Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sonuçlar belli oldu

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sonuçlar belli oldu
TT

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sonuçlar belli oldu

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sonuçlar belli oldu

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için birçok ülkede sandığa gidildi. Resmi olmayan sonuçlar belli oldu.
Polonya'da zafer sağcı iktidar partisinin
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için sandığa gidilen Polonya'da zafer iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi PiS'in oldu. Birleşik Sağ (Zjednoczona Prawica) listesiyle girdiği seçimlerde PiS oyların yüzde 42,4'ünü alırken, muhalefet partilerinin oluşturduğu Avrupa Koalisyonu (Koalicja Europejska) ise yüzde 39,1 seviyesinde oy aldı. Ülkede AP'ye parlamenter göndermeye hak kazanan diğer iki parti ise İlkbahar (Wiosna) ve Konfederacja oldu.
AP'ye gönderilecek 52 parlamenteri belirlemek için sandığa gidilen Polonya'da resmi olmayan ilk sonuçlara göre zaferi iktidar partisi PiS göğüsledi. Birleşik Sağ listesiyle girilen seçimlerde PiS yüzde 42,4 oranında oy alırken AP'ye 24 vekil göndermeye hak kazandı. Ana muhalefet partisi Vatandaş Platformu (PO) liderliğinde Modern Parti (Nowoczesna), Polonya Halk Cephesi (PSL), Demokratik Sol İttifak (SLD) tarafından oluşturulan Avrupa Koalisyonu (Koalicja Europejska) ise seçimlerde yüzde 39,1 oranında oy alarak 22 parlamenter çıkardı. 
AP seçimleri 5 ay sonra yapılacak genel seçimlerin provası niteliğinde 
Sandık çıkış anketlerine göre üçüncü sırayı ise yüzde 6,6 ile eski milletvekili ve bir önceki dönem Slupsk Belediye Başkanlığı görevini yürüten Robert Biedron'un partisi İlkbahar (Wiosna) aldı. Buna göre eşcinsel haklarını, kilisenin egemen olmadığı bir siyaseti, laik devleti savunan, lideri de eşçinsel olan Wiosna AP'ye 3 vekil göndermeye hak kazandı. Radikal sağcıların oluşturduğu Konfederacja grubu ise 6,1'lik oy oranı ile 3 parlamenter çıkardı. 29 milyon 994 bin seçmenin bulunduğu ülkede seçime katılım oranı ise yüzde 43 olarak açıklandı. Söz konusu seçim sonuçları ülkede önümüzdeki sonbaharda yapılacak genel seçimlerin provası olarak görülüyor. 
Polonya'da iktidarda bulunduğu üç buçuk yıllık süre içerisinde göçmen karşıtı, AB karşıtı söylemleriyle dikkat çeken milliyetçi muhafazakar parti PiS'in listesi Birleşik Sağ'dan AP'ye gidecek parlamenterler şöyle:
Beata Szydlo, Jadwiga Wisniewska, Tomasz Poreba, Patryk Jaki, Beata Kempa, Witold Waszczykowski, Adam Bielan, Elzbieta Kruk, Karol Karski, Beata Mazurek, Jacek Saryusz-Wolski, Joachim Brudzinski, Zdzisaw Krasnodebski, Anna Zalewska, Zbigniew Kuzmiuk, Izabela Kloc, Ryszard Legutko, Bogdan Rzoca, Dominik Tarczyski, Anna Fotyga, Kosma Zotowski, Krzysztof Jurgiel, Andzelika Mozdzanowska, Grzegorz Tobiszowski. 
Liberal demokrat çizgideki partilerin oluşturduğu Avrupa Koalisyonu listesinden AP'ye seçilen parlamenterlerin isimleri ise şu şekilde: 
Jerzy Buzek, Janina Ochojska, Ewa Kopacz, Roza Thun, Bartosz Arlukowicz, Wlodzimierz Cimoszewicz, Magdalena Adamowicz, Marek Belka, Danuta Hubner, Adam Jarubas, Radoslaw Sikorski, Tomasz Frankowski, Krzysztof Hetman, Jaroslaw Kalinowski, Leszek Miller, Andrzej Bula, Jan Olbrycht, Elzbieta Lukacijewska, Janusz Lewandowski, Boguslaw Liberadzki, Kamila Gasiuk-Pihowicz, Marek Balt.
Robert Biedron, Sylwia Spurek, Tomasz Kohut ise İlkbahar Partisi'nden AP'ye gidecek isimleri oluşturuyor.
Aşırı sağcı grup Konfederacja'dan seçilen 3 isim ise Jacek Wilk, Konrad Berkowicz, Janusz Korwin-Mikke oldu. 
Resmi sonuçların ise 27 Mayıs Pazartesi akşamı, en geç 28 Mayıs Salı sabahı açıklanması bekleniyor.
Avusturya'da iç siyasetin gölgesinde AB seçimi
Avusturya'da AP seçimlerinde oylarını kullanan halk 2014 de seçmen katılım 45,39 luk orana göre, bu günki oylamalarda katılım yüzde 55 lik artış kaydettiler. Avrupa'da 23-26 Mayıs tarihleri arasında Avrupa Birliği'nde AB Parlamentosu için seçimler yapıldı. AB parlamentosu için 751 üye seçildi. AB içerisinde uzun süredir tartışılan reformlar artık gerçekleştirilmeyi bekliyor. 
6.4 milyon Avusturyalı, bu gün gelecekteki Avrupa Parlamentosu'nun oluşumuna karar verdiler. AP seçimlerine Avusturya'dan 9 parti katıldı. ÖVP, SPÖ, FPÖ, Yeşiller, NEOS, JETZT (ŞİMDİ), Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) ve AB'den Çıkış Partisi (EU-Austrittspartei-EUAUS) partilerden ouşlmaktadır. 
‘‘Avusturyalılar seçimini yaptı‘‘ 
Avrupa Parlamentosuna, Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yüzde 34,50 oranla 7 milletvekil, Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) yüzde 23,5 oranla 5 milletvekil, Avusturya Özgürlükcüler Partisi (FPÖ) yüzde 17,50 oranla 3 milletvekil, Gürünne (Yeşiller Partisi) yüzde 13,50 oranla 2 milletvekil, NEOS yüzde 8,00 oranla 1 milletvekil, Toplamda AP'ye 5 parti temsil hakkı elde edereken AP'na 18 milletvekili gönderiyor.JETZ (Şimdi) partisi yüzde 2,00 ve diğerleri yüzde 1 oranında oy alarak AP dışında kaldılar. Türk asıllı Avusturya vatandaşlarıda oylarını istedikleri partiye oylarını atarak demokratik haklarını kullandılar. 
Yaklaşık 6 milyon 416 bin seçmenin bulunduğu ülkede AP seçimleri için 8 parti, 260 milletvekili yarıştı. Ülkede 2014'de yapılan seçimlerde yüzde 45,39'luk bir katılım sağlanırken, 5 parti AP'ye milletvekili gönderebilmişti. 
Vatandaşlarına yeterince değer vermeyen, sosyal alanlarda politika üretemeyen 28 üye ülkeden oluşuyor. AB parlamento seçimleri sonuçlarına ilişkin ilginç senaryolar ve tahminler yapılıyor. Seçimlerle ilgili yaşanan ilginç bir çekişme ise seçim sonrasında kimin AB komisyon başkanı olacağına dair. 
Organize ve kabus gibi Avrupa'nın üzerine çöken bir aşırı sağ ve düşük katılım sorunu gölgesinde yapılan seçimlerde, merkez partilerinin seçim kampanyaları, yaklaşmakta olanı değiştirecek söylemlerden ve bir umut vaat etmekten uzak şekilde kendini gösteriyor. 
Ülkede 2014'de yapılan seçimlerde yüzde 45,39'luk bir katılım sağlanırken, 5 parti AP'ye milletvekili gönderebilmişti. Avusturya AP 2014 seçimlerinde katılan partilerin aldıkları oy oranları:ÖVP yüzde 27 0y, SPÖ yüzde 24.1oy, FPÖ yüzde 19.7 oy, Grüne yüzde 14,5 oy, NEOS yüzde 8,1 oy ve KPÖ yüzde 2,1 oranında oyları vardı. 
Bu gecelik geçici sonuçtan sonra bir sıkıntı olursa, birçok posta seçmeni son sözü verebilir. Tahmini 600.000 oy Pazartesi'ye kadar sayılmayacak. ÖVP adayları için özellikle heyecan verici olanı, tercih oyu sonucudur. Çünkü bunlar arasında, adaylar bundan sonra kesin olarak verilecektir. Bu değerlendirme İçişleri Bakanlığı tarafından Salı veya Çarşamba günü yayınlanacak. 
Danimarka için Avrupa Parlamentosu sonuçları
2019 Avrupa Parlamentosu seçimleri için sandığa giden Danimarka seçime giren 10 parti 135 aday arasından 14 adayı Avurpa Parlamentosuna vekil olarak seçti. 
Danimarka tarihinin en yüksek katılımlı Avrupa Parlamentosu seçimi olarak gerçekleşen oyalamada halkın yüzde 66'sı sandığa giderken açılan sandıklardan toplam da 2.752.993 oy pusulası sayıldı. 
Seçimde en büyük başarıyı elde eden ise Danimarka'nın hükümet partisi (Venstre) Sol Parti oldu.(V) sol parti en son seçimlere göre oyunu 6.8 oranında arttırırken, en büyük mağlubiyeti ise ırkçı söylemlerle ön plana çıkan (DF) Danimarka Halk Partisi 10.7 alırken en son yapılan Avrupa parlamentosu seçimlerine nazaran -15.9 oranında geriledi. (A) Sosyal Demokratlar 21.5 oranında oy alarak geçen seçimlerle karşılaştırıldığında oyunu 2.4 artırarak ikinci sırada yerini aldı. Diğer kalan oy dağılımları ise şu şekilde: 
Sosyalist Halk Partisi (SF) \%13.2 alırken bir önceki seçimlere göre 2.2 oranında ilerleme kaydetti. 
Danimarka Sosyal Liberal Partisi (B) \%10.1 oy oranına ulaşırken 3.6'lık ilerleme kaydetti. 
Muhafazakar Halk Partisi (C) \%6.2'lik oy alırken -2.9 oy oranında geriledi. 
Kırmızı Yeşil İttifak partisi () ise \%5.5 oranında oy aldı. 
Danimarka'da Avrupa Birliği'ne karşı siyasi birliktelik olan Halkın AB'ye Hareketi partisi (N) 
\%3.7 oranında oy'a ulaşırken geçen seçimlere göre -4.4 oranında geriledi. 
Alternatif () Danimarka'da yeşil bir siyasi parti olarak bilinen parti seçimlerde \%3.4 oranında oy aldı. 
Liberal İttifak (l) \% 2.2 oranında oy alırken -0.7 gerileme kaydetti. 
'Danimarka 14 vekille Avrupa Parlamentosunda' 
Avrupa Parlamentosunda Danimarka'yı temsil edecek olan 14 vekilden 13'ü göreve hemen başlayacakken sonuncu aday ise İngiltere'nin birlikten ayrılması ile parlamentoya katılacak. 
Vekil olarak görev yapacak adaylar ise gün içerisinde kesinleşecek
İtalya AP seçimlerinde aşırı sağcı Lega zafer kazandı
Avrupa Birliği Parlamentosu (AP) milletvekili seçimleri için oy verme işlemi İtalya ile son buldu. Sandık çıkış anketleri ve gece ilk gelen sonuçlara göre aşırı sağcı Lega Partisi yüzde 30 civarında oy alarak zafer kazandı. 
Farklı sandık çıkış anketlerine göre Demokrat Parti yüzde 20 ila 25 arasında oy ile ikinci sırada yer alırken hükümetin diğer ortağı 5 Yıldız Hareketi'nin oy oranı ise yüzde 20 ila 23 arasında oldu. 
Anketlere göre Silvio Berlusconi'nin lideri olduğu Forza Italia için yüzde 9,8, bir diğer sağ parti Fratelli d'Italia yüzde 6 oranında oy aldı. 
Lega Partisi lideri ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, partisinin AP seçimi zaferini twitter üzerinden yayınladığı fotoğraf ile kutladı. Salvini fotoğrafında "İtalya'nın birinci partisi, teşekkürler" yazısını paylaştı. 5 Yıldız Hareketi, ilk seçim sonuçları yenilgi olarak kabul değerlendirmediklerini ve sandıktan çıkan kesin sonuçları bekleyecekerini açıkladı. 
21 AB ülkesinin sandık başına gittiği pazar günü İtalya'da oy verme işlemi sabah 7 ile 23 saatleri arasında yapıldı. Sandığa katılım oranı yüzde 56 olarak belirlendi. 2014 seçimlerinde katılım yüzde 59 oranında olmuştu. 
28 ülkeden yaklaşık 400 milyon AB vatandaşının oy verme hakkının olduğu seçimlerde 751 sandalyenini 73'ü belirleniyor.  
AP seçimleri : Belçika 21 milletvekili seçti
Belçika'da yaklaşık 8 milyon seçmen AP seçimleri için sandık başına giderek 21 milletvekili seçti. Yeni Flaman İttifaki yüzde 14 oyla liderliğini sürdürdü. 
Oy kullanma zorunluluğu olan Belçika'da yaklaşık 8 milyon seçmen AP seçimleri için aralarında 12 Hollandaca konuşan bölge milletvekili, 8 Fransızca konuşan bölge milletvekili ve 1 Almanca konuşan bölge milletvekilinin bulunduğu 21 milletvekili seçti. 
Yeni Flaman İttifaki yüzde 14 oyla liderliğini sürdürürken Flaman çıkarlar Partisi Vlamms Belang yüzde 12,1 oyla ikincilikte yer alıyor. Üçüncü sırada yer alan Liberaller ve açık Flaman Demokratlar partisi oyların yüzde 12,7'sini aldı. 
Belçika'da AP seçimlerinin yanı sıra federal ve bölgesel parlamento seçimleri bugün yapıldı. 



“Yükselen Aslan” operasyonu sadece taktiksel bir İsrail eyleminden daha fazlası

“Yükselen Aslan” operasyonu sadece taktiksel bir İsrail eyleminden daha fazlası
TT

“Yükselen Aslan” operasyonu sadece taktiksel bir İsrail eyleminden daha fazlası

“Yükselen Aslan” operasyonu sadece taktiksel bir İsrail eyleminden daha fazlası

Ahmet Mahir

İsrail, İran nükleer tesislerini, balistik füze bataryalarını ve önde gelen askeri komutanlarını hedef alan yoğun hava saldırıları düzenledi. Bu, iki ülke arasında geçen yıl tanık olunan doğrudan askeri çatışmaların ötesinde önemli bir tansiyon yükseltmeyi temsil ediyor.

Geçtiğimiz yılki karşılıklı saldırılar, vekiller veya yüksek nitelikli istihbarat operasyonları aracılığıyla yapılan saldırılardan doğrudan saldırılara doğru belirgin bir geçişi işaret ederken, her iki taraf da daha önce çatışmanın kapsamını sınırlı tutmaya dikkat etti. Bu yeni büyük ölçekli İsrail saldırıları dalgasının önemli bir stratejik boyutu var. İsrail'in tansiyonu kasıtlı olarak yükselttiğini ve İran askeri sistemine yıkıcı bir darbe indirmekte kararlı olduğunu yansıtıyor.

İsraillilere göre birkaç gün sürebilecek bu saldırılar, sadece taktiksel veya misilleme operasyonları değil, İran'a yüksek stratejik bir maliyet ödetmeyi ve askeri kapasitesini test etmeyi amaçlayan önleyici bir saldırı.

İsrail basınına göre, İsraillilerin “Yükselen Aslan” adını verdiği operasyonda vurulan İran hedefleri arasında İran Ordusu ve Devrim Muhafızları Ordusu komuta kademesi ile Kudüs Gücü Komutanı da yer alıyor.

İran medyası, altı İsrail hava saldırısından birinde İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı ve İran'ın en önde gelen askeri yetkililerinden biri olan Hüseyin Selami'nin öldürüldüğünü daha önce bildirmişti.

İsrail-İran basınının birbiri ile uyumlu haberleri, saldırıların ayrıca İran'ın nükleer programının başındaki yetkililer ile İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Ali Şemhani'yi de hedef aldığından bahsetti.

Geçtiğimiz yılki karşılıklı saldırılar, vekiller veya yüksek nitelikli istihbarat operasyonları aracılığıyla yapılan saldırılardan doğrudan saldırılara doğru belirgin bir geçişi işaret ederken, her iki taraf da daha önce çatışmanın kapsamını sınırlı tutmaya dikkat etti. Bu yeni büyük ölçekli İsrail saldırıları dalgasının önemli bir stratejik boyutu var

İsrail medyasına göre, Kudüs Gücü Komutanı General İsmail Kaani'nin özel olarak hedef alınması, İran'ın yurt dışında ve bölgede nüfuzunu güçlendirmede, Hamas'ın Ekim 2023'teki saldırılarından bu yana ciddi ABD-İsrail askeri saldırılarına maruz kalan vekil ağını yönetmede kilit rol oynayan İran askeri birliğini zayıflatmayı amaçlayan bir adım.

Bu son askeri operasyon, İsrail'in İran'ın operasyonel etkinliğini zayıflatma ve koordineli askeri yanıtlar verme kabiliyetini sınırlama yaklaşımını yansıtıyor.

Binyamin Netanyahu liderliğindeki mevcut sağcı İsrail hükümetinin, Trump yönetimi ile İran arasında İran’ın nükleer programı konusunda olası bir anlaşmayla ilgili dolaylı görüşmelere rağmen bu adımı atmaya karar verdiği artık açık ve net.  Dahası Wall Street Journal da dahil olmak üzere Amerikan basınında Başkan Donald Trump'ın İsrail operasyonundan birkaç gün önce Netanyahu'yu şahsen arayıp, İran'a saldırmamasını istediği yönündeki haberlere rağmen bu operasyonu gerçekleştirdi.

İsrail, İran nükleer programı yetkililerini doğrudan hedef alarak ve bu son operasyonu düzenleyerek, Hamas saldırılarından sonra bölgedeki stratejik askeri misyonunu, Lübnan'daki İran'ın en büyük askeri vekili Hizbullah'ı önemli ölçüde zayıflattığı geleneksel savaşın ötesinde yeni bir seviyeye yükseltmeye çalışıyor gibi görünüyor.

İsrail bu sefer, İran askeri komutasının kafasını karıştırmaya ve Tahran'ın karar alma sürecinin merkezindeki nükleer faaliyetleri aksatmaya kararlı görünüyor. Amacı, sivil ihtiyaçların ötesine geçen uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin hızlanmasını önlemek. Zira İran'ın nükleer silah kullanımını yasaklayan dini fetvasına ve nükleer programının yalnızca sivil amaçlarla sınırlı olduğuna dair tekrarlanan güvencelerine rağmen, İsrail ve Batı'da programın askeri boyutlara ulaşabileceği yönündeki korkular büyüyor.

Bugün, İran'ın bölgedeki müttefik vekil ağının gerilemesiyle birlikte, temel çatışmanın doğrudan İsrail ve İran arasında yoğunlaşması muhtemel. Şarku’l Avsat’ın al Majalla’dan aktardığı analize göre bu, vekalet savaşının geleneksel dinamiklerini değiştirir ve daha geniş bölgesel gerilimi artırma riskini azaltır, ancak tamamen ortadan kaldırmaz.

Bu, İran-İsrail çatışmasında kritik bir aşama, çünkü her iki tarafın eylemleri yanlış değerlendirmeler ve stratejik yanlış hesaplar riski taşıyor ve bu da çatışmayı açıklanan sınırlarının ötesine taşıyabilir.

Kesin olan husus, bugün yaşanan çatışmanın son aylarda her iki tarafın da topyekûn bir savaşın yüksek maliyetinden kaçınmak ister gibi, orada burada paylaşılan kahramanlık anlatıları yoluyla yürütülen medya savaşı ve karşılıklı propaganda taktiklerinin ötesine geçmiş olduğudur.

Ancak, İsrail'in İran gibi bir devletin egemenliğine yönelik son askeri eylemleri şüphesiz salt politik ve medya söyleminin ötesine geçen tehlikeli bir gerilimi temsil ederken, İran'ın beklenen misilleme saldırısı ciddi bölgesel sonuçlara yol açabilir.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli al Majalla dergisinden çevrilmiştir.