İran'da gözaltılar sürerken Tahran 'komplolar' karşısında zaferini ilan etti

Dün ülkenin kuzeyindeki Erdebil eyaletinin merkezinde rejimi desteklemek için yapılan yürüyüşe katılan İranlılar (AFP)
Dün ülkenin kuzeyindeki Erdebil eyaletinin merkezinde rejimi desteklemek için yapılan yürüyüşe katılan İranlılar (AFP)
TT

İran'da gözaltılar sürerken Tahran 'komplolar' karşısında zaferini ilan etti

Dün ülkenin kuzeyindeki Erdebil eyaletinin merkezinde rejimi desteklemek için yapılan yürüyüşe katılan İranlılar (AFP)
Dün ülkenin kuzeyindeki Erdebil eyaletinin merkezinde rejimi desteklemek için yapılan yürüyüşe katılan İranlılar (AFP)

İran’da günlerdir süren protestoların ardından Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptığı açıklamada, “Halk, düşmanın komplolarına geçit vermedi” derken Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ülkenin çeşitli bölgelerinde gözaltı operasyonlarının sürdüğünü duyurdu. İran’da geçtiğimiz hafta benzinde fiyat artışına gidilmesinin ardından başlayan protestolar, ülkeyi sarsarken olaylarda onlarca kişinin öldüğü bildirildi.
İran resmi haber ajansları bugün onlarca şehirde binlerce İranlı'nın hükümeti destekleyen gösterilere katıldığını aktardı.
Fransız Haber Ajansı (AFP) Şehriyar kentinde olaylar sırasında öldürülen DMO üyesinin cenaze töreninde ‘Amerika’ya ölüm’ sloganları atıldığını aktardı. Kalabalık, ellerinde ABD karşıtı afişler taşırken çiçeklerle süslenmiş cenaze aracı son olaylarda yakılmış postane, banka şubesi ve alışveriş merkezinin önünden geçti.
Öte yandan Reuters tarafından aktarılan açıklamalarında İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “İranlılar, tarihi bir sınavdan daha çıktılar. Halk ekonomik sorunlara rağmen düşmanının planlarını uygulamasına izin vermeyeceğini gösterdi” ifadelerinin kullandı. Ruhani şöyle devam etti;
“Halk son olaylarda, düşmanın hazırladığı kaos planının farkında olduğunu gösterdi. Batılı istihbarat servislerinin ve teröristlerin girişimleri de bu komployu sürdüremedi. Hükümeti destekleyen gösteriler İran halkının gücünün işaretidir.”
Ruhani, son günlerde sokaklara çıkanların yalnızca küçük bir isyancı grup olduğunun altını çizdi.
“Düşmanı püskürttük”
İran dini lideri Ali Hamaney ise Salı günü yaptığı açıklamada, bunun bir halk hareketi değil, güvenlik meselesi olduğunu söyledi. Hamaney, “Son günlerdeki güvenlik olaylarında düşmanı püskürttük” diye konuştu.
ABD merkezli Farsça yayın yapan ‘Radio Farda’, elde ettiği verilere göre protesto gösterilerinde 138 kişinin öldürüldüğünü söyledi. Radyo, elindeki verilerin İran’daki insan hakları örgütlerinin raporlarına ve sosyal medyada eylemciler tarafından yayınlanan video kayıtlarına dayandığını vurguladı.
Uluslararası Af Örgütü ise Salı günü görgü tanıklarının ifadelerine, sosyal medyadaki videolara ve insan hakları aktivistlerinden gelen bilgilere dayanarak 21 şehirde en az 106 göstericinin öldürüldüğünü belirtti. İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) misyonu ise yapılan açıklamaların ‘temelsiz iddialar ve spekülatif veriler’ olduğunu söyledi. Buna karşın onlarca kişinin öldüğü haberlerinin olduğuna dikkati çeken BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi (OHCHR) İranlı yetkilileri göstericileri dağıtmak için kullanılan gücü sınırlamaya çağırdı.
İnternet kesintilerinin maliyeti 180 milyon dolar
İranlı yetkililer internet erişimini kısıtlayarak göstericilerin sosyal medyadan protestolarla ilgili paylaşımlarda bulunmalarını neredeyse imkansız hale getirdiler. İnternet trafiğini izleyen NetBlocks sitesine göre ülkede internete erişim oranı yüzde 5 civarında. NetBlocks, üç gün süren internet kısıtlamalarının İran ekonomisine günlük yaklaşık 60 milyon dolar toplamda ise 180 milyon dolara mal olduğunu aktardı.
İran İletişim ve Teknoloji Bakanı Muhammed Cevad Azeri Cehromi dünkü açıklamasında internet hizmetlerinin ne zaman normale döneceğiyle ilgili bilgi vermekten kaçınırken İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmud Vaizi ve Hükümet Sözcüsü Ali Rebii internet erişiminin yakında normale döneceğini söylediler.
Bir başka gelişmede ABD'nin İran'daki diplomatik görevlerini yürüten İsviçre'nin Tahran Büyükelçisi Markus Leitner, Washington'ın ülkede devam eden protesto gösterilerine ilişkin açıklamalarını protesto etmek için Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı. İran’ı Ortadoğu’daki krizlerin arkasında olmakla suçlayan ve daha sert ekonomik yaptırımlar uygulayan ABD, göstericileri desteklediğini açıklamıştı.
Paris ise dün, İran’da protesto gösterilerinin yapıldığı günlerde gelen birçok göstericinin öldürüldüğüne dair haberlerden duyduğu ‘büyük endişeyi’ dile getirildi.
Öte yandan İran resmi haber ajansları Tahran’ın batısında bulunan Şehriyar kentinde düzenlenen hükümete destek yürüyüşüne katılan İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’nin görüntülerini yayınladı. Görüntülerde Şemhani’nin arkasında “Amerika’ya ve İsrail’in aldatmacalarına ölüm” yazılı pankart dikkat çekti.
İran, protesto gösterilerinden yurtdışındaki düşmanlar ve sürgünde olanlarla bağlantılı ‘baltacıları’ sorumlu tuttu. Protestolar, Cuma günü hükümetin benzine en az yüzde 50 zam yapılması ve benzinin kotalarla dağıtılması kararının ardından başlamış ve hızla siyasi protestolara dönüşmüştü.
DMO'ya yakınlığıyla bilinen Fars Haber Ajansı’nın haberine göre DMO Doğu Azerbaycan eyaleti Komutanı Abidin Hazm, protestolar sırasında yaklaşık 30 kişinin gözaltına alındığını ve güvenlik birimlerinin diğer şüphelilerin peşine düştüğünü belirtti. Hazm, olaylar sırasında polis ve Besiç güçlerinden 15 unsurun yaralandığını açıklarken protestocuların kayıplarıyla ilgili herhangi bir bilgi vermedi.
Protestocuların Tebriz'de üç benzin istasyonu, bir otobüs ve iki araba yaktıklarını söyleyen DMO Komutanı, “Aslında Tebriz’de olanlarla ilgili söylenecek bir şey yok” diye konuştu. Hazm, olayların ülkenin resmi mezhebi dışındaki mezheplerin takipçileri arasında yaşandığına işaret etti.
DMO İsfahan Komutanı Mücteba Feda ise ‘kötü adamlar ve bozguncuların’ şehre zarar verdiklerini ancak bunun vatandaşları etkilemediğini söyledi.
“63 banka ateşe verildi”
 İran'ın yarı resmi ajansı İSNA, İsfahan'da protestolar sırasında 80 otobüsün zarar gördüğünü, Pazar günü ise 15 benzin istasyonunun yakıldığını belirtti. Diğer ajansların haberlerine göre ise İsfahan’da 63 banka ateşe verildi.
Göstericiler protestolar sırasında genellikle bankalara saldırdılar. Tejarat News haber sitesinin Salı günü yayınladığı habere göre Hürremabad şehrinde yaklaşık 40 banka yakıldı. Site haberinde ayrıca başkent Tahran ve çevresi dahil olmak üzere 300 bölgede yaklaşık 600 banka şubesinin zarar gördüğünü aktardı.
Tahran Valisi Enuşirevan Muhsini Bendpey Fars Haber Ajansı’na verdiği demeçte, Tahran’ın batısındaki bölgelerde başkent belediyesine ve güvenlik güçlerine ait yaklaşık 80 alışveriş merkezinin olaylar sırasında zarar gördüğünü söyledi.
ISNA’nın haberine göre Şiraz Belediye Başkanı Haydar İskender Bur, şehrin üç bölgesinde otobüs duraklarının ciddi şekilde zarar gördüğünü, dördüncü bölgesinde ise tüm otobüslerin ve durakların kullanılamaz hale geldiğine işaret ederek protestoların kentin ulaşım sistemine zarar verdiğini ifade etti.
ABD’nin, 2015 yılında İran ile büyük güçler arasında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana ülkede para birimi büyük değer kaybederken ekmek, pirinç ve diğer temel ürünlerin fiyatlarında büyük bir artış yaşandı. Bu da halk arasında büyük hayal kırıklığı yarattı.
Washington, nükleer anlaşmadan çekildikten sonra Tahran’a bölgesel davranışlarını değiştirmeye, balistik füze programını sınırlamaya zorlamak amacıyla yaptırımlar uyguladı.
İran, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinden 5 ay önce 2017 yılı sonlarında ekonomik durumun kötüleşmesi, yanlış yönetim politikaları, devlet kurumlarında yaygın olarak görülen yolsuzluklar ve yüksek işsizlik oranları nedeniyle başlayan protesto gösterilerine tanık olmuştu.
Öte yandan İran hükümeti, akaryakıt fiyatları artışından elde edilecek gelirlerin yıllık 2.55 milyar dolar civarında olmasını bekliyor. Hükümet, bu ek gelirle 18 milyon düşük gelirli aileye (yaklaşık 60 milyon kişi) yardım etmeyi planladığını belirtti.
İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı tarafından açıklamaları aktarılan Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, Aseluye’deki devasa doğalgaz üretim tesislerini hedef alan bir saldırı planının ortaya çıkarıldığını belirtti. Rebii, protestocuları suçladı.
Yetkililer Cumartesi günü bin göstericinin gözaltına alındığını açıkladılar. Ancak haber ajanslarının aktardığı farklı yetkililerin açıklamaları 100’lerce kişinin daha gözaltına alındığına işaret etti.
OHCHR Sözcüsü Rupert Colville Salı günü Cenevre’de gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran'daki protestolar sırasında gerçek mermi kullanıldığı ve göstericilere karşı güç kullanımında uluslararası kural ve standartların ihlal edildiği yönündeki haberlerden büyük endişe duyuyoruz” ifadelerini kullandı. İran basınında ve diğer bazı kaynaklarda, onlarca kişinin öldüğüne, çok sayıda kişinin yaralandığına ve binden fazla göstericinin gözaltına alındığının bildirildiğini söyleyen Colville, İranlı yetkilileri ve güvenlik güçlerini barışçıl gösterileri dağıtmak için güç kullanmaktan kaçınmaya çağırdı. Colville, göstericilere ise taleplerini barışçıl bir şekilde ‘fiziksel şiddete veya kamu mallarına zarar verilmesi gibi eylemlere başvurmadan’ iletmeleri çağrısında bulundu.



ABD'nin Kentucky eyaletindeki Louisville Havalimanı'nda meydana gelen kargo uçağı kazasında en az 3 kişi öldü,11 kişi de yaralandı

Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)
Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)
TT

ABD'nin Kentucky eyaletindeki Louisville Havalimanı'nda meydana gelen kargo uçağı kazasında en az 3 kişi öldü,11 kişi de yaralandı

Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)
Louisville Uluslararası Havalimanı'ndaki uçak kazasında alev topu yükseliyor, (AP)

Kentucky Valisi Andy Beshear, dün Louisville Uluslararası Havalimanı'ndan Hawaii'ye gitmek için kalkış yapan bir UPS kargo uçağının düşmesi sonucu en az üç kişinin öldüğünü, 11 kişinin de yaralandığını söyledi. Beshear, dün akşam düzenlediği basın toplantısında, "Şu anda en az üç kişinin öldüğüne inanıyoruz. Bu sayının artacağını düşünüyorum. En az 11 yaralı var, bazıları ağır durumda ve tedavi için yerel hastanelere kaldırıldılar" dedi.

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), dün bir kargo uçağının kalkıştan kısa bir süre sonra Kentucky'deki (ABD'nin orta-doğusunda) Louisville Uluslararası Havalimanı yakınlarında düştüğünü duyurdu. FAA, "UPS'in 2976 sefer sayılı uçuşu yerel saatle yaklaşık 17:15'te düştü" bilgisini vererek, uçağın bir McDonnell Douglas MD-11 olduğunu ve Hawaii'ye gittiğini belirtti.

UPS yaptığı açıklamada, kaza sırasında uçakta üç mürettebat bulunduğunu belirtti, ancak herhangi bir can kaybı veya yaralanma olup olmadığına dair bilgi vermedi. Kaza mahallinden çekilen hava görüntüleri, itfaiye ekiplerinin olaydan kaynaklanan yangını söndürmeye çalışırken, uzun bir enkaz izi bıraktığını ve bölgeden dumanların yükseldiğini gösteriyordu.

Geçen ay, bir kargo uçağı Hong Kong'a inerken pistten çıktı ve kazada havalimanındaki iki yer personeli hayatını kaybetti.


Meksika lideri belediye başkanı cinayetine rağmen geri adım atmıyor

40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)
40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)
TT

Meksika lideri belediye başkanı cinayetine rağmen geri adım atmıyor

40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)
40 yaşındaki Carlos Manzo'nun pazar günü düzenlenen cenaze törenine çok sayıda kişi katıldı (AP)

Meksika'nın batısındaki Michoacan eyaletinin Uruapan kentinde belediye başkanlığı yapan Carlos Manzo'nun cumartesi günü öldürülmesi ülkeyi salladı.

Ölüler Günü kapsamındaki halka açık bir mum yakma etkinliğinde vurulan Manzo, uyuşturucu kaçakçılarıyla mücadele için Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum'dan daha fazla kaynak ayrılmasını defalarca isteyerek dikkat çekmişti. 

Manzo, dikkat çeken kovboy şapkası ve kurşun geçirmez yeleğiyle polisin uyuşturucu baskınlarına katılıyordu. Son aylarda kendi hayatının tehlikede olduğunu vurgulayan videolar paylaşıyordu. 

Geçen sene bir gazeteci, Manzo'yla röportaj yaptıktan hemen sonra vurularak öldürülmüştü. 

Eskiden Sheinbaum'un partisinde siyaset yapan Manzo, 2024'te bağımsız aday olarak seçilmişti. 

Göstere göstere gelen bu cinayetin ardından Sheinbaum'un, sivillere saldıran suçluların öldürülmesi için polise çağrı yapan Manzo'yu eleştirmesi akıllara geldi. 

Sheinbaum ise pazartesi yaptığı açıklamada politikalarından geri adım atmayacağının sinyalini verdi. 

63 yaşındaki solcu lider, 2006-2018'deki hükümetlerin sert politikalarının ülkedeki güvenlik krizini büyüttüğünü savunarak daha şiddetli operasyonların kartel sorununu çözmeye yetmeyeceğini vurguladı.

Donald Trump yönetimi, Meksika'nın kartellerle mücadelede ilerleme kaydetmemesi durumunda ABD ordusunu devreye sokabileceği tehdidini savuruyor. 

Sheinbaum bilgi ve istihbarat paylaşımını kabul edeceklerini ancak ülkesinin içişlerine Washington'ın müdahale etmesine izin veremeyeceklerini de sözlerine ekledi. 

gtgyh
Geçen yıl yüzde 65'le seçilen Carlos Manzo'nun öldürülmesini pazartesi protesto ederken gözaltına alınanlar oldu (Reuters)

Diğer yandan pazar ve pazartesi binlerce kişi, Manzo'nun ölümünü Michoacan'da protesto etti. Sonraki haftalarda başkent Meksiko'da da benzer eylemlerin düzenlenmesi planlanıyor. 

Michoacan ülkenin en vahşi kartelleri için bir savaş alanı haline gelirken Aralık 2006'dan beri Meksika'da 480 bini aşkın cinayet işlendi. 

Independent Türkçe, WSJ, AFP


Güney Kore: Kim Jong-un, Trump'la görüşmeye istekli

Trump ve Kim, 30 Haziran 2019'da iki Kore arasındaki Tarafsız Bölge'deki Panmunjom sınır köyünde bir araya gelmişti (Arşiv/AP)
Trump ve Kim, 30 Haziran 2019'da iki Kore arasındaki Tarafsız Bölge'deki Panmunjom sınır köyünde bir araya gelmişti (Arşiv/AP)
TT

Güney Kore: Kim Jong-un, Trump'la görüşmeye istekli

Trump ve Kim, 30 Haziran 2019'da iki Kore arasındaki Tarafsız Bölge'deki Panmunjom sınır köyünde bir araya gelmişti (Arşiv/AP)
Trump ve Kim, 30 Haziran 2019'da iki Kore arasındaki Tarafsız Bölge'deki Panmunjom sınır köyünde bir araya gelmişti (Arşiv/AP)

Güney Kore istihbarat teşkilatı salı günü yaptığı açıklamada, Kuzey Kore lideri  Kim Jong-un'un ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmeye açık olduğunu ve gelecek yıl martta bir zirve düzenlemeyi düşünebileceğini duyurdu.

Kim daha önce, ABD'nin "ülkeyi nükleer silahlardan arındırma yönündeki saçma saplantısını bir kenara bırakıp gerçeği kabul etmesi ve gerçek bir barış içinde birlikte yaşamayı istemesi" halinde Trump'la görüşmeye istekli olduğunu ifade etmişti.

Güney Kore istihbarat teşkilatının düzenlediği brifingin ardından milletvekili Lee Seong Kweun basına yaptığı açıklamada, "NIS (Ulusal İstihbarat Servisi), Kim Jong-un'un Birleşik Devletler'le diyalog kurmaya istekli olduğuna ve koşullar sağlandığında gelecekte ABD'yle temas kuracağına inanıyor" dedi.

Kuzey Kore devletinin KCNA haber ajansına göre Kuzey Kore lideri eylülde "ABD'yle görüşmememiz için hiçbir neden yok" demişti.

Trump da yakın zamanda Asya'ya yaptığı ziyarette Kuzey Kore lideriyle görüşmeye açık olduğunu söylemişti. ABD Başkanı, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Görüşebilirim. Eğer bunu duyurmak isterseniz, ben buna açığım" diye konuşmuştu.

Trump; Malezya, Japonya ve Güney Kore'yi kapsayan Asya turunun bir parçası olarak Kim'le görüşebileceğini söylemişti. Daha sonra yoğun programı nedeniyle bunun mümkün olmadığını belirtmişti. Trump gazetecilere, "Geri döneceğiz ve çok da uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kore'yle görüşeceğiz" demişti.

Ana muhalefetteki Halkın Gücü Partisi'nden Lee salı günü şu ifadeleri kullandı: 

APEC (Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği) sırasında düzenlenmesi çok beklenen Kuzey Kore-ABD zirvesi gerçekleşmese de Kuzey Kore'nin perde arkasında ABD'yle diyalog için hazırlık yaptığını çeşitli kanallar doğruluyor. 

Trump, Kim'le son görüşmesinde Kuzey Kore'ye ayak basan görevdeki ilk ABD başkanı olarak tarihe geçmişti. Trump yakın zamanda Kuzey Kore lideriyle "harika bir ilişkisi" olduğunu da söylemişti.

Kim de eylülde "Başkan Trump'ı hâlâ iyi hatırlıyorum" demişti.

Independent Türkçe