Sömestir tatili için en keyifli seyahat rotaları

Sömestir tatili için en keyifli seyahat rotaları
TT

Sömestir tatili için en keyifli seyahat rotaları

Sömestir tatili için en keyifli seyahat rotaları

Uzun bir eğitim ve öğretim döneminin ardından heyecanla beklenen sömestir tatili için online bilet satış sitesi obilet.com’un hazırladığı seyahat rotaları listesi hem dinlenmek hem de enerji depolamak isteyenlere Türkiye’den Uzak Doğu’ya uzanan alternatifler sunuyor.
Öğrenciler, öğretmenler ve ailelerin tatil planlarında önemli bir yer tutan 15 günlük sömestr tatili, bu yıl hafta sonlarıyla birlikte 17 Ocak - 2 Şubat tarihlerini kapsıyor. Ailece güzel anılar biriktirebileceğiniz sömestir tatilinde karın tadını çıkarabileceğiniz hareketli kış rotaları planlamak, soğuk havalardan kaçarak dünyanın farklı bir yerlerinde yaz mevsimini erkenden yaşamak, kültür ve eğlence turlarıyla çocuklarınıza unutamayacakları bir hediye vermek mümkün.
Web sitesi ve mobil uygulaması üzerinden hızlıca uçak ya da otobüs biletinizi alarak planlamaya başlayacağınız seyahatiniz için Türkiye ve dünyadan en güzel 15 tatil rotalarını obilet.com sıralıyor.
Kar tatili için eşsiz rotalar
Lapland, Finlandiya

Finlandiya’nın Laponya adı verilen bölgesi; Husky köpeklerle çıkılan safariler, kızakla yapılan turlar ve iglo evlerde konaklama seçenekleriyle dünyanın her yerinden gelen turistler için bir cazibe merkezi.
Lapland olarak da bilinen bu yerde kuzey ışıkları gibi büyülü bir doğa olayına rastlayabilir, kış mevsimini dolu dolu yaşayabilirsiniz.
Ocak ve şubat aylarında havanın çoğunlukla karanlık olduğu bu kuzey ülkesinde, gökyüzünü bir anda kırmızı, mavi, sarı, yeşil renkler aydınlatıyor.
Söz konusu çocuklar olunca, Finlandiya ziyaretinizde içliklerden, termal giysilerden ve atkı ya da bere gibi koruyucu ekipmanlardan faydalanmayı ihmal etmeyin.

Pamporovo, Bulgaristan
Kar tatili planlarında Bansko kayak merkezi ile öne çıkan Bulgaristan’ın Pamporovo bölgesi çocuklarla kalabalık bir tatil niyetiniz varsa daha uygun fiyatlı bir seyahate olanak tanıyor.
Kapıkule sınır kapısına özel araçla yalnızca 3 saat mesafede yer alan bu tatil cennetine Türkiye’nin birçok şehrinden kalkan otobüs seferleriyle de ulaşabilirsiniz.
Çam ağaçlarıyla dolu ormanları ve karla kaplı beyaz doğa örtüsü ile Pamporovo hem herhangi bir yurt içi seyahatinden daha fazla zamanınızı almayacak hem de tatilin hakkını tam anlamıyla vermenize fırsat tanıyacak.
Tatil dönüşünden aylar sonra bile Bulgaristan ziyaretinizden aile boyu keyifle söz edeceğinize emin olabilirsiniz.
Kartalkaya, Bolu
İstanbul’dan hem de Ankara’dan rahat ulaşılabilen bir kış turizmi merkezi olan Kartalkaya, çocuklarıyla eğlenceli bir tatil geçirmek isteyenler için ideal adresler arasında yer alıyor.
Doğa ile iç içe olmak özellikle çocukların enerjilerini atabilmeleri ve kendilerini daha dingin hissetmeleri için büyük kolaylık sağlıyor.
Yarıyıl tatilinde kayak yapmak, beyaz doğa örtüsünü fotoğraflamak, sucuk ekmek partilerine katılmak ve akşamları da sömestr dönemine özel düzenlenen eğlencelerin bir parçası olabileceğiniz Kartalkaya’da hem zincir otellerde hem de daha uygun fiyatlı butik otellerde konaklayabilirsiniz.

Kış mevsiminde yazı yaşamak için
Tenerife Adası, İspanya

İspanya’ya bağlı bulunan Kanarya Adaları; sömestr tatilinde farklılık arayanlar için ideal bir destinasyon.
Kanarya Adaları’ndan biri olan Tenerife Adası ise ekvatora yakın konumu nedeniyle tüm yıl boyunca güzel bir tatile izin veren sıcaklık seviyelerinde.
Tenerife Karnavalı da Şubat ayına denk geldiği için, Rio Karnavalı’nı aratmayan renkli görüntüleri yarıyıl tatilinde deneyimleme şansınız olacak.
Teide Yanardağı gibi doğal güzellikleri de görebileceğimiz Tenerife Adası yerel mutfağıyla da hafızanıza kazınacak.
Sentosa Adası, Singapur
Yılın her döneminde sıcak bir ülke olan Singapur’un en çok turist çeken yeri olan Sentosa Adası; çocuklar için de tek kelimeyle bir cennet.
Universal Studios Singapur bu adada yer alıyor ve Jurassic Park’tan Water World’e kadar çok sayıda farklı atraksiyonu bünyesinde barındırıyor.
Old Egypt, 4D Transformers, Sky Ride, su parkları ve akvaryum da dahil olmak üzere burada yapabileceklerinizin sınırı yok.
İçerde aynı zamanda güvenle denize girebileceğiniz alanlar ve çok sayıda yeme içme mekanı da bulunuyor.
Doğaya yaklaştıran kısa tatiller
Sapanca, Sakarya
Sömestr döneminde uzun bir izin alma fırsatınız yoksa ya da uçak biletine bütçe ayırmak istemiyorsanız; Sapanca Gölü’nün muhteşem doğası tam size göre.
Özellikle İstanbul’da yaşayan ailelerin her daim favorisi olan Sapanca’da göl çevresindeki ormanlık alanlar, mesire yerleri, konforlu otel ve dinlenme tesisleri bulunuyor.
Sapanca hem doğa ile iç içe olmak hem de şehrin kaosundan kaçmak için ideal bir atmosfer sunarken, size de bol oksijenden yaralanmak, sevdiklerinizle keyif yapmak ve belki de elinize bir kitap alarak kendiniz sakinliğe teslim etmek kalıyor.
Seferihisar, İzmir
Sömestr denildiğinde ilk akla gelen çocuklar olsa da uzun bir okul döneminden çıkan yetişkinlerin de dinlenmeye, güç ve moral toplamaya ihtiyaçları var. Bunun için en güzel fikirlerden biri ise Türkiye’de yer alıyor.
“Sakin şehir” ya da orijinal adıyla “cittaslow” olarak dikkatleri üzerine çeken Seferihisar ilçesi kış boyunca farklı bir huzur sunuyor.
Çocuklarınızla birlikte yerel tezgahlardan alışveriş yaparak ya da sakin plajlarda denize taş atarak keyifli ve dingin bir tatil geçirmeniz mümkün.
Eğer İzmir şehir merkezini de merak ediyorsanız; Konak ilçesi sadece 1 saat mesafenizde yer alıyor.
Ayder Yaylası, Rize
Rize’de bulunan ve yeşilin her tonuna ev sahipliği yapan Ayder Yaylası, çocuklu ailelerin sıkça konakladığı bir alan.
Ahşap evleriyle İsviçre’yi andıran bir görüntüye sahip yayla, kış aylarında beyaz örtü altında eşsiz bir atmosfere bürünüyor.
Havanın soğukluğuna karşı hazırlıklı giderek dilerseniz bu evlerde konaklayabilir ya da 5 yıldızlı oteller ve kaplıcalarda da kalabilirsiniz.
Bazıları yerin 260 metre altında yer alan kaplıcalar sayesinde huzurlu ve şifa dolu bir tatil geçirebilirsiniz.
Kültür ve eğlence dolu bir gezi için Avrupa
Paris, Fransa
Çocuğunu mutluluktan uçarken görmek isteyen aileler için Avrupa’nın en ünlü ve en büyük eğlence parklarından biri olan Paris’teki Disneyland 15 tatil seyahatinizi unutulmaz kılacak.
Aktivite ve eğlence dolu bir tatil için en popüler noktalardan biri olan eğlence parkı her yıl 10 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor.
Paris şehir merkezinde konaklayarak Seine Nehri, Eyfel Kulesi gibi görülmeye değer yerleri ziyaret edebilir ya da Disneyland konaklamalı turlara katılarak her sabah güne Disney sakinleriyle başlayabilirsiniz.

Londra, İngiltere
Tarihi binaları, edebiyat ve müzik dünyasının önemli isimlerinden izler taşıyan mekanları, tiyatrolarıyla gelen herkesi etkileyen Londra, sömestr için kültürel bir turdan daha fazlasını sunuyor.
Özellikle ücretsiz ziyaret edilebilen müzeleriyle çocuklarınızın ufkunu açacak bir seyahat sunan Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi botanik, entomoloji, mineraloji, paleontoloji ve zooloji olmak üzere 5 temel bölümde 80 milyondan fazla örnek içeriyor.
15 binin üzerinde aletin yer aldığı Bilim Müzesi ise aile gezileri için oldukça eğitici ve bilime teşvik edici adreslerden bir tanesi.
British Museum, Tate Modern Sanat Müzesi ve Ulusal Müze de bu kültür rotasında ziyaret etmeniz gereken yer arasında yer alıyor.



Kızamık geçirenlerde on yıl sonra ölümcül bir beyin hastalığı gelişebilir

Endonezya'nın Surabaya kentinde bir çocuğa kızamık aşısı yapan bir sağlık çalışanı (AFP)
Endonezya'nın Surabaya kentinde bir çocuğa kızamık aşısı yapan bir sağlık çalışanı (AFP)
TT

Kızamık geçirenlerde on yıl sonra ölümcül bir beyin hastalığı gelişebilir

Endonezya'nın Surabaya kentinde bir çocuğa kızamık aşısı yapan bir sağlık çalışanı (AFP)
Endonezya'nın Surabaya kentinde bir çocuğa kızamık aşısı yapan bir sağlık çalışanı (AFP)

ABD merkezli gazete New York Post, ABD'nin Los Angeles kentinde bir çocuğun kızamık geçirdikten yıllar sonra nadir görülen bir nörolojik hastalığa yakalanarak hayatını kaybettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın New York Post gazetesinden aktardığına göre yetkililer, çocuğun aşı olmaya hak kazanmadan önce bebeklik döneminde kızamık geçirdiğini söylediler, ancak vakayla ilgili daha fazla detay açıklamadılar.

İnsandan insana kolayca bulaşan bir solunum yolu hastalığı olan kızamığın yanı sıra kabakulak ve kızamıkçık (MMR) aşısının ilk dozu genellikle 12 ila 15 aylık çocuklara yapılır. İkinci doz ise anaokulu veya birinci sınıfa başlamadan önceolur.

Kızamık vakalarında sıkça enfeksiyonlu versiyonu görülebiliyor. Enfeksiyon ayrıca bronşit, larenjit ve Los Angeles'taki çocuk gibi çok nadir, ancak ciddi vakalarda olduğu gibi kızamık atağından aylar hatta yıllar sonra ortaya çıkan, ilerleyici ve genellikle ölümcül bir beyin hastalığı olan subakut sklerozan panensefalit (SSPE) hastalığına da yol açabilir.

İlk enfeksiyondan sonra, kızamık virüsü vücutta kalabilir ve yıllar sonra beyin iltihabına (ensefalit) neden olan belirli mutasyonlara uğrayabilir. Böylece her 100 bin kızamık vakasından 4 ila 11 hastada genellikle SSPE geliştirir.

gtyh
Kızamık aşısı hazırlayan bir sağlık çalışanı (AFP)

Hastalık, ruh hali değişimlerinden istemsiz kas spazmlarına, ciddi beyin hasarına ve ölüme kadar ilerleyebilir.

Semptomlar genellikle ilk enfeksiyondan 6 ila 10 yıl sonra ortaya çıkar.

ABD’de SSPE vakaları genellikle yılda dört veya beş vakayı geçmez, ancak kızamık vakalarının artmasıyla bu sayının yükselmesi bekleniyor.

ABD’de bu yıl yaklaşık bin 300 vaka kaydedildi. Bu rakam, vakaların son otuz yılın en yüksek seviyesine ulaştığını gösteriyor.

SSPE vakalarında ölüm oranı yüzde 95, zira hastalığın bilinen bir tedavisi yok. Yalnızca Antiviral ve antienflamatuar ilaçlarla hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir.

Los Angeles'taki vaka, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından bu yıl bildirilen üç kızamık kaynaklı ölümden biri olarak kayıtlara geçti.

Los Angeles İlçe Sağlık Müdür Dr. Muntu Davis geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Bu vaka, özellikle toplumumuzun en savunmasız üyeleri için kızamığın ciddiyetini açıkça hatırlatıyor” ifadelerini kullandı.

Dr. Davis, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küçücük çocuklar, sürü bağışıklığı yoluyla onları korumak için bize güveniyorlar. Aşılar sadece kendinizi korumakla kalmaz, aynı zamanda ailenizi ve komşularınızı, özellikle de henüz aşı olacak yaşta olmayan çocukları da korur.”

ABD’de koronavirüs (Kovid-19) pandemisiyle birlikte MMR ve diğer rutin çocukluk çağı aşılarının yapılma oranında düşüş gözlemlendi.

Son raporlara göre 2024-2025 öğretim yılında anaokulu çocuklarının yüzde 92,5'i MMR aşısı oldu. Bu oran, 2019-2020 öğretim yılında yüzde 95’di.

Birleşik Krallık Liverpool Üniversitesi Enfeksiyonlu Sinirbilim Profesörü Benedict Michael, bu hafta kaleme aldığı bir makalede şunları yazdı:

Aşı oranlarındaki düşüş, kısmen MMR aşısını otizmle ilişkilendirmeye çalışan sahte araştırmalardan kaynaklanıyor. Bu iddialar, itibarını yitirmiş bir doktor tarafından ortaya atılmış ve tamamen çürütülmüştür.

Sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin Kovid-19 salgını nedeniyle aşılara karşı artan şüphecilikle daha da şiddetlenen bu endişeleri körüklediğini belirten Prof. Michael, “Los Angeles'taki vaka, kızamığın iyi huylu bir çocukluk hastalığı olmadığını hatırlatan önemli bir uyarıdır. Kızamık, zatürre gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir ve bu vakanın da gösterdiği gibi, yıllar sonra gecikmiş ancak ölümcül beyin hasarına yol açabilir” diye ekledi.


Orkalar, Portekiz kıyılarında turist yatını batırdı

Fotoğraf: Temsili/AP
Fotoğraf: Temsili/AP
TT

Orkalar, Portekiz kıyılarında turist yatını batırdı

Fotoğraf: Temsili/AP
Fotoğraf: Temsili/AP

Portekiz açıklarında bir turist yatı, bir grup orkanın (katil balina) çarpması sonucu battı.

5 kişiyi taşıyan tekne, cumartesi günü gerçekleşen saldırının ardından Fonte da Telha plajı yakınlarında sulara gömüldü.

Yelkencilik şirketi Mercedes-Benz Oceanic Lounge'ın paylaştığı görüntülerde, bir orka yatın yan tarafına defalarca vurduktan sonra yatın sallanıp batmaya başladığı görülürken, bir tanığın "Aman Tanrım" dediği duyuluyor.

Nautic Squad kulübüne ait gemideki 5 mürettebat üyesi de yat batmadan kısa süre önce botlarla kurtarıldı.

Aynı günün ilerleyen saatlerinde Cascais Körfezi açıklarında bu sürüyle ikinci bir karşılaşma yaşandı ve 4 kişi yaralanmadan tekneden çıkarıldı.

Portekiz Ulusal Denizcilik Otoritesi, "orkalarla yaşanan bir etkileşim nedeniyle" 12.30'da bir uyarı aldığını açıkladı.

Kurum "Cascais cankurtaran istasyonu ve Lizbon Limanı Kaptanlığı ekipleri hemen harekete geçti" diye ekledi.

Olay yerine vardıklarında mürettebatın fiziksel açıdan iyi olduğu ve tıbbi yardıma ihtiyaç duymadığı, yakındaki bir deniz turizmi teknesinin yardımıyla kurtarıldığı tespit edildi.  

The Telegraph'a göre bazı tanıklar 4 orka gördüklerini söylerken bir kaptan, sadece bir balinanın teknenin dümenine çarptığını bildirdi.

Araştırmacılar, Mayıs 2020'den bu yana İber Yarımadası yakınlarında orkaların teknelere çarptığı yüzlerce olayı belgelerken, bu davranış eğiliminin artmasına dair çeşitli teoriler ve araştırmalar ortaya çıktı.  

Bu olay, önceki haftalarda İspanya açıklarında iki teknenin bir çift katil balina tarafından saldırıya uğramasının ardından yeni bir uyarı yayımlanmasından sonra meydana geldi.

Orkaların, Galiçya sularındaki teknelere sadece birkaç dakika arayla çarpmasının ardından bir İspanyol deniz kurtarma gemisi çağrılmıştı. 

Kurtarma ekipleri, orkaların hasar verdiği gemiyi limana çektikten sonra başka bir saldırı uyarısı almıştı.

Bir mürettebat üyesi, "Gerçek şu ki çok korktuk; katil balinaların tekneye vurduğunu fark ettiğimizde gerçekten çok 'korktuk'" demişti.

Independent Türkçe


Ryugu'dan gelen bulgular Güneş Sistemi'nin su tarihini baştan yazıyor

Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
TT

Ryugu'dan gelen bulgular Güneş Sistemi'nin su tarihini baştan yazıyor

Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)
Yaklaşık 900 metre çapa sahip Ryugu, Dünya'ya yakın nesne ve tehlikeli olabilecek cisim sınıfında yer alıyor (JAXA)

Asteroit Ryugu'nun koptuğu göktaşının, sanılandan çok daha uzun süre sıvı suya ev sahipliği yaptığı bulundu. Yeni çalışma, Dünya'daki suyun kökenine ışık tutuyor.

Ryugu gibi karbon zengini asteroitlerin, yaklaşık 4,6 milyar yıl önce Güneş ve çevresindeki gezegenler oluşurken, dış Güneş Sistemi'ndeki buz ve tozdan meydana geldiği uzun zamandır biliniyor. 

Diğer yandan bilim insanları, bu gökcisimlerindeki su aktivitesinin Güneş Sistemi'nin ilk dönemleriyle sınırlı olduğunu düşünüyordu.

Ancak Japonya Uzay Araştırma Ajansı'nın (JAXA) Hayabusa 2 aracının Ryugu'dan toplayarak 2020'de Dünya'ya getirdiği örnekler bu düşünceye meydan okudu. 

Tokyo Üniversitesi'nden Tsuyoshi Iizuka ve ekibi, Ryugu kaya örneklerindeki lutesyum (Lu) ve hafniyum (Hf) elementlerinin radyoaktif izotoplarını inceledi. Bu sayede radyoaktif bozunmaya bakarak örneklerin geçirdiği jeolojik süreçlere ışık tutabiliyorlar.

Bulguları hakemli dergi Nature'da 10 Eylül Çarşamba günü yayımlanan çalışmada incelenen örnekler, lutesyuma kıyasla çok daha yüksek oranda hafniyum içeriyordu. 

Araştırmacılar bu duruma, bazı sıvıların asteroitteki kayalardan lutesyumu alıp götürmesinin yol açtığını düşünüyor.

Iizuka, "Ryugu'nun kimyasal kayıtlarının, Dünya'da daha önce incelenen bazı meteoritlere benzeyeceğini düşünmüştük. Ancak sonuçlar tamamen farklıydı" ifadelerini kullanıyor. 

Dikkatli analizlerle diğer ihtimalleri eleyen ekip, gökcisminin oluşumundan 1 milyar yıl sonraya kadar sıvı su barındırdığını öne sürüyor.

Iizuka "En olası tetikleyici, Ryugu'nun ana asteroidine başka bir cismin çarpması. Bu çarpışma, kayayı kırarak içeride gömülü olan buzu eritti, böylece sıvı su yüzeye sızdı" diyerek ekliyor: 

Bu gerçekten sürpriz oldu! Bu çarpışma, ana cismin parçalanmasına ve ardından Ryugu'nun oluşmasına yol açmış olabilir.

Ryugu'nun bir zamanlar parçası olduğu asteroidin 1 milyar yıl boyunca sıvı su içermesi, karbon zengini diğer göktaşlarının da uzun süre sıvı suya ev sahipliği yapmış olma ihtimalini gündeme getiriyor.

 Dolayısıyla genç Dünya'ya çarpan asteroitler, sanılandan çok daha fazla su getirmiş olabilir. Araştırmacılar bunun, Dünya'nın ilk okyanusları ve atmosferi üzerinde önemli bir etki yaratmış olabileceğini söylüyor.

Dünya'daki suyun kökenine dair kesin bir fikir birliği sağlanmasa da genellikle göktaşları ve kuyrukluyıldızların gezegene çarpması sonucu geldiği tahmin ediliyor.

Iizuka, "Ryugu benzeri cisimlerin bu kadar uzun süre buz tuttuğu fikri dikkate değer" diyerek ekliyor: 

Bu, Dünya'nın yapıtaşlarının hayal ettiğimizden çok daha ıslak olduğunu gösteriyor. Bu da gezegenimizdeki suyun kökenine dair başlangıç koşullarını yeniden değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor.

Araştırmacılar Ryugu örneklerini detaylıca inceleyerek ana cisimde akan suyun geçmişini daha iyi anlamayı umuyor. Ayrıca son verileri, NASA'nın OSIRIS-REx göreviyle Bennu asteroidinden alınan örneklerle kıyaslamayı planlıyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Cosmos Magazine, Nature