HRW uyardı: Basra’daki su krizi gelecek yıllarda şiddetlenecek

HRW uyardı: Basra’daki su krizi gelecek yıllarda şiddetlenecek
TT

HRW uyardı: Basra’daki su krizi gelecek yıllarda şiddetlenecek

HRW uyardı: Basra’daki su krizi gelecek yıllarda şiddetlenecek

Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW), Irak’ın Basra kentindeki altyapı hizmetleriyle ilgili yayınladığı rapor kentteki su krizini gözler önüne serdi.
‘Basra susuz’ adlı 100 sayfalık raporda Basra’daki su krizine ilişkin ciddi uyarılara yer verildi.
HRW’nin raporunda, Irak hükümeti ve yerel yetkililerin önlem almaması halinde Basra’da ‘karmaşık faktörler nedeniyle meydana gelen su krizinin gelecekte salgın hastalıkların yayılmasına yol açabileceği’ uyarısı dikkat çekti.
Basra kentinde geçtiğimiz yıl binlerce vatandaşın içme suyundan zehirlenmesi sonrasında bölge sakinleri kirli içme suyu, yolsuzluk ve kamu hizmetlerindeki yetersizlikleri protesto etmek için sokaklara çıkmıştı.
HRW Ortadoğu ve Afrika Direktörü Lima Fakih, yağış fazlasını gerekçe göstererek, devam etmekte olan Basra krizine acil bir müdahale gerekmediğini düşünen Iraklı yetkililer için ‘dar görüşlü’ nitelemesinde bulundu.
Bazı Iraklı yetkililer, daha önceki açıklamalarında, geçtiğimiz kış ayında yağışlarda yaşanan artışın, Şattu'l-Arab’da tuzlu su miktarını geriletmede ve sudaki kirlilik oranını azaltmada etkili olduğunu ileri sürmüştü.
Iraklı yetkililere, ‘Basra’daki su kaynaklarının kirlenmesine neden olan faaliyetlere göz yumma’ suçlaması yöneltilen raporda, uydu görüntülerinin gözden geçirilmesi yoluyla, Basra’ya bitişik Şattu'l-Arab sularında 2018’de iki boru hattından petrol sızıntısı tespit edildiği belirtildi.
2018’de patlak veren su krizinde en az 118 bin vatandaş kirli içme suyundan etkilendiği için tedavi görmüştü.
Raporda, görüşlerine yer verilen Basra Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Prof. Dr. Şükri el-Hasan, “2018’deki su krizi, yıllarca süren kötü yönetimin zirve noktasıydı. Yetkili makamlar o dönem de gerçekleri ve sorumluluklarını göz ardı etti” dedi.
Rapora göre Hasan, şu ifadeleri kaydetti;
“Basra'daki kamusal su istasyonları, deniz suyunun Şattu'l-Arab’dan sızmasından kaynaklanan çözünmüş bileşenleri arıtmak için gerekli donanıma sahip değil. Bu bileşenler, su arıtımı için yaygın olarak kullanılan bir kimyasal olan klorun zararlı maddeleri gidermedeki etkisini azaltıyor.”
Raporda görüşüne başvurulan uzmanlar, yetkililerin sıkı kontroller nedeniyle yeterli miktarda klor elde edemediğine dikkat çektiler. Nitekim daha önce de DEAŞ tarafından silah olarak kullanılan bu maddenin, silahlı örgütlerin eline geçmesinden endişe ediliyor.
Basra halkı ve ilgili yetkililerle yapılan röportajla biten raporda, Şattu'l-Arab’dan alınan su örneklerine yer verilerek, mevcut hükümetin uzun vadeli önlemler almaması halinde önümüzdeki yıllarda kentteki su krizinin daha da şiddetleneceği uyarısında bulunuldu.
Bağdat merkezi hükümet ve Basra’daki yerel yetkililer, rapor hakkında henüz bir açıklama yapmadı. Ancak Irak İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ali El Beyati, açıklamasında, raporda su kriziyle ilgili aktarılan verileri desteğini dile getirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Beyati, “Yürütme organına bağlı kurumlar arasında yapılan yazışmalara göz attığımızda, Basra ve çevresindeki illere yönelik krizin geldiğini haber veren raporlara rastladık” dedi.
Beyati, Iraklı yetkili makamların Basra’daki su krizine ilişkin köklü ve gerçekçi çözümler üretememesinden üzüntü duyduğunu ifade etti.



Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)

Avrupa'nın en büyük füze üreticisi MBDA, Gazze’de çocukların ölümüne yol açan bombalarda kullanılan parçaları İsrail'e tedarik ediyor.

Guardian ve bağımsız gazetecilik kuruluşu Disclose’la Follow the Money’nin ortak araştırmasında, MBDA’nın ABD’deki fabrikası aracılığıyla İsrail’e GBU-39 bombaları için kanat sistemleri sağladığı tespit edildi. 

MBDA, ABD’nin Alabama eyaletindeki fabrikasında ürettiği “Diamond Back” isimli kanatları, Boeing yapımı GBU-39 bombalarına takılmak üzere temin ediyor. Bu bileşenler, İsrail’e ABD'nin askeri yardımı kapsamında gönderilen binlerce bombada kullanılıyor. 

Fransa merkezli firma, İtalyan Leonardo, Hollandalı Airbus ve Britanyalı BAE Systems’ın ortaklığından oluşuyor. Şirketin gelirleri, Birleşik Krallık’taki MBDA UK aracılığıyla Fransa’daki ana firmaya aktarılıyor. 2024’te MBDA grubu, hissedarlarına toplamda 350 milyon sterlin (yaklaşık 19 trilyon TL) temettü dağıttı.

Analize göre GBU-39 bombaları Gazze’de en az 24 saldırıda kullandı. Bu saldırılarda 100’den fazlası çocuk olmak üzere en az 500 kişi öldürüldü. Saldırıların 16’sında okullar hedef alınırken, diğerlerinde kamplar, evler ve camiler vuruldu. 

Avustralya merkezli Silahlanma Araştırma Hizmetleri’nden (ARES) Trevor Ball, GBU-39 bombalarının okul ve sığınak gibi yerleri vurmak için sıkça kullanıldığını söylüyor. Bunun kanat sistemleri üzerindeki yazılardan ve kuyruk parçalarından tespit edilebildiğini belirtiyor. 

Britanya merkezli Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) grubundan Sam Perlo-Freeman da “MBDA, İsrail’in silahlandırılmasından kâr ediyor” diyor.

MBDA'nın Guardian’a gönderdiği açıklamada, şirketin ABD'deki faaliyetlerini veya İsrail'e satılan ekipmanlara parça tedarikini durdurma planına ilişkin bilgi verilmedi. Açıklamada, “şirketi yasadışı uygulamalara dahil edebilecek faaliyetler yasaktır” dendi.

BAE Systems ve Airbus, MBDA'nın yanıtına ekleme yapmadı. Leonardo, “askeri teçhizat ihracatıyla ilgili ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman tam olarak uyulduğunu” savundu. Boeing, soruları ABD Dışişleri Bakanlığı’na yönlendirdi, bakanlığın açıklamasında Washington’ın İsrail'in kendini savunma hakkını desteklediği belirtildi. 

Independent Türkçe, Guardian, France 24