Suriye rejimi, Hama'nın kuzeyindeki iki köyün kontrolünü ele geçirdi

Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekât Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy dün bir basın toplantısı düzenledi (AP)
Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekât Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy dün bir basın toplantısı düzenledi (AP)
TT

Suriye rejimi, Hama'nın kuzeyindeki iki köyün kontrolünü ele geçirdi

Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekât Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy dün bir basın toplantısı düzenledi (AP)
Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekât Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy dün bir basın toplantısı düzenledi (AP)

Suriye rejim güçleri, Rusya’nın da hava desteğiyle biri İdlib’in güneyi ve Hama’nın kuzeyindeki stratejik noktada yer alan iki köyün kontrolünü ele geçirirken, Moskova, son haftalarda çıkan Rusya’nın İdlib ve çevresinde hastaneler de dâhil olmak üzere sivil tesisleri hedef aldığına ilişkin haberleri yalanladı. Moskova, “Beyaz Baretliler” adlı sivil toplum kuruluşunu “yanıltıcı bilgilerle Rusya'nın imajını sarsmaya çalışmakla” suçladı. Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye hava sahasındaki uçuşların “minimuma” indirildiğini açıkladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün, Suriye rejim güçlerinin ülkenin kuzey batısındaki iki köyü yoğun hava ve kara bombardımanlarının ardından muhaliflerden geri aldığını duyurdu. Muhalifler, Nisan ayının sonundan bu yana bölgede Rusya’nın desteğiyle saldırı başlatan rejim güçlerine yönelik karşı saldırıları sırasında Hama’nın kuzeyindeki el-Cebin ve Tel Melah köylerini Haziran ayı başlarında kontrol altına almıştı.
Bölgedeki muhalif savaşçıların komutanlarından biri, ağır bombardımanların ardından iki köyden geri çekilmek zorunda kaldıklarını açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Suriye’nin kuzeybatısında son üç aydır şiddetin artmasıyla 400'den fazla sivilin hayatını kaybettiğini ve 440 binden fazla insanın yerinden edildiğini kaydetti. OCHA, bombalama ve hava saldırılarında “varil bombası gibi yasaklı silahların” kullanıldığını da ekledi. Suriye ordusunun devam eden iç savaş sırasında helikopterlerle bu tür silahları yaygın olarak kullandığı belgelenmişti.
Diğer yandan hedef alınan bölge, Suriye topraklarının “her santimini” geri alma andı içen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in muhalifleri için önemli noktalardan biri. Her ne kadar Esed, geri alma andı içse de rejim güçleri son saldırılarında önemli kazanımlar elde edemedi.
Rusya, sivil tesislerin hedef alınması haberlerini yalanladı
Öte yandan Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekât Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy dün düzenlediği basın toplantısında, Suriye'deki duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Rudskoy’un açıklamaları genel olarak insan hakları kuruluşları ve BM’nin, Rus savaş uçaklarının sağlık merkezleri ve sivil tesisleri vurduğuna dair suçlamalarına cevap vermeye odaklıydı.
Üç aydır İdlib ve çevresini hedef alan askeri operasyonlara değinmekten kaçınan Rudskoy yalnızca, “İdlib bölgesinden militanların saldırıları son dört ayda 110 Suriye askeri ve 65 sivilin ölümüne neden oldu” dedi. Rudskoy ayrıca, “Teröristler, roketatar ve insansız hava aracı (İHA) kullanarak Suriye'deki Hmeymim Hava Üssü’ne yönelik saldırılara yeniden başladılar” diye konuştu.
Rusya ve Türkiye'nin ateşkes bölgelerini doğru bir şekilde belirlemek için önlemler aldığını belirten Rudskoy, militanlara ait silah ve mühimmat depolarının tespiti ve yok edilmesi için Türkiye ile birlikte çalıştıklarını sözlerine ekledi. Rudskoy, “Türk meslektaşlarımızla yoğun iş birliği içerisinde Türkiye ve Rusya arasındaki anlaşma sonucu oluşturulan silahlardan arındırılmış bölgedeki durumun normalleşmesiyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Suriye’deki militanlara ait silah depolarının tespiti ve yok edilmesine yönelik birlikte önlemler alıyoruz” ifadelerini kullandı. Rus savaş uçaklarının hedeflerini, bir ön koordinasyon sonrasında belirlediklerini söyleyen Rudskoy, hedef noktanın en az 3 bağımsız kanal tarafından teyit edildiğini ve vurdukları noktaların doğru koordinatlara dayandığını belirtti.
Yeni bir gerginlik ihtimaline karşı uyaran Rudskoy, şu anda gizli bir hareket kaydedildiğini ve militanların İdlib'deki Gerginliği Azaltma Bölgesi’nin güneybatısında yoğunlaştığını söyledi. İdlib kuzey bölgelerinden en az 500 Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) üyesinin yeniden konuşlandığını belirten Rudskoy, operasyonlar için hazırlıkların sürdüğünü aktardı.
Bununla birlikte Rudskoy, Beyaz Baretliler’in Rusya’nın sivil bölgeleri hedef aldığı şeklindeki suçlamalarını, “Rusya’nın İdlib’deki eylemlerini itibarsızlaştırmaya yönelik dezenformasyon kampanyası” olarak nitelendirdi. Rudskoy, Beyaz Baretliler’i, Rusya’nın imajına sarsmaya yönelik “uyarlama videolar” çekmekle suçladı.
Rudskoy, Rus uyduları ve İHA’larından alınan görüntülerin, Beyaz Baretliler tarafından Rus savaş uçaklarının bombardımanlarına maruz kaldığı belirtilen Ma'arat el-Nu'man’daki pazar yerinin hedef alınması konusunda hatalar olduğunu doğruladığını söyledi.
Rodskoy, hava saldırısı düzenlendiği iddialarının ardından Rus İHA’larının, Ma’arat el-Nu’man’da bir pazar yerinin vurulduğunu, 24 ve 26 Temmuz’da pazar yeri ve çevresindeki alanları fotoğraflayarak iki kez doğruladığını kaydetti.
Öte yandan Rodskoy, Suriye’deki Rusya Hava Kuvvetleri’nin uçuşlarının minimuma indirildiğini ve şu andaki uçuşların yalnızca savaş eğitimi ve keşif amaçlı yapıldığını açıkladı. Rodskoy, Suriye'deki Rus Hava Kuvvetleri’nin terörle mücadele görevlerini sürdürmeye hazırlık amacıyla eğitim faaliyetleri yürüttüğünü söyledi.
Fırat'ın doğusundaki durum
Fırat'ın doğusundaki son duruma değinen Rodskoy, Washington ve DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) tarafından kontrol edilen bölgede, Haziran ve Temmuz aylarında, 225 kişinin öldüğü 300 terör saldırısı yaşandığını söyledi.
Washington’a yönelik “militanları kendi özel gündemlerini uygulamak için eğitmeye devam ettiği” suçlamasını yineleyen Rodskoy, Suriye’deki ABD birliklerinin Fırat’ın doğusunda bulunan petrol sahalarını yağmalamakla meşgul olduğunu vurguladı. Suriye’nin milli servetinin çalındığını söyleyen Rodskoy, “Fırat’ın doğusunda bulunan petrol sahalarında petrol üretimi ve satışı organize edilmiş durumda. Ortada Suriye petrolünü sınır ötesine taşımak için yapılmış bir suç planı var” diye konuştu. Suriye’de ABD’li özel şirketlere ait asker sayısının son dönemde hızlı bir şekilde arttığına dikkati çeken Rudskoy, bu bölgedeki ABD’li özel asker sayısının 3 bin 500’ü aştığını söyledi.
Bununla birlikte Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, daha önce yaptığı bir açıklamada, ülkesinin ABD’nin Fırat'ın doğusundaki hareketlerini yakından takip ettiğini ve bu hareketlerin Suriye topraklarının yeniden birleşmesini engelleme girişimi olduğunu gördüğünü belirtmişti. Aynı tarihlerde ise Rodskoy, ABD’li eğitmenlerin Suriye et-Tanf’daki 55 kilometre karelik bölgede “Devrimci Komando Ordusu” adlı silahlı bir oluşum hazırladıklarına dikkati çekmişti. Rodskoy, ABD kontrolündeki et-Tanf bölgesinde eğitilen savaşçıların bir kısmının ABD Hava Kuvvetleri helikopterleri tarafından Fırat’ın doğusuna transfer edildiğini ve en iyi eğitimlilerin, sabotaj saldırılarıyla rejimin kontrolü altındaki alanları istikrarsızlaştırmak için bu bölgelere gönderildiğini de belirtmişti. Söz konusu savaşçıların görevinin petrol ve doğal gaz altyapısını sabote etmek ve yok etmek olduğunu belirten Rodskoy, Süveyde, Tedmur ve Elbukemal’de ortaya çıkan bu savaşçıların aynı zamanda rejim güçlerine karşı terör eylemleri düzenlemekle görevli olduklarını da ekledi.
Bununla birlikte Washington’u Rukban Kampı’nda “insani felakete” yol açmakla suçlayan Rodskoy, hastalıktan, yemek ve bakım eksikliğinden ölen yüzlerce insanın mezarlarının acımasızca kamp duvarının arkasına kazıldığını söyledi. Uydu görüntülerinin bu durumu doğruladığını ifade eden Rodskoy, Rukban Kampı’nda uzun zamandır devam eden ciddi insani krizleri çözmek için hiçbir şey yapmadığını söylediği ABD’yi sivil ölümlerinden sorumlu tuttu.



Mısır, bölgesel zorluklarla başa çıkmak için Suudi Arabistan ile koordinasyonun önemine vurgu yapıyor

Mısır Dışişleri Bakanı Suudi-Mısır Yüksek Koordinasyon Konseyi Sekreteri ile bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Suudi-Mısır Yüksek Koordinasyon Konseyi Sekreteri ile bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır, bölgesel zorluklarla başa çıkmak için Suudi Arabistan ile koordinasyonun önemine vurgu yapıyor

Mısır Dışişleri Bakanı Suudi-Mısır Yüksek Koordinasyon Konseyi Sekreteri ile bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Suudi-Mısır Yüksek Koordinasyon Konseyi Sekreteri ile bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır, bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek doğrultusunda zorluklarla mücadele etmek için Suudi Arabistan ile koordinasyonu sürdürmenin önemine dikkat çekti.

Bu gelişme Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati'nin Salı günü Kahire'yi ziyaret eden Suudi-Mısır Yüksek Koordinasyon Konseyi Sekreteri Muhammed el- Tevayri ile yaptığı görüşme sırasında yaşandı.

dfgtrhy
Abdülati - Tevayri ile görüşmesi sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Abdülati, Mısır'ın Suudi Arabistan ve Mısır arasındaki kardeşlik bağları ve sağlam tarihi ilişkilerden duyduğu büyük memnuniyeti dile getirerek iki kardeş ülke arasında, iki ülke liderinin direktiflerinin uygulanması çerçevesinde, bölgenin güvenlik ve istikrarını desteklemek amacıyla bölgesel zorluklarla yüzleşmek için ortak koordinasyonun sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Mısır Dışişleri Bakanı ülkesinin çeşitli alanlarda işbirliğini arttırma arzusunu dile getirerek, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin desteklenmesine yönelik önemli bir adım olarak Suudi-Mısır Yatırım Forumu'nun başlatılmasının önemine vurgu yaptı.

Abdülati, iki ülke arasındaki mevcut ekonomik kurumsal çerçevelerden azami ölçüde faydalanılması, üst düzey yetkililer düzeyinde karşılıklı ziyaretlerin gerçekleştirilmesi ve iş heyetleri tarafından ziyaretler düzenlenmesinin önemine dikkat çekerek, Suudi-Mısır İş Konseyi ve Suudi Odalar Federasyonu'nun mevcut yatırım fırsatlarını tespit etmek üzere 12-14 Nisan tarihleri arasında Kahire'ye gerçekleştirdikleri ziyaretten övgüyle söz etti ve Mısır'daki Suudi yatırımlarının beklentilerini arttırmak için sonuçların üzerine inşa edilmesinin önemli olduğunu belirtti.

Bakan, Kahire'nin, Mısır pazarında yatırım için en uygun ortamı sağlamak amacıyla Suudi yatırımcıların ve iş adamlarının taleplerine yanıt vermeye istekli olduğunu ifade etti.

dfgh
Kahire'de iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine yönelik Suudi-Mısır görüşmeleri (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Ayrıca dijitalleşme, teknolojik altyapı, tıp ve ilaç endüstrilerinin yerelleştirilmesi alanlarında Krallık ile işbirliğini destekleme ve bu alanda elde edilen ortak başarılara dayanarak iki ülke arasında konut ve gayrimenkul geliştirme sektöründeki ortaklığı derinleştirme arzularını dile getirdi.