Cep telefonu bağımlısı olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Cep telefonu bağımlısı olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Yavuz Samur, cep telefonu kullanımının yalnızlık ve sosyalleşme ile ilişkisinin yanı sıra bağımlılığa karşı alınabilecek önlemleri değerlendirdi.
Günümüzde cep telefonları, hayatın vazgeçilmez bir parçası olma yönünde hızla ilerliyor.
İletişim teknolojilerindeki ilerlemeyle dünyada cep telefonu kullananların sayısı 4,5 milyarı geçti.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) hazırladığı "Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü" raporuna göre, Türkiye'deki mobil abone sayısı yaklaşık 78 milyon 900 bin oldu.
Akıllı telefon kullanıcılarının sayısı ise 31 milyonu geçerek toplam nüfusun yüzde 38'ine ulaştı.
We Are Social ve HootSuite tarafından her yıl yayınlanan "2019 Küresel Dijital Raporu'nun" verilerine göre ise 50 milyonu aşkın sosyal medya kullanıcısının bulunduğu Türkiye'de 44 milyon kişi bu mecralara mobil cihazlardan erişiyor. 
Cep telefonu ve tablet kullanma yaşı düşerken, sokaklar trafikte bile cep telefonu kullanan bireylerle dolu.
Öyle ki mesajlaşmak ya da konuşmanın dışında fotoğraf çekiminden videolara, sosyal medya platformlarından haber sitelerine ve oyunlara kadar pek çok şeye cep telefonu ekranından ulaşmak mümkün.
Telefon şarjının bitmesi ya da internet bağlantısının kesilmesi bile kimi zaman kişileri mutsuzluğa sevk edebiliyor. 
Eskiye nazaran evlenme yaşının yükselmesi, doğayla iç içe yaşama imkanının kısıtlılığı nedeniyle kentlere sıkışmış vaziyetteki hayatlar da kişilerin telefonla geçirdikleri sürenin artmasına etki edebiliyor.
Cep telefonlarının bu denli yaygın kulanılması, yepyeni bir kavramla tanışmamıza neden oluyor: Nomofobi, diğer bir deyişle cep telefonu bağımlılığı…

Cep telefonu bağımlılığı ve yalnızlık ilişkisi
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi Doç. Dr. Yavuz Samur, cep telefonu bağımlılığını Indepedent Türkçe’den Lale Elmacıoğlu'na değerlendirdi. 
Yapılan bilimsel araştırmaların yalnız kişilerin cep telefonu bağımlılığına daha yatkın olduğu konusunda kesin bir sonuç ortaya koymadığını belirten Samur, "İnsanlar yalnız oldukları için mi ekran başında vakit geçirmeyi tercih ediyor yoksa ekranlarla fazla vakit geçirdikleri için mi yalnızlar? Aslında her iki durum da mevcut” dedi.

“Suçu teknolojiye ya da internete atmak çok doğru değil"
Sosyalleşmenin önemine değinen Samur, sosyalleşen bireylerin ekrana daha az baktıklarını söyledi.
 "Dolayısıyla burada suçu teknolojiye ya da internete atmak çok doğru değil" Yavuz Samur, sosyal medyayı gerçek hayatta sosyalleşebilmek amaçlı kullanmayı şu sözlerle tavsiye etti:
"Eğer sosyal medyayı gerçek hayatta bir araya gelip sosyalleşmek için kullanırsanız, sosyal medya sizin sosyalleşmenize çok yardımcı olur. Ancak sosyal medyayı sadece çevrimiçi ortamlarda sohbet etmek için kullanırsanız, sosyal medya sizi yalnızlığa itebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda daha çok ekran kullanan bireyler, daha az ekran kullanan bireylere göre daha yalnız, depresif ve tedirgin hissettiklerini belirtmektedirler. Bekarların da evlilere oranla daha çok teknoloji ve oyun bağımlısı olduğuna dair de bir çok araştırma mevcut. Dolayısıyla ne kadar çok fiziksel ilişkiler kurarsanız o kadar teknolojiye bağımlı olma riskiniz azalıyor."

Kişinin kendisini kontrol edebilmesinin önemi
Çeşitli uygulama, oyun ve yayınların, kişileri ekran başında daha uzun süre vakit geçirmeye sevk ettiğini belirten Doç. Dr. Samur, bu noktada kişinin kendisini yönetebilme becerisini ön plana çıkarttığını vurguladı. 
Samur, şunları kaydetti: 
"Bu beceriyi kendisinde geliştirebilenler zaten bağımlı olmuyor, yani 'çok oldu artık, yeter artık, kapatayım artık' diyebilenler kendi ekran sürelerini yönetebildikleri için hayatlarında 'denge' oluşturabiliyor. Ancak bu süreyi yönetemeyenler kendilerini kaptırıp daha fazla ekran süresine maruz kaldığı için hayattaki diğer önemli olan sorumlulukları, görevleri, şeyleri, kişileri aksatabiliyor."

“Cep telefonuyla geçirilen süre tek başına bağımlılık göstergesi değil”
Günde çok sık akıllı telefon kullanıyor diye bir insanın bağımlı olduğunun söylenemeyeceğini belirten Samur, kullanımın hangi amaçla yapıldığının önemini vurguluyor. Yani iş, hayat tarzı ve bazı mecburiyetlerin de kişileri akıllı telefon kullanmaya mecbur ettiği görüşünde:
"Alışveriş sitesinden online satış yapan birine ya da dersi için sunum hazırlayan çocuğa ya da elektronik kitap okuyan birine “Sen sürekli telefondasın, bağımlı mısın?” demek çok anlamsızdır. Dolayısıyla bu cihazları kullanma sıklığımız ve hayatımızdaki yeri kişiden kişiye değişebilir ancak bir kişinin sadece kullanım süresine bakarak akıllı telefon bağımlısı olduğunu söylemek çok uygun bir yöntem değil. Nasıl bir kişinin uyuşturucu veya kumar bağımlısı olduğunu söylemek için bir uzmana danışıyorsak, akıllı telefon bağımlısı olduğunu anlamak için de bilimsel veriler ve bazı incelemeler sonucunda bir yargıya ulaşabiliriz."

Cep telefonu bağımlılığının tedavisi: Eğer durum kontrolünüz dışında ise…
Ancak Yavuz Samur, kişilerin kendilerini bu konuda kontrol edemediklerinde bir uzmandan destek almalarının şart olduğunu söyledi. 
Cep telefonu kullanımı hastalık boyutuna ulaştığında tedavisinin nasıl gerçekleştirildiği sorusuna ise Samur, tanı konulmuş ve gerçekten bağımlılık düzeyinde bir kullanım var ise, bunun için özel açılmış klinikler ile destek gruplarına başvurulmasını tavsiye etti.
Yurt dışında sıkça rastlanan bu merkezlerin benzerlerinin Türkiye’de de olduğunu belirten Samur, kendisine başvuran kişileri de önce onlara rehberlik edecek psikologlara ve pskiyatristlere yönlendirdiğini vurguladı.



YouTube, Trump'ın açtığı davayı çözmek için 22 milyon dolar ödeyecek

YouTube logosu (Arşiv)
YouTube logosu (Arşiv)
TT

YouTube, Trump'ın açtığı davayı çözmek için 22 milyon dolar ödeyecek

YouTube logosu (Arşiv)
YouTube logosu (Arşiv)

Dün yayınlanan bir mahkeme belgesi, YouTube'un, 6 Ocak 2021'de destekçilerinden oluşan bir kalabalığın Kongre Binası'na saldırmasının ardından hesabını askıya alan Google'a ait platformun Başkan Donald Trump'a açtığı davayı çözmek için 22 milyon dolar ödemeyi kabul ettiğini gösterdi.

Bu, çevrimiçi video paylaşım sitesini, Meta ve X'in (eski adıyla Twitter) benzer anlaşmalara varmasının ardından Temmuz 2021'de başlayan hukuki anlaşmazlığı çözmek için Trump ile anlaşmaya varan en son platform haline getiriyor.

Washington, D.C.'deki Kongre Binası'na yapılan saldırının ardından, büyük sosyal medya platformları, Trump'ın 2020 seçimlerinde eski Başkan Joe Biden'a karşı kaybetmesine yol açan sahtekarlık iddialarıyla daha fazla şiddeti teşvik edeceğinden endişe ederek hesaplarını sildi. Bu eylemin ardından 79 yaşındaki Cumhuriyetçi, yasadışı sansür iddiasıyla bu platformlara dava açtı.

Mahkeme belgesine göre, YouTube'un ödeyeceği 22 milyon dolarlık tazminat, Trump'ın "Ulusal Alışveriş Merkezi'nin restorasyonu, korunması ve geliştirilmesine ve Beyaz Saray Eyalet Balo Salonu'nun inşasını desteklemeye adanmış" kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Trust for the National Mall aracılığıyla Beyaz Saray'da inşa etmeyi planladığı projeye aktarılacak.

Şubat ayında X, Cumhuriyetçi milyarder Trump'ın şirkete ve eski CEO'su Jack Dorsey'e karşı açtığı davanın ardından Trump ile yaklaşık 10 milyon dolarlık bir anlaşmaya vardı. Ocak ayında, göreve başlamasından birkaç gün sonra Meta, başkan tarafından kendisine açılan bir davayı çözmek için 25 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Anlaşmaya göre, bu miktarın 22 milyon doları Trump'ın gelecekteki başkanlık kütüphanesinin finansmanı için kullanılacak.

YouTube'un ana şirketi Alphabet, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na sunduğu 2025 yıllık raporuna göre, platformun yalnızca reklam gelirinin 2024 yılında 36 milyar dolardan fazla olduğunu belirtti.


Suudi Arabistan: Devlet kurumları için siber kimlik avı hizmeti başlatıldı

Suudi Arabistan'ın siber güvenlik sektörü durmaksızın gelişiyor (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan'ın siber güvenlik sektörü durmaksızın gelişiyor (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan: Devlet kurumları için siber kimlik avı hizmeti başlatıldı

Suudi Arabistan'ın siber güvenlik sektörü durmaksızın gelişiyor (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan'ın siber güvenlik sektörü durmaksızın gelişiyor (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Ulusal Siber Güvenlik Otoritesi (NCA), devlet kurumlarının çalışanlarını güçlendirmek, siber güvenlik konusunda farkındalığı artırmak ve siber kimlik avı risklerini azaltmak amacıyla Ulusal Siber Güvenlik Hizmetleri Portalı (Haseen) aracılığıyla sağladığı dijital hizmetlerden biri olarak bir ‘siber kimlik avı hizmeti’ başlattı.

Bu hizmet, devlet kurumlarının, çalışanlarının siber kimlik avı konusunda farkındalıklarını artırma kampanyaları tasarlayıp hazırlamasına ve bunları kurum içinde başlatmasına olanak tanıyarak, siber kimlik avıyla ilgili riskler konusunda farkındalığın artırılmasına katkıda bulunuyor. Hizmet ayrıca, bu kurumlar tarafından kurum içinde yürütülen siber farkındalık çabalarının ve faaliyetlerinin etkisini ölçme ve hedef grupların kimlik avı dolandırıcılıklarını ve tekniklerini tespit etme konusundaki hazırlık durumunu değerlendirme ve izleme olanağı da sunuyor.

NCA Başkanı Macid el-Muzeyyed ve Dijital Devlet Kurumu (DGA) Müdürü Mühendis Ahmed es-Suvayan’ın katılımıyla NCA tarafından düzenlenen bir törenle başlatılan hizmet, Haseen’e kayıtlı devlet kurumlarına yönelik bir tanıtım kılavuzu içeriyor. Bunun yanında hizmetten nasıl yararlanılacağına dair açıklayıcı videolar ve çalışanlar için periyodik farkındalık kampanyaları başlatmaya yönelik destek şablonlar da yer alıyor. Böylece siber güvenlik alanındaki kamu harcamalarının verimliliğinin artırılmasına, ulusal düzeyde siber güvenliğin güçlendirilmesine ve kuruluşların siber uzayda ortaya çıkan risklerle başa çıkma hazırlıklarına katkıda bulunuluyor.

Hizmet, siber güvenlik konusunda farkındalığı artırmak için devlet kurumlarıyla iş birliği çerçevesinde sunuluyor. Suudi Arabistan Bilişim Teknolojileri Şirketi’nin (SITE) teknik birimi tarafından geliştirilen Haseen aracılığıyla NCA tarafından sunulan hizmetler arasında, Suudi Arabistan için güvenli ve güvenilir bir siber uzay oluşturmak amacıyla siber güvenlik hizmeti sunulması, yönetim mekanizmalarının iyileştirilmesi ve ulusal altyapının korunması yer alıyor.


SpaceX, kritik Starship fırlatmasından önceki son testi tamamladı

SpaceX, 22 Eylül 2025'te Teksas'taki Starbase tesisinde Starship roketinin statik ateşleme testini gerçekleştirdi (SpaceX)
SpaceX, 22 Eylül 2025'te Teksas'taki Starbase tesisinde Starship roketinin statik ateşleme testini gerçekleştirdi (SpaceX)
TT

SpaceX, kritik Starship fırlatmasından önceki son testi tamamladı

SpaceX, 22 Eylül 2025'te Teksas'taki Starbase tesisinde Starship roketinin statik ateşleme testini gerçekleştirdi (SpaceX)
SpaceX, 22 Eylül 2025'te Teksas'taki Starbase tesisinde Starship roketinin statik ateşleme testini gerçekleştirdi (SpaceX)

SpaceX, Mars'a gönderilecek Starship roketinin kritik deneme uçuşundan önceki son büyük testini tamamladı.

Roketin üst kademesi, pazartesi günü Teksas'taki SpaceX Starbase tesisindeki fırlatma rampasına bağlıyken 6 Raptor motorunu statik ateşlemeyle çalıştırdı. Fırlatmanın gelecek gün veya haftalarda gerçekleşmesi bekleniyor.

Bu, SpaceX'in patronu Elon Musk'ın 2029'da astronotları Mars'a göndermek için kullanmayı umduğu, dünyanın en büyük ve en güçlü roketinin 11. deneme uçuşu olacak.

Starship, NASA'nın Artemis programı kapsamında mürettebat ve kargoyu Ay yüzeyine ulaştırmak için de geliştiriliyor.

Sıradaki deneme uçuşu, önceki iki Starship testine benzer bir plan izleyecek; Starbase'ten fırlatılan üst kademe Hint Okyanusu'na düşecek.

2025'te hayal kırıklığı yaratan bir dizi Starship fırlatması gerçekleştiren SpaceX'in yalnızca 26 Ağustos'taki en son deneme uçuşu başarılı oldu.

Bu aksaklıklar, NASA'yı 50 yıldan uzun süre sonra ilk kez insanları Ay'a geri döndürmeyi hedefleyen Artemis programının takvimini ertelemeye zorladı.

Ay'a inişin başlangıçta 2024'te gerçekleşmesi planlanmıştı ancak Starship İnsanlı İniş Sistemi'nin (HLS) geliştirilmesindeki zorluklar, mürettebatlı uçuşun artık 2027 ortasından önce gerçekleşmesinin beklenmediği anlamına geliyor.

FRGTYU
SpaceX'in Starship İnsanlı İniş Sistemi (HLS) konsepti (SpaceX)

ABD Havacılık ve Uzay Güvenlik Danışma Heyeti'nin yakın zamanda yaptığı toplantıda, NASA'nın Ay görevinin Starship HLS'deki temel sorunlar nedeniyle daha da fazla gecikmeyle karşılaşabileceği ortaya çıktı.

Heyetteki eski NASA Görev Operasyonları Direktörü Paul Hill, "HLS takvimi önemli ölçüde zorlanıyor ve tahminlerimize göre 2027 Artemis 3 Ay inişi yıllarca gecikebilir" dedi.

Temel sorun, astronotları Ay yüzeyine ulaştırmak için gereken roketin yörüngede yakıt ikmalinin yapılması.

SpaceX, kriyojenik yakıt transferi diye bilinen sürecin mümkün olup olmadığını henüz kanıtlamadı.

Havacılık ve Uzay Güvenliği Danışma Paneli, "Önümüzdeki 6 ayda yapılacak Starship fırlatmaları, HLS’nin 2027’de ya da 2030’a kadar mürettebatla uçma olasılığını ortaya koyacak" sonucuna vardı.

Independent Türkçe