İran’ın İngiliz petrol tankerine el koyması gerilimi yükseltti

İran’ın İngiliz petrol tankerine el koyması gerilimi yükseltti
TT

İran’ın İngiliz petrol tankerine el koyması gerilimi yükseltti

İran’ın İngiliz petrol tankerine el koyması gerilimi yükseltti

ABD merkezli özel istihbarat ve araştırma kuruluşu Stratfor, Washington ve Tahran’dan müzakerelerle ilgili çelişkili açıklamaların geldiği bir ortamda İran Devrim Muhafızları’nın İngiliz petrol tankerine el koymasının bölgedeki gerilimi daha da tırmandıracağı uyarısında bulundu.
Stratfor, iki taraf arasında tırmanan gerilimin, taraflar arasında çözüm bulamadan çatışmanın şiddetleneceğine işaret ettiğini belirtti.
Cuma gecesi Suudi Arabistan'ın Cubeyl Limanı’na doğru hareket eden İngiltere’ye ait 'Stena İmpero' adlı petrol tankeri İran Devrim Muhafızları tarafından alıkonulmuş ve rotası İran’a doğru çevrilmişti. Geminin daha sonra Hürmüzgan eyaletindeki Bender Abbas Limanı'na çekildiği bildirildi. Aynı durum, Liberya bandıralı İngiltere tarafından işletilen Mesdar isimli bir diğer petrol tankerinin de Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından alıkonulmasıyla ikinci kez tekrarlandı. DMO daha sonra yaptığı açıklamada, “çevre düzenlemesini ihlal eden” Mesdar’ı uyarmak için durdurulduğunu ve kısa bir süre sonra geminin gitmesine izin verildiğini aktardı.
İran yaptırımları 
Tüm bu gelişmelerin ardından İngiliz yetkililer olağanüstü bakanlar kurulu toplantısı düzenledi. İran’ın söz konusu hamleleri, İngiltere'ye bağlı Cebelitarık özerk yönetiminin Suriye'ye petrol taşıdığı şüphesiyle İran’a ait Grace 1 isimli tankere el koymasının intikamı şeklinde değerlendiriliyor.
Eğer bu değerlendirme doğruysa o zaman İran’ın, Grace 1’in salıverilmesi amacıyla İngiliz Stena İmpero petrol tankerini pazarlık kozu elde etmek için alıkoyduğu söylenebilir. Bununla birlikte bu tür düşmanca faaliyetler İran ile düşmanları arasında daha geniş bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir. Belki de İngiltere’nin İran’a yönelik yeni yaptırımlar uygulamasını gündeme getirecektir. İran provokatif eylemlere giderek bölgedeki tansiyonun yükselmesine hız vermeye başladı. Bu eylemler, ABD ve Batılı müttefiklerine, İran’a ait tesislere karşı sınırlı bir askeri operasyon yanıtı verme fırsatını güçlendirmektedir.
İngiltere’nin söz konusu eylemlerden ötürü Tahran’a yeni yaptırımlar getirme ihtimali İran’ı daha fazla provokatif eylemlere başvurmaya itebilir.
13 Temmuz’da Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ait olduğu öne sürülen Panama bandıralı MT Riah isimli tanker de yine İran tarafından alıkonulmuştu. BAE, 2 milyon litre (yaklaşık bin 250 varil) petrol taşıyan tankerin kendisine ait olduğu iddialarını yalanladı.
İran’ın veya ona bağlı grupların iki ayrı olayda 6 petrol tankerini hedef aldığı ilk olaydan bu yana Körfez’de gelişmeler birbirini izledi. ABD’nin 18 Temmuz’da yaptığı açıklamayla İran’dan MT Riah isimli tankeri “derhal” serbest bırakmasını istemesi, Washington’un söz konusu gelişmeyi Tahran’ın yeni bir provokatif eylemi olarak değerlendirdiğini gösteriyor.
Alıkoyma belirsizliği
Aslında İran’ın 19 Temmuz’da İngiliz Stena İmpero petrol tankerine el koyma niyeti göz önüne alınırsa, MT Riah isimli tankeri de İngiltere’ye ait olduğu şeklindeki hatalı tahmini nedeniyle alıkoymuş olması ihtimal dâhilinde.
Ancak MT Riah isimli tankerin petrol kaçakçılığında kullanıldığı da bir gerçek. Zira gemi geçen yıl da Umman Sultanlığı ve Dubai limanlarında 20’nin üzerinde yaptığı işlemde navigasyon verisini kapatmıştı.
Doğal haliyle İran Devrim Muhafızları petrol kaçakçılığıyla mücadele kapsamında MT Riah’ı alıkoymuş olabilir. Bununla beraber geminin alıkonulduğu haberi duyulduğundan bu yana hiçbir taraf gemiyi sahiplenmezken, mürettebatın uyruklarına dair herhangi bir bilgi paylaşılmadı.
Meçhul hava saldırısı
Öte taraftan Irak’ın Selahaddin ilindeki Haşdi Şabi askeri kampına yönelik İHA saldırısının görüntüleri sosyal medyada hızla yayıldı. İran’ın yakın zamanda bu kampa balistik füze gönderdiği belirtiliyor. ABD açıklama yaparak saldırıyla bağlantısı olduğu iddiasını yalanladı.
Ancak Irak topraklarındaki İran destekli milisleri kendisi için tehdit olarak değerlendiren ABD’nin bu saldırıyı düzenlemiş olabileceği halen ihtimaller arasında. Haşdi Şabi kampına düzenlenen saldırıda Lübnan Hizbullah’ına bağlı 2 kişinin öldüğü bildirildi. Diğer taraftan Irak’ta İran destekli Şii milisler ve silah depolarına dikkati çeken çevreler saldırının İsrail tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
ABD bu hafta içinde İran’ın Irak içindeki etkisini kırmaya dönük bir adım atarak Küresel Magnitsky Yasası (Global Magnitsky Act) kapsamında İran destekli askeri grupların liderlerine yolculuk ve finansal işlemlerini kısıtlamayı öngören yaptırımlar getirdi. Bu kapsamda Haşdi Şabi’nin 30 ve 50’inci tugayların komutanları ve İran’a yakınlığıyla bilinen iki eski valinin yaptırımlar kapsamına alındığı belirtildi.
Tüm bu yaptırımlar ABD’nin, Irak topraklarında İran etkisini kırmayı hedeflediğini gösteriyor. Ancak Washington, Haşdi Şabi’ye yönelik İHA saldırısıyla bağlantısı olduğu iddialarını yalanlamasına rağmen, söz konusu saldırının İran’a Irak topraklarındaki Amerikan güçlerine zarar vermesi halinde bunun hoşgörüyle karşılanmayacağı anlamında bir mesaj olduğunu görenler de var.



Trump: Rusya ve Çin ile nükleer silahsızlanma planı üzerinde çalışabiliriz

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump: Rusya ve Çin ile nükleer silahsızlanma planı üzerinde çalışabiliriz

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, ayrıntı vermeden Çin ve Rusya ile bir nükleer silahsızlanma planı üzerinde çalışabileceğini söyledi.

Miami'deki ABD İş Forumu'nda konuşan Trump, "Nükleer düzenlemelerimiz mevcut. Bir numaralı nükleer güç biziz ve bunu kabul etmekten nefret ediyorum çünkü bu korkunç bir şey" ifadelerini kullandı.

"Rusya ikinci sırada. Çin üçüncü sırada, çok geride ama dört beş yıl içinde bize yetişecekler" dedi.

 Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre şöyle devam etti, "Belki de üçümüz nükleer silahsızlanma için bir plan üzerinde çalışırız. İşe yarayıp yaramadığını göreceğiz."

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Trump'ın konuyla ilgili açıklamalarının ardından, Washington'un nükleer denemelere devam etmesi halinde Rusya'nın da nükleer denemelere devam edebileceğini söyledi.

Putin'in Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklama, Putin ve Trump'ın Ukrayna'daki çatışmaya çözüm bulamamasının ardından dünyanın en büyük iki nükleer ülkesinin güç gösterisinin bir yansıması.

Putin, Rusya Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları ile güvenlik servislerine "bu konuda çalışmaları" ve "nükleer silah denemeleri için olası hazırlıkların başlatılmasına ilişkin teklifler sunmaları" talimatını verdi.

Rusya, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bir yıl önce, 1990'dan beri nükleer deneme yapmadı.

Trump, geçen hafta Pentagon'a Rusya ve Çin ile "eşit düzeyde nükleer silahlarımızı test etmeye başlama" talimatı verdiğini açıklamıştı. Ancak, nükleer savaş başlığı testlerinden mi bahsettiği belirsizliğini koruyor.


Trump: Mamdani başarılı olmak istiyorsa Washington'a saygı duymalı

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AP)
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AP)
TT

Trump: Mamdani başarılı olmak istiyorsa Washington'a saygı duymalı

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AP)
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada, New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani'nin Washington ile yeni bir ilişki kurmaya çalışması gerektiğini, iş birliği yapmaması halinde çok şey kaybedeceği konusunda uyardı.

Trump, Fox News sunucusu Bret Baier'e verdiği röportajda Mamdani ile görüşmeye istekli olduğunu, ancak yeni belediye başkanının başarılı olmak istiyorsa Washington'a ve şehrin mali desteğine saygı duyması gerektiğini vurguladı.


Amerika, Lübnan'a "silahları kontrolünü sağlaması" için bir ay süre verdi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD elçisi Morgan Ortagus'u kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD elçisi Morgan Ortagus'u kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Amerika, Lübnan'a "silahları kontrolünü sağlaması" için bir ay süre verdi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD elçisi Morgan Ortagus'u kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD elçisi Morgan Ortagus'u kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

ABD, Lübnan ordusuna silah kontrol programını uygulaması için bir ay süre vererek, İsrail'in yeni bir savaş başlatabileceği uyarısında bulundu.

İsrail medyası, ABD elçisi Thomas Barrack'ın Lübnan ordusuna Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili durumu değiştirmesi için kasım ayı sonuna kadar süre verdiğini söylediğini belirtti. Şarku’l Avsat’ın kaynakları, Barrack'ın, bu yapılmadığı takdirde İsrail'in saldırı düzenleyebileceğini ve ABD'nin bunu anlayacağını belirttiğini de ifade etti.

Lübnan Kara Kuvvetleri Komutanı General Rudolf Haykal, 5 Eylül 2025 tarihli 5 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın uygulanması kapsamında Lübnan'ın tüm bölgelerindeki "silah kontrol planı"na ilişkin ikinci aylık raporu dün Bakanlar Kurulu'na sundu. Raporda, ordunun özellikle Litani Nehri'nin güneyindeki silahların imhası, bunların Lübnan topraklarına transferinin önlenmesi ve diğer tedbirler olmak üzere uyguladığı prosedürlerin yer alabileceği belirtiliyor.