ABD, Venezuela’nın başkanlık ettiği Silahsızlanma Konferansı’nı boykot etti

ABD'nin Silahsızlanma Konferansı Daimi Temsilcisi Büyükelçi Robert Wood (EPA)
ABD'nin Silahsızlanma Konferansı Daimi Temsilcisi Büyükelçi Robert Wood (EPA)
TT

ABD, Venezuela’nın başkanlık ettiği Silahsızlanma Konferansı’nı boykot etti

ABD'nin Silahsızlanma Konferansı Daimi Temsilcisi Büyükelçi Robert Wood (EPA)
ABD'nin Silahsızlanma Konferansı Daimi Temsilcisi Büyükelçi Robert Wood (EPA)

ABD, Birleşmiş Milletler (BM) Silahsızlanma Konferansı’nın dönem başkanlığının Venezuela’ya geçmesini boykot etti.
ABD'nin Silahsızlanma Konferansı Daimi Temsilcisi Büyükelçi Robert Wood,Venezuela'nın BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jorge Valero’nun dönem başkanlığının ülkesine geçmesi nedeniyle açılış konuşmasına başladığı esnada salonu terk etti.
Wood gazetecilere yaptığı açıklamada, “Şu an içerde tartışılan konu ve alınacak kararlar önemli değil. Hiçbiri meşru olmayacak. Çünkü gayrimeşru bir rejim bunu yönetiyor. ABD olarak, gayrimeşru Maduro rejiminin üyeleri tarafından temsil edilen bu kuruldaki Venezuela’nın dönem başkanlığını en güçlü şekilde kınıyoruz. Bundan dolayı, Venezuela’nın başkanlığındaki Silahsızlanma Konferansı’nın gelecek 4 haftasını boykot edeceğiz” dedi.
Venezuela’nın dönem başkanlığını ‘Silahsızlanma Konferansı tarihinde yeni bir trajik gün’ olarak nitelendiren Wood, ABD’nin Suriye'nin dönem başkanlığını yaptığı süre boyunca Silahsızlanma Konferansı'nı boykot ettiğini de hatırlattı.
Wood, “Bu odada Juan Guaido'nun bir temsilcisi olmalı” olmalı diyerek, kendisini ülkenin geçici devlet başkanı ilan ettikten sonra 50 ülke tarafından tanınan Guaido’ya verilen desteği de tekrarlamış oldu.
Silahsızlanma Konferansı, çok taraflı silahsızlanma ve silahların kontrolü çalışmalarının gerçekleştirilebilmesine yönelik silahsızlanma müzakere forumu olarak 1978'te BM tarafından kuruldu. Fakat Silahsızlanma Konferansı’nın çalışmaları yaşanan diplomatik krizler yüzünden yıllarca durdu.



Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
TT

Tayland'da uyarıcı madde kullanımına dair 4 bin yıllık kanıt bulundu

Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)
Betel cevizi, enerji ve rahatlama hissi vermesiyle biliniyor (Piyawit Moonkham)

Bilim insanları uyarıcı bir madde olan betel cevizinin kullanımına dair en eski kanıtı buldu. Tayland'daki 4 bin yıllık insan kalıntılarında keşfedilen maddenin, ritüel amaçlar taşıdığı düşünülüyor.

Palmiye ailesinden olan betel cevizi ağacı, Güneydoğu Asya ve Pasifik Adaları'nda yetişiyor. Yaprakları ve kireçtaşı macunuyla çiğnenerek tüketilen ceviz, dişte koyu, kırmızımsı kahverengi veya siyah lekeler bırakıyor. 

Kişiye uyanıklık, enerji, öfori ve rahatlama hissi veren bu psikoaktif madde, Tayland'ın kentlerinde artık kullanılmasa da kırsal bölgelerinde hâlâ yaygın. Kafein, alkol ve nikotinden sonra dünya genelinde en çok kullanılan 4. psikoaktif madde olduğu tahmin ediliyor.

Uluslararası bir araştırma ekibi Tunç Çağı Taylandı'ndan kalma 4 bin yıllık diş örneklerini inceleyerek betel cevizinin tüketimine dair en eski kanıtları ortaya çıkardı. 

Bölgedeki arkeolojik kazı alanlarında betel cevizi kabukları, bazı iskeletlerde bu bitkiyi çiğnemenin göstergesi olabilecek kahverengi veya siyah lekeli dişler bulunmuştu. 

Ancak hakemli dergi Frontiers in Environmental Archaeology'de yayımlanan yeni çalışmada, maddenin her zaman dişlerde leke bırakmadığı tespit edildi. 

Bilim insanları kazı alanı Nong Ratchawat'taki 6 kişiye ait kalıntılardan toplam 36 diş örneği alarak bunları sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi adlı bir yöntemle inceledi. 

Dişlerin hiçbirinde bitkinin kullanımını işaret eden koyu renkler yoktu ancak bir kadından alınan üç örnekte, betel cevizindeki ana psikoaktif bileşenler olan arekolin ve arekaidin saptandı.

Araştırmacılar diş taşında bu bileşiklerin bulunmasının, uzun süreli kullanım anlamına geldiğini belirtiyor. 

Bilim insanları maddeyi hâlâ kullanan kişilerle yaptıkları görüşmelere dayanarak betel cevizi çiğnemenin birtakım geleneksel inançla bağlantılı olabileceğini düşünüyor. 

Makalenin yazarlarından Piyawit Moonkham "İnsanlar betel cevizini özellikle hasat mevsiminde, tanrılardan pirinç ekimi ve çeltik tarlaları için yardım istemek amacıyla ruhlara adak olarak kullanıyordu" diyerek ekliyor:

Geleneksel bitki kullanımının kültürel bağlamını daha geniş bir şekilde anlamak istiyoruz. Psikoaktif, tıbbi ve törensel bitkiler genellikle uyuşturucu gibi görülse de binlerce yıllık kültürel bilgi, manevi uygulama ve topluluk kimliğini temsil ediyor.

Ağız sağlığına verdiği zarardan dolayı Tayland'da 1940'lardan itibaren yoğun bir şekilde engellenmeye çalışan betel cevizi, kırsal bölgelerde hâlâ popüler olsa da şehirlerde ve genç nesiller arasında yaygın değil. 

Chiang Mai Üniversitesi'nden Moonkham bu nedenle bitkiyle ilgili çalışmaların çoğunlukla olumsuz etkilerine odaklandığını söylüyor. Ancak yeni çalışmanın, betel cevizinin kültürel önemine ışık tutabileceğini umuyor.

Moonkham maddenin etkileri hakkında da şu ifadeleri kullanıyor:

Ben de denedim ve tüm vücudu rahatlatırken bazı duyuları harekete geçiriyor... Sanırım kahve veya tütün içtiğimizde verdiğimiz tepkiyle aynı.

Independent Türkçe, IFLScience, Scimex, CNN, Frontiers in Environmental Archaeology