Yörüngedeki iki uydu bu hafta çarpışabilir

(Avrupa Uzay Ajansı)
(Avrupa Uzay Ajansı)
TT

Yörüngedeki iki uydu bu hafta çarpışabilir

(Avrupa Uzay Ajansı)
(Avrupa Uzay Ajansı)

Alçak Dünya Yörüngesi’nde dolaşan bir sürü araç var. Çarpışmaların bu denli nadir yaşanması bile şaşırtıcı. Öte yandan o çarpışmalardan birinin bu hafta gerçekleşmesi bekleniyor.
Uzay enkaz izleme servisi LeoLabs'a göre 1983’te fırlatılan ve kullanım dışı bırakılmış uzay teleskobu IRAS ve 1967’de fırlatılan “emekli” uzay aracı GGSE-4 birbirine çok yaklaşacak.
LeoLabs’ın verileri iki aracın arasındaki mesafe, UTC zaman dilimiyle 23.39’da (yaklaşık 900 km’lik yükseklikte) 15 ila 30 metre olacak. İki araç da emekliye ayrıldığı için onlara dünyadan manevra yaptırmak mümkün değil.
LeoLabs’ın hesaplamalarına göre iki aracın çarpışma ihtimali var.
Flinders Üniversitesi'nden uzay arkeoloğu Alice Gorman ScienceAlert'e konuştu ve şunları söyledi:
Burada şaşırtıcı olan şey, iki aracın 15 ila 30 metrelik tahmini geçiş mesafesinin inanılmaz derecede yakın olması. Uzay aracı sadece 60 km içindeki nesnelerden kaçmak için manevra yaptı. Bu gerçekten çok yakın bir karşılaşma. Ve eğer çarpışma yaşanırsa, büyük miktarda enkaz oluşturabilir.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Gorman ayrıca, bunun gördükleri en tehlikeli çarpışma ihtimallerinden biri olduğunu söyledi.
Gorman’a göre iki uzay aracı çarpışırsa, küçük olan GGSE-4 yok olacak ve bir enkaz bulutuna dönüşecek. IRAS’ın muhtemelen sağlam kalacağı ama hasar alacağı ve hatta daha fazla enkaz üreteceği düşünülüyor.
Öte yandan bu çarpışma, yeryüzündeki bizler için tehlike arz etmiyor. Dünya’ya düşebilecek herhangi bir kalıntı, atmosferde yanacak ve zararsız hale gelecek. Hatta yere bile ulaşamayacak.
Ancak uzay çöplerine dair endişelerin başka bir boyutu var. Bilim insanları bu enkazların, yörünge teknolojisi için tehlike arz ediyor.
Örneğin, Iridium 33 adlı aktif bir ticari iletişim uydusunun Rus askeri uydusu Kosmos-2251 ile 2009’da çarpışmıştı. NASA çarpışmanın ardından binden fazla parçanın enkaz oluşturduğunu açıklamıştı. Ancak iki yıl sonra Uluslararası Uzay İstasyonu’nun manevra yapmak zorunda kalmasına neden olmuştu.
DailyMail’in aktardığına göre, Avrupa Uzay Ajansı’nın yöneticisi Jan Wörner, “Tarihte kaybolan tüm gemilerin hala su yüzeyinde olduğunu düşünün. Burada yelken açmak ne kadar tehlikeli olurdu?” demişti.
Wörner sözlerini şöyle sürdürmüştü:
"Yörüngedeki mevcut durum budur ve böyle sürmesine izin verilemez."

 


Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news