İran Meclis Başkanı Ali Laricani, Fransa, İngiltere ve Almanya’nın İhtilaf Çözüm Mekanizması’nı aktif edeceklerini duyurmalarının ardından Tahran’ın ‘adil olmayan’ önlemlerle karşılaşması halinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğini gözden geçireceğini duyurdu. Fansa ve İngiltere ise İran’ın nükleer silah edinmesini engelleyecek uzun vadeli bir çerçeve tanımlanması gerektiği konusunda mutabık kaldılar.
Fransa, İngiltere ve Almanya yaptıkları resmi açıklamalarla İran'ı nükleer anlaşmadaki taahhütlerini ihlal etmekle suçlamış ve 2015 yılında İran’la dünya güçleri arasında imzalanan nükleer anlaşmanın 36’ıncı maddesinde yer alan İhtilaf Çözüm Mekanizması’nı aktif hale getirdiklerini duyurmuşlardı. İran, ABD’nin yeniden yaptırımlar uygulaması ve Avrupa Birliği'nin (AB) nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini ‘yerine getirmemesi’ üzerine geçen mayıs ayından bu yana nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmaya yönelik attığı adımları aynı maddeye dayandırıyordu.
Söz konusu mekanizma, anlaşmanın tarafları arasındaki ayrışmayı çözmek için İran, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve AB’yi içeren ortak bir komitenin kurulması anlamına geliyor. Ancak böyle bir durum, BMGK’nın 2231 sayılı kararının yürürlükten kaldırılmasına, karar kapsamında askıya alınan önceki kararların geri dönmesine ve 41’inci maddenin 7’inci fıkrasında belirtildiği üzere BMGK’nın 1929 sayılı kararı kapsamında BM’nin yeniden İran’a yaptırımlar uygulamasına yol açabilir.
İran Devlet Televizyonu’nda açıklamalarda bulunan Meclis Başkanı Laricani, “Eğer Avrupalı güçler, İhtilaf Çözüm Mekanizması’nı aktif hale getirmek için haksız bir yaklaşım sergilerlerse UAEA ile iş birliğimizi gözden geçireceğimizi açıkça söylüyoruz” ifadelerini kullanırken İran Meclisi’nin bu konudaki taslağı da hazırladığının altını çizdi.
Sorunları başlatan taraf olmayacaklarını ancak adımlarını da orantılı ve adil bir şekilde atacaklarını belirten Laricani, “İran tehdit etmiyor fakat ABD’nin nükleer anlaşma konusundaki İran karşıtı davranışlarının üzerinden bir buçuk yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen Avrupa yalnızca siyasi açıklamalar yapmakla yetiniyor” diyerek Avrupa ülkelerinin tutumlarını eleştirdi.
İran'ın geçen hafta nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmaya yönelik beşinci ve son adımı olan anlaşmadaki zenginleştirilmiş uranyum miktarı kısıtlamalarına uymayacağını açıklamasının ardından Avrupa ülkeleri İhtilaf Çözüm Mekanizması’nı aktif hale getireceklerini duyurdular. İran, nükleer anlaşmanın uygulanmasını izleyen UAEA ile işbirliği yapmaya devam edeceğini açıkladı.
Üç Avrupa ülkesi halen 2015 nükleer anlaşmasının başarılı olmasını istediklerini ve ABD’nin ‘azami baskı’ politikasına katılmadıklarını belirtirken Tahran, anlaşmanın diğer tarafları eğer İran ekonomisine zarar veren ABD yaptırımlarından koruma sağlarlarsa nükleer anlaşmayla ilgili atılan adımları tersine çevirebileceği sinyalini verdi.
İngiltere Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada dün Başbakan Boris Johnson ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un nükleer anlaşmaya olan bağlılıklarını bir kez daha yineledikleri ve İran'ın nükleer silah edinmesini önleyecek uzun vadeli bir çerçeve tanımlanması gereği üzerinde mutabık kaldıkları belirtildi.
Reuters’ın aktardığı açıklamada, Berlin’de görüşen iki liderin mevcut gerilimle yüzleşmenin diplomatik bir yolunu bulmak için uluslararası ortaklarla birlikte çalışmanın önemi konusunda hemfikir oldukları bildirildi.
Reuters’ın İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Tesnim Haber Ajansı’ndan aktardığı bilgilere göre bir grup İranlı milletvekili dün yaptıkları ortak açıklamayla Avrupalı güçleri İran'a yönelik ‘düşmanca yaklaşımlarını durdurmamaları halinde olacaklar’ konusunda uyardılar. Milletvekilleri, “Aksi takdirde, İran milletinin temsilcileri olarak nükleer anlaşmada kalıp kalmayacağımıza ve UAEA ile işbirliğine devam edip etmeyeceğimize karar vereceğiz” ifadelerini kullandılar.
İranlı milletvekilleri, nükleer anlaşmayı ‘ruhsuz’ ve ‘saçma’ olarak nitelerken reformist kanadın önemli isimlerinden Tahran Milletvekili Mahmud Sadıki, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’ndan (NPT) çıkış için bir taslak üzerinde çalıştıklarını belirtti.
1970 tarihli NPT, nükleer silahların yayılmasını engellemeyi ve imzacı tarafların barışçıl amaçlarla nükleer enerji geliştirme hakkını güvence altına almayı hedefliyor.
Diğer yandan İran Rejim Lideri Ali Hamaney cuma günü Avrupa ülkelerine sert eleştirilerde bulundu. Söz konusu ülkeleri ‘Trump’ın hizmetkarları’ olarak niteleyen Hamaney, Batı ile Tahran arasındaki nükleer anlaşma krizi gibi devlet işlerinde son sözün Meclis’e değil kendisine ait olduğunu vurguladı.
Tesnim, çok sayıda milletvekilinin hükümete İngiltere ile diplomatik ilişki düzeyini azaltmaya çağıran bir bildiri imzaladıklarını aktardı. İranlı yetkililer, İngiltere’nin Tahran Büyükelçisi’ni yasa dışı bir toplantıya katılmakla suçlamış ancak İngiliz Büyükelçi suçlamaları reddetmişti. Bu konu, geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında gerginlik yarattı.
Bir diğer gelişmede ise İran İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Muhammed Cevad Azeri Cehromi dün yaptığı açıklamada, İran’ın iki uydu fırlatmaya hazırlandığını söyledi. İranlı Bakan, Zafer 1 ve 2 uydularının yakında uzay üssüne gönderileceğini duyurdu.
Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre Cehromi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İranlı genç bilim insanlarının çabalarıyla test aşamalarından başarıyla geçen Zafer 1 ve 2 uyduları yakında yörüngeye fırlatılmak üzere uzay üssüne gönderilecek” ifadelerini kullandı. İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars, ‘Zafer’ adı verilen uyduların tamamen yerli üretim olduğunu aktardı.
Buna karşın ABD, İran'ın nükleer savaş başlıkları fırlatmak için uyduları fırlatmakta faydalandığı teknolojiyi kullanmasından endişeli. Tahran ise suçlamaları reddediyor. Aynı şekilde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da İran'ı Kıtalararası Balistik Füze (KABF) geliştirmek için uydu fırlatma sistemlerini kullanmakla suçlamıştı.
İngiltere, Fransa ve Almanya 4 Aralık'ta yaptıkları açıklamayla İran'ı nükleer savaş başlıkları taşıyabilecek balistik füzeler geliştirmekle suçladılar. Üç ülkenin BM temsilcileri, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e İran'ın füze programının 2015 yılında İran ve dünya güçleri arasında imzalanan nükleer anlaşmayı onaylayan 2231 sayılı BM kararı ile ‘uyumlu olmadığını’ bildiren bir mektup gönderdiler.
İran’ın yanıtı balistik füze programını ilerletmeye kararlı olduğu yönündeydi. İran'ın BM Büyükelçisi Macid Taht Revançı, Genel Sekreter Guterres'e yazdığı mektupta “İran, balistik füzelerle ilgili faaliyetlerini sürdürmeye ve uzaya araç göndermeye kararlı” ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de Avrupalı güçlerin müdahalesini kınayarak durumu ‘ABD zorbalığına boyun eğme’ olarak niteledi.
Zarif, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“BMGK üyesi üç Avrupa ülkesinin füzelerle ilgili son söylemeleri, nükleer anlaşmadaki taahhütlerinin askeri düzeyde dahi yerine getirememiş olmalarını örtbas etmek için dillendirdikleri umutsuz bir yalandan ibarettir.”
İngiltere ve Fransa'dan İran adımı
İngiltere ve Fransa'dan İran adımı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة