Kuzey Kore’nin korona stratejisi: Mutlak itaat

Vuhan sokaklarında görülen iki Çinli (AFP)
Vuhan sokaklarında görülen iki Çinli (AFP)
TT

Kuzey Kore’nin korona stratejisi: Mutlak itaat

Vuhan sokaklarında görülen iki Çinli (AFP)
Vuhan sokaklarında görülen iki Çinli (AFP)

Pyongyang yönetimi, koronavirüsle (Covid-19) mücadelede hoparlör aracılığıyla hijyen talimatları yayınlamak, büyükelçiliklerindeki diplomatları izole etmek, resmi medyayı “mutlak itaat” emrine yönlendirmek gibi çok çeşitli “istisnai” önlemler aldı. Kim hanedanlığı tarafından 72 yıldır demir yumrukla yönetilen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) rejimi, normal şartlar altında da halkına çok sıkı kontrol önlemleri uygularken, bu önemler şuan ise -dünyada endişe verici bir hal alan virüsle mücadelede- daha da artırıldı.
Şarku'l Avsat'ın AFP’den aktardığı habere göre, Kuzey Koreli yetkililer, Çin ve Rusya ile sınırları kapatmada hızlı davrandı. Zirâ diplomat ve uzmanlar, sağlık yapılarının zayıf olduğu bir ülkenin korunması için bu izolasyon stratejisinin en iyi tercih olduğu görüşünde.
Aynı zamanda Kuzey Kore'ye giriş yapan herkes, 30 gün boyunca tecrit altına alındı.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA'ya göre, Pyongyang, vatandaşların sağlığını kontrol etmede ev ziyaretleri ve sokak sokak gezip hijyen kurallarını hoparlörler aracılığıyla duyuran kamyonlar yoluyla “salgınla mücadele kampanyası” başlattı.
Şubat ayı başından beri evlerinde karantinaya alınan yabancılar ise çok daha katı kısıtlamalara tâbi tutuluyor. Zirâ diplomatların başkent sokaklarında dolaşma hakları dahi bulunmuyor. Rusya’nın Kuzey Kore Büyükelçisi Alexander Matsegora, bu durumu “psikolojik olarak dehşet verici” olarak niteledi.
Rus haber ajansı TASS’a konuşan Matsegora, büyükelçiliğin diplomatik çantadan mahrum bırakıldığını ifade ederek “İlk yardım merkezimiz için artık gerekli ilaç ve diğer malzemeleri temin edemiyoruz” dedi. Çöpleri çıkarmak haricinde başkentin sokaklarına çıkamadıklarını söyleyen Matsegora, arabalarının elçilik kapısından geçer geçmez Koreli uzmanlar tarafından hemen sterilize edildiğini ifade etti. AFP’nin haberine göre, Büyükelçilik personelinin Pyongyang'daki Ortodoks Kilisesi'ne, tekvando ya da çizim derslerine, yüzme havuzuna, paten pistine veya Kore dili kursuna gitmesine izin verilmediğini dile getiren Matsegora, “Önemsiz gibi gözükse de tüm bunlar bizim günlük hayatımıza dâhildi” dedi.
Diplomatik faaliyetlerin neredeyse durduğuna değinen Matsegora, artık Kuzey Koreli liderlerle ya da diğer elçiliklerle herhangi bir toplantı ya da müzakere yapmanın mümkün olmadığını, yerel yetkililerle yalnızca telefon ve e-posta aracılığıyla iletişim kurulduğunu vurguladı. Matsegora aynı zamanda Kuzey Kore haricindeki hiçbir ülkenin ulusal ölçekteki böyle bir mesele karşısında bu tür önlemler almayacağını söyleyerek bu durumu istisnai olarak niteledi.
Bu kendi kendini izole etme stratejisinin Kore Devleti’ne pahalıya mâl olduğunu vurgulayan Matsegora, Pyongyang'ın bunu ödemeye her zaman hazır olacağına değinerek şöyle söyledi: “Kuzey Kore'de her zaman ekonomik kaygılardan önce gelen devlet itibarının, ideolojinin ve ülkenin haysiyetinin güvenliği meselesinin Kuzey Kore’de çokça duyduğumuz kavramlar olduğunu anlamak, oldukça önemlidir”
Yaptırımların Pyongyang'ı nükleer programından vazgeçmeye zorlayacağını düşünenler tarafından bu gerçeğin göz önüne alınması gerektiğine de değindi.
Kuzey Kore, Çin'e komşu olduğu halde virüsün yayılmadığı tek ülke olduğunu iddia etmeye devam ediyor.
İktidardaki Kore İşçi Partisi'nin (KİP) yayın organı Rodong Sinmun gazetesi, halkı sağlık otoritelerine “mutlak itaat” göstermeye çağırdı.
Gazete tarafından birkaç gün önce yapılan açıklamada, Kuzey Kore topraklarında yaşanacak tek bir vakanın felaketle sonuçlanabileceği konusunda uyarıda bulunulmuştu. Aynı zamanda vatandaşların restoranlar gibi halka açık yerlerde toplanmaktan kaçınmaları gerektiğine değinmişti.
Ancak Çarşamba günü gazetenin yayınladığı ve önde gelen liderlerin maske takarak bir araya geldiği fotoğraflara bakıldığında devletin bu kısıtlamalara tâbi olmadığı anlaşılıyor.
Hastalandığından şüphenilen kişi öldürüldü iddiası
Güney Kore basını, Kuzey Koreli yetkililerin umumi bir tuvalet kullandığı için bir yetkilinin önce tutuklandığı sonra ise virüsün yayılmasından korkulduğu için hemen “infaz ettiğini” bildirmişti.

WHO: Kuzey Kore’de korona hastası yok
Çin’in Vuhan kentinden dünyanın pek çok şehrine yayılan ve 2 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Korona virüsüne ilişkin dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) açıklama geldi. WHO, Kuzey Kore’de korona virüsüne ilişkin belirti olmadığını duyurdu.
Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında konuşan WHO Acil Durumlar Programı Başkanı Dr. Mike Ryan, “Ülkede korona virüsüne ilişkin herhangi bir belirti, herhangi bir semptom bulunmuyor” dedi. Ryan, WHO yetkililerinin Kuzey Kore'de herhangi bir özel konu olduğuna inanmak için hiçbir nedenleri olmadığını söyledi.
Bazı Güney Koreli medya kaynakları, Kuzey Kore’de koronavirüsü vakası görüldüğünü iddia etse de bu iddia herhangi bir bağımsız kuruluş tarafından doğrulanmadı. Kuzey Kore’de halk sağlığı yetkilileri de “Şu ana kadar doğrulanan koronavirüsü vakasının görülmedi” dedi.
Ryan, WHO yetkililerinin Kuzey Koreli heyet ile Cenevre’de bir araya geleceklerini dile getirerek, “Hükümet son derece kaygılı" dedi.
Ancak 2016 yılında Güney Kore’ye sığınan Kuzey Koreli eski bir diplomat, Kuzey Kore’nin sınırlandırmaları nedeniyle WHO yetkililerinin yapabileceklerinin sınırlı olduğunu dile getirdi. Eski diplomat Thae Yong-ho, “Kuzey Kore rejimi tarafından alınan son önlemler anormal” dedi. Yong-ho, WHO gibi yabancı yetkililerin başkent Pyongyang’da sınırlı merkezlerde bulunabileceklerini söyledi.



Tahran, ABD'nin bombardımanında verdiği zararların tazminini istiyor

İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)
İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)
TT

Tahran, ABD'nin bombardımanında verdiği zararların tazminini istiyor

İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)
İranlı milletvekilleri geçen hafta genel kurulda İsrail'i kınayan sloganlar attı (Parlamento binası)

İran, Washington ile tıkanan görüşmelere yeniden başlayabilmek için ABD'nin nükleer tesislerine yönelik bombalamasından kaynaklanan kayıplarının tazmin edilmesini talep etti.

Devlet televizyonu dün, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, geçen ay nükleer tesislere düzenlenen saldırıların yol açtığı zararı Amerikalılar tazmin ederse ülkesinin müzakereye hazır olduğunu söylediğini aktardı. Arakçi, "Henüz müzakereleri yeniden başlatmaya ikna olmadık" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump ise bombalamada hedef alınan nükleer tesislerin imha edildiğini ve "bunları hizmete geri döndürmenin yıllar alacağını" vurguladı.

İran aynı zamanda, nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekilme, uranyum zenginleştirme oranını yüzde 60'ın üzerine çıkarma, gelişmiş santrifüj cihazları üretip ihraç etmek ve genişletilmiş nükleer iş birliğine girmek gibi adımlar attı. Bu adımlar, Avrupa ülkelerinin “Snapback” olarak bilinen yaptırım mekanizmasını devreye sokma tehdidine yanıt olarak atıldı.