İngiltere Başbakanı Johnson'dan halka çağrı: Ben mi yoksa Jeremy Corbyn mi?

İngiltere Başbakanı Johnson'dan halka çağrı: Ben mi yoksa Jeremy Corbyn mi?
TT

İngiltere Başbakanı Johnson'dan halka çağrı: Ben mi yoksa Jeremy Corbyn mi?

İngiltere Başbakanı Johnson'dan halka çağrı: Ben mi yoksa Jeremy Corbyn mi?

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, halka 31 Ekim’de AB ile yapılacak müzakerelerde Birleşik Krallığı kendisinin ya da İngiliz İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’nin temsil etmesi yönünde bir seçim yapmaları için çağrıda bulundu.
Johnson, “Lütfen milletvekilinizden pazartesi günü oy kullanmasını isteyin. Böylelikle Brüksel'e gidip bu meseleyi çözmesi konusunda söz sahibi olabilirsiniz. Ben mi yoksa Jeremy Corbyn'i mi?” dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Yayınladığı bir video ile Brexit üzerine parlamentoda devam eden tartışmaları işaret eden Johnson, “Bu hafta çok şey oldu, sizi son yaşananlar hakkında bilgilendirmek istiyorum. Geride bıraktığımız son 5 hafta içerisinde bize yeni bir anlaşma edinebilmek için müzakere ettim. AB liderleri anlaşma üzerine müzakere etme niyetindeler çünkü bizim anlaşma olsun olmasın, 31 Ekim'de ayrılacağımızı biliyorlar” dedi.
“Onların yeni yasaları hükümeti Brüksel'e gidip yalvarmaya zorluyor”
İngiliz Parlamentosunun, muhalif lider Jeremy Corbyn'nin çalışmaları doğrultusunda dün gece, AB'den anlaşmasız çıkmanın önünü kesecek bir yasa tasarısını onayladığını hatırlatan Johnson, “Onların yeni yasaları hükümeti Brüksel'e gidip,2020 ya da daha ilerisi ya da Brüksel'in istediği bir diğer erteleme tarihi için yalvarmaya zorluyor. Halk bir diğer anlamsız erteleme istemiyor” ifadelerini kullandı.
“Ben bunu yapmayı reddediyorum”
Bu yasanın bundan daha da kötü sonuçları olabileceğini işaret eden Johnson, “Brüksel bu anlamsız erteleme tarihi karşılığında milyarlarca para talep edebilir. Ben bunu yapmayı reddediyorum. Benim görüşüm şu şekilde, eğer parlamento bir diğer anlamsız erteleme için zorlamaya çalışırsa ki ben bunu yapmayı reddediyorum, o zaman seçmenler ne olacağına karar vermeli. Halk Jeremy Corbyn başbakan olmasını, 17 Ekimde Brüksel'e gidip Brexit'i bir kez daha ertelemesini ve Brüksel ne istiyorsa yapmasını seçebilir. Ya da halk 17 Ekim'de Brüksel'e benim gitmemi, yeni bir anlaşma için müzakere etmeye çalışmamı, ki bunu yapabileceğim konusunda kendime güveniyorum, ve ne olursa olsun 31 Ekim'de ayrılmayı seçebilir, böylelikle ülke harekete geçebilir” şeklinde konuştu.
Dün gece kabul edilen yasa tasarısı ile Corbyn'nin halkın kararının önüne geçtiğini belirten Johnson, “Dün gece Jeremy Corbyn sizi, halkın bu kararı vermesini durdurmak için oy kullandı. Şimdi ise müzakereleri yok etmek, hiçbir sebep olmaksızın ertelemek için ve sizin anlaşma olsun olmasın ayrılma kararınızı durdurmak için oy kullandı” dedi.
“Corbyn'i size güvenmiyor, Ben size güveniyorum”
Johnson, “Bana öyle geliyor ki Corbyn'i size bu kararı verme konusunda güvenmiyor. Ben size güveniyorum. Sizin kararınız olmadan Parlamentoyu anlamsız bir diğer erteleme için zorlamak tamamen yanlış olurdu. Eğer Brexit meselesinin 31 Ekimden önce çözülmesini istiyorsanız, lütfen milletvekilinizden pazartesi günü oy kullanmasını isteyin. Böylelikle kimin Brüksel'e gidip bu meseleyi çözmesi konusunda söz sahibi olabilirsiniz. Ben mi yoksa Jeremy Corbyn'i mi?”



Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.