Fransa'da karakola saldırı planı engellendi

Paris’teki Fransız polis unsurları (Arşiv-Reuters)
Paris’teki Fransız polis unsurları (Arşiv-Reuters)
TT

Fransa'da karakola saldırı planı engellendi

Paris’teki Fransız polis unsurları (Arşiv-Reuters)
Paris’teki Fransız polis unsurları (Arşiv-Reuters)

Fransa polisi, dün, ülkenin doğusunda bulunan bir karakola saldırı hazırlığında olan bıçaklı bir kişiyi vurarak yaraladı.
AFP’nin yerel savcılıktan edindiği bilgiye göre, Yerel Polis Operasyon Merkezi, bıçaklı bir kişinin Metz yakınlarındaki Dieuze’de bir polis merkezine girmeden önce “DEAŞ adına vahşice bir eylem” gerçekleştirileceğine dair istihbarat bilgisi aldığı aktarıldı.
Savcı Christian Mercuri düzenlenen basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, olaydan önce Polis Operasyon Merkezi’nin bir istihbarat bilgisi aldığını belirterek, asker olduğunu söyleyen bir kişinin, DEAŞ üyesi şahsın Dieuze’da katliam gerçekleştireceğini bildirdiğini söyledi.
Henüz saldırının sorumluluğunu üstlenen olmazken, savcılık kaynakları, terörle mücadele bürosunun olayla ilgili soruşturma yürüttüğünü belirtti.
Polis sözcüsü, şahsın vurulmadan önce bir polis memurunu yaraladığını ve ardından hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner ise saldırı planlayan kişiye müdahalede bulunan polisleri tebrik etti.
Yaşanan bu olay, Fransa’daki polis merkezlerinin güvenliği hakkında kafalarda soru işareti bırakıyor. Ülke son yıllarda radikal grupların büyük saldırılarının hedefi haline gelirken, polis merkezleri ise son aylarda terör eylemi gerçekleştirmek isteyen kişilerin öncelikli hedefleri haline geldi.



İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.