Fransa ‘Sahel bölgesi' konusunda ABD'yi ikna etmeye çalışıyor

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Nijer’in başkenti Niamey yakınlarındaki Barkhan üssünde Sahel bölgesinde bulunan Fransız terörle mücadele subaylarıyla görüştü (AFP)
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Nijer’in başkenti Niamey yakınlarındaki Barkhan üssünde Sahel bölgesinde bulunan Fransız terörle mücadele subaylarıyla görüştü (AFP)
TT

Fransa ‘Sahel bölgesi' konusunda ABD'yi ikna etmeye çalışıyor

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Nijer’in başkenti Niamey yakınlarındaki Barkhan üssünde Sahel bölgesinde bulunan Fransız terörle mücadele subaylarıyla görüştü (AFP)
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Nijer’in başkenti Niamey yakınlarındaki Barkhan üssünde Sahel bölgesinde bulunan Fransız terörle mücadele subaylarıyla görüştü (AFP)

Fransa, ABD’yi ‘Afrika’nın Sahel bölgesinden geri çekilme’ fikrinden vazgeçmeye ikna etmek için çabalıyor. Fransızlar, DEAŞ ve El Kaide ile bağlantılı gruplara karşı sert bir savaş verirken, birkaç yıldır da ABD’lilerden lojistik ve istihbarat desteği alıyor.
Fransa hükümeti, Savunma Bakanı Florence Parly’nin geçtiğimiz Pazartesi günü Washington’a ziyarette bulunacağını ve ‘Sahel bölgesinden geri çekilmemeye ikna etmek için’ Pentagon’daki ABD’li yetkililerle görüşeceğini açıkladı. Fransızlar, teröristleri hezimete uğratmak için ABD’nin rolünü vazgeçilmez olarak görüyor.
Fransız kaynaklara göre Fransız Bakan’ın Pentagon ziyaret gündeminde, Afrika’nın Sahel bölgesindeki güvenliğin çöküş nedeni olan, Libya’daki gergin durum sonrasında, DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyonun geleceği meselesi de yer alacak.
Fransız ve ABD’li yetkililerin görüşeceği noktalara dair ayrıntılar, aynı zamanda Libya’da ve Afrika’da artan Rus-Türk varlığını ele alıp almayacakları henüz açıklanmadı.
Önceki dönemlerde ise ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, ülkesinin Afrika’daki varlığını azaltmayı amaçladığını açıklamış, ancak bu azalmanın, ABD kuvvetlerinin Sahel bölgesinde oynadığı rolü kapsayıp kapsamayacağını belirtmemişti. Sahel ülkeleri ve Fransa, ABD’nin rolünü ‘vazgeçilmez’ olarak nitelendiriyor.
ABD’nin geri çekilmesinin ya da kuvvetlerini azaltmasının, Fransız kuvvetlere ve Sahel ülkelerine büyük bir darbe vuracağı konusunda şüphe yok. Zira Washington, bölgedeki Fransız kuvvetlere (4 bin 500 asker) güçlü lojistik ve istihbarat desteği sağlıyor. Aynı şekilde terör örgütleriyle savaşmak için Sahel ülkeleri ordusuna da eğitim veriyor.
Bazı yarı resmi raporlar, ABD’nin Sahel bölgesinde terörle mücadeleye verdiği desteğin maliyetinin, yıllık 45 milyon dolar değerinde olduğunu ortaya koydu. ABD ayrıca Nijer’in kuzeyinde 50 milyon dolarlık bir maliyetle gelişmiş bir hava üssü inşa etti. Üssün, Nijer, Mali, Burkina Faso, Çad’ın bazı bölgeleri ve Libya’nın güneyi de dahil geniş çöl bölgesini takip etmek için ‘insansız hava araçlarının’ faaliyetlerini yönetmekle görevli olduğu belirtildi.
ABD’nin Afrika’daki varlığını azaltmayı düşündüğünü açıkladıktan sonra Fransa hükümeti, “Bölgedeki ABD varlığı, hayati önem taşıyor. Çünkü bazılarının yeri dolmayacak olan son derece önemli potansiyeller sunuyor” ifadelerini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ocak ayı ortalarında Sahel ülkelerinin başkanlarıyla Pau kentinde düzenlenen G5 Sahel Zirvesi Zirvesi sırasında, “ABD’nin Afrika’dan çekilmesi, bizim açımızdan kötü bir gelişme olacak” dedi. Sahel ülkelerinin başkanları ise Washington’a bölgedeki operasyonlarını sürdürme çağrısı yaptı.
Macron, ABD Başkanı Trump’ı, ‘terörle mücadelenin bu bölgede hala mevcut olduğuna’ ikna etmeyi umduğunu ve Libya meselesinin de Sahel’deki ve Çad Gölü bölgesindeki durumlardan ayrı olmadığını ifade etti.
Öte yandan ABD, söz konusu konuya ilişkin henüz net bir karara varmadıklarını açıkladı. ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, yaptığı açıklamada, “Fransızlarla üzerinde çalıştığımız konu, onlara sağladığımız destek düzeyindedir. Bu gereğinden daha mı fazla? Gerektiğinden daha mı az? Ne yapılması gerekiyor?” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan ABD Savunma Bakanı Mark Esper, geçtiğimiz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Açıkçası, henüz bir karar alınmadı” şeklinde konuştu. Ancak ana görevin Rusya ve Çin ile rekabet olduğunu vurgulayan Esper, “ABD’nin terörle mücadelede önceliği, topraklarımıza karşı tehditlerdir” dedi.
ABD, çoğunluğu Somali’de olmak üzere Afrika genelinde yaklaşık 7 bin asker bulunduruyor. Ancak Çad Gölü bölgesinde aktif olan Boko Haram ve DEAŞ ile mücadele kapsamında, yerel güçleri eğitmek için de Nijer’de özel kuvvetlere sahip.



Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
TT

Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)

Bir analiste göre Donald Trump, muhafazakar yorumcu Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından Demokrat Parti'yi yasaklamayı planlıyor olabilir.

CNN'den Jamal Simmons, Trump ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Yardımcısı Stephen Miller'ın son yorumlarının Birleşik Devletler'deki iki partili sistemin geleceği konusunda "kesinlikle endişe verici" olduğunu söyledi.

Kirk suikastının siyasi etkisini ele almak üzere Kaitlan Collins'in The Source programına katılan Simmons, şunları söyledi:

Başkan aşırılıkçı örgütlere karşı harekete geçeceğini söyledikten sonra özel kalem müdürü yardımcısı da bugün çıkıp Demokrat Parti'yi aşırılıkçı örgüt diye niteledi. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Birleşik Devletler Başkanı, Demokrat Parti'yi yasaklayacak mı? Gidişat bu yönde mi? Birleşik Devletler Başkanı, Adalet Bakanlığı'nı Demokrat Parti'nin üzerine mi salacak?

Endişesinin bu olup olmadığı sorulduğunda Simmons, şu cevabı verdi:

Kesinlikle endişe verici. Bu başkan, siyasi düşmanlarını hedef almak için Adalet Bakanlığı'nı kullanmaya istekli olduğunu gösterdi. Bu, ülkedeki iki partili demokratik sistem hakkında çok ciddi sorular ortaya çıkarıyor.

Trump yönetimindeki üst düzey isimler pazartesi günü, kamuoyuna herhangi bir kanıt sunmadan, cinayetin organize bir sol görüşlü terör planının sonucu olduğunu iddia etti. Arkasındaki grupların peşine düşeceklerine söz verdiler.

Kirk'ün podcast'inin Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in sunduğu özel bölümüne katılan Miller, "Bu suikasta yol açan organize kampanyaya duyduğumuz tüm öfkeyi, bu terör ağlarını kökünden söküp atmak için kullanacağız" dedi.

Vance ayrıca program sırasında, "sol görüşlü aşırılığın" Kirk'ün öldürülmesinin "nedenlerinden biri" olduğunu söyledi.

Trump geçen hafta, Demokratlardan sandıkta "intikam" almak istediğini söylemişti; bu da en azından partinin seçim rakibi olacağına hâlâ inandığını gösteriyor. Ardından şunları eklemişti:

Sorun soldaki radikaller; onlar acımasız, korkunç ve politik açıdan kurnazlar.

Ağustosta verdiği bir röportajda Miller, "Demokrat Parti siyasi bir parti değil. Yurtiçindeki bir aşırılıkçı örgüt" demişti.

Demokrat Parti, Amerikan vatandaşları için savaşmıyor, onları umursamıyor veya temsil etmiyor.  Sadece azılı suçluların, çete üyelerinin, yasadışı göçmen katillerin ve teröristlerin savunulmasına adanmış bir kuruluştur.

Independent Türkçe


Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
TT

Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)

Fizikçiler, gizemli "hayalet parçacıkların" keşfi karşısında yıllardır şaşkınlık içinde.

Elektrik yükü olmayan bu nötr atom altı parçacıkların bilimsel adı "nötrinolar". Elektrik veya manyetik kuvvetlerle yakalanamayan bu parçacıklar, fiziksel maddelerin içinden rahatça geçebiliyor.

Ancak parçacık fizikçileri Çin'in tepelerindeki fütüristik bir yeraltı gözlemevindeki yeni sıvı kubbe sayesinde bu zor yakalanan parçacıkları gözlemleyerek gizli bilimsel sırları ortaya çıkarmayı umuyor.

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir maddeyi barındırırken, nötrinolar yakındaki iki nükleer santral aracılığıyla sürekli yer altından besleniyor. İnce bir akrilik tabakayla kaplı küresel yapının tamamıysa 45 bin ton saf suyla dolu koruyucu bir silindir içinde duruyor.

Nötrinolar sintilatördeki protonlarla çarpışınca, günde yaklaşık 50 adet olmak üzere, çok küçük ama kaydedilebilir flaşlar yayıyor. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, nötrinoları uzaktan izliyor, ölçüyor ve kütlelerine göre sıralıyor.

Dünya çapında 700 fizikçiyle işbirliği yapan Çin Bilimler Akademisi'nden Wang Yifang, The Times'a şöyle diyor: 

Nötrino kütlesinin hiyerarşisini öğreneceğiz ve bu sayede parçacık fiziği, nötrinolar ve kozmoloji için bir model oluşturabiliriz.

Nötrinolar, süpernova patlamalarının yıldız füzyonları tarafından üretilebildikleri için evrendeki en bol parçacıklar. Wang, atom altı parçacıklar üzerine yapılan bu araştırmanın "evreni anlamamıza" katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Bilim insanı günde 50 adet olmak üzere 100 bin flaş üretmenin ve istatistiksel açıdan anlamlı okumalar elde etmenin sadece 6 yıl süreceğini düşünüyor.

Nötrinolar ilk kez 1930'da Avusturyalı fizikçi Wolfgang Pauli tarafından öngörülmüştü. Pauli, elektrik yükü veya kütlesi olmayan ve maddeden serbestçe geçebilen bir parçacığın var olabileceği teorisini ortaya atmıştı. Araştırmaya göre, bir saniyede yaklaşık 100 trilyon nötrino vücudumuzdan geçiyor.

Bu keşif üzerine Pauli, "Korkunç bir şey yaptım. Saptanamayan bir parçacık olduğunu varsaydım" demişti. Fizikçi, kimsenin bir nötrino yakalayamayacağına dair bir kasa şampanya üzerine bahse girmişti. Ancak çeyrek asır sonra bu bahsi kaybetti.

Artık elektron, müon ve tau isminde üç tür nötrino olduğunu ve her birinin diğerine dönüşebildiğini biliyoruz. Bilim insanları bunları analiz ederek neden "madde"nin "antimadde"den daha fazla olduğu gibi, bilimin en büyük gizemlerini çözmenin anahtarını bulabilir.

Independent Türkçe


Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
TT

Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)

Fransa, İsrail'in dün Gazze'ye yönelik başlattığı kara harekatını kınayarak, Binyamin Netanyahu hükümetine "artık askeri gerekçesi kalmayan bu yıkıcı harekata son vermesi" çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "açlık, temel ihtiyaç maddeleri ve acil bakıma erişimin yetersizliği ile karakterize edilen son derece ciddi insani ve sağlık durumu"na dikkat çekerek, İsrail'e "Gazze'ye insani yardım girişine yönelik tüm kısıtlamaları derhal kaldırması" ve "ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması amacıyla müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlatılması" çağrısını yineledi.