Trump’ın İngiltere ziyareti Londra ile bir sınav mahiyetinde

Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)
Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)
TT

Trump’ın İngiltere ziyareti Londra ile bir sınav mahiyetinde

Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)
Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, biri Londra Belediye Başkanı Sadık Han’a saldırı mahiyetinde olmak üzere Twitter üzerinden yayınladığı bir dizi tartışmalı mesajla eş zamanlı olarak İngiltere ziyaretini başlattı. Bu ziyaretinde Trump’ın kendisini Buckingham Sarayı’nda İngiltere Veliaht Prensi Charles ve eşi ile birlikte karşılayan Kraliçe 2. Elizabeth ile alışılmadık bir şekilde tokalaşması dikkat çekti.
Trump’ın geçen yılkinin ardından gelen bu ikinci İngiltere ziyareti, Başbakan Theresa May’i istifaya sürükleyen ve yerine geçecek kişi konusunda önde gelen muhafazakârlar arasında bir yarış başlatan derin bir kriz döneminde gerçekleşiyor. Trump’ın bu ziyareti, Brexit’e ilişkin zorluklara ek olarak Winston Churchill’in tabiriyle ‘özel’ tarihi ilişkiyi tartışmalı pek çok meselenin ışığında sınavdan geçiriyor. Çin iletişim devi Huawei’in İngiltere’nin 5G ağındaki rolü, AB’den çıkışın ardından ticari ilişkilerin durumu ve İran’a yönelik Avrupalı politikalar söz konusu meselelerin başında geliyor.
Kraliyet karşılaması
ABD Başkanı ve eşi Melenia Trump, zengin bir Kraliyet töreni ile karşılandı. Trump, Saray'ın balkonundan görülebilen kızı İvenka ve eşi Jared Kushner’in bakışları altında Kraliçe ile sohbet etti. Ardından Amerikan ve İngiliz milli marşlarını dinledi ve geleneksel kırmızı kıyafetler ile siyah başlıkları içinde marşlar çalan Kraliyet Muhafızları'nın geçit törenini izledi.
Trımp'In Kraliçe Elizabeth ile sıra dışı tokalaşması hariç Kraliyet protokollerine büyük oranda bağlı kaldığı görüldü. Nitekim Trump’ın geçen sene yanlışlıkla Kraliçe’nin yolunu kapadığı olayın eğlenceli görüntüleri, İngilizlerin hafızasından silinmiş değil.
Çarşamba gününe kadar devam edecek olan ziyaretin ilk günü, Kraliyet protokollerine ayrıldı. Dünkü programda Kraliçe ile bir öğlen yemeği, Prens Charles ve eşi Camilla’nın konutu olan Clarence House’ta bir çay ikramı ve ardından da resmî bir akşam yemeği bulunuyordu.
Bugün dee Başbakan Therasa May’in Trump ile BAE Systems, Barclays, Lockheed Martin ve JPMorgan başkanları ve temsilcilerinin de aralarında yer aldığı önde gelen iş adamları arasında bir görüşme gerçekleştirmesi, ardından da Trump ile ortak bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.
Twitter savaşları
Dünkü ziyaretin resmî karakterine rağmen Trump, Londra Belediye Başkanı Sadık Han’a epey tartışma yaratan şiddetli bir saldırı yöneltmekten çekinmedi. Uçağının İngiltere’ye inişine dakikalar kala Twitter’da, “Londra Belediye Başkanı olarak oldukça kötü bir iş çıkaran Sadık Han, ABD Başkanı’na ilişkin ‘çirkin’ açıklamalarda bulundu” mesajını yayınlayan Trump, bu ‘başarısız adamın’ Londra’daki suçla mücadeleye odaklanmasının daha iyi olacağını belirtti. Bir başka mesajında ise “Han, bana kendisi de korkunç faaliyetlerde bulunan aptal ve beceriksiz (New York Belediye Başkanı) Blasio’yu hatırlatıyor. Ama tabii onun boyunun yarısını bile geçemez” ifadelerine yer verdi.
ABD Başkanı’nın açıklama ve tutumlarını devamlı olarak eleştiren Han, dünkü akşam yemeğini boykot etme kararı aldı. Han, Trump’ın ziyaretine karşıt bir kampanya yürüterek bir yazıda onu, “30’lu, 40’lı yılların Avrupalı zalimlerine” benzetti. Ziyaretin öncesinde Sky News kanalı ile yaptığı bir görüşmede de ‘Birleşik Krallık tarafından Trump’ın karşılanması için kırmızı halı serilmesini’ eleştirdi.
Han ayrıca, “Donald Trump, büyüyen küresel tehdidin en korkunç örneklerinden biri” ifadesini kullandı. Fransız haber ajansının (AFP) aktardığına göre Han’ın sözcüsü, Trump’ın Twitter’da yayınladığı mesajlarını ‘ABD Başkanı’na yakışmayan’ ‘çocukça’ mesajlar olarak niteledi.
ABD Başkanı’na Twitter’da yayınladığı bir video ile de karşılık veren Han, birçok ABD eyaleti tarafından öne sürülen kürtajı önleme yasalarına işaret ederek ABD’deki genç kızların ve kadınların hakkına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de Trump’ın ağırlanmasına yönelik eleştiride bulunarak akşam yemeğine katılmayı reddetti. Corbyn eleştirilerinde Trump’ın son iki gün içerisinde Brexit’e ve başbakanlık koltuğu için yapılan seçim yarışına ilişkin olarak yaptığı açıklamalar hakkında “Bu, demokrasimize kabul edilemez bir müdahale” ifadesini kullandı.
Trump, Sunday Times gazetesi ile yaptığı bir görüşmede, ‘Amerikan istihbaratına, uzak soldan bir işçi hükümeti ile sırlarını paylaşma izni vermeden önce Corbyn’i tanımaya ihtiyacı olduğunu’ söylemişti.
Ziyaretin zamanlaması
Barack Obama ve George Bush’tan sonra İngiltere’yi ziyaret eden üçüncü ABD Başkanı olan Trump’ın temaslarının May’in istifası ile şiddetlenen yoğun bir siyasi krizin eşiğinde bulunduğu bir zamana denk gelmesi birçok soru işaretine sebep oldu.
Gerçekte ise bu ‘resmî ziyaret’, protesto dalgasından ötürü birkaç kez ertelendi. İngiltere, Trump’ın geçen yıl gerçekleştirdiği bir ‘iş ziyareti’ ile yetindi. Özellikle May’in yerine geçmeyi arzulayanlar olmak üzere muhafazakâr siyasetçiler, Trump’ın ziyaretinin bu döneme denk gelmesini memnuniyetle karşıladı. Sözü edilen bu siyasetçilerin başında ise ABD Başkanı’ndan büyük destek veren eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson geliyor. Trump, ziyaret öncesinde The Sun ve Sunday Times gazeteleri ile yaptığı röportajda Brexit anlaşmasını meclisten geçirme konusunda yaşadığı başarısızlıktan sonra cuma günü resmî olarak görevinden istifa edecek olan May’in ardından eski Dışişleri Bakanı’nın İngiltere hükümeti için ‘seçkin’ bir lider olacağını ifade etmişti.
Brexit’in şiddetli savunucusu olan Johnson ve aynı şekilde tartışmalı siyasetçi Brexit Partisi Lideri Nigel Farage ile olan ‘dostluğunu’ defalarca dile getiren Trump, “Bu ikisini gerçekten seviyorum. (…) İki dost, iki iyi adam” ifadelerini kullandı. Her ne kadar Beyaz Saray bu iki isimle Londra’da bir görüşme yapılacağını duyurmamış olsa da gazeteler Trump’ın ABD’nin Londra Büyükelçisi’nin konutunda bu iki isimle bir araya gelme ihtimaline işaret etti. Tirajı yüksek olan The Sun gazetesinin başbakanlığa aday olan 12 isim hakkındaki sorusuna Trump, “Boris, iyi bir iş çıkaracak. Mükemmel olacağına inanıyorum” cevabını verdi.
Trump’ın ikili ilişkilerin kendi döneminde daha da güçlendiğinin bir delili olarak İngiltere’de Kraliyet karşılaması ile ağırlanmasının ABD açısından da önemi var. Zira bu ziyaret, 2020 başkanlık seçim kampanyalarının başlamasına aylar kala gerçekleşiyor.
Huawei tehdidi ve Brexit öğütleri
Washington ve Londra arasındaki ‘özel ilişkinin’ gücü, ABD Başkanı ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yu, Çin iletişim devi Huawei’e 5G geliştirme izni verildiği takdirde İngiltere ile istihbarat alışverişini ‘gözden geçirme’ tehdidinde bulunmaktan alıkoymadı. İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt dün ülkesinin ABD’nin Huawei şirketinin kurduğu 5G ağını kullanma riskleri hakkında söylediklerini önemsediğini ve belirli teknolojiler alanında üçüncü bir ülkeye aşırı bir şekilde bağımlı olmak istemediğini ifade etti. Hunt, BBC Radyosu’na yaptığı açıklamada “ABD’nin bu konu hakkında söylediklerini ilgi ile takip ediyoruz. Sözlerini can kulağı ile dinleyeceğiz” ifadelerini kullandı. 
Trump, 5G ağının topraklarında geliştirilmesi sürecine Huawei şirketinin dahil edilmesi konusunda İngiltere’den ‘çok dikkatli’ olmasını talep etmişti. İngiltere’nin Huawei şirketine bu projede sınırlı bir rol vereceğini ifade eden haberlere Trump, “Başka alternatifleriniz var. Güvenlik açısından oldukça dikkatli olmalıyız. Bildiğiniz üzere önemli bir istihbarat ekibimiz var. Sizin ülkeniz ile de yakından çalışıyoruz. Bundan dolayı epey dikkatli olmanız gerekir” değerlendirmesinde  bulundu.
Trump yönetimi, Huawei şirketine yaptırım uygulayarak ABD menşeli malzemelerin satın alınmasını engelledikten sonra  müttefiklerinden Çin’in iletişime ve hassas verilere yönelik casusluk yapma ihtimalinden kaynaklanan endişeler sebebiyle Huawei’in geliştirdiği 5G teknolojisinin ve ekipmanının kullanılmamasını istedi. Reuters haber ajansına göre Hunt konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:
“Nihai kararımızı henüz almadık. Ancak teknik meseleler üzerinde, yani üçüncü bir ülkenin bize karşı casusluk yaparken 5G ağını kullanmasına izin veren bir arka kapının var olmadığının nasıl garanti edilebileceği konusunda çalıştığımızı belirttik. Aynı şekilde biyoteknoloji ile epey alakalı olduğundan teknik açıdan üçüncü bir ülkeye aşırı bir şekilde bağımlı olmamayı sağlamak için stratejik meseleleri de ele görüşüyoruz.”
Konunun bugün Trump ile May arasındaki basın toplantısında ele alınması bekleniyor.
Basın toplantısında gündeme gelecek ikinci başlık ise Brexit ve Trump’ın bu çerçevedeki tartışmalı öğütlerinden sonra iki ülke arasındaki ticari ilişkiler olacak.
Reuters’ın aktardığına göre İngiltere Başbakanı Sözcüsü dün, ABD Başkanı ile ekonomik ilişkilerin geleceğinin masaya yatırılacağını ve May ile Trump’ın İngiltere’nin AB’den çıkışı sonrasında ticari bir anlaşma imzalama konusunda ortak bir isteğe sahip olduklarını kaydetti.
Trump, Sunday Times ile olan görüşmesinde İngiliz hükümetine Brexit meselesinde müzakere yaklaşımını benimsemesini öğütleyerek, “Ben olsam istediğimi elde edemiyorsam çekilirdim. İstediğiniz doğrultusunda, adil bir anlaşmaya varamıyorsanız o halde çekilin” ifadelerini kullandı. Trump, ayrılmanın faturasına ilişkin olarak da şunları söyledi: “Ben onların yerinde olsam 50 milyar dolar ödemezdim. Benim görüşüm bu. Ben ödemezdim. Bu çok büyük bir meblağ.”
May, ülkesinin kırk yılı aşkın bir süre önce başlayan AB üyeliğine dair yükümlülüklerini düzenlemek için bu büyük miktarı ödemeyi onaylamıştı.
Trump ayrıca geçen yıl özel bir görüşmede Başbakan Theresa May’e müzakerelerde elini güçlendirmek amacıyla AB’ye dava açması konusunda nasihatte bulunduğunu belirterek “AB’nin İngiltere’ye karşı yaptığı, birçok sıkıntıya ve paraya mal olan tüm hataları toplar ve ister mahkeme davası isterse de talep şeklinde masaya yatırırdım. Ancak İngilizler bunu yapmamayı tercih ettiler” şeklinde konuştu.
‘Uçan bebek’
Bugün İngiltere’nin başkentinin semalarında söz konusu resmî ziyareti protesto etmek amacıyla Trump’ın suretinde dev bir balon uçuyor. Bu balon daha önce Trump’ın Londra’ya yönelik son ziyareti esnasında da uçurulmuş ve uluslararası alanda büyük bir ilgi görerek İngiltere haber stüdyolarında da gösterilmişti.
ABD Başkanı destekçilerinin ifadesiyle bu ‘iğrenç protesto’ kimilerini kızdırırken kimileri de bunu ABD Başkanı’nın politikalarına karşı meşru bir protesto olarak değerlendirdi. Bugün parlamento binasına doğru başlatılan protesto yürüyüşüne katılacağını ve bir konuşma yapacağını belirten İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn de ikinci grupta yer alan isimler arasında.



Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
TT

Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)

İsrail Başbakanlık Ofisi dün, Gazze Şeridi'ndeki Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla Hamas'tan bir askerin cenazesini teslim aldığını duyurdu ve kimlik tespit sürecinin ardından cenazenin asker Itay Chen'e ait olduğunu bildirdi.

Hamas daha önce, İsrail'in Hamas ve ICRC ekiplerinin bölgeye girmesine izin vermesinin ardından, Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde, halen İsrail güçleri tarafından işgal altında olan bölgede tutulan bir rehinenin cesedini bulduğunu açıklamıştı.

10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında Hamas, Gazze Şeridi'nde tuttuğu 20 rehinenin tamamını, İsrail'in serbest bıraktığı yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûm karşılığında teslim etti.

g
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (EPA)

Hamas, ölen rehinelerin cenazelerini teslim etme sözü verdi, ancak savaşın yol açtığı yıkım nedeniyle cenazelerin yerini tespit etmenin zor olduğunu belirtti. İsrail ise Hamas'ı kendisini oyalamakla suçladı.

Chen'in cenazesinin teslim edilmesiyle Hamas, Gazze Şeridi'nde olan 28 cesetten 21'ini iade etmiş oldu.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail'in Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana öldürülen 270 Filistinlinin cenazesini teslim ettiğini söyledi.

İsrail istatistiklerine göre, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail’in güney yerleşimlerine düzenlediği saldırıda bin 200 kişi öldü ve 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü.

Şarku’l Avsat’ın Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerinden elde ettiği bilgiye göre Hamas'ın saldırısına yanıt olarak İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği askeri harekat, 68 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Chen, Hamas'ın İsrail'in güneyindeki kasabalara ve askeri üslere düzenlediği sürpriz saldırıda görev başındaki bir askerdi.

gt
İsrail'in Hamas ile imzaladığı ateşkes anlaşması kapsamında serbest bırakılan mahkûmlar, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi önünde onları bekleyen kalabalığa el sallıyor. (AP)

ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, tekrar eden şiddet olaylarına rağmen büyük ölçüde sürdü. Filistin sağlık yetkilileri, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail saldırılarında 239 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi; bunların yaklaşık yarısı, geçen hafta İsrail’in askerlerine yönelik silahlı bir saldırıya karşılık verdiği gün yaşamını yitirdi.

İsrail, üç askerinin öldürüldüğünü ve ateşkes anlaşması kapsamında güçlerinin geri çekildiği hatlara yaklaştığını iddia ettiği onlarca Hamas mensubunu hedef aldığını açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri bugün erken saatlerde, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir adamın İsrail ateşiyle öldürüldüğünü açıkladı. İsrail ordusu, ordunun halen işgal ettiği bölgelere geçen ve doğrudan tehdit oluşturan bir ‘teröristi’ öldürdüğünü duyurdu.


Rapor: İsrailli yetkililer Gazze'deki ordu birliklerine kısıtlamalar getirilmesinden endişeli

Gazze'deki İsrail askerleri (AP)
Gazze'deki İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İsrailli yetkililer Gazze'deki ordu birliklerine kısıtlamalar getirilmesinden endişeli

Gazze'deki İsrail askerleri (AP)
Gazze'deki İsrail askerleri (AP)

İsrail televizyonu Kanal 12, İsrailli yetkililerin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) sunduğu Gazze Şeridi’ne uluslararası bir güç konuşlandırılmasına ilişkin taslak kararının bazı maddelerine şiddetle karşı çıktıklarını bildirdi.

The Times of Israel adlı haber sitesine göre Kanal 12’ye konuşan ABD’li üst düzey bir yetkili, ‘İsraillilerin kararın belirli kısımları konusunda sessiz kaldıklarını’ söyledi. Aynı yetkili bunun başlıca nedeninin uluslararası gücün Gazze Şeridi’ne konuşlandırılmasının İsrail ordusunun Gazze'den bir başka aşamada çekilmesini gerektirecek olması ve gelecekte bölgedeki hareket özgürlüğünü kısıtlayacak olması olduğunu açıkladı.

Bazı İsrailli yetkililer bu gücü, askeri etkilerinin yanı sıra İsrail-Filistin çatışmasının tehlikeli bir şekilde ‘uluslararasılaşması’ olarak görüyor ve bunun sadece Gazze'de değil, Batı Şeria'da da istenmeyen uluslararası denetime yol açabileceğinden endişe ediyor.


Bir drone, Belçika'nın ana havalimanı üzerindeki hava trafiğini aksattı

Yolcular, Belçika hava trafik kontrolörünün 4 Kasım 2025'te Belçika'nın Zaventem kentinde bir drone gördüklerini bildirmesinin ardından Brüksel Havalimanı'ndaki servis kontuarının dışında sırada bekliyor (Reuters)
Yolcular, Belçika hava trafik kontrolörünün 4 Kasım 2025'te Belçika'nın Zaventem kentinde bir drone gördüklerini bildirmesinin ardından Brüksel Havalimanı'ndaki servis kontuarının dışında sırada bekliyor (Reuters)
TT

Bir drone, Belçika'nın ana havalimanı üzerindeki hava trafiğini aksattı

Yolcular, Belçika hava trafik kontrolörünün 4 Kasım 2025'te Belçika'nın Zaventem kentinde bir drone gördüklerini bildirmesinin ardından Brüksel Havalimanı'ndaki servis kontuarının dışında sırada bekliyor (Reuters)
Yolcular, Belçika hava trafik kontrolörünün 4 Kasım 2025'te Belçika'nın Zaventem kentinde bir drone gördüklerini bildirmesinin ardından Brüksel Havalimanı'ndaki servis kontuarının dışında sırada bekliyor (Reuters)

Belçika'nın ana havalimanı olan Brüksel-Zaventem Havalimanı'nda bir drone görülmesinin ardından hava trafiği dün akşam durduruldu.

Brüksel Havalimanı sözcüsü AFP'ye yaptığı açıklamada, "Şüpheli drone görülmesi nedeniyle şu anda kalkış veya iniş yapan hiçbir uçuş bulunmuyor" dedi.

Operatöre göre, Belçika'nın ikinci büyük havalimanı olan Charleroi'de de uçuşlar tedbir amaçlı geçici olarak durduruldu.

Uçuşların askıya alınma süresine ilişkin herhangi bir ayrıntı paylaşılmadı.

Belçika'da hava trafik kontrolünden sorumlu şirket Skyes ile iletişime geçme girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Belçika'da da son iki ayda, diğer birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, şüpheli görülen hassas bölgeler veya altyapılar üzerinde uçan drone vakaları yaşandı.

Geçtiğimiz hafta sonu, ABD nükleer silahlarına ev sahipliği yapan Belçika'nın kuzeydoğusundaki Kleine-Borgel askeri üssünün üzerinde üç kez insansız hava araçları görüldü ve bu durum Belçika askeri istihbaratının soruşturma başlatmasına neden oldu.

Pazartesi günü konuyla ilgili sorulan bir soruya Savunma Bakanı Theo Francken, olaylardan Rusya'yı sorumlu tutmayı reddetti, ancak Belçika'yı istikrarsızlaştırmak için "profesyoneller" tarafından koordineli bir operasyon yürütüldüğünü öne sürdü.

 Bakan, Fransızca yayın yapan kamu yayın kuruluşu RTBF'ye verdiği demeçte, "Belçika'da panik yaratmaya çalışıyorlar," diyerek, "Bu istikrarsızlaştırıcı bir durum" ifadelerini kullandı.