Timsah 10 yaşındaki çocuğu kardeşlerinin gözü önünde canlı canlı yedi

Pixabay
Pixabay
TT

Timsah 10 yaşındaki çocuğu kardeşlerinin gözü önünde canlı canlı yedi

Pixabay
Pixabay

Filipinler’in güneyinde timsah 10 yaşındaki çocuğu kardeşlerinin gözü önünde canlı canlı yedi.
Devasa timsahların saldırılarıyla bilinen Balabac Adası yakınlarında kendinden büyük iki kardeşiyle birlikte botta bulunan çocuğun burdan kapıldığı bildirildi.
Filipinler’deki yetkililer tuzlu su yırtıcılarının daralan habitatının hayvanlar ve insanlar arasındaki uyuşmazlığın artmasına neden olduğunu söyledi.
Polisin aktardığına göre gece boyunca yapılan aramada çocuğun babası oğlunu bulamadı ancak pazartesi gününün ilerleyen saatlerinde bir balıkçı çocuğun yarısı yenmiş bedenini mangrov ağaçlarının bulunduğu bataklıkta tespit etti.
Filipinler’in hızla büyüyen ekonomisi ve nüfusu nedeniyle şehirlerin ve beldelerin hayvanların yaşam alanlarına doğru genişlemesi, 5 metre uzunluğa ve bir ton ağırlığa ulaşabilen timsahların habitatlarından çıkmaya zorlandığı anlamına geliyor.
Independent'ın haberine göre son yıllarda daha fazla sayıda buna benzer olay kaydedildi.
Balabac’ın da aralarında yer aldığı Palawan Adası’nın doğal ortamını korumak için çalışan hükümet konseyinin sözcülerinden Jovic Pabello, Balabac’ta “2015’ten bu yana timsah saldırısının gerçekleşmediği tek bir yıl geçirmedik” dedi.
AFP’ye konuşan Pabello “Bu su kullanımı konusunda bir anlaşmazlık” dedi.
Pabello bu yıl şubatta bir timsahın Balabac’ta bir nehirde yüzen 12 yaşındaki bir çocuğa saldırdığını ancak çocuğun kardeşleri sürüngenin kafasına çocuğu bırakana kadar küreklerle vurduğunda çocuğun kendini timsahtan kurtarmayı başardığını aktardı.
Geçtiğimiz yıl şubat ayındaysa bir yengeç avcısı bedeninin yarısı timsah tarafından yenmiş şekilde bulunmuştu. Bu olaydan sadece üç ay önce de avcının 12 yaşındaki yeğenini bir timsah sürükleyerek götürmüş, çocuktan bir daha haber alınamamıştı.
Filipinler’in 'son sınırı' diye bilinen Palawan Adası geniş bitki örtüsü ve kendine özgü hayvan çeşitliliği barındırsa da denetimsiz değişimlerin tehdidi altında.
Tuzlu su timsahları yaşayan en iri sürüngenler. Şimdiye dek ölçülen dünyanın en iri timsahı da 2011’de Filipinler bölgesinde bulunmuştu. 6 metre 17 cm uzunluğundaki “canavar türü” yakalamak üç haftadan uzun sürmüş ve hayvan yaklaşık 100 kişi tarafından karaya taşınmıştı. Timsah kafese konmuş ancak 18 ay sonra ölmüştü.



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe