​Cidde, hacıların turizm durağı haline geldi

Cidde şehri
Cidde şehri
TT

​Cidde, hacıların turizm durağı haline geldi

Cidde şehri
Cidde şehri

Suudi Arabistan’ın Cidde şehri, ibadetlerini tamamlayan hacılar için turistik bir mekana dönüşüyor. Suudi Arabistan'dan ayrılmadan önce hacıların bir çoğu dinlenmek ve alışveriş yapmak için rotasını Cidde’ye çeviriyor.
Cidde şehri gerek eski pazarları, gerekse de eski yapıtları olsun yılın her döneminde tarihi bir bölge olma özelliği taşırken, Kurban Bayramı vesilesi ile ülkeye gelen milyonlarca hacı için çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Şehri ziyaret edenler ise ülkelerine geri döndüklerinde yakınlarına hediye almak için alışveriş merkezlerine gitmeyi tercih ediyor.
Suudi Arabistan'a gelen hacılar burada, seccade, süs eşyası, kumaş, elbise, Mescid-i Haram gibi yapıtların tablolarını satın alarak ülkelerinin yolunu tutuyor.
Tarihi bölge, popüler pazarların yanı sıra kültürel mekanların kalbi niteliği taşımaktadır. Cidde, gerek ibadet gerekse de turizm veya eğlence amaçlı  yıl boyunca çok sayıda ziyaretçiyi bölgeye çekiyor.
Cidde’yi ziyaret eden hacıların bir çoğu deniz kenarında vakit geçirirken, bazıları ise düzenlenen etkinliklerle tatillerini noktalıyor. Diğer bazı hacılar ise Cidde’nin en gözde noktalarını ziyaret ederek anı bir fotoğraf ile ölümsüzleştirip sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.
Bir çok hacı, buradan duyduğu mutluluğu dile getirirken, ülkelerine dönmeden önce Cidde’nin en önemli kültürel ve tarihi yapılarını gezerek, yakınları için hatıra olacak hediyelik eşya satın aldılar.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Krallığın Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğunu vurguladı

Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Krallığın Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğunu vurguladı

Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)
Suudi Dışişleri Bakanlığı logosu (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Krallığın Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun değişmez ve sarsılmaz olduğunu ve bu tutumun müzakere ya da teklife tabi olmadığını vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'ın Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğunu vurgular. Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 18 Eylül 2024 tarihinde Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun açılışında yaptığı konuşmada bu tutumunu hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde açık ve net bir şekilde yinelemiştir. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik yorulmak bilmeyen çalışmalarını durdurmayacağını ve bu olmadan İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmayacağını vurguladı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bu kararlı tutumunu 11 Kasım 2024 tarihinde Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşikilatı (İİT) - Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde de dile getirmiş, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik çabaların devam edeceğini teyit etmiş ve Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin sona erdirilmesini talep etmiştir. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya ve Filistin'in Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üyelik için uygun görülmesi suretiyle BM Genel Kurulu kararlarında ifade edildiği üzere, Filistin halkının haklarını desteklemek üzere uluslararası toplumu harekete geçirmenin önemine dikkat çekmiştir.

Suudi Arabistan ayrıca ister İsrail'in yerleşim politikaları ister Filistin topraklarının ilhakı, isterse de Filistin halkını topraklarından sürme çabaları yoluyla olsun, Filistin halkının meşru haklarından taviz verilmesini kesin bir dille reddettiğini ve bugün uluslararası toplumun görevinin, topraklarına sahip çıkmaya devam edecek ve ondan vazgeçmeyecek olan Filistin halkının çektiği acımasız insani ıstırabı sona erdirmek için çalışmak olduğunu yineler.

Suudi Arabistan, bu kararlı tutumun müzakere ya da teklife tabi olmadığını ve -önceki ABD yönetimine ve mevcut yönetime açıkça ifade edildiği üzere- Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak meşru haklarını elde etmeden adil ve kalıcı bir barışın sağlanamayacağını vurgular.