NASA, süpersonik uçak geliştiriyor

Uzay ajansı, yakıt kullanımını, emisyonları ve gürültüyü azaltan teknolojiyi denemek için X-57 Maxwell uçağını da geliştirmişti (NASA)
Uzay ajansı, yakıt kullanımını, emisyonları ve gürültüyü azaltan teknolojiyi denemek için X-57 Maxwell uçağını da geliştirmişti (NASA)
TT

NASA, süpersonik uçak geliştiriyor

Uzay ajansı, yakıt kullanımını, emisyonları ve gürültüyü azaltan teknolojiyi denemek için X-57 Maxwell uçağını da geliştirmişti (NASA)
Uzay ajansı, yakıt kullanımını, emisyonları ve gürültüyü azaltan teknolojiyi denemek için X-57 Maxwell uçağını da geliştirmişti (NASA)

NASA'nın ses hızından daha hızlı uçabilen ve patlama sesi yaratmayan süpersonik X-59 uzay uçağı nihayet tamamlanıyor.
Uzay ajansının 30 yılı aşkın sürenin ardından geliştirdiği pilotlu X-uçağı, ilk büyük ölçekli uçak olacak.
Uçak, Concorde gibi önceki girişimleri boşa çıkaran sorunların üstesinden gelmeye çalışırken, hızlı uzay yolculuğunda yeni bir çağın habercisi de olabilir. Ses hızına ulaştığında yüksek bir patlama sesi yaratması nedeniyle süpersonik uçakların yerleşim yerlerinin üzerinden uçmaları yasak ancak X-59'un yaratıcıları bu uçağın neredeyse tamamen sessiz olacağını iddia ediyor.
NASA, üst düzey yöneticilerinin kontrolünün ardından uçağın "sistem entegrasyonu" ve son montaj için hazır hale geldiğini açıkladı.
X-59 Sessiz SüperSonik Teknoloji (QueSST) adını taşıyan uçak, Lockheed Martin tarafından monte ediliyor. Havacılık şirketi şu anda, testlerden önce aracı tamamlanmaya çalışıyor.
İlk uçuşu 2020'de onaylanacak uçağın faaliyete başlaması ise bu tarihten bir yıl sonra gerçekleşecek.
NASA'nın havacılık araştırmaları yöneticisi Bob Pearce, yazılı açıklamasında, “KDP-D'nin tamamlanmasıyla projenin programa uygun ilerlediğini, iyi planlandığını ve doğru yolda olduğunu gösterdik. Kamusal havayolu taşımacılığına yönelik bu tarihi araştırma görevini sürdürmek için her şeyimiz tamam” ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre NASA yeni uçağın sadece "yumuşak bir vuruş sesi" çıkaracağını veya tamamen sessiz kalacağını belirtiyor. Üstelik Concorde'un daha da keskin versiyonuna benzeyen kusursuz şekli sayesinde bunu yapabilir.
Hatta neredeyse ikizi gibi 1,42 seyir hızıyla uçabilir.
Uçağın bu gibi özellikleri, uçmaya hazır hale geldiğinde test edilecek. NASA, sensörler ve yerdeki insanlar aracılığıyla "sesin nasıl algılandığını ölçme" imkanı sunacak test uçuşları için uçağı "ABD'nin belirli bölgelerine" gönderecek.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space