Hatay Valisi: 33 askerimiz şehit oldu

Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
TT

Hatay Valisi: 33 askerimiz şehit oldu

Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)

Hatay Valisi Rahmi Doğan, İdlib'de rejim kuvvetleri tarafından TSK unsurlarına düzenlenen saldırıda 33 askerin şehid olduğunu açıkladı.
Hatay Valisi Doğan, İdlib'de rejim kuvvetleri tarafından TSK unsurlarına düzenlenen saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bugün idlib'te TSK mensuplarına karşı yapılan saldırı sonucu 29 Mehmetçiğimiz şehit oldu, diye paylaşmıştık. Ağır yaralılarımızın olduğunu ifade etmiştik. Ağır yaralı olan askerlerimizden 4 tane Mehmetçiğimiz daha şehit olmuştur. Hava saldırı sonucu 33 Mehmetçiğimiz şehit olmuştur. Diğer yaralılarımızın tedavileri devam etmektedir. Şuan itibariyle 32 yaralımız var ve bu yaralı askerlerimizin hiçbirinin hayati tehlikesinin olmadığını söyleyebilirim.Bu yaralılarımızın bütün tedavileri sağlık personelimiz tarafından yerine getirilmektedir" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, saldırıya ilişkin, "Rus uçakları, Türk askerinin vurulduğu bölgede kullanılmadı. Türk askeri, Suriye jetlerince vuruldu. Türkiye'nin kayıpları sonrası ateşkesi uygulamaya hazırız" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında güvenlik zirvesi toplandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurmaylarıyla birlikte bir güvenlik toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen toplantı 2 saat sürdü.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Güvenlik Zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, “Milli güvenliğimizi sağlamak üzere İdlib'de görev yapan kahraman askerlerimize yönelik gerçekleştirilen menfur saldırı sebebiyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında bu akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir Güvenlik Zirvesi gerçekleştirilmiştir. Zirvede, Esed rejiminin yüz binlerce Suriyelinin ölümünden sorumlu olduğu vurgulanarak, namlusunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerini korumak üzere görev yapan askerlerimize doğrultan gayrımeşru rejime misliyle mukabele edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda hava ve kara ateş destek unsurlarımızla rejimin bilinen tüm hedefleri ateş altına alınmıştır, alınmaya devam etmektedir. Bu vesileyle rejimin işlediği insanlığa karşı suçların durdurulması amacıyla Astana Süreci'nin tarafları başta olmak üzere tüm uluslararası toplumu üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çağırıyoruz. Geçmişte Ruanda'da, Bosna Hersek'te yaşananların bugün İdlib'de tekrarlanmasına seyirci kalınamaz, kalınmayacaktır. Kahraman askerlerimizin kanı yerde bırakılmayacaktır. Suriye sahasında devam eden faaliyetlerimiz, bayrağımıza uzatılan eller kırılana dek sürecektir” ifadelerini kullandı.

Bakan Akar sınırda
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanları sınırının sıfır noktasında İdlib'deki rejim hedeflerine yönelik gerçekleştirilen harekatı yerinde sevk ve idare etmek için Hatay’a geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen "Güvenlik Zirvesi" sonrasında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Hatay'daki Taktik Komuta Yeri'ne geldi. İdlib'deki rejim hedeflerine yönelik kara ve hava destek vasıtalarıyla gerçekleştirilen harekatı yerinde sevk ve idare eden Bakan Akar, son duruma ilişkin 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla'dan brifing aldı. Bakan Akar'ın rejim hedeflerine yönelik kara ve hava destek vasıtalarıyla gerçekleştirilen harekatı sevk ve idare ettiği aktarıldı.

Çavuşoğlu NATO Genel Sekreteri ile görüştü
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Suriye rejimi ve destekçisi Rusya'nın İdlib'deki saldırılarını kınadı. Stoltenberg, açıklamasında saldırılara son vermeleri çağrısında bulundu.

Mültecilere kapılar açıldı
Suriye'de rejim güçlerinin İdlib'deki Türk askerlerine yönelik hava saldırısının ardından Türkiye'nin AB'ye gitmek isteyen mültecileri durdurmama kararı aldığı yönündeki iddiaların ardından mülteciler, Bulgaristan ve Yunanistan sınırı bulunan Edirne’ye akın etti.
Yüzlerce düzensiz göçmen Kapıkule Sınır Kapısı'na yürürken, şehrin muhtelif noktalarında da onlarca düzensiz göçmen toplanarak, gruplar oluşturuyor. Göçmenlerin, İstanbul'dan taksilerle geldikleri görülüyor.
Mülteciler, Pazarkule Sınır Kapısı'na ulaşmak için tarlalardan geçerek, Meriç Nehri'ne ulaşmaya çalışıyorlar.



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.