Et yiyen örümcek bu kez Bilecik'te ortaya çıktı

Et yiyen örümcek bu kez Bilecik'te ortaya çıktı
TT

Et yiyen örümcek bu kez Bilecik'te ortaya çıktı

Et yiyen örümcek bu kez Bilecik'te ortaya çıktı

Dünyada çöl bölgelerinde, Türkiye'de ise daha çok Doğu ve Güneydoğu'da görülen, 'sarıkız' örümceği (camel spider), bir yılın aranın ardından yeniden Bilecik'te görüldü. 
Bilecik merkez Beşiktaş Mahallesi 500 Evler mevkiinde Yunus Can'ın arı kovanının üzerinde görülen ‘sarıkız’ adıyla bilinen ve et yiyerek beslenen örümcek endişe uyandırdı. Geçen sene bu aylarda yine görülen bu örümcek için belediye yetkileri ilaçlama yaparak, önlem almışlardı. Bu sene Abbaslık Köyü, Polis Okulu mevkiinde görülen 'sarıkız' örümceği son olarak 500 Evler mevkiinde görülmesinden endişelenen vatandaşlar ilaçlama yapılmasını istedi. 
"Arazide ve ormanlık alanda yürüyen vatandaşları dikkatli olsun" 
Son olarak örümceği gören ve bir kavanoz içine koyan Arıcı Yunus Can "500 Evler mevkiinde arı kovanlarının üzerinde buldum. Büyük ihtimalle arılara geliyor. Daha öncede Bilecik'te sarıkız bulmuştum. Haberlerden öğrendiğim kadarıyla çok zararlı bir haşere canlı bir şekilde yakaladım, Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne teslim edeceğim. Arazide ve ormanlık alanda yürüyen vatandaşları dikkatli olsun" dedi. 
Öte yandan bu örümcek, özellikle akrep, kertenkele, hatta fare ve kendinden büyük memelilerle bile besleniyor. 



İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.