​Japonya İmparatoru tahtını oğluna devretti

İmparatoriçe Michiko, Akihito’nun törende yaptığı konuşma sırasında Japonya İmparatoru’nun yanında durdu. (AP)
İmparatoriçe Michiko, Akihito’nun törende yaptığı konuşma sırasında Japonya İmparatoru’nun yanında durdu. (AP)
TT

​Japonya İmparatoru tahtını oğluna devretti

İmparatoriçe Michiko, Akihito’nun törende yaptığı konuşma sırasında Japonya İmparatoru’nun yanında durdu. (AP)
İmparatoriçe Michiko, Akihito’nun törende yaptığı konuşma sırasında Japonya İmparatoru’nun yanında durdu. (AP)

Japonya İmparatoru Akihito, 30 yılın ardından salı günü tahtı resmi olarak oğlu Prens Naruhito’ya devretti. Tokyo’daki İmparatorluk Sarayı’nda düzenlenen devir törenine aralarında Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin de olduğu 300’den fazla kişi katıldı. Abe İmparator’un açıklamasından önce yaptığı konuşmada “İmparatorumuzun yolunu kalplerimizle takip ederken kendisiyle gurur duyan, barış ve umut dolu Japonya’ya aydınlık bir gelecek yaratmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.”
85 yaşındaki Akihito, halkına kendisine verilen destekten dolayı şükranlarının ileterek ülkesi ve dünya için barışçıl bir gelecek umut ettiğini dile getirdi. İmparator Akihito konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Tahtı 30 yıl önce devraldığımdan bu yana İmparator olarak görevlerimi insanlara karşı derin bir güven ve saygı ile yerine getirdim. Bunu gerçekleştirebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Beni devletin sembolü olarak kabul eden ve destekleyen herkese teşekkür ederim."
Akihito, İmparatorluk Sarayı’nın en prestijli tören odası olan Matsu no Ma'da yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Beni kabul eden ve bana destek verenlere en içten şükranlarımı sunuyorum. Ben ve İmparatoriçe bütün kalbimizle inanıyoruz ki yarın başlayacak olan yeni dönem ülkemiz ve dünyadaki barış ve mutluluk için huzurlu, üretken ve özgün bir dönem olacak.”
Tören sırasında İmparatorluk Sarayı’nın çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
48 yaşındaki Morio Miyamoto, Reuters’a verdiği demeçte, “İmparatorun halk tarafından sevildiğini düşünüyorum. O, insanları cesaretlendiren ve insanlara yakın olan bir duruşa sahip. Umarım bir sonraki İmparator da aynı şekilde insanlara yakın olur” diye konuştu.
İmparator Akihito, 2016’nın ağustos ayında yayınladığı videoda sağlık nedenlerinden dolayı görevlerini yerine getiremediğini belirterek tahttan inmek istediğini duyurmuştu. İmparator’un siyaset arenasında resmi bir sorumluluğu olmaması nedeniyle tahtı terk etmesi soruna yol açmadı. Böylece 2017’nin haziran ayında Japon Parlamentosu tahttan vazgeçebilmeye imkân sağlayan ‘tek seferlik’ bir yasayı onayladı.
60 yıldır evli olan İmparator Akihito ve İmparatoriçe Michiko, uzlaşı, güvenlik ve demokrasinin sembolü olarak aktif rol oynadı. Akihito, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra siyasi otorite olmadan sembolik olarak tahta çıkan ilk Japon İmparatoru oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon kuvvetleri ile birlikte savaşa giren babası İmparator Hirohito, Japonya’nın 1945’teki yenilgisinden sonra bile ‘yaşayan bir ilah’ olarak görülüyordu.
Tören için Tokyo’ya giden 76 yaşındaki Hironari Oyimara yaptığı açıklamada “İmparator’a sıkı çalışmalarından dolayı teşekkür etmek istiyorum” iadelerini kullandı. Hironari’nin eşi Reuters’a yaptığı açıklamada, İmparatoriçe Michiko ve İmparator Akihito'yu özleyeceğini belirterek “Ağlamak istiyorum” dedi.
Halk, tören sırasında benzeri görülmemiş kutlamalar yapıyor. Zira bu defa, 1989’da İmparator Hirohito’nun, 1926’da İmparator Taişo’nun ve 1912’de de İmparator Meiji’nin ölümü nedeniyle düzenlenen törenlerdeki gibi yas tutmuyor. Aksine 10 günlük resmi tatil yapılacak.
Uluslararası arenadan Akihito'ya mektup gönderen ilk liderlerden biri ABD Başkanı Donald Trump oldu. Trump, iki ülke arasındaki yakın ilişkilere dikkat çekerek İmparator’a en içten dileklerini iletti. Trump’ın bu ay yeni Japonya İmparatoru Naruhito ile bir araya gelmesi planlanıyor.
İmparator Akihito'nun torunu Prens Hisahito'nun geçen hafta okulda saldırıya uğrama ihtimalinin ortaya çıkmasının ardından törende üst düzey güvenlik önlemleri alındı. Okul bankında iki bıçak bulunmuş, olayla ilgili 56 yaşında bir adam gözaltına alınmıştı.
İmparator Akihito ve İmparatoriçe Michiko, ülkedeki son ziyaretlerini geçtiğimiz haftalarda yaptı. 30 yıl süren imparatorluk süresince ülkenin dört bir yanını ziyaret eden İmparator Akihito ve İmparatoriçe Michiko, özellikle doğal felaketlerin vurduğu bölgelerdeki halkın acısını paylaşmak için ziyaretler düzenledi.
Sarayın önündeki öğrencilerden Rikia “İmparator çok üst düzey bir insan. Ama özellikle afet bölgelerine yaptığı ziyaretlerden dolayı onu kendime çok yakın hissediyorum” dedi.
Akihito ‘Onursal İmparator’ unvanını alacak. Saray yeni Japonya İmparatoru Naruhito ile eşi için hazırlanacak. Naruhito'nun taç giyme töreninin ardından, çarşamba günü ilk konuşmasını yapması bekleniyor. Naruhito yaptığı açıklamada, yeni nesillere İkinci Dünya Savaşı sırasında işlenen suçları öğretmek için çalışacağını ve doğal afet mağdurlarını desteklemeye devam edeceğini söyledi.
Naruhito'nun Oxford, eşi Masako'nun da Harvard'da eğitim alması, çiftin uluslararası kamuoyunda dikkatleri üzerine çekmesine neden oldu. Fakat söz konusu değişim herkes için aynı anlamı taşımıyor. 40 yaşında inşaat işçisi Masato Saito, “Bu sıradan  bir gün. Bu tür siyasi ilişkiler bizim için, sıradan vatandaşlar için önemli değil… Tek umursadığım hayatı bizim için kolaylaştırmaları” diye konuştu.



Washington ve Tahran arasında gizli mesajlar ve tehditler

Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
TT

Washington ve Tahran arasında gizli mesajlar ve tehditler

Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)

Gerilimin ve spekülasyonların arttığı bir ortamda ABD ve İran, İsrail-ABD saldırılarının ardından Tahran'ın nükleer yapısında meydana gelen hasarın boyutuna ilişkin farklı değerlendirmeler ve İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) henüz açıklanmayan füze cephaneliğinin kullanımına ilişkin artan uyarıları arasında, İran'ın nükleer programı konusunda müzakere masasına dönme olasılığına ilişkin üstü kapalı mesajlar vermeye devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump dün gece Iowa'da yaptığı açıklamada, “İran askeri saldırılardan büyük zarar gördü ve sanırım şimdi gerçekten müzakere etmek istiyorlar. Belki bir toplantı yapmak istiyorlar. Bence çok hevesliler. Neler olacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.

İran'ın nükleer programının ‘tamamen yok edildiğini’ iddia eden Trump, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) da bunu teyit etti” dedi. Tahran'ın Washington ve İsrail'e karşı tutumunda bir değişiklik olduğunu belirten Trump, “İran eskiden ABD hakkında en kötü şeylerin söylendiği yerlerden biriydi. Şimdi artık o kadar kötü konuşmuyorlar” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı görüşmelere doğrudan müdahale etme olasılığı konusunda ise şunları söyledi: “Gerekirse müdahale ederim. Biz gerilimi artırmak istemiyoruz, İran'a normal bir ülke muamelesi görmesi için yeni bir şans vermek istiyoruz.”

ABD Başkanı Donald Trump, Iowa'daki bir mitinge gitmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. (AP)ABD Başkanı Donald Trump, Iowa'daki bir mitinge gitmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. (AP)

‘Zaman kaybı’

Washington'daki bu iyimserlik ne önceki yönetim ne de muhafazakâr siyasi çevreler tarafından paylaşılıyor. Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, İran'ın ‘nükleer programını yeniden inşa etmek için halen bilgi ve niyete sahip olduğu’ uyarısında bulundu. New York Times'taki yazısında Bolton, Fordo ve diğer İran nükleer tesislerine yönelik saldırıların ‘muazzam hasar verdiğini’, ancak ‘yetersiz’ olduğunu savundu.

“Saldırıların erken durdurulması İran'a yeniden toparlanma şansı verdi” diyen Bolton sözlerini şöyle sürdürdü:

“İran'ın nükleer programının kökü kazınmadı ve nükleer bilgi birikimi halen Tahran'daki rejimin elinde. İran rejiminin nükleer hayallerinden vazgeçmeye hazır olduğuna dair bir işaret yok ve şu an yeni bir nükleer anlaşma için doğru zaman değil. Sürekli izleme ve gerekirse ilave saldırılara hazır olmak gerekiyor. Bir nükleer anlaşma ve UAEA ile teknik bir taahhüt olmadan nükleer faaliyetleri izlemek zor olacak. İdeal bir dünyada tüm İran uranyumu çıkarılmalı ve Libya gibi güvenli bir yerde depolanmalı. Ancak Tahran'da bir şeyler değişmedikçe kapsamlı bir anlaşmaya varmak imkânsız.”

Trump karşıtı Bolton’un yazısının devamında şu ifadeler yer aldı: “Bazıları halen İran'la yeni bir nükleer anlaşmanın ‘kutsal kasesini’ arıyor. Ancak bu çabalar zaman ve nefes kaybından başka bir şey değil. Çünkü İran anlaşmanın etrafından dolanıyor, sonra da geri adım atıyor.”

İran, bir gün evvel UAEA ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na bağlılığını ifade etti.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi arasında Tahran'da yapılan görüşmedenİran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi arasında Tahran'da yapılan görüşmeden

‘Füze kabiliyetleri’

Öte yandan Tahran askeri gücünü göstermeye devam ediyor. DMO yetkilisi Ali Fazli, İran'ın ‘henüz ortaya çıkmamış birçok füze kabiliyetine’ sahip olduğunu söyledi ve ‘düşmanların herhangi bir çılgınlığına daha şiddetli ve yıkıcı bir yanıtla karşılık verileceği’ uyarısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Fazli yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şu ana kadar kullanılan füze kabiliyetlerimiz potansiyelimizin yalnızca yüzde 25 ila 30'unu temsil ediyor. Siccil füzesi yörüngesi itibariyle beklenmedik ve düşman için alışılmadık bir füze. Henüz füze şehirlerinin kapılarını açmadık. Stratejik kabiliyetlerimiz halen korunuyor.”

Fazli, benzeri görülmemiş bir askeri hazırlıktan söz etmesine rağmen, İran'ın nükleer silah peşinde olmadığını vurgulayarak, “Nükleer bomba yapmak istemiyoruz… Bu ideolojik ilkelerimizden kaynaklanıyor” dedi.

İsrail planı

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün yaptığı açıklamada, iki ülkenin haziran ayında 12 gün boyunca karşı karşıya geldiği savaşın ardından ordunun, İran'ın İsrail'i bir daha tehdit etmemesini sağlayacağını söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun ‘İran'ın İsrail'i bir daha tehdit etmemesini sağlayacak bir plan’ geliştireceğini vurgulayarak, ordunun ‘Tahran üzerinde hava kuvvetlerinin hava üstünlüğünü sağlamak için istihbarat ve operasyonel düzeyde hazır olması’ gerektiğini bildirdi.

Katz'ın açıklamaları haziran ayında iki taraf arasında yaşanan 12 günlük savaşın ardından geldi. Söz konusu savaşta İsrail, İran'ın nükleer tesislerine saldırmış ve savaşın amacının Tahran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemek olduğunu iddia etmişti.

İsrail saldırıları sonucu çok sayıda üst düzey askeri yetkili ve nükleer bilimci öldü.

İran da İsrail'e roket ve füze atarak misilleme yaptı; yetkililere göre İsrail’de 28 kişi öldü.

İsrail ve İran, ABD arabuluculuğunda bir ateşkes üzerinde anlaşarak 24 Haziran'da çatışmalara son verdi.

 İsrail saldırılarında öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarının ve bilim adamlarının yasını tutan İranlılar (İran Dini Lideri Ali Hamaney’in internet sitesi)İsrail saldırılarında öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarının ve bilim adamlarının yasını tutan İranlılar (İran Dini Lideri Ali Hamaney’in internet sitesi)

Saldırının etkinliği

ABD ve İsrail'in İran'ın Fordo ve Natanz gibi kilit tesislerine düzenlediği saldırı, Washington'daki siyasi ve istihbarat çevrelerinde yoğun tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Trump saldırıyı ‘tam bir başarı’ olarak nitelendirirken, ABD raporlarına göre istihbarat kaynakları, nükleer program üzerindeki potansiyel etkinin sadece birkaç aylık bir gecikme olduğunu söyledi.

Saldırıdan bir gün sonra ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine, “Nihai bir değerlendirme yapmak için henüz çok erken” dedi. Analistler, gerçek hasarın boyutunun ancak haftalar sürecek saha ve teknik gözlemlerden sonra netleşeceğine inanıyor.

Bu ayrışmanın ortasında, diplomatik iletişim kanallarını yeniden canlandırmak için üst düzey bir ABD elçisi ile İranlı yetkililer arasında olası yeni bir görüşme turu için hazırlıkların yapıldığına dair haberler geliyor.

Trump, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ‘harika bir insan ve harika bir müzakereci’ olduğunu belirterek şöyle dedi: “Şu ana kadar harika bir iş çıkardı ve daha fazlasını da yapacak.”

Ancak analistler, İranlıların 2015 anlaşması öncesinde yaptıkları gibi, ABD'deki siyasi ortamın değişmesini bekleyerek müzakerelerde oyalama taktiğine geri dönebilecekleri konusunda uyarıyor.

Trump, müzakerelere dönüş olasılığı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilerken, İranlı eski danışmanlar ve askeri komutanlar daha sert tutumlar sergiliyor. Kuşkusuz bu da iki taraf arasında devam eden çekişmeyi yansıtıyor.