Taberiye Gölü’nün çekilen suları depremin habercisi mi?

Taberiye Gölü’nün çekilen suları depremin habercisi mi?
TT

Taberiye Gölü’nün çekilen suları depremin habercisi mi?

Taberiye Gölü’nün çekilen suları depremin habercisi mi?

Hz. İsa’nın üzerinde yürüdüğü söylenen Taberiye Gölü’nde yaşanan depremler, İsrail’in merkezi su kaynaklarından birinin sürdürülebilirliği hakkında akıllarda çeşitli soru işaretleri bırakıyor.
İngiliz Times gazetesinde yayınlanan bir İsrail çalışmasında, bölgede meydana gelen olağandışı faaliyetlerin insan hayatını olumsuz yönde etkileyebileceği aktarıldı.
Bilim insanları gölün altındaki yeraltı kaya katmanlarından büyük miktarda tatlı su pompalanmasından endişe ederken, bu durum belki de Ölü Deniz’in parçalanmasına sebep olup, Arap Yarımadası ve Afrika’nın mükemmel tektonik plakalarını ayıran Taberiye Gölü ve Ölü Deniz’i yıkacak fayın harekete geçmesine neden olabilir.
Konu hakkında açıklama yapan bir deprem uzmanı, “bölgenin uyarı verdiğini” söyledi.
Medyada yer alan haberlerde, Eylül 2013’te depremlerin başladığı ve bu depremlerin İsrail’in kuzeydoğusunu sarsacak kadar güçlü olduğu aktarıldı.
Geçtiğimiz yaz, Taberiye Gölü merkezli meydana gelen onlarca deprem, nerdeyse aynı şiddette ve arka arkaya günümüze kadar devam etti.
Bölgenin tehlikeli bir fay hattı üzerinde olduğu belirtilirken, uzmanlar, 1927 yılında 6.2 büyüklüğünde meydana gelen depremde yaklaşık 300 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Uzmanlar, son depremin ardından bölgede çok daha ciddi felaketlerin meydana gelebileceğinden endişe duyuyor.
Santa Cruz Kaliforniya Üniversitesi’nde sismolog olarak görev yapan Emiliy Brodsky bölgede yaşanan sarsıntı için Times gazetesine verdiği röportajda, depremlerin daha fazla depremlere sebep olabileceğini söylerken, Ölü Deniz’in büyük bir fay üzerinde olduğunu ve bu fayın yıkıcı depremler yaratacak büyüklükte olduğunu söyledi.
İsrailli bazı yetkililer Taberiye Gölü’nün, İsrail’in üçte birlik su ihtiyacını karşıladığını ifade ederken, nüfusun artması ve göl suyunun keskin bir düşüş yaşamasının ardından İsrail hükümetinin, bölge halkını alternatif kaynaklara güvenmeye teşvik ettiğini belirtti.
Jeofizik araştırma dergisinde yer alan bir çalışmada, 1927 yılından bu yana göldeki su seviyesinde yaklaşık 50 metre düşüş yaşandı.
Su kaynaklarının kuruması bölgedeki kayaların ortaya çıkmasına neden olurken, bu durumun Ölü Deniz’in baskıya uğrayarak fay hattının kaymasına sebep olabileceği ifade edildi.
Öte yandan İsrail hükümetindeki deprem uzmanlarından biri yayınlanan raporda, yetkililerin depreme hazırlıklı olması ve binaların uygun standartlara bağlı kalmasına odaklanması gerektiğini söyledi.



DMO, Trump döneminde İsrail ile yaşanan ‘gemi savaşını’ gün yüzüne çıkarıyor

DMO Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Hatemü'l Enbiya grubunun bir toplantısı sırasında. (Mehr haber ajansı)
DMO Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Hatemü'l Enbiya grubunun bir toplantısı sırasında. (Mehr haber ajansı)
TT

DMO, Trump döneminde İsrail ile yaşanan ‘gemi savaşını’ gün yüzüne çıkarıyor

DMO Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Hatemü'l Enbiya grubunun bir toplantısı sırasında. (Mehr haber ajansı)
DMO Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami (soldan ikinci) ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Hatemü'l Enbiya grubunun bir toplantısı sırasında. (Mehr haber ajansı)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde İran ile İsrail arasında yaşanan ‘gemi savaşı’ hakkında heyecan verici detaylar açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Mehr haber ajansından aktardığına göre Selami, “DMO o dönemde Trump, yaptırımlar ve Koronavirüs sorunları nedeniyle zor günler yaşadı” dedi.

Selami, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile birlikte bu sabah (cumartesi) DMO'nun ekonomik kolu olan Hatemü'l Enbiya grubuna yaptıkları ziyaret sırasında konuştu.

Selami, “Trump ve koronavirüs günlerinde zor bir durumla karşı karşıya kaldık. İran'ın petrol ihraç etmesini engellemek için Kızıldeniz ve Akdeniz'de 14 gemimize saldırdılar. İlk başta bizi kimin vurduğunu anlamadık” ifadelerini kullandı.

DMO Komutanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir süre sonra gemilerimizi vuranın İsrail olduğunu anladık. Bunu çok gizemli bir şekilde yaptılar. Biz de onların 12 gemisini vurduk. Beşinci gemi vurulduktan sonra İsrail ellerini kaldırdı ve şöyle dedi: Gemiler savaşını durduralım.”

Selami, İran'ın ‘daha sonra düşman tarafından açılan tüm yolları kapatabildiğini ve bugün tüm hatların İran bayrağı altında seyrettiğini ve gemilerin tam bir güvenlikle geçtiğini’ iddia etti.

Selami, ‘gemi savaşı’ olarak nitelendirdiği olayın tarihini ve İsrail gemilerine yönelik saldırıları DMO’nun mu yoksa onun adına Husilerin mi gerçekleştirdiğini açıklamadı.