Berberice Fas Parlamentosu'ndan geçti

Berberice Fas Parlamentosu'ndan geçti
TT

Berberice Fas Parlamentosu'ndan geçti

Berberice Fas Parlamentosu'ndan geçti

Fas Parlamentosu'nun birinci kanadı olan Temsilciler Meclisi, ‘devletin resmi dili, Arapçadan sonra Berbericedir’ diyen Anayasa'nın kabul edilmesinden yaklaşık 8 yıl sonra, Berberice (Amazigh dili) ile ilgili yasa tasarısını ve bununla birlikte Fas Dilleri ve Kültürü Ulusal Konseyi ile ilgili yasa tasarısını onayladı.
Berberice ile ilgili yasa tasarısı, Berbericenin, eğitim alanları, meclis çalışmaları, yasama alanları, bilgi ve iletişim, çeşitli kültür ve sanat dalları, kamu daireleri ve tesisleri, kamusal alanlar ve mahkemeler gibi bir çok alana dahil edilmesini amaçlıyor.
Berberiler (Amazighler), Berbericeyi resmi dil olarak kabul eden 2011 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden bu yana Fas'tan söz konusu yasa tasarısını yürürlüğe koymasını istiyordu. Yaşanan 8 yıllık gecikme, Berberi kuruluşlar tarafından sık sık eleştirilirken, değişikliğin bir an önce gerçekleşmesi çağrıları yapılıyordu.
Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Saadeddin Osmani, 2017 yılında Başbakanlığa gelmesinin ardından hükümet programını sunarken, Berberi milletvekillerini selamlamıştı. Osmani, bunun öncesinde yaptığı bir konuşmada Berberice’ye verdiği önemi, "Devlet, okullarda, medyada, yönetimde ve diğer yerlerde Berbericeye yer açamak için müdahale etmek zorunda” diyerek belirtmişti. Osmani, 2015 yılında yaptığı bir açıklamada ise mevcut koşullar altında 40 yıl sonra Berberice diye bir dilin ortadan kalkabileceğini kaydetmişti.
Milli Bağımsızlar Birliği (RNI) Genel Başkanı ve Tarım, Balıkçılık, Kırsal Kalkınma, Su ve Orman Bakanı Aziz Ahnuş ise söz konusu yasa tasarısının onaylanmasını, “Fas ve tüm Faslılar için bir zafer” olarak nitelendirdi. Bununla birlikte Ahnuş’un partisi RNI’nin Berberice ‘ciddiyet’ anlamına gelen ‘Agras Agras’ şeklinde bir sloganı bulunuyor.
Berberice dili yasası, ayrıca Berbericeyle iletişimi geliştirerek, kamu ve özel sektörde çalışan insan kaynakları kapasitesini güçlendirmenin yanı sıra Berbericenin gelişimi ile ilgili bilimsel araştırmaların, yaratıcılıkların, yapımların ve festivallerin desteklenmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda Berberi kültürünü ve sanatının, kamu ve özel kurumlardaki kültürel ve sanatsal eğitim müfredatına dahil edilmesi ve dilin korunmasının yanı sıra ulusal uyum ve dayanışma değerlerinin artırılması hedefleniyor.
Fas Dilleri ve Kültürü Ulusal Konseyi ile ilgili yasa tasarısı ise resmi diller ve yabancı diller için öğrenme ve kullanma seviyelerini iyileştirmeye yönelik uyumlu dil politikaları geliştirmek amacıyla Anayasa'nın harekete geçirilmesini amaçlıyor.  Konseyin görevi, uyum ve entegrasyon için devletin dilsel ve kültürel politikalar alanındaki stratejilerinde öneriler sunmaktır.
Öte yandan Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Habib el-Maliki, yasa tasarılarının onaylandığı meclis oturumunu, ülkeyi ileriye taşıyacak reformlarda sağlanan uyum nedeniyle ‘başarılı’ olarak nitelendirdi. Maliki, bu bağlamda kamuoyunun görüşlerini takip ettiğini sözlerine ekledi.



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian