Kızıldeniz'den gelen zehirli deniz kestanesi uyarısı

Kızıldeniz'den gelen zehirli deniz kestanesi uyarısı
TT

Kızıldeniz'den gelen zehirli deniz kestanesi uyarısı

Kızıldeniz'den gelen zehirli deniz kestanesi uyarısı

Antalya Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, zehirli deniz kestanesi ’Diadema Setosum’un Akdeniz ve Ege kıyılarında yayılımının devam ettiğini belirterek, kayalık bölgede denize giren ya da avlananları temastan uzak durmaları noktasında uyardı.
Akdeniz’deki su sıcaklığının artışına bağlı olarak Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’den yaşanan göçler arasında zehirli bir deniz kestanesi türü olan ’Diadema Setosum’da belirlendi. Yaklaşık 10 yıl önce Konyaaltı falezler ve Kaş’ta zehirli deniz kestanesi tespit edilmişti.
Prof. Dr. Gökoğlu, Konyaaltı Varyant altındaki eğitim dalışında zehir deniz kestanelerinin popülasyonunda artış belirledi. Gökoğlu, Akdeniz’in kendi yerli deniz kestaneleri olduğunu belirterek bunun yanında son dönemde Kızıldeniz’den geçen zehirli deniz kestanesi 'Diadema Setosum’un olduğunu aktardı.

Uzun dikenli kestanenin riskli grupta olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gökoğlu, "Tüm Akdeniz kıyılarında olduğu gibi Ege kıyılarına doğru da yayılım genişletti. Bizim yerli türlere nazaran siyah uzun dikenli üstünde bir kese ve 5 yıldız şeklinde fosforlu ışık saçıyor. Çok hızlı hareket ederek hemen bulunduğu yeri terk ediyor. Akdeniz ve Ege’de dağılımını genişletmeye devam ediyor" dedi.
"Zehri acı verir"
Bu kestanenin kıyılarda kayalık bölgede bulunduğunu işaret eden Gökoğlu, "Kumsal alanda olmuyor. Kayalık bölgede denize girenlerin ayaklarına kesinlikle bir ayakkabı ile girmeleri gerekir. Üzerine basılması halinde öldürücü değil ama acı verici zehri vardır” dedi.
"Endişe edecek durum yok"
Zehirli deniz kestanesinin hızlı çoğalan bir tür olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gökoğlu, Antalya Körfezi’nde kayalık alanlarda çok sık rastlamaya başladıklarını bildirdi.
Akdeniz’in gittikçe tropikalleşmeye doğru gittiğini vurgulayan Gökoğlu, "Henüz korkacak endişe edilecek bir durum yok. Ama kayalık bölgede dalış yapan ve yüzenlerin dikkatli olmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gökoğlu, zehirli deniz kestanesinin herhangi bir değerlendirildiği alan olmadığını da sözlerine ekledi.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel