İran Meclis Başkanı Laricani Beyrut'ta ekonomik yardım mesajları verdi

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Baabda Sarayı’nda İran İslâmî Şûrâ Meclisi Başkanı Ali Laricani’yi kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Baabda Sarayı’nda İran İslâmî Şûrâ Meclisi Başkanı Ali Laricani’yi kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

İran Meclis Başkanı Laricani Beyrut'ta ekonomik yardım mesajları verdi

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Baabda Sarayı’nda İran İslâmî Şûrâ Meclisi Başkanı Ali Laricani’yi kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Baabda Sarayı’nda İran İslâmî Şûrâ Meclisi Başkanı Ali Laricani’yi kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İran İslâmî Şûrâ Meclisi Başkanı Ali Laricani'yi başkent Beyrut'taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti. Laricani ayrıca Lübnan'a düzenlediği resmi ziyaret kapsamında Başbakan Hasan Diyab, Tensilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve Filistin İslami Cihad Hareketi lideri Genel Sekreteri Ziyad en-Nahhale ile ayrı ayrı görüşmeler yaptı.
Hizbullah'ı savundu
Laricani, ülkesinin Lübnan’a ekonomik olarak yardım etmeye ve her alanda Lübnan hükümeti ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı. Laricani, Hizbullah’ı da savunarak “Hiçbir ülkenin, Hizbullah'ı terörizm listesine dahil etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Beyrut’a resmi bir ziyaret gerçekleştiren Laricani, Lübnanlı yetkililerle görüşmesi sonrasında İran'ın Beyrut Büyükelçiliği’nde bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Şarku'l Avsat muhabirinin aktardığına göre toplantıda, ‘Yüzyılın Anlaşması’nın’ yansımaları ve bir olmanın önemi de dahil iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ele alındı. Cumhurbaşkanlığı, ülkesinin Lübnan’a ekonomik olarak yardım etmeye hazır olduğunu söylerken, ‘İran Cumhurbaşkanı’nın, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a Tahran davetini’ yineledi.
Ali Laricani, “Lübnan, hassas bir dönemden geçiyor. Hasan Diyab başkanlığındaki yeni hükümetin, zorlukların üstesinden gelebileceğini umuyoruz. Her alanda onunla işbirliği yapmaya tamamen hazırız” dedi.
Lübnan’ın, şu anda elektrik sektöründe ve ilaç temininde yaşanan sorunlardan mustarip olduğunu belirten Laricani, Lübnan’ın bu hususlarda İran’ın deneyimlerinden yararlanılabileceğine dikkati çekti.
İranlı yetkili, “Direnişe desteğimizi gizlemiyoruz. Bugün, endüstriyel, ekonomik ve tarımsal alanlardaki yetkililerin bir görüşmesi sırasında Lübnan’a verilebilecek desteğin tüm yönlerini ele aldık” dedi.
Konuşmasında Hizbullah’ı da savunan Ali Laricani, “Hizbullah, bir terör örgütü değildir. Hiçbir devletin onu terör listesine dahil etmesine izin vermeyeceğiz. Hizbullah, Lübnan'ı ayakta tutan iç destektir ve İsrail saldırganlığına yanıt vermektedir. O, kardeş Lübnan için büyük bir kazanımdır” ifadelerini kullandı. Meclis Başkanı ayrıca, “Hizbullah olmasaydı İsrail’in Lübnan'a yönelik işgal ve suçları daha fazla olurdu” dedi.
İran İslâmî Şûrâ Meclisi Başkanı, “Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin suikastı, bir terör suçudur. Ama bu operasyon korkakçadır. Operasyonun şekli, diğer yollarla hedeflerine ulaşamayan ABD’nin zayıflığını göstermektedir. ABD, hedeflerimize ulaşmak için daha kararlı olduğumuzu bilmelidir. İran’daki kitlesel yürüyüşler de İslami rejime desteklerini doğruladı” açıklamasında bulundu.
Lübnan Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada ise Laricani’nin Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ı, ‘yeni hükümetin kurulması’ dolayısıyla tebrik ettiği belirtildi. Açıklamaya göre Avn’a, ülkede istikrar ve güvenliği güçlendirmede başarılar dileyen Ali Laricani, İran’ın Lübnan’daki ekonomik durumun iyileşmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu vurguladı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ise, Laricani’yi kabul ederek, İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani’ye selamlarını iletti. Avn ayrıca, İran halkına ‘iyilik, kalıcı istikrar ve başarı’ temennisinde bulundu.
Yayınlanan açıklamaya göre yetkililer, Suriye ve bölgedeki mevcut durum ve gelişmeleri de masaya yatırdı. Görüşme sırasında, Lübnan’daki yerlerinden edilmiş Suriyelilerin durumu, Suriye bölgelerinde istikrar ve güvenliğin yeniden sağlanması sonrasında yerlerinden edilmişlerin ülkelerine geri dönmesi ihtiyacı ele alındı. Cumhurbaşkanı Avn ve Laricani ayrıca, İran’daki durumu da değerlendirdi.
Ali Laricani tarafından önerilen yardımların niteliği hakkında bir soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı’na yakın bakanlık kaynakları, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Bu konunun detayları tartışılmadı. Bu nedenle Avn tarafından bu öneriye henüz yanıt verilmedi” dedi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri liderliğindeki (Şii) Emel Hareketi’nden kaynaklar, ziyarete gereğinden fazla anlam yüklenilmemesi gerektiğini vurguladı. Berri’nin ofisinden yayınlanan bir bildiriye göre görüşme sırasında taraflar, “Birlikte güç var. Birlik ve diyalog mantığı dışında Lübnan halkı, bölge halkları, Arap ve İslam ümmeti karşısında başka bir seçenek bulunmuyor” açıklamasında bulundu.
Öte yandan Lübnan Başbakanı Hasan Diyab’ın ofisinden yayınlanan basın açıklamasında, Başbakan’ın İran İslam Cumhuriyeti Şûrâ Meclisi Başkanı Ali Laricani ve beraberindeki heyet ile toplantısı sırasında ‘Lübnan ve İran arasındaki bölgesel gelişmeleri ve ikili ilişkileri’ ele aldığı belirtildi.
Nasrallah ile görüştü
Aynı şekilde Hizbullah’ın medya kaynakları, Genel Sekreter Hasan Nasrallah’ın da Laricani ile bir araya geldiğini açıkladı. Kaynaklara göre iki yetkili, bölgedeki son gelişmeleri, siyasi, güvenlik ve ekonomik zorlukların üstesinden gelme yollarını ele aldı.
İran’ın Beyrut Büyükelçiliği de geçen pazar günü yayınladığı açıklamada, “Laricani, pazar akşamı üst düzey yetkililerle bir araya geldiği iki günlük resmi bir ziyaret için, milletvekillerini ve siyasi isimleri içeren bir heyetin de eşliğiyle Beyrut’a ulaştı” ifadelerine yer verdi.
Laricani Filistin İslami Cihad lideriyle bir araya geldi
Laricani ayrıca Beyrut ziyareti kapsamında Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nahhale ile de bir araya geldi. İkilinin gündeminde "ABD'nin sözde barış planının tehlikeleri" vardı.
Filistin İslami Cihad Hareketi'nin Gazze'deki merkezinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Nahhale, Beyrut'ta resmi temaslarını sürdüren İran Meclis Başkanı Laricani ile bir araya geldi.
İkili, Filistinlilerin meşru haklarını ortadan kaldıran sözde barış planının tehlikeleri ve İslam dünyasına yönelik muhtemel yansımalarını ele aldı.
Görüşmede Laricani, "Tahran'ın Filistin halkını ve direnişini destekleyen tutumuna"" dikkati çekerek, ABD'nin söz konusu planına karşı Filistinlilerin birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Nahhale de Filistinlilerin ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı tek taraflı Orta Doğu planının uygulanamaması konusunda ısrarcı olduğunu belirtti.



İsrail, Hizbullah'ı sınırdan uzak tutmak için güç kullanmakla tehdit ediyor

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon, BM Güvenlik Konseyi'nde konuşuyor. (BM)
İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon, BM Güvenlik Konseyi'nde konuşuyor. (BM)
TT

İsrail, Hizbullah'ı sınırdan uzak tutmak için güç kullanmakla tehdit ediyor

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon, BM Güvenlik Konseyi'nde konuşuyor. (BM)
İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon, BM Güvenlik Konseyi'nde konuşuyor. (BM)

Üst düzey Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, uluslararası toplumun Lübnan-İsrail sınırındaki tehlikeli gerilimi durdurmaması halinde Ortadoğu'da bir ‘yangın’ çıkacağı uyarısında bulunarak, Lübnan'da binlerce çağrı cihazının patlatılmasını uluslararası yasaların ihlali olarak nitelendirdi. Yetkililer ayrıca, söz konusu olayın soruşturulmasını ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini ifade etti. Lübnan İsrail'i ‘terörizmle’ suçlarken, İsrail de Hizbullah'ı Litani Nehri'nin kuzeyindeki Mavi Hat'tan geri püskürtmek için ‘elindeki tüm imkânları kullanma’ tehdidinde bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşler ve Barışın İnşasından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Lübnan ve İsrail arasındaki gerilimin ele alındığı BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuşuyor. (BM)Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşler ve Barışın İnşasından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Lübnan ve İsrail arasındaki gerilimin ele alındığı BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuşuyor. (BM)

BM Siyasi İşler ve Barışın İnşasından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Cezayir'in talebi üzerine dün (Cuma) Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib'in de katılımıyla düzenlenen acil toplantının başında verdiği brifingde, Lübnan ve İsrail arasındaki mevcut durumu ‘çatışmaların durdurulmasının tekrar tekrar ihlal edilmesi ve 1701 sayılı kararın çiğnenmesi’ nedeniyle ‘endişe verici’ olarak nitelendirdi. ‘Bu şiddet döngüsünün genişleme riskinin çok ciddi olduğunu ve Lübnan, İsrail ve tüm bölgenin istikrarı için tehdit oluşturduğunu’ vurgulayan DiCarlo, özellikle Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasının ‘genciyle yaşlısıyla Lübnan toplumunu ciddi şekilde travmatize ettiğini ve paniğe sevk ettiğini’ kaydetti. Tüm tarafları ‘gerilimin daha da artmasını önlemek için azami itidal göstermeye’ çağıran DiCarlo, ‘olayların bu şekilde devam etmesi halinde, şu ana kadar gördüğümüz yıkım ve acıyı bile gölgede bırakabilecek bir yangın görme riskiyle karşı karşıya olduğumuz’ uyarısında bulundu. DiCarlo, “Böyle bir çılgınlıktan kaçınmak için henüz çok geç değil. Diplomasi için halen fırsat var. Bu fırsat gecikmeden kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Faillerin sorumlu tutulması

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 17-18 Eylül tarihlerinde Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılmasıyla meydana gelen ve savaşta yeni bir gelişmeyi temsil eden, iletişim araçlarının silaha dönüştüğü, pazarlarda, sokak köşelerinde ve evlerde eş zamanlı olarak vuku bulan saldırılar karşısında ‘siviller adına duyduğu dehşeti’ dile getirdi. ‘Savaşın da kuralları olduğunu’ hatırlatan Türk, ‘uluslararası insancıl hukukun görünüşte zararsız taşınabilir nesneler şeklindeki patlayıcı cihazların kullanımını yasakladığını’ belirtti. Söz konusu patlamaların koşullarına ilişkin bağımsız, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunan Türk, ‘bu saldırıların emrini veren ve gerçekleştirenlerin sorumlu tutulması gerektiğini’ ifade etti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk (BM)Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk (BM)

Cezayir'in BM Daimî Temsilcisi Amar Bendjama, İsrail'in eylemlerinin, ‘BM Güvenlik Konseyi kararlarının, uluslararası hukukun ve Lübnan egemenliğinin aleni ihlalini temsil ettiğini’ söyledi ve çağrı cihazlarının patlatılmasını ‘savaş suçuyla eşdeğer’ olarak niteledi. Bendjama, İsrail'i ‘barışla ilgilenmemekle’ suçladı.

Batı'nın tutumu

Daha sonra söz alan ABD'nin BM Daimî Temsilci Yardımcısı Robert Wood, Ortadoğu'da daha geniş çaplı bir çatışmanın ‘ne arzu edilir ne de kaçınılmaz’ olduğunu savundu. ABD'nin Lübnan'daki son olaylarda ‘hiçbir rol oynamadığını’ vurgulayan Wood, “Önümüzdeki günlerde çeşitli tarafların atacağı adımlar durumun nasıl gelişeceğini bir kez daha belirleyecek” dedi. Tüm tarafların bölgeyi ‘yıkıcı bir savaşa’ sürükleyebilecek her türlü eylemden kaçınması gerektiğini ifade eden Wood, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmanın kökenini ‘görmezden gelemeyeceğini’ belirtti. Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırılarından önce, 1701 sayılı kararın kabulünden bu yana 18 yıldır Mavi Hat boyunca büyük ölçüde sükunetin hâkim olduğunu, ancak Lübnan'dan devlet dışı silahlı grupların ‘provokasyon olmaksızın’ İsrail'e saldırmasıyla ‘istikrarın bozulduğunu’ hatırlattı. Wood, 1701 ve 1559 sayılı kararların uygulanması talebini yineledi.

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilci Yardımcısı Robert Wood, Lübnan ile İsrail arasındaki gerilimin ele alındığı BM Güvenlik Konseyi toplantısında (BM)ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilci Yardımcısı Robert Wood, Lübnan ile İsrail arasındaki gerilimin ele alındığı BM Güvenlik Konseyi toplantısında (BM)

İngiltere'nin BM Daimî Temsilci Yardımcısı James Kariuki de 8 Ekim'den bu yana İsrail ile ‘provokasyon olmaksızın’ savaşan Hizbullah'ı hedef alarak, ülkesinin ‘1701 sayılı kararın tam olarak uygulanmasında üzerine düşen rolü oynamaya hazır olduğunu’ belirtti. Kariuki, “Uluslararası hukuk tam olarak uygulanmalıdır. Şimdi gerilimi azaltma ve derhal ateşkes zamanı” şeklinde konuştu.

Fransa'nın BM Daimî Temsilcisi Nicolas de Riviere ise ‘potansiyel olarak trajik sonuçları olabilecek açık savaş riskinin her geçen gün arttığı’ uyarısında bulundu. “Bu her ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken bir olasılıktır” diyen de Riviere, BM Güvenlik Konseyi tarafından 28 Ağustos'ta kabul edilen ve Lübnan'daki BM Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) görev süresini uzatan 2749 sayılı kararı uygulayarak ‘tüm tarafların gerilimi azaltma yönünde acilen çalışması gerektiğini’ belirtti. İsrailli yetkilileri Lübnan'da ‘azami itidal göstermeye’ çağıran de Riviere, ‘Hizbullah'a, İsrail topraklarına yönelik saldırılarını derhal durdurması çağrısını’ yineledi.

Rusya ve Çin

Diğer yandan Rusya’nın BM Daimî Temsilcisi Vasiliy Nebenzia, İsrail'in yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü yıkıcı bombalama, hava saldırıları ve ‘acımasız temizlik’ operasyonunun Ortadoğu'da ‘korkunç bir gerçeklik’ haline geldiğini vurguladı. Nebenzia, “Uluslararası toplumun protestolarına rağmen, hedefli tasfiyenin iğrenç uygulaması genişliyor. Görünen o ki, bu şiddet kazanında artık hepimizin burada defalarca kınamadığı hiçbir eylem kalmadı” ifadelerini kullandı. Lübnan ve Suriye'de elektronik cihazlarla yapılan saldırıların ‘yüksek teknolojinin yeni bir boyutunu’ oluşturduğunu ve bunun ‘Rusya'nın kesin bir dille kınadığı tehlikeli bir değişim’ olduğunu ifade eden Nebenzia, “Bunu uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturan ve tüm Ortadoğu için öngörülemez sonuçları olan bir terör eylemi olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Çin'in BM Daimî Temsilcisi Fu Cong ise ülkesinin Lübnan sokaklarında yaşanan ‘korkunç’ olaylar karşısında ‘derin bir şok’ yaşadığını belirterek, “Sokaklarda oynayan çocuklar gözlerini kaybetti, süpermarketlerde alışveriş yapan anneler uzuvlarının kesildiğini gördü” dedi. Saldırıları, ‘Lübnan'ın ulusal egemenliğinin ve uluslararası hukukun açık bir ihlali’ olarak nitelendiren Cong, İsrail'e ‘güç kullanma saplantısından vazgeçmesi ve Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarını gecikmeksizin durdurması’ çağrısında bulundu.

Lübnan ve İsrail

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, Lübnan'da binlerce çağrı cihazının patlatılmasını ‘terörist’ bir saldırı olarak nitelendirdi ve bundan İsrail'i sorumlu tuttu. Bunun ‘vahşet ve terörizm açısından eşi benzeri görülmemiş bir savaş yöntemi’ olduğunu belirten Buhabib, “Evlerinde, sokaklarda, işlerinde, alışveriş merkezlerinde işlerini yapan her yaştan binlerce insanı hedef almak, tek kelimeyle terörizmdir” dedi. Buhabib, ‘İsrail'in bize vaat ettiği yeni maceranın, Ortadoğu'daki coğrafi kapsamı bakımından öncekilerden farklı olan ezici bir bölgesel savaşa yol açabileceği’ uyarısında bulundu.

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuşuyor. (BM)Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib, BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuşuyor. (BM)

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon, ülkesinin ‘Hizbullah'ın provokasyonlarına devam etmesine izin vermeyeceğini’ belirterek, ‘daha geniş bir çatışma istemediklerini’ iddia etti. “Halkımızın sürekli tehdit altında yaşamasına izin vermeyeceğiz. Hizbullah'ın Lübnan topraklarını şiddet uygulamak için bir platform olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullanan Danon, Hizbullah’ın Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmemesi halinde ‘İsrail'in halkını korumak için elindeki tüm araçları kullanacağı’ tehdidinde bulundu.