El Kaide’nin öldürülen lideri Bin Ladin’i Pakistan’da saklamış

​El Kaide’nin Hint alt kıtası lideri Pakistanlı Asım Ömer
​El Kaide’nin Hint alt kıtası lideri Pakistanlı Asım Ömer
TT

El Kaide’nin öldürülen lideri Bin Ladin’i Pakistan’da saklamış

​El Kaide’nin Hint alt kıtası lideri Pakistanlı Asım Ömer
​El Kaide’nin Hint alt kıtası lideri Pakistanlı Asım Ömer

Terör örgütü El Kaide’nin Hint alt kıtası lideri Pakistanlı Asım Ömer’in öldürüldüğünün açıklaması, eski El-Kaide lideri Usame Bin Ladin ile ilişkisini ortaya çıkardı.
Radikal hareketler uzmanı Amr Abdulmunim, “Asım Ömer, 11 Eylül 2001 saldırısından 2011 yılında öldürülene kadar Bin Ladin’in saklanmasının gerçek mimarıydı” dedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı araştırmacı Abdulmunim, “Asım Ömer, Pakistan’ın Abbottabad şehrinde Bin Ladin’in saklanması hususunda İbrahim el-Kuveyti kod isimli İbrahim Said tarafından görevlendirildi. Çoğu aşiretle iletişimi bulunan Ömer, Bin Ladin’e lojistik destek sağladı. Aşiretler arasında barış içinde yaşayabilmesi için ona uygun evi buldu ve atmosferi oluşturdu. El Kaide’nin, tanık olduğu savaş ve kriz zamanlarında aşiretlerden destek almasını garanti etti. Bin Ladin, yıllarda burada yaşadı, ABD kuvvetleri tarafından öldürülmeden önce de kimse burada olduğunu bilmiyordu” ifadelerini kullandı.
 Uzman, “Ömer, Bin Ladin’i İbrahim el-Kuveyti ile tanıyan, El Kaide içerisinde üst düzey askeri bir komutandı. Daha sonra Bin Ladin’in yardımcılığına yükseldi. Biriyle konuşup, Bin Ladin’in yerinin belirlenmesine yol açarak hata yapana kadar bu böyle devam etti. Bu konuşmalar, araştırma ekibini onu takip etmeye yönlendirdi. O ve kız kardeşi, Mayıs 2011’de Abbottabad’da Bin Ladin’in devrilmesinin anahtarı oldu” dedi.
Afganistan istihbaratı, birkaç gün önce “Asım Ömer, Eylül sonlarında ABD ve Afganistan ortak operasyonunda Helmand’da 12 çocuk da dahil ölen 40 kişinin arasındaydı” açıklamasında bulunmuştu.
Amr Abdulmunim de “ABD istihbaratının soruşturmaları sırasında El Kaide tutuklularının tamamı, Ömer ve Kuveyti’nin ilişkisini sakladı” dedi.
Asım Ömer’in ilk kez başkent İslamabad’da göründüğünü söyleyen Abdulmunim, “Eylül 2014 başlarında, bir videosu yayınlandı. El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri, Ömer’in Güney Asya’daki örgüt emirliğini devraldığını ve Güney Asya’da örgüt sözcüsü olduğunu ilan ediyordu” şeklinde konuştu.
Abdulmunim, “Orta Asya ve Kafkasya’da DEAŞ ve El Kaide arasında Birleşik Arap Emirlikleri’ne karşı mücadele kapsamında Ömer, Asya’da El Kaide için, Suriye ve Irak’ta DEAŞ’ın genişlemesi üzerine yeni cephe açtı” dedi.
2013 yılında Ömer, göründüğü bir videoda, Hint Müslümanlara örgüte katılma çağrısı yapıyordu. Asım Ömer, Pakistan’daki Taliban Hareketi tarafından ortaya koyulan çeşitli videolarda da yer aldı. İslamcılar arasında kendisine büyük ün kazandıran, cihat çağrısı yaptığı dört kitap yazdı.
Amr Abdulmunim, “Ömer, El Kaide’nin teorisyenlerindendi. Nisan 2014’te örgütün meşru üst düzey lideri olduktan sonra yarımadanın en meşhur El Kaide liderine dönüştü. Pakistan’da Taliban’ın okullarında büyüdü” dedi.
 Abdulmunim’in ifadeleri, Pakistan kaynaklarının yayınladıklarıyla da tutarlıydı. Kaynaklara göre Ömer, Afganistan’da en az 16 yıl geçirdi ve Karaçi’de üniversitede İslami ilimler okurken, ilk kez cihat çevrelerine dahil oldu. Asım Ömer ayrıca, Taliban’ın babası olarak bilinen Sami el-Hak’ın yönettiği Pakistan’daki el-Hakkani İlimleri Okulu’nda da eğitim aldı.



Netanyahu: İsrail, Gazze'ye hangi uluslararası güçlerin girmeyeceğine kendisi karar verecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu: İsrail, Gazze'ye hangi uluslararası güçlerin girmeyeceğine kendisi karar verecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in egemen bir devlet olarak güvenlik politikasını ve Gazze Şeridi'nde birlikte çalışmayı kabul edeceği uluslararası güçleri kendisinin belirleyeceğini söyledi.

Netanyahu, kabine toplantısının başında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Kendi güvenliğimizi kendimiz kontrol ediyoruz. Uluslararası güçlere, İsrail'in hangi güçlerin kabul edilemez olduğunu belirleyeceğini açıkça belirttik. Bu şekilde çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.”

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Netanyahu, “Bu, elbette, son günlerde üst düzey temsilcilerinin de ifade ettiği gibi, ABD için kabul edilebilir bir durum” dedi.


Rubio: Yaptırımlar Kolombiya halkına veya ekonomisine zarar vermeyi amaçlamıyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
TT

Rubio: Yaptırımlar Kolombiya halkına veya ekonomisine zarar vermeyi amaçlamıyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Devlet Başkanı Gustavo Petro'ya uygulanan yaptırımlar aracılığıyla Kolombiya halkına veya ekonomisine zarar vermek istemediğini söyledi.

Washington, cuma günü Petro ve ailesini yaptırım listesine aldı ve onu "narko-teröristlere" müsamaha göstermek ve onları cesaretlendirmekle suçladı.

İsrail'den Katar'a uçuşu sırasında gazetecilere konuşan Rubio, ABD'nin Kolombiya halkı ve birçok kurumuyla, özellikle de güvenlik güçleriyle "güçlü ve kalıcı" bir ilişkiye sahip olduğunu belirtti.

ABD ordusu, uluslararası sularda uyuşturucu taşıdığını iddia ettiği gemileri hedef alarak, herhangi bir kanıt sunmadan Güney Karayipler'deki operasyonlarını yoğunlaştırdı.

zxscdfr
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta, ABD'yi saldırılarıyla "cinayet" işlemekle suçlayan sol görüşlü başkan Petro'yu "uyuşturucu baronu" olarak nitelendirmişti.

Rubio, Petro'ya uygulanan yaptırımlara atıfta bulunarak, "Bu, ABD ile Kolombiya arasında bir mesele değil" dedi.

Trump yönetiminin uyguladığı yaptırımların, düşmanca tavırlar sergilediğine inandıkları yabancı bir lidere yanıt niteliğinde olduğunu belirten Rubio, "Ancak biz onunla Kolombiya halkı arasında ayrım yapıyoruz. Bu nedenle gümrük vergisi uygulamıyoruz ve Kolombiya ekonomisine zarar vermeyi hedeflemiyoruz" ifadelerini kullandı.


Amerika Irak'ın yeniden büyük olmasını istiyor

Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)
Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)
TT

Amerika Irak'ın yeniden büyük olmasını istiyor

Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)
Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)

ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, misyonunun Bağdat ile Washington arasındaki güveni yeniden inşa etmeye odaklandığını vurgulayarak, iki ülke arasındaki ilişkinin her iki halkın da çıkarlarına hizmet eden doğrudan ve dürüst bir iletişim gerektirdiğini belirtti.

Savaya dün yaptığı basın açıklamalarında, "ABD'nin Irak'ta bir gündem dayatmayı değil, kendi egemen kararlarını alabilecek bağımsız bir hükümeti desteklemeyi amaçladığını" söyledi. Savaya, amacının, bölgesel çatışmalardan uzak, ABD'nin gerçek bir ortağı olabilecek istikrarlı ve müreffeh bir Irak sağlamak için tüm siyasi, dini ve ekonomik taraflarla birlikte çalışmak olduğunu söyledi.

Elçi, Irak'ın muazzam bir insani ve ekonomik potansiyele sahip olduğunu, doğru yatırımlar yapılırsa Ortadoğu'da bölgesel kalkınma ve istikrar merkezi haline gelebileceğini belirtti. "Irak'ı yeniden büyük yapmak" istediğini ifade etti.