Avrupa’da en yüksek intihar oranı Fransa'da

Avrupa’da en yüksek intihar oranı Fransa'da
TT

Avrupa’da en yüksek intihar oranı Fransa'da

Avrupa’da en yüksek intihar oranı Fransa'da

Avrupa'da intihar oranlarının dünya ortalamasının üzerinde olduğu belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü'nün de verilerine göre, dünya genelinde ortalama her 100 bin kişiden 10.5'i intihar ederken, Avrupa'da bu rakam 100 bin kişide 12.9’a yükseliyor. Her yıl 1 milyondan fazla insanın ölüm sebebi olan intihar vakalarının Avrupa’daki rekoru ise Fransa’da kaydedildi.
Avrupa'da intihar vak'ası sayısının dünya ortalamasının üzerinde olduğu belirlendi. Dünya genelinde yılda ortalama 800 bin kişinin intihar ettiği, her 40 saniyede bir kişinin hayatına son verdiği saptanırken, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) geçtiğimiz Eylül ayında yayınladığı rapor da Avrupa'daki yüksek intihar oranlarını teyit etti. Buna göre, her 100 bin Avrupalıdan 12.9'u intihar ederken, dünya genelinde bu sayı 10.5.
Avrupa kıt'asında yüksek intihar oranları yine 100 bin kişiye 25 intihar vak'asıyla Litvanya'da görülürken, Litvanya'yı 17 kişiyle Letonya, 14 kişiyle Slovenya ve Estonya takip ediyor. Litvanya'daki intiharlar daha çok kırsal bölgelerde görülürken, uzmanlar bu durumu devlet üretme çiftliklerinin kapanmasıyla işsizliğin arttığı bu bölgelerdeki eğitimsiz, mesleki becerisi olmayan ve çoğunluğu ileri yaşta olan kişilerin ortaya çıkan yeni gerçekliğe ayak uyduramamasıyla açıklıyor.
İntihar rekoru Fransa’da
En çok orta yaşlı işsiz kadınlarda görülen intihar sayısının 2030 yılına kadar dünya çapında iki katına çıkacağı ve ölümlerin 12. sebebi olacağı öngörülüyor. Her yıl 1 milyondan fazla insanın ölüm sebebi olan intihar vak'alarının Avrupa’daki rekoru Fransa’da. Her yıl yaklaşık 9 bin kişinin intihar ettiği Fransa’da bu sayının azalması için yetkililer çalışmalar yürütüyor.
Avrupa’da en çok intihar vakasının görüldüğü ülkenin Fransa olduğunu açıklayan Fransa Kamu Sağlığı Ajansı, ülke çapında intihar sayısını azaltmaya yönelik yeni politikalar uygulanacağını duyurdu. En fazla risk altında evli ve işsiz orta yaşlı kadınların olduğunu açıklayan ajans, ayrıca intiharların yüzde 40’ının akıl sağlığı yerinde olmayan kişilerce gerçekleştirildiğini ve genelde intihar kararının travmatik bir olay sonrası alındığını açıkladı. Avrupa birincisi olan Fransa’dan sonra en çok intihar yaşanan Avrupa ülkelerinin doğu Avrupa ülkeleri, Finlandiya ve Belçika olduğu bildirildi. 25 bin 319 Fransız üzerinden yapılan araştırmalara göre, 2017 yılında 18-75 yaş arası kişilerin yüzde 4.7’sinin intiharı düşündüğü ortaya çıktı.
İntiharların bulaşıcı bir psikolojik etkisi olduğunu savunan Psikiyatri Uzmanı Pierre Thomas, “İntihar eden bir kişi çevresindeki 20’den fazla kişiyi etkiliyor. İntihar fikrini yayıyor” dedi ve intihar haberinin başkalarını da intihara yönelttiğin açıkladı.
100 bin intihar girişimi
Fransa’da 2008 ile 2017 arası 100 bin kişinin intihar teşebbüsü ile hastaneye kaldırıldığı, çoğunluğun ilaç alarak ölmeyi denediği öğrenildi. Fransa’nın intihardan en çok etkilenen 3 bölgesinin Bretagne, Normandie ve Hauts-de-France olan soğuk bölgeleri olduğu ve buralarda ülke yüzdesinden daha fazla intihar yaşandığı bildirildi. En çok intihar teşebbüsünde bulunanların 15-19 yaş arası genç kızlar ve 50 yaşını geçen erkeklerin olduğunu açıklayan sağlık ajansı ekonomik durumun kötüleşmesi ile intihar teşebbüslerinin arttığını açıkladı.
Öte yandan her yıl teşebbüs edenlerin yüzde 10’unun tekrar intihar etmeyi denediği, kadınların erkeklerden daha fazla teşebbüste bulunduğu fakat erkeklerin daha fazla intihar etmeyi başardığı öğrenildi.
Çocuk ve genç intiharları da yüksek
Slovenya ve Estonya'yı ise her 100 bin kişiden 13'ünün intihar ettiği Finlandiya, Macaristan, Moldovya ve Polonya takip ediyor. Polonya İntihar Araştırmaları Derneği'ne göre, ülkede her gün 15 kişi intihar ederken, bunların 12'sini erkekler oluşturuyor. Yapılan araştırmalar da gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde erkeklerin kadınlara kıyasla 3 kat daha fazla oranda intihar ettiğini ortaya koyarken, bu rakam Avrupa'daki intihar vakalarınınsa yüzde 77'sine tekabül ediyor. Polonya, çocuk ve genç intiharlarında ise Avrupa'da başı çeken ülkeler arasında bulunuyor. Polonya Emniyet Müdürlüğü verilerine göre, 2019 yılında ülkede 7-24 yaş arası 458 çocuk ve genç intihar sonucu hayatını kaybederken, uzmanlar ülkede çocukluk depresyonu eğiliminin artış görüldüğü uyarısında bulunuyor.
Rusya, Belarus ve Ukrayna'da da intihar rakamları dikkat çekiyor
Polonya'nın komşusu Doğu Avrupa ülkelerinde de intihar oranlarının oldukça yüksek olduğu gözlemleniyor. Rusya'da her 100 bin kişiden 26'sı intihar yoluyla hayatına son verirken, Belarus'ta bu rakam 21, Ukrayna'da ise 18. Alkol bağımlılığı, stresle başa çıkamama, maddi problemler, kronik hastalıklar, sistematik şekilde şiddete, eziyete maruz kalmak gibi etkenlerin intihar davranışıyla güçlü şekilde ilişkili olduğunu ifade eden uzmanlar, 2010-2016 yılları arasında intihar vak'alarının dünya çapında yüzde 10 oranında azaldığını ancak halen önemli ölçüde iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Belçika intiharda Avrupa’da beşinci sırada
Belçika, Avrupa’da kaydedilen intihar vak'aları noktasında resmi verilere göre beşinci sırada yer alıyor. En son 2016 yılında güncellenmiş resmi kayıtlara göre, yılda 2 bin kişinin kendi hayatına son verdiği bildiriliyor. Son yıllarda intihar olaylarına karşı “herkes engel olabilir” temalı kampanyalarla engellenmeye çalışılan intihar olaylarında günde 6 kişinin intihar ettiği belirtiliyor.
Belçika İntihar Önleme Merkezi verilerine göre, geçmiş yıllarda altıncı sırada bulunan Belçika; Litvanya, Letonya, Slovenya ve Macaristan’ın ardından beşinci sırada yer aldı. Resmi kayıtlı vak'alardan çok daha fazla intihar olayının bulunduğu ancak bunların büyük bölümünün ölüm beyanına yansımadığı belirtilen Belçika’da intihar oranı her 100 bin kişide 17.11 olarak ortaya çıkıyor.
Resmi verilere bilinçli yapılan trafik kazaları gibi çoğu vak'a kaydedilmediği Belçika’da kendi hayatına son verme anlamına gelen ve tartışmalara neden olan ötenazi oranları yansıtılmıyor. Aile hekimleri tarafından ölüm nedeni tespitlerinde ya da aileler tarafından yapılan ölüm beyanlarında toplumsal olarak hoş görülmeyen intiharın ölüm nedeni olarak kaydettirilmemesi sonucu resmi oranların gerçeği yansıtmadığı ifade ediliyor.
Yükselen intihar olaylarının ana sebepleri arasında akıl hastalıkları, ekonomik nedenler ve son yıllarda siber taciz vak'alarının yer aldığı belirtiliyor. Özellikle 2016 yılından beri intihar olaylarına karşı toplumsal bilinçlendirme ve uzman yardım mekanizmaları kurulmuştu. Belçika’da yabancı kökenlilerde de intihar vak'alarına yüksek oranda rastlanıyor. Belçika’nın Gent şehrinde özellikle 2019 yılında Türk kökenliler arasında yaşanan intihar olayları kumar alışkanlığına bağlı aile sorunlarının sonucu olarak ön plana çıktı.
İngiltere’de yılda 6 bin 507 intihar
İngiltere'deki intihar oranı ise 2002'den bu yana en yüksek seviyesine yükseldi. Ulusal İstatistik Ofisi'ne göre 2018 Nisan-2019 Nisan tarihleri arasında, Birleşik Krallık'ta toplamda 6 bin 507 intihar kaydedildi. İntihar edenler her 100 bin kişide 11.2 olurken, bu sayı 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11.8 artış gösterdi. Erkekler, İntihar edenlerin dörtte üçünü oluşturuyor. Elde edilen verilerde 10 ila 24 yaş arasındaki gençlerin intihar oranlarında artış görülmesi ile ilgili özel endişeler ortaya çıktı. Bu yaş grubunun intihar ortalaması son 19 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, genç kadınların oranı tüm zamanların en yüksek seviyesinde olduğu kaydedildi.
İngiltere ve İrlanda'da intihar riski altında olan kişilere duygusal destek sağlamayı amaçlayan kayıtlı yardım kuruluşu Samaritans'ın CEO'su Ruth Sutherland, “Beş yıl içinde ilk kez, İngiltere'deki intihar oranının 2017'ye göre 686 ölümle artması son derece endişe vericidir. Bu ölümlerin her biri aileleri, arkadaşları ve toplulukları mahveden bir trajedi. Toplam artış sadece bu yıl görülmüş olsa da bunun daha uzun vadeli bir eğilimin başlangıcı olmadığını umuyoruz” ifadelerini kullandı. İntihar vakalarında kaydedilen artışın nedenin araştırılması gerektiğini vurgulayan Sutherland, “İntiharın kaçınılmaz olmadığını biliyoruz; önlenebilir ve intiharı önlemek için cesaret verici adımlar atıldı. Ancak intihara ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak bakmamız gerekiyor” açıklamasını yaptı.



İsrail'in Gazze Şehri'nin kontrolünü ele geçirme planını kınayan ve uyaran uluslararası tepkiler

Filistinliler, 8 Ağustos 2025'te Gazze Şehri'nin güneyindeki Zeytun semtinde İsrail bombardımanından kaçıyor (AFP)
Filistinliler, 8 Ağustos 2025'te Gazze Şehri'nin güneyindeki Zeytun semtinde İsrail bombardımanından kaçıyor (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şehri'nin kontrolünü ele geçirme planını kınayan ve uyaran uluslararası tepkiler

Filistinliler, 8 Ağustos 2025'te Gazze Şehri'nin güneyindeki Zeytun semtinde İsrail bombardımanından kaçıyor (AFP)
Filistinliler, 8 Ağustos 2025'te Gazze Şehri'nin güneyindeki Zeytun semtinde İsrail bombardımanından kaçıyor (AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi, perşembe gecesi Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından önerilen ve 22 aylık savaşın ardından ciddi insani kriz ve büyük bir yıkım yaşayan kuşatma altındaki bölgenin kuzeyindeki Gazze Şehri'nin "kontrolünü ele geçirmeyi" amaçlayan planı onayladı.

Plan, temkinli tepkilere ve muhalefete yol açarken, Hamas dün bunun "İsrail'e ağır bir bedel ödeteceğini" ifade etti. Şarku’l Avsat’ın derlediği en önemli uluslararası tepkiler şöyle:

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan dün, İsrail'in Gazze'yi "işgal etme" ve halkını "aç bırakma" planını kınadı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Krallık (...) İsrail işgal makamlarının Gazze Şeridi'ni işgal etme kararını en güçlü ve en sert ifadelerle kınamakta ve kardeş Filistin halkına karşı açlık, vahşi uygulamalar ve etnik temizlik suçlarını işlemeye devam etmelerini kesin bir dille kınıyor" denildi.

BAE

BAE Dışişleri Bakanlığı, resmi ajansın yayınladığı açıklamada, "Bu kararın yıkıcı sonuçları, Gazze Şeridi'nde daha fazla masum insanın hayatını kaybetme riski ve giderek kötüleşen insani trajedi" konusunda uyarıda bulundu.

Bakanlık, "kardeş Filistin halkının devredilemez haklarının herhangi bir şekilde ihlal edilmesini ve onları yerinden etme girişimlerini kesinlikle reddettiğini" ifade etti.

Türkiye

Türkiye dün yaptığı açıklamada, uluslararası topluma, barış ve güvenliğe “ağır bir darbe” olacağını belirterek, İsrail'in planını durdurması çağrısında bulundu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Filistinlileri topraklarından zorla çıkarmayı amaçlayan bu kararın uygulanmasını engellemek için uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunuyoruz” denildi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (AP)Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (AP)

Birleşmiş Milletler

BM Genel Sekreteri António Guterres, sözcüsünün açıklamasına göre İsrail'in dün Gazze Şehri'nin kontrolünü ele geçirme planını, Filistinliler için durumu daha da kötüleştirecek "tehlikeli bir tırmanış" olarak nitelendirdi.

Guterres'in sözcüsü açıklamasında, “Genel Sekreter, İsrail hükümetinin Gazze şehrini kontrol altına alma kararından derin endişe duyuyor. Bu karar, ciddi bir tırmanışa işaret ediyor ve milyonlarca Filistinlinin karşı karşıya olduğu felaketlerin daha da ağırlaşması tehlikesini beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail hükümetinin “işgal altındaki Gazze Şeridi'nde tam askeri kontrolü ele geçirmeyi amaçlayan” planının derhal durdurulması çağrısında bulundu.

Türk yaptığı açıklamada, bunun, “İsrail'in işgaline en kısa sürede son vermesi, mutabık kalınan iki devletli çözümü ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını gerçekleştirme yükümlülüğünü içeren Uluslararası Adalet Divanı kararlarına aykırı” olduğunu belirtti.

«Hamas»

Filistin'in Hamas hareketi dün yaptığı açıklamada, planın «tam anlamıyla bir savaş suçu» olduğunu, «yaklaşık bir milyon kişinin» hayatını tehdit ettiğini ve kuşatma altındaki Gazze'de tutsak olarak bulunan rehinelerin «feda edilmesi» anlamına geldiğini duyurdu.

Hareket açıklamasında, “Siyonist Bakanlar Kurulu'nun Gazze şehrini işgal etme ve tüm sakinlerini tahliye etme planları, tam anlamıyla bir savaş suçudur” denilerek, “Bu, soykırım, zorla yerinden etme ve etnik temizliğe varan vahşi uygulamaların devamıdır” ifadesi yer aldı. Hamas, “suçlu işgalcilere, bu suç macerasının bedelinin çok ağır olacağı ve kolay olmayacağı” uyarısında bulundu.

Avrupa Komisyonu

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail'i planı yeniden gözden geçirmeye çağırdı.

Leyen, X platformunda yaptığı açıklamada, “İsrail hükümetinin Gazze'deki askeri operasyonunu genişletme kararını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor” dedi. Ayrıca tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve Gazze'ye insani yardımın “derhal ve sınırsız” ulaştırılmasını istedi ve “Ateşkes şu anda gerekli” ifadesini kullandı.

Almanya

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İsrail'in Gazze'de kullanabileceği silah ihracatını askıya aldığını duyurdu.

Danışman yaptığı açıklamada, “İsrail'in askeri planının Gazze'deki hedeflerine nasıl ulaşabileceğini anlamak zor hale geldi” dedi ve ekledi: “Bu koşullar altında, Alman hükümeti, bir sonraki duyuruya kadar, Gazze'de kullanılabilecek askeri teçhizatın ihracatına izin vermeyecektir.”

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Londra'da konuşma yapıyor. (Arşiv - AP)Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Londra'da konuşma yapıyor. (Arşiv - AP)

İngiltere

İngiltere Başbakanı Keir Starmer dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze şehrini “kontrol altına alma” planını ‘hatalı’ olarak nitelendirerek, Binyamin Netanyahu hükümetine bu planı “derhal yeniden gözden geçirme” çağrısında bulundu.

Starmer açıklamasında, “İsrail hükümetinin kararı, çatışmaya son vermeye hiçbir şekilde katkıda bulunmayacak ve rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamaya yardımcı olmayacak” dedi ve “sadece daha fazla kan dökülmesine yol açacak” uyarısında bulundu.

İspanya

İspanya Dışişleri Bakanı Manuel Albares, “İsrail hükümetinin Gazze'deki askeri işgalini güçlendirme kararını şiddetle kınıyoruz” dedi ve bu planın “sadece daha fazla yıkım ve acıya yol açacağını” ifade etti.

Albares, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Kalıcı ateşkes, insani yardımın acil ve geniş çaplı ulaştırılması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması acildir. Bölgede kalıcı barış, ancak gerçekçi ve sürdürülebilir bir Filistin devletini içeren iki devletli çözümle sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

Belçika

Belçika dün, Gazze şehrini kontrol altına alma planı nedeniyle İsrail büyükelçisini çağırdığını duyurdu.

Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prevot, “Amaç açık, bu kararı tamamen reddettiğimizi ifade etmek” dedi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, “en şiddetli ifadelerle” İsrail'in “Filistin topraklarında yasadışı işgalini pekiştirmek, Gazze'de soykırım savaşını sürdürmek, Filistin halkının yaşam kaynaklarını yok etmek, kendi kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını ortadan kaldırmak ve Filistin meselesini tasfiye etmek” olarak nitelendirdiği planı kınadı.

Mısır, bu adımı uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık ve kabul edilemez bir ihlali" olarak değerlendirdi.

Ürdün

Ürdün Kraliyet Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Kral Abdullah II'nin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı telefon görüşmesinde, “Ürdün'ün, iki devletli çözümü ve Filistin halkının haklarını baltalayan ve Gazze'deki ateşkes ve insani yardım anlaşmasına varma çabalarını tehdit eden bu adımı kesin bir şekilde reddettiğini ve kınadığını” vurguladığı belirtildi.

Çin

Çin, dün planla ilgili “derin endişesini” dile getirerek, İsrail'e “tehlikeli hareketlerini derhal durdurması” çağrısında bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Fransız haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, “Gazze Filistinlilere aittir ve Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

İran

İran Dışişleri Bakanlığı, İsrail'i Gazze'yi kontrol altına alarak “soykırım” planlamakla suçladı.

Tahran, İsrail'in Gazze'yi kontrol altına alma planının “etnik temizlik” niyetini teyit ettiğini belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)

Fransa

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Paris'in, İsrail hükümetinin Gazze'yi tamamen işgal etme planını şiddetle kınadığını söyledi.

Barrot, “X” sitesinde yayınlanan açıklamada, “Bu operasyon, zaten felaket halindeki durumu daha da kötüleştirecek ve (Hamas'ın) elindeki rehinelerin serbest bırakılmasını, silahsızlandırılmasını ve teslim olmasını sağlamayacaktır” dedi.

Kanada

Kanada Başbakanı Marc Carney, İsrail'in Gazze'nin tamamını işgal etme planının “yanlış” olduğunu belirterek, “İsrail'in planı rehinelerin hayatını daha büyük tehlikeye atacaktır” ifadesini kullandı.