İranlılar savaş ihtimaline karşı gıda stoku yapıyor

Devrim Muhafızları ve İran ordusu Birinci Körfez Savaşı’nın yıldönümünü Humeyni’nin mezarı başında anıyor
Devrim Muhafızları ve İran ordusu Birinci Körfez Savaşı’nın yıldönümünü Humeyni’nin mezarı başında anıyor
TT

İranlılar savaş ihtimaline karşı gıda stoku yapıyor

Devrim Muhafızları ve İran ordusu Birinci Körfez Savaşı’nın yıldönümünü Humeyni’nin mezarı başında anıyor
Devrim Muhafızları ve İran ordusu Birinci Körfez Savaşı’nın yıldönümünü Humeyni’nin mezarı başında anıyor

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri yaptığı açıklamada, İranla ABD arasında olabilecek bir çatışmanın “irade savaşı” olacağını söyleyerek düşmanların herhangi bir macerasına ezici karşılıkla cevap verileceğini söyledi.
Genelkurmayın açıklamasından saatler önce Devrim Muhafızları Yardımcısı Ali Fadavi,  güçlerinin Hürmüz boğazının kuzeyini elinde tuttuğunu açıklamıştı.
Fadavi’nin bu açıklaması Trump’ın “İran savaş istiyorsa bu onun sonu olacaktır. Bir daha asla ABD’yi tehdit etme” tweetine verdiği ilk karşılık oldu.
Trump, İran’ın nükleer ve füze programıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir anlaşma için müzakere masasına oturmasını istiyor.
İki taraf arasındaki cedel devam ederken hem İran hem de Amerika halklarına savaş istemedikleri mesajı veriyor.
Reuters’e göre sokaktaki İranlı vatandaşlar, yeni yaptırımların doğuracağı sonuçlardan dolayı oldukça gergin durumdalar.
İranlılar Reuters’e verdikleri bilgiye göre İran sokaklarında ve sosyal medyada sıcak tartışmalar yaşanıyor.
Bir İran firmasına danışmanlık yapan Nimet Abdullah Zadeh,” savaş ihtimali İran’da taksi, otobüs ve sokaklarda tartışılan ana konu oldu. İnsanlar İran ekonomisinin bozulmasından çok İran ile Amerika’nın savaşa girme ihtimalinden dolayı psikolojik gerginlik yaşıyor” dedi.
Savaş hayaletinin yeniden döndüğü bir ortamda İranlılar gün be gün yaptırımların etkileriyle karşılaşıyorlar. Savaş ihtimaline karşı İranlılar temizlik, pirinç ve konserve ürünlerini stokluyor.
Devlet televizyonunda insanlara malları stoklamamaları için çağrı yapılıyor fakat insanlar işten eve elleri dolu olarak dönüyor ve süper marketlerin rafları boşalmış durumda.
38 yaşındaki Şahin Melani, “askeri müdahalenin kesinlikle demokrasi getirmeyeceğine” inanıyor ve şöyle diyor: “İnsanlar bunu kendileri yapmak zorunda. Eğer kişi savaş tehdidinden gerçekten endişe duyuyorsa İran’da laik demokratik bir iktidar için savaşmak zorunda. İslam Cumhuriyeti iktidarda kaldığı sürece savaş hayaleti İran’da kamp kuracak.”
Faaliyetlerinden dolayı hapse girip çıkmış ismini açıklamak istemeyen bir aktivist, savaş ve yaptırımların madalyonun iki yüzü olduğunu belirterek “yaptırımların ağırlığını işçi sınıfı çekecek” diyor.
Bazı İranlılar, 2015 tarihinde Amerikan Başkanı olan Barak Obama’nın baskıları sonucunda İran’ın anlaşma masasına oturması gibi bu yeni yaptırımlar sonucunda da anlaşmaya gidileceği beklentisi içinde.
Bazıları ise liderlerinin Trump’ın yaptırımlarına karşı aynı yolda yürümeyeceklerine inanıyor. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif bu hafta CNN televizyonuna verdiği röportajda “İran’ın müzakereler konusunda iyi niyetle davrandığını ancak İran’ın sözünü tutmayanlarla diyaloğa hazır olmadığını” söyledi.
Müzakere denklem dışı olsa da İran liderleri savaş ihtimalini dışlıyor. Örneğin, İran’ın "Devrim Rehberi" Ali Hamaney birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Amerika’nın İran’a saldırmayacağı çünkü menfaatlerine uygun olmadığını” söyledi.
Öte yandan Tahran’da Ali isminde İranlı bir üniversite öğrencisi ABD işgaline karşı çıkanların aksine, ekonomik sorunların bitmesinin tek çözümünü rejimin yıkılmasına bağlıyor ve böylelikle intikamını alacağını söylüyor. Ali, “üniversitedeki arkadaşlarıma tek yolun silahlı mücadele olduğunu söylüyorum. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok” diyor.



Mücteba Hamaney, babasının izinden giden dini lider Ali Hamaney’in oğlu

Orta düzey bir din adamı olan Mücteba Hamaney, Kum'daki muhafazakâr din adamlarından eğitim aldı (Reuters)
Orta düzey bir din adamı olan Mücteba Hamaney, Kum'daki muhafazakâr din adamlarından eğitim aldı (Reuters)
TT

Mücteba Hamaney, babasının izinden giden dini lider Ali Hamaney’in oğlu

Orta düzey bir din adamı olan Mücteba Hamaney, Kum'daki muhafazakâr din adamlarından eğitim aldı (Reuters)
Orta düzey bir din adamı olan Mücteba Hamaney, Kum'daki muhafazakâr din adamlarından eğitim aldı (Reuters)

İran’ın Dini Lideri (Rehber)Ayetullah Ali Hamaney'in oğlu olan Mücteba Hamaney, babasının başkanlık ettiği dini kurumlarda en etkili şahsiyetlerden biri ve ülkenin liderliğini devralması muhtemel adaylar arasında gösteriliyor.

Orta düzey bir din adamı olan Mücteba, Kum'daki muhafazakâr din adamlarından eğitim aldı. Hamaney'in 1989 yılından beri liderliğini yaptığı, İran'ı korumakla görevli Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile yakın ilişkileri olan muhafazakâr bir isim.

Huccetu’l-İslam unvanına sahip olan Mücteba (55), İran hükümetinde hiçbir resmi görevde bulunmadı. İranlı gözlemcilere göre babasının muhafızı olarak perde arkasında nüfuzunu kullandı.1979'da ABD destekli Şah'ı deviren bir ülkede, aile siyasetine herhangi bir atıfta bulunulmasını reddeden eleştirmenler ve Hamaney'in kendisinin aile veraseti fikrine karşı olduğunu ifade etmesi nedeniyle, rolü İran içinde tartışmalara neden oldu.

ABD yaptırımları

ABD Hazine Bakanlığı, 2019 yılında Mücteba Hameney’i yaptırımlar uygulanan kişiler listesine ekledi ve onun, babasının ofisinde çalıştığı dönem dışında hiçbir zaman seçilmediği veya atanmadığı halde resmi olarak en üst düzey isim olduğunu vurguladı.

Bakanlığın internet sitesinde, Hamaney'in bazı sorumluluklarını, DMO’nun yurtdışı kolu Kudüs Gücü ve Besic Güçleri komutanlarıyla yakın iş birliği içinde çalıştığı belirtilen Mücteba'ya devrettiği bildirildi.

Kaynaklar, 20 yıl boyunca Devrim Muhafızları ile yakın ilişkiler kurduğunu ve bu sayede siyasi ve güvenlik kurumlarında ilave nüfuz kazandığını belirtti. Mücteba, 2009 yılından bu yana, özellikle 2022 yılında ülkedeki katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla gözaltına alınan bir genç kızın polis nezaretindeyken ölmesi üzerine İran'ın dört bir yanında başlayan ayaklanmalar sırasında, protestocuların öfkesinin hedefi olmuştu.

Mücteba, rejimi destekleyen toplantılarda boy gösterdi, ancak kalabalığın önünde nadiren konuştu. 2024 yılında, Kum'da verdiği İslam hukuku derslerini askıya aldığını duyurduğu birçok kez paylaşılırken, bu açıklamanın nedenleri hakkında spekülasyonlar başladı.

Dini niteliklerin eksikliği

Babasına çok benzeyen Mücteba, siyah takke takıyor, bu da onun seyyidlerden olduğunu, yani ailesinin Hz. Muhammed'in soyundan geldiğini gösteriyor. Mücteba’yı eleştirenler, onun en yüksek liderlik pozisyonu için gerekli dini niteliklerden yoksun olduğunu söylüyorlar, çünkü Huccetu’l-İslam rütbesi, babasının ve İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Ruhullah Humeyni'nin ulaştığı Ayetullah rütbesinden daha düşük bir rütbedir.

Liderliğe giden yol

2007 yılında yazılan ve WikiLeaks tarafından yayınlanan bir Amerikan diplomatik telgrafında, üç İranlı kaynağın Mücteba'yı Hamaney'e ulaşmanın yolu olarak tanımladığı ve Mücteba'nın Batı ile iş birliğini tercih eden ve eski cumhurbaşkanları Muhammed Hatemi ve Hasan Ruhani gibi isimlerin temsil ettiği İranlı reformistlere karşı çıktığı belirtildi. Mücteba Hamaney’in 2005 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhafazakâr aday Mahmud Ahmedinejad'ın ani yükselişinin arkasında olduğu düşünülüyordu. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre 2005 seçimlerinde aday olan reformist din adamı Mehdi Kerrubi, o dönemde Hamaney'e bir mektup yazarak Mücteba’nın Ahmedinejad'ı desteklediğini iddia etti, ancak Hamaney bu iddiayı reddetti.

frgtyhu7
İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)

Mücteba, 2009 yılında yeniden aday olan ve tartışmalı seçimlerde ikinci kez göreve gelen Ahmedinejad’ı bir kez daha destekledi. Seçim sonuçlarının duyurulmasıyla hükümet karşıtı protestolar başladı. Protesto gösterileri, Besic ve diğer güvenlik güçleri tarafından şiddetle bastırıldı.

Bir diğer detay olarak Mücteba’nın eşi, eski parlamento başkanı ve en önde gelen muhafazakârlardan biri olan Gulam Ali Haddad Adil'in kızıdır.

Mücteba Hameney, 1969 yılında Meşhed şehrinde doğdu ve Şah'a karşı muhalefet hareketini yöneten babasının yanında büyüdü. Gençliğinde de İran-Irak savaşına katıldı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.