Güney Sudan: Sudan’daki olaylar petrol ihracatını etkiliyor

Güney Sudan: Sudan’daki olaylar petrol ihracatını etkiliyor
TT

Güney Sudan: Sudan’daki olaylar petrol ihracatını etkiliyor

Güney Sudan: Sudan’daki olaylar petrol ihracatını etkiliyor

Güney Sudan, petrol ihracatının Sudan’daki siyasi durumdan etkilendiğini açıklarken, Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ve Güney Sudan muhalefet lideri Riek Machar’a ülkenin geçici hükümetinin kurulması konusunun Addis Ababa’da görüşülmesini talep etti.
Güney Sudan Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Michael McCoy, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ülkesinin Port Sudan limanı üzerinden uluslararası pazarlara yaptığı petrol ihracatının, Hartum’da yapılan gösteriler nedeniyle kesintiye uğradığını ifade ederek, ham maddenin işlenmesinde kullanılan bazı kimyasalların da ithal edilemediğini belirtti. Ham petrolün Port Sudan Limanı'nda biriktiğini ve ülkesinin petrol sahalarında faaliyet gösteren şirketlerin çalışanlarının grevinden sonra endişe duymaya başladığını söyleyen McCoy, “Büyük miktarda ham petrol sevk edilmek isteniyor. Ancak biz bu miktarların birikmesi problemiyle karşı karşıyayız. Petrol, devlet bütçesinin ana kaynağı olduğu için bu endişe verici bir durum” ifadelerini kullandı. Sudan'daki krizin sona ereceği umudunu dile getiren McCoy, Güney Sudan şu anda günde 133 bin varil petrol üretildiğini ve bunun da devlet bütçesinin yaklaşık yüzde 98’ini oluşturduğunu söyledi. Ancak Güney Sudan, 5 yıllık iç savaşın sonucu olarak ekonomik kriz ile karşı karşıya kalıyor. McCoy, ülkesinin üretimi 200 bin varile çıkarmayı planladığını ve gelirin kalkınma için kullanılacağını belirtti.
Hükümet çalışmaları
Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ve Güney Sudan muhalefet lideri Riek Machar’a Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da geçici hükümetin kurulması konulu müzakereler yapma çağrısında bulundu. Başkent Cuba’daki siyasi çevreler, barış anlaşması uyarınca geçici hükümetin kurulması için IGAD’dan yardım talebinde bulundu. Machar ise yeni hükümeti kurmak için Cuba'ya geri dönmeyi reddediyor.
IGAD, Güney Sudan’daki partilere önümüzdeki Perşembe günü barış anlaşmasının uygulanması konusunda müzakerelerde bulunmak için Addis Ababa’da toplantı çağrısında bulundu. Salva Kiir Mayardit, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi lideri Riek Machar’a geçici hükümeti kurmak için en kısa sürede ülkeye geri dönüş çağrısında bulundu.
Öte yandan, Güney Sudan ordu sözcüsü Lul Roai Kwang, Cumhurbaşkanlığını korumak için güvenlik biriminin kurulduğunu açıkladı. Kwang, hükümet güçlerinden Cumhurbaşkanlığı güvenlik birimine katılmak üzere 350 üye seçildiğini ifade etti.
Hükümetin kurulmasındaki gecikmeden dolayı muhalefeti suçlayan Kwang, “Ordunun birleştirilmesi ve başkanlık koruma biriminin kurulmasındaki gecikmeden dolayı bizi suçlayanlar var. Şimdi uluslararası topluma ve IGAD devletlerine ulusal ordunun güvenlik düzenlemeleri anlaşmasına bağlı olduğunu bildiriyoruz. Birliklerimizi seçtik” diye konuştu.



Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcıları dün, Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Batı Sudan'ın Darfur bölgesindeki son ordu kalesi olan el Faşir'in kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bazıları savaş suçu teşkil edebilecek toplu katliam ve tecavüz iddialarına ilişkin kanıt topladıklarını açıkladı.

UCM, BM Güvenlik Konseyi'nin 2023'te başlayan iç savaştan çok önce, davayı ilk kez gündeme getirdiği 2005 yılından bu yana Darfur'da işlenen soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suç iddialarını araştırıyor.

Savcıların yaptıkları açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında, ofisimiz el Faşir'deki iddia edilen suçlarla ilgili olarak gelecekteki kovuşturmalarda kullanılmak üzere ilgili delilleri korumak ve toplamak amacıyla acil adımlar atıyor" denildi. Uzmanlar ise bildirilen şiddetin Darfur'daki önceki olayların izlerini taşıdığını ifade etti.


Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün sağcı siyasi müttefiklerinin "Hristiyanlara yönelik soykırım" iddialarını desteklemesi üzerine, Nijerya'daki Hristiyanların "varoluşsal bir tehdit" ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Son aylarda, Nijerya'daki "Hristiyan soykırımı" ve "zulüm" hakkındaki sosyal medya paylaşımları, ABD ve Avrupa'daki aşırı sağcılar arasında yankı buldu.

Afrika'nın en kalabalık ülkesi, uzmanların hem Hristiyanların hem de Müslümanların ayrım gözetmeksizin öldürülmesine yol açtığını söylediği çatışmalarla boğuşuyor.

Ancak Trump'a göre, "Hristiyanlık Nijerya'da varoluşsal bir tehditle karşı karşıya."

Cumhuriyetçi başkan, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadan, "binlerce Hristiyan öldürülüyor ve bu toplu katliamdan aşırılık yanlıları sorumlu" ifadelerini kullandı.

Trump, Nijerya'yı Dışişleri Bakanlığı'nın "din özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal eden" ülkeler için kullandığı "özellikle endişe verici ülke" olarak nitelendirdiğini de ifade etti.

Nijerya, çoğunluğu Müslüman olan kuzey ve çoğunluğu Hristiyan olan güney arasında neredeyse eşit olarak bölünmüştür.

Kuzeydoğu, 15 yıldan uzun süredir Boko Haram'ın elinde şiddet olaylarına maruz kalmış, bu da 40 binden fazla kişinin ölümüne ve iki milyon kişinin yerinden edilmesine yol açmıştır.

Kuzeybatıda, "haydut" olarak bilinen çeteler köylere baskın düzenleyerek bölge sakinlerini öldürüp kaçırmaktadır.

Orta Nijerya ayrıca, çoğunluğu Müslüman olan çobanlar ile Hristiyan çiftçiler arasında sık sık çatışmalara sahne olmaktadır. Bu da şiddete dini bir boyut kazandırmaktadır. Ancak uzmanlar, toprak anlaşmazlıklarının temel olarak nüfus artışından kaynaklandığını belirtmekteler.

Trump'ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ekim ayı ortasında, "Boko Haram ve DEAŞ, Hristiyanlardan daha fazla Müslüman öldürüyor" demişti.

Şarku’l Avsat’ın ACLED Kriz İzleme Merkezi'nden aktardığına göre veriler, 2020-2025 yılları arasında Hristiyanları hedef alan en az 389 şiddet olayı yaşandığını ve bunlardan en az 318'inin öldüğünü gösteriyor.

Aynı dönemde Müslümanlara yönelik 197 şiddet saldırısı, 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Trump'ın açıklamaları, lobi gruplarının Nijeryalı ayrılıkçıların davasını aktif olarak desteklediği bir dönemde geldi.

Yabancı lobi şirketlerini düzenleyen kurallar kapsamında yayınlanan belgelere göre sürgündeki Biafra Cumhuriyeti hükümetini temsil eden Moran Global Strategies, mart ayında ABD Kongre üyelerine Nijerya'daki "Hristiyanlara yönelik zulüm" konusunda uyarıda bulunan bir mektup yazdı.

Biafra, 1967'de bağımsızlığını ilan eden ve 1970'e kadar süren kanlı bir iç savaşı başlatan, doğu Nijerya'da kısa ömürlü bir ayrılıkçı devletin adıydı.


Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
TT

Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)

Yemen Ulusal Direniş Güçleri, Donanma, İstihbarat Birimi ve Sahil Güvenlik ile iş birliği yaparak, Bab el-Mendeb Boğazı'ndaki Husilere gelişmiş kimyasal ve askeri teçhizat sevkiyatını engelledi.

Isıya dayanıklılık ve füze ve insansız hava aracı (İHA) yapılarının yalıtımında kullanılan "fenol + formaldehit" adlı bir polimer bileşiğinden 24 varil ve radar izlerini azaltmak için kullanılan türevleri ele geçirdiler. Ayrıca, koruyucu giysiler, maskeler ve diğer askeri teçhizata da el koydular; bu gelişme, Husi kontrolündeki bölgelerde askeri üretim atölyelerinin varlığını gösteriyor.

Yemen askeri medyası, ortak bir devriyenin, İran Devrim Muhafızları tarafından işletilen kaçakçılık şebekeleriyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen ahşap bir tekne hakkında kesin istihbarat aldığını bildirdi. Devriye, tekneyi durdurdu ve kargonun inceleme ve soruşturulması için güvenli bir yere çekti.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, operasyonun "İran'ın Yemen'deki projesine bir darbe daha" olduğunu ve Devrim Muhafızları'nın bölge güvenliğini tehdit eden askeri teçhizat kaçakçılığına karıştığının kanıtı olduğunu belirtti.