider-Man '98'in gerçekleşme olasılığıyla ilgili heyecan verici bir açıklama yaptı.

"Belki bir gün"

Sözlerine "Onları tekrar ekranda birlikte görmek inanılmaz" diye başlayan Winderbaum, şöyle devam etti:

Keşke Madam Web'le olan tüm o macerayı anlatabilsek! Belki bir gün... Biz hayranlar bunu kesinlikle hayal edebiliriz.

Spider-Man: The Animated Series, 19 Kasım 1994'ten 31 Ocak 1998'e kadar Fox Kids'de 5 sezon boyunca gösterilmişti.

65 bölümden oluşan dizi, Empire State Üniversitesi öğrencisi Peter Parker'ın Örümcek Adam kostümü altındaki sorumluluklarıyla özel hayatındaki sorunlar arasında denge kurmaya çalışmasını konu alıyordu.

Independent Türkçe, ScreenRant, Variety


İnek, domuz ve geyiklerin atası bulundu

Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)
Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)
TT

İnek, domuz ve geyiklerin atası bulundu

Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)
Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)

İnek, domuz ve geyiklerin içinde yer aldığı toynaklı hayvanların atası bulundu. Bulgular, dinozorların yok olmasından sonra ortaya çıkan memelilerin geçmişine ışık tutuyor. 

Bilim insanları ABD'nin Colorado eyaletinde kafatası ve çene kemiğini keşfettikleri hayvanın, toynaklılar takımının atası olduğunu düşünüyor. Militocodon lydae adı verilen hayvanın 270 ila 450 gram ağırlığında, yaklaşık bir fare boyutunda olduğu tahmin ediliyor. 

Dinozorların yok olmasından yaklaşık 610 bin yıl sonraya tarihlenen fosiller, bu memeli türünün 65 milyon yıl kadar önce yaşadığına işaret ediyor. İlk primatlar olarak kabul edilen Purgatorius da 56 ila 66 milyon yıl önceye denk gelen Paleosen dönemde ortaya çıkmıştı.

Journal of Mammalian Evolution adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmayı yürüten ekip, üç boyutlu yeniden yapılandırma yaparak ve kemikleri diğer fosil örnekleriyle karşılaştırarak Militocodon lydae'nin bazı modern hayvanlarla ilişkisine ışık tuttu.

Bu hayvanın dişlerini öğütme değil, kesme ve ezme amaçlı kullanması; inek, domuz ve geyik gibi canlıların atası olduğuna işaret ediyor. Bu canlıların yer aldığı toynaklılar takımı at, gergedan, zürafa, koyun ve su aygırı gibi çeşitli hayvanları barındırıyor.

Görsel kaldırıldı.
Militocodon lydae'nin kafatası fosili, bu döneme ait yeterli kalıntı bulunamamasından dolayı önem arz ediyor (Journal of Mammalian Evolution)

Öte yandan araştırmacılar bu türün toynaklıların atası olduğunun yeni keşif ve çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. 

Dinozorların yok olmasından sonra ortaya çıkan hayvanlara ait pek fosil bulunamaması, bu döneme dair araştırmalar önünde engel teşkil ediyor. Bu nedenle yeni bulgular, bu dönemde ortaya çıkan Periptychidae familyası hakkında önemli boşlukların doldurulabilmesi açısından önem taşıyor. 

Araştırmaya liderlik eden Tyler Lyson bu döneme ait bir kalıntı bulmalarını şöyle değerlendiriyor: 

Bir memeliye ait kafatası fosilinin keşfi ve tanımlanması, Dünya'daki son kitlesel yok oluştan sonra memeli türlerinin arttığı ilk dönemin belgelenmesinde önemli bir adım.

Independent Türkçe, Science Alert, Cosmos Magazine, Journal of Mammalian Evolution


Airbnb'den ev kiralarken yapılmaması gereken 5 hata

Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)
Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)
TT

Airbnb'den ev kiralarken yapılmaması gereken 5 hata

Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)
Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)

Yazın yaklaşmasıyla birlikte pek çok kişi tatil planları yapmaya başladı. Ancak bütçelere fazla gelen otel fiyatları, alternatif arayışlarını beraberinde getiriyor.

Pek çok kişi, seyahatini Airbnb gibi platformlarla daha ucuza mal etmeye çalışıyor. Diğer yandan sahte yorumlar ve puanlar, hangi mekanın daha iyi olduğunu bulma çabasında suları bulandırıyor. 

ABD'nin Washington Post gazetesinin seyahat muhabiri Natalie B. Compton, kendi deneyimlerinden yola çıkarak Airbnb'den ev kiralarken yapılmaması gereken 5 hatayı sıraladı. 

  1. Yatak eksikliği: 2018'de Paris'e gittiğinde geceliği 60 dolar ev bulunca orayı hemen tuttuğunu anlatan Compton, fotoğraflara bakarken bir şeyi fark etmediğini söylüyor. Büyük pencerelerin, evin bulunduğu yerin ve fiyatın etkisiyle dikkatini çekmeyen bu durum, ona bel ağrısı olarak dönmüş. Çekyatta ya da koltukta uyumamak için buna dikkat etmeniz gerekiyor. 
  2. Merkezi yer ararken kendini barlar sokağında bulmak: Gece hayatı için Beyrut gibi yerlere gidebilirsiniz. Merkezi bir yerde ev tutmak da güzel olabilir. Peki ya sesler hiç dinmiyorsa? Kulaklarınızı tıkaçla kapasanız bile müziğin titrettiği duvarlar uykunuza engel olabilir.  Benzer bir şekilde kiraladığınız yer et ve balık pazarının yakındaysa burnunuz bayram etmeyecektir. İçeri doluşabilecek sinekler de cabası…
  3. Penceresizlik: Vietnam'ın başkenti Hanoi'nin merkezinde 30 dolara oda bulmak gayet iyi ama penceresiz olmasını göz önüne alıyorsanız. Bu eksikliğin özellikle uzun vadede yıpratıcı olabileceğini düşünmek lazım. 
  4. Sıcak havada klimasız kalmak: Seyahat muhabiri Natalie B. Compton, Hawaii'nin Maui adasında gittiğinde bir karavanda kalmaya karar verdiğini belirtirken nerede uyuyabileceğine ve muhtemel park yerlerine baktığını ancak klimayı hiç düşünmediğini söylüyor. Bunun sonucunda sauna etkisini derinden yaşamış. Tropik havaların etkili olduğu yerlerde hiç yapılmaması gereken bir hata…
  5. Banyo ve tuvaletin durumu: Tatil, sevgilinizle ayrı bir güzelliğe ulaşabilir. Uzun yürüyüşlerin ardından odanıza ulaştığınızda duşla serinlemek de iyi fikir. Ancak tuvaletin ses izolasyonu yoksa çiftlerin arası biraz gerilebilir. 

Independent Türkçe, Washington Post, One Chel of an Adventure


İzleyiciler Netflix'teki romantik komediye ateş püskürdü

Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki romantik komediye ateş püskürdü

Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)

Netflix izleyicileri, yayın platformuna yeni eklenen romantik komediyle ilgili demediğini bırakmadı. 

Yayın devinde 9 Mayıs'ta gösterime giren Gelinin Annesi (Mother of the Bride) Brooke Shields, Miranda Cosgrove, Chad Michael Murray ve Benjamin Bratt gibi isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosuna sahip.

Romantik komedide ayrıca Suits'ten tanınan Rachael Harris'in yanı sıra Michael McDonald, Wilson Cruz ve Tasneem Roc da rol alıyor. 

Yapımcılığını 58 yaşındaki Shields'ın üstlendiği ve Kötü Kızlar'la (Mean Girls) Çılgın Cuma (Freaky Friday) gibi komedilere imza atan Mark Waters'ın yönettiği romantik komedinin çekimleri 6 hafta boyunca Tayland'da gerçekleştirildi. 

Brooke Shields, 30 yaşındaki eski Nickelodeon yıldızı Miranda Cosgrove'un canlandırdığı Emma'nın gergin annesi Lana rolünde. 

Netflix, 18 yaşından küçük izleyicilere uygun olmadığını belirttiği filmin konusunu şöyle özetliyor:

Bir anne üzerine titrediği kızının düğünü için tropik bir adaya gider. Ancak damadın babasının, onlarca yıldır görmediği eski sevgilisi olduğunu keşfetmesi uzun sürmez.

Netflix izleyicileri filmin gittikçe karmaşıklaşan finalinden yakınmak için sosyal medyaya akın etti.

"Bu yıl izlediğim en kötü film"

Öfkeli bir izleyici şöyle yazdı:

Kimse filmi gelin ve damadın üvey kardeş olmasıyla bitirmenin garip olduğunu düşünmedi mi?

Başka bir izleyici de şöyle isyan etti:

Bu yıl izlediğim en kötü film Gelinin Annesi. Gelinin annesi ve damadın babası nasıl olur da çocukların düğün gününde nişanlanır?

"Bu senaryoyu kim yazdı?"

Bir diğer izleyici de Twitter'da yaptığı yorumda şu ifadeleri kullandı:

Bu evli çocukları üvey kardeş yapmaz mı? Bu senaryoyu kim yazdı?

Filmden memnun kalmayan başka bir seyirciyse öfkesini şu sözlerle dile getirdi:

Gelinin Annesi çok garipti. Yani iki eski sevgilinin çocukları evleniyor ve sonra o eski sevgililer bir kez daha denemeye karar veriyor ve sonunda dönüp nişanlanıyorlar... Sanki bu çocuklarını üvey kardeş yapmayacakmış gibi.

Bir izleyici de şöyle yazdı:

Gelinin Annesi'ni izliyorum ve konunun ensest olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.

Bir izleyici de senaryonun yapay zeka kullanılarak yazılmış olabileceğini öne sürdü:

Netflix'teki Gelinin Annesi o kadar kötü ki iyi anlamda kötü bile değil. Senaryoyu yapay zeka yazmış olabilir.

"12 yaşında bir çocuk yazmış"

Başka biri vaktini çaldığı için filme öfkelendi:

Gelinin Annesi çok aptalcaydı. Hayatımın 90 dakikasını nereden geri alabilirim?

Son olarak hayal kırıklığına uğramış bir izleyici, filme ateş püskürerek şunları yazdı: 

Gelinin Annesi şimdiye kadar izlediğim en kötü filmlerden biri. İzlediğim için çok utandım. Yemin ederim 12 yaşında bir çocuk yazmış.

Independent Türkçe, Daily Mail, Metro


Young Sheldon'ın finalinde gözüken yıldız, diziye bambaşka bir anlam kattı

Jim Parsons, Young Sheldon'ın finalinde gözüktü (Bill Inoshita/Warner Bros)
Jim Parsons, Young Sheldon'ın finalinde gözüktü (Bill Inoshita/Warner Bros)
TT

Young Sheldon'ın finalinde gözüken yıldız, diziye bambaşka bir anlam kattı

Jim Parsons, Young Sheldon'ın finalinde gözüktü (Bill Inoshita/Warner Bros)
Jim Parsons, Young Sheldon'ın finalinde gözüktü (Bill Inoshita/Warner Bros)

Big Bang Theory'nin spin-off'u Young Sheldon'ın finalindeki bir kameo, hayranların tüm diziyi nasıl yorumladıklarını değiştirmiş olabilir.

Popüler sitcomun baş karakterlerinden Sheldon Cooper'ı canlandıran Jim Parsons, Big Bang Theory'deki rol arkadaşı Mayim Bialik'le birlikte perşembe günü (16 Mayıs) Young Sheldon'ın dizi finalinde yer aldı.

Young Sheldon, Parsons'ın karakterinin çocuk yıldız Iain Armitage tarafından canlandırılan daha genç bir versiyonunu konu alıyor.

Ekranda gözükmeyen Parsons, dizinin anlatıcısı olarak görev yapıyor. Ancak Young Sheldon'da yaşanan olayların, aslında Sheldon'ın kaleme aldığı bir anı kitabında geçtiği dizi finalinde ortaya çıkıyor.

İzleyiciler, geriye dönüp bakıldığında bu ifşanın dizinin daha önce gösterdiklerinin çoğuna başka bir anlam kattığını ve hayranların ayırdına vardığı, Big Bang Teorisi'yle ilgili birkaç olay örgüsü boşluğuna muhtemel açıklamalar getirdiğini fark etmekte gecikmedi.

Bir hayran, "@YoungSheldon'ın tamamının Sheldon'ın anılarından oluşması, @bigbangtheory bölümleriyle arasındaki çelişkileri açıklamaya yetecek 'güvenilmez anlatıcı'yı kurmak için akıllıca bir yol" diye yazdı.

Bir diğeriyse şu yorumu yaptı:

Sheldon'ın artık çocukları olduğu için hikayesini anlatması da #YoungSheldon'ın #TBBT'deki hikayelerinden neden farklı olduğunu açıklıyor. Her şeyi yeni bir bağlamda görüyor. Belki de hâlâ tüm seçimleriyle hemfikir değil ama onları anlıyor.

Final bölümünün ikinci yarısında izleyiciler, Sheldon'ın yetişkin halinin yanı sıra eşi Amy (Bialik) ile de arayı kapatıyor. Çiftin iki çocuğu olduğu ve görünüşe göre onların, ebeveynlerinin FeTeMM (fen, teknoloji, mühendislik ve matematiğin kısaltması -çn.) geçmişinden uzaklaşarak hokeye ve oyunculuğa ilgi duyduğu ortaya çıktı.

Dizi sorumlularından Steve Holland, Parsons ve Bialik'in ünlü karakterlerini yeniden canlandırmasını sağlama çabalarını People'a anlatırken "Bence ikisi de heyecanlıydı" dedi: 

Jim bariz bir şekilde gösterinin bir parçası. O bir yönetici yapımcı. Anlatıcı da o oldu. Sanırım Mayim tam olarak 'Ne yapmamı istersen oraya gelip yapacağım' dedi.

Holland, "İkisi de çok yetenekli" diye ekledi:

Sanırım bu karakterlere geri dönme konusunda bazı gerginlikler yaşadıklarını ve ritimlerini bulacaklarından pek emin olmadıklarını söylerlerdi. Onları bu iş sırasında izlerken hiç zorlanmadan yaptıklarını hissettim. Onları çalışırken, otururken, kurgu sırasında gördüğümüzde ve çekimleri izlerken, her replikte çok fazla akıllı ve ilginç seçimler yaptıklarını görüyoruz. İzlemesi gerçekten keyifliydi.

Young Sheldon, 2017'den 2024'e 7 sezon boyunca ekrana geldi.

Independent Türkçe


Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
TT

Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)

Amerikan medya kuruluşu CNN, Hindistan Başbakanı Narendra Modi yönetimi altında Bollywood'un nasıl muhafazakarlaştığını inceledi.

Haberde, yılda 1500 ila 2 bin film üretilen devasa sinema sektörünün "ülkenin kültürü, kimliği ve ekonomisi üzerinde büyük etkisi olduğu" belirtildi.

Ancak eskiden laik ve demokratik değerleri temsil eden Hint sinemasının, son 10 yılda Modi'nin liderliğindeki radikal sağcı Hindistan Halk Partisi'nin (BJP) politikaları doğrultusunda muhafazakar bir çizgiye kaydığı öne sürüldü.  

Mumbai'de yaşayan film eleştirmeni ve gazeteci Tanul Thakur, Müslümanlar başta olmak üzere dini azınlıkları yok sayan yapımların Modi döneminde arttığını savunarak şunları söyledi: 

Popüler Hint sinemasındaki bu büyük değişimi, filmlerin sadece hükümetin çizgisine uymakla kalmayıp, aynı zamanda giderek daha korkunç hale geldiğini ilk elden gördüm. Siyasetin, sinemaya bu kadar etki ettiğine, Hindistan'daki dini azınlıkların ve her türlü anlatı çeşitliliğinin bu kadar bariz şekilde görmezden gelindiğine tanıklık etmek çok endişelendirici.

Haberde, 2022 yapımı Kashmir Files (Kashmir Dosyaları) ve 2023 yağımı Kerala Story (Kerala Hikayesi) filmlerinin, stereotip tasvirlerle Müslümanları kötülediği ve dini gerilimi körüklediği gerekçesiyle eleştiri topladığına dikkat çekildi. 

İktidarın filmleri doğrudan fonlamadığı fakat Modi'nin her iki filmden de övgüyle söz ettiği hatırlatıldı. Ayrıca BJP kontrolündeki bazı eyaletlerde polislere ve kamu görevlilerine filmleri mesai saatlerinde izlemeleri için izin verildiğine işaret edildi.

Kashmir Files'ın yönetmeni Vivek Agnihotri, 2022'de CNN'e verdiği söyleşide "Müslümanları eleştiren bir film yapmadım" demişti.

Kerala Story'nin yönetmeni Sudipto Sen ise geçen yıl yerel medyaya yaptığı açıklamada İslamofobi eleştirilerini reddederek filmde DEAŞ'ı hedef aldığını savunmuştu. 

Haberde, BJP'nin radikal sağcı politikalarıyla güçlenen Hindu milliyetçilerinin, iktidarı eleştiren veya "hassas konulara" giren filmlere tepki gösterdiğine de işaret edildi. 

2020'de çıkan Netflix yapımı A Suitable Boy'da (Uygun Erkek), Hindu tapınağında Müslüman bir erkeğin genç bir Hindu kadını öptüğü sahnenin muhafazakarlardan büyük eleştiri topladığı hatırlatıldı. 

Aynı platformda 2023'te yayımlanan Annapoorani de "dini hassasiyetlerle uyuşmadığı" gerekçesiyle tepki çekmişti. Netflix bunun ardından filmi platformdan kaldırmıştı. Radikal sağcı düşünce Vishva Hindu Parishad kuruluşu, platformun kararını "zafer" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, CNN, Guardian


Milyonlarca şarkının telif ödemesini eksik yaptığı iddiasıyla Spotify'a dava açıldı. 

Spotify, 2023'te rekor seviyede telif ödemesi yaptığını belirtiyor (Reuters)
Spotify, 2023'te rekor seviyede telif ödemesi yaptığını belirtiyor (Reuters)
TT

Milyonlarca şarkının telif ödemesini eksik yaptığı iddiasıyla Spotify'a dava açıldı. 

Spotify, 2023'te rekor seviyede telif ödemesi yaptığını belirtiyor (Reuters)
Spotify, 2023'te rekor seviyede telif ödemesi yaptığını belirtiyor (Reuters)

ABD'de dijital müzik platformlarının telif ödemelerini toplayıp sahiplerine dağıtan Mekanik Lisanslama Topluluğu (MLC), müzik devinin gelirini düzgün raporlamadığını öne sürüyor. 

Spotify, 1 Mart'ta yaptığı değişiklikle Premium, Duo ve Aile planlarını, artık sesli kitapları içerdikleri gerekçesiyle farklı bir abonelik sınıfına almıştı. Hem müzik hem sesli kitap imkanı sunduğu için bu planların "paket" sınıfına girdiğini savunan şirket, bu sayede çok daha az telif ücreti ödüyor.

Öte yandan MLC, New York Federal Mahkemesi'nde perşembe günü açtığı davada bu planların önceden de sesli kitap dinleme imkanı sunduğunu belirtiyor. Kuruluş, Premium planda esasen bir değişiklik yapılmadığından Spotify'ın elde ettiği gelirin azalmadığını savunuyor.

Billboard'un, dava dilekçesinde dayanak alınan tahminine göre Spotify'ın bu hamlesi, sanatçı ve yayıncıların yaklaşık 150 milyon dolar daha az telif ödemesi almasına neden olacak. MLC, telif ödemelerinin neredeyse yüzde 50 azalacağını öne sürüyor.

Dava dilekçesinde "Spotify'ın mekanik telif ücretlerini azaltma girişimi, yükümlülüklerinin açık bir şekilde ihlal edilmesine yol açıyor" ifadeleri kullanıldı. 

Dijital müzik platformunun sözcüsü cuma günü yaptığı açıklamada "Spotify, 2023'te yayıncı ve topluluklara rekor miktarda ödeme yaptı ve 2024'te daha da büyük bir ödeme yapma yolunda ilerliyor" dedi. 

Bu konunun hızla çözüme kavuşturulmasını dört gözle bekliyoruz.

Spotify davanın "yayıncı ve yayın platformlarının yıllar önce kabul ettiği şartlarla ilgili olduğunu" belirtiyor.

Dijital müzik platformu şubatta yaptığı açıklamada 2023'te sanatçı ve yayıncılara 9 milyar dolar ödediğini duyurmuştu.

MLC'nin, Spotify'ın ödemediğini öne sürdüğü telif hakkı ve gecikme ücretleri için talep ettiği tazminatın miktarı açıklanmadı.

Sesli kitap özelliği ABD'nin yanı sıra Yeni Zelanda, Birleşik Krallık, Avustralya, Kanada ve İrlanda'da mecvut fakat Türkiye'de henüz böyle bir hizmet sunulmuyor.

Independent Türkçe, Reuters, France 24, Tam İndir, Billboard