Şam İlahiyat Akademisi radikalizme panzehir mi olacak?https://turkish.aawsat.com/home/article/1743461/%C5%9Fam-ilahiyat-akademisi-radikalizme-panzehir-mi-olacak
Şam İlahiyat Akademisi radikalizme panzehir mi olacak?
Suriyeliler ülkedeki en büyük ilahiyat akademisinin açılmasını bekliyor (Independent Arabia)
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
Şam İlahiyat Akademisi radikalizme panzehir mi olacak?
Suriyeliler ülkedeki en büyük ilahiyat akademisinin açılmasını bekliyor (Independent Arabia)
Şam rejimi ülkedeki en büyük ilahiyat akademisini açmaya hazırlanırken bu merkezin inşası, Suriye’de son senelerde yaşanan olaylardan tamamen soyut olarak atılmış akademik bir adım değil bilakis içinde siyasi bir boyutu da barındırıyor. Bazıları gayrimüslimlere karşı radikalizm izlerini taşıdığını belirtiyor.
Fakültede okutulacak dersler henüz açıklanmazken Halep üniversitesinde öğretim üyeliği yapan Felsefe Hocası Dr. Halim Esmer Suriye’de böyle bir akademinin bulunmasının bilim alanında atılmış kurucu bir adım olduğunu belirtti. İlahiyat fakülteleri
Suriye’de ilahiyat enstitüleri 20. Yüzyılın başlarında ortaya çıkmaya başladı. Söz konusu dönemde piskoposlar ve kiliseler ilahiyat bilimlerin okutulmasını denetliyordu. Bu konuda araştırmalarda bulunun ve ülkedeki birçok ilahiyat fakültesinde felsefe dersi okutmuş olan Dr. Halim Esmer “Şam’da Zaytun Patrikliği bulunuyor. Bu Patrikhane, Hristiyan Yetiştirme Enstitüsü görevi görüyor. Enstitüde Başpiskopos Rami İlyas ile Piskopos Joseph el-Absi ders okutuyor ve denetmenlik yapıyor” dedi.
Halep kentinde de bu alanda bir tecrübe yaşandığı ve sonradan durduğunu belirten Dr. Halim, bu tecrübenin ilahiyat araştırmaları merkezleri ile 2007’de yeniden başladığına ve öğrencilere 3 senelik eğitim verildiğini belirtti. Dr Halim Halep’teki ilahiyat araştırmaları merkezinin geçen sene Beyrut’taki Hristiyan Cizvit Üniversitesi ile kardeşlik anlaşması imzaladığını ve merkezin 50 öğrencisinin bulunduğunu söyledi. Şam’daki ilahiyat akademisi dini aydınlanma merkezi olacak
İlahiyat akademisinin inşa kararındaki önemli bir kısma dikkat çeken Araştırmacı Raymond George, akademi öğrencilerine Suriye’deki bir üniversiteden mezun olma fırsatının verileceğini ve öğrencilerin kendi ülkelerindeki bir ilahiyat fakültesinden mezun olabilmesinin ayrıcalıklı bir girişim olduğunu söyledi. Independent Arabia'dan Mustafa Rustum'a konuşan George; Lübnan’daki Saint Joseph, El-Hikme, Ruhu’l-Kudüs ve Mukaddes Aile gibi kilise heyetlerine bağlı üniversitelerin ilim adamı, düşünür ve bakan yetiştirilmesinde büyük rol oynadığına dikkat çekti.
Üniversitenin merkez kampüsü dışında herhangi bir bölüm açmasına izin verilmediğini belirten Gergi, göç nedeniyle ülkedeki Hristiyanların sayılarının azalmasının üniversitedeki öğrenci sayısına etki eden önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi. Gergi, Hristiyan vatandaşların Suriye’de kalmasını sağlamak için üniversite ve enstitü inşa edilmesinin öncelikli olduğunu ifade etti.
Açıklamalarını sürdüren George “üniversitede ilmi ve dini özel üniversiteler kurulması için toplumun tüm bileşenlerini tek bir çatı altında toplayan bir anayasa ihtiyaç var” dedi. Mustafa Rustum - Independent Arabia
Hamas'a yönelik arabuluculuk girişiminin detayları... Gazze ateşkesindeki ‘boşlukları’ kapatma çabaları
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün (salı) düzenlediği basın toplantısında, Gazze Şeridi'ndeki durum hakkında konuştu. (AFP)
Mısır, ABD ve İsrail'in Doha'daki görüşmelerden çekilmesinin ardından temmuz ayı sonundan bu yana askıya alınan 60 günlük ateşkes müzakerelerini yeniden başlatmak için yeni bir girişimi resmen açıkladı. Bu girişim, Hamas heyetinin Kahire ziyaretiyle aynı zamana denk geldi.
Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, yeni girişimin, müzakerelerde bir ilerleme sağlanması halinde, kısmi veya kapsamlı yeni bir anlaşma imzalanması için müzakerelerin başlatılmasına fırsat sunabileceğini düşünüyor. Washington, İsrail'in inatçılığını sona erdirmek için baskı yaparsa ve Hamas, önceki anlaşmazlıkları, özellikle de İsrail'in çekilmesiyle ilgili olanları sona erdirmek için önerilen mutabakatları kabul ederse, yeni bir anlaşma yapılması muhtemel.
Mısır'ın Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının dün kaynaklardan aktardığına göre, ‘Hamas liderlerinden oluşan ve Halil el-Hayye'nin başkanlık ettiği bir heyet, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakereleri hakkında istişare yapmak üzere Mısır'a geldi.’ Kaynaklardan biri, “Hamas hareketinin Mısır'a yaptığı ziyaret, müzakere sürecinin durgun bir dönemden geçmesinin ardından bölgeye yardım ulaştırma çabaları kapsamında gerçekleşti” dedi.
‘Mısır'ın, Gazze Şeridi'nde geçici bir ateşkes sağlanması için anlaşmazlıkları aşmak üzere tüm taraflarla yoğun temaslar içinde olduğunu’ vurgulayan kaynak, ‘Kahire görüşmelerinin, müzakerelerin yeniden başlaması, ateşkes anlaşmasına varılması ve Gazze Şeridi'nde 60 günlük bir ateşkesin tartışılması yönünde bir adım atılmasını hedeflediğini’ belirtti.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün düzenlediği basın toplantısında, Kahire'nin Katar ve ABD ile birlikte ‘60 günlük ateşkes, bazı esirlerin ve Filistinli mahkûmların serbest bırakılması, Gazze Şeridi'ne insani yardımın engelsiz ve koşulsuz olarak ulaştırılması’ önerisine geri dönülmesi için çalıştığını açıkladı.
Abdulati ayrıca, Gazze Şeridi’nin yönetiminin, Filistin Yönetimi'nin denetimi altında 6 aylık geçici bir süre için 15 Filistinli teknokrat tarafından üstlenileceği konusunda anlaşmaya varıldığını da doğruladı.
Yeni girişim
Mısır'ın açıkladığı ayrıntılar, İsrail Yayın Kurumu’nun dün yayınladığı ‘arabulucuların Hamas'a tüm esirlerin (hayatta olanların ve ölenlerin) serbest bırakılması karşılığında Filistinli mahkûmların serbest bırakılması ve Hamas hareketinin silahsızlandırılmasını içeren kapsamlı bir anlaşma’ önerdiği haberiyle örtüşüyor.
Yeni girişim, Hamas'tan ‘silahsızlandırma ve bölgenin yönetimi konusunda kalıcı bir çözüme ulaşılana kadar, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesi için yeni bir planı, Arap-Amerikan ortak denetimi altında kabul etmesini’ şart koşuyor.
Filistinli bir kadın, dağıtım noktasından aldığı suyla torununu yıkıyor. Oğlu ise yemek pişirmek için suyun bir kısmını kullanıyor. (AP)
Hamas, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu uluslararası arabulucuların garantileriyle askeri kanadının faaliyetlerini dondurmayı ve silahlarını teslim etmeyi taahhüt ederken, aynı zamanda kalıcı bir ateşkes anlaşmasına varmak için müzakereler yürütülüyor.
Bu görüşmeler, temmuz ayı sonundan bu yana durgunlaşan müzakerelere yeni bir soluk getiriyor. Müzakereler, ABD ve İsrail'in istişare için çekilmesinin ardından, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin pazartesi günü yaptığı basın açıklamasında Kahire'nin ‘Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirecek tam bir anlaşma ve kapsamlı bir uzlaşmaya’ ulaşmaya çalıştığını teyit etmesinin ardından geldi. Abdulati, ‘iyi niyet ve siyasi irade varsa bu anlaşmanın sağlanabileceğini’ vurguladı.
Bu gelişmeler ışığında Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Dr. Halid Ukkaşe, önceki müzakere turlarında elde edilen sonuçların başarıya ulaşması için uygun ve olumlu bir fırsat olduğunu düşünüyor. Girişime ilişkin tam bilgi bulunmadığını belirten Ukkaşe, girişimin en önemli özelliklerinin, önceki turları zorlaştıran anlaşmazlıkları sona erdirmek, ABD'nin garantisi ve Washington'un İsrail üzerindeki baskısı olduğunu belirtti.
Ukkaşe'ye göre, söz konusu anlaşmazlıklar arasında esirlerin serbest bırakılması, cesetlerin teslim edilmesi, zaman aralıklarının kısaltılması, görüşmelerde uzlaşma ve ilerleme sağlanması halinde kapsamlı bir anlaşmaya varılması, İsrail'in yerleşim planına yeni bir şekil verilmesi, Gazze Şeridi'ne yardım akışının önemli ölçüde ve olumlu bir şekilde derinleştirilmesi ve Hamas'ın silahsızlandırılması krizinin çözümü için bazı işaretlerin ortaya çıkma olasılığı yer alıyor.
Orta yol çözümleri
Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, Kahire toplantılarının müzakereleri kısmi bir ateşkes yönünde ilerletmek için yeni ayrıntılar içerdiğini ve görüşmelerin olgunlaşması halinde kapsamlı bir anlaşmaya varılmasının da ihtimal dışı olmadığını düşünüyor. Er-Rakab, görüşmelerin yeniden başlamasının, önceki müzakereleri engelleyen boşlukları dolduracak uzlaşmaların veya mutabakatların varlığı anlamına geldiğine inanıyor.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta havadan atılan yardım malzemelerini almak için koşuşturan Filistinliler, 12 Temmuz (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, Hamas'ın Kahire ziyaretini önceden duyurdu. Raşvan, pazartesi günü bir televizyon röportajında “Kahire ve Katar'ın belirli bir önerisi var. Hamas bu öneriyi beyaz bayrak çekmek olarak görürse, reddetme hakkı var. Ancak arabulucuların bu şekilde düşündüğünü sanmıyorum. Eğer bu öneriyi, Filistin davasının stratejik zaferine hizmet etmek için taktiksel bir geri çekilme olarak görürse, kendi şartlarıyla kabul etmelidir” ifadelerini kullandı.
Raşvan, Hamas'ı Kahire'de sunulan öneriye hızlı bir şekilde yanıt vermeye çağırdı ve şöyle dedi: “Lütfen girişime yanıt vermekte gecikmeyin… Bunu iki veya üç kez denedik ve kararın zamanlaması, başarısının en önemli parçasıydı.”
İsrail'deki anlaşmazlıklar
İsrail Yayın Kurumu dün bilgi sahibi kaynaklara atıfta bulunarak, ‘İsrail müzakere ekibi üyeleri arasında, şu anda bir anlaşmaya varılabileceği konusunda, kısmi de olsa görüş ayrılıkları olduğunu’ belirtti.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta insani yardım taşıyan kamyonlardan aldıkları gıda paketlerini taşıyan Filistinliler (AFP)
Haaretz gazetesi, İsrail kaynaklarına dayanarak, İsrail siyasi liderliğinin, Hamas'ın büyük tavizler vermeye hazır olduğunu göstermesi halinde, Gazze şehrini kontrol altına almak için askeri planını iptal veya erteleyebileceğini belirtti. Gazete, iki tarafın anlaşmazlıklarını aşma şansının çok düşük olduğunu öngörüyor.
Ukkaşe, Hamas'ın esnek davranacağını ve şu anda hareket alanının çok dar olduğu bir ortamda, özellikle de sadece Hamas'ı değil tüm Filistin davasını tehdit eden Gazze Şeridi'nin tamamen yeniden işgal edilmesi tehlikesi karşısında, arabulucuların her türlü önerisine olumlu yanıt vereceğini tahmin ediyor.
Hamas'ın önerilen çerçeveyi, ister kısmi ister kapsamlı olsun, kabul etmesinin, özellikle de ABD'den savaşın sona ermesi konusunda açık garantiler olması koşuluyla, mümkün olduğuna inanan er-Rakab, “Aksi takdirde müzakereler İsrail tarafından kasıtlı olarak tekrar tıkanacak ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesiyle daha büyük bir baskıyla karşı karşıya kalacağız” dedi.