Fas'ta korona virüsü vakası 6'ya yükseldi

Fas'ta korona virüsü vakası 6'ya yükseldi
TT

Fas'ta korona virüsü vakası 6'ya yükseldi

Fas'ta korona virüsü vakası 6'ya yükseldi

Fas Başbakanı Sadeddin Osmani, ülkede doğrulanan koronavirüsü vakaa sayısının 6'ya yükseldiğini duyurdu.
Fas Başbakanı Sadeddin Osmani, sosyal medya üzerinden Fas Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan bir görseli paylaşarak ülkede doğrulanan koronavirüsü (Kovid-19) vaka sayısının dün akşam itibariyle 5’den 6'ya yükseldiğini duyurdu. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, virüs taşıdığı doğrulanan bir kadının Senegal kökenli, 65 yaşındaki bir Fransa vatandaşı olduğu belirtildi. Hastanın 5 Mart Perşembe günü Fransa'dan Fas'ın Fez şehrine geldiği belirtildi. Solunum güçlüğü çeken hasta, 7 Mart Cuma günü kaldırıldığı hastanedeki sağlık ekibi tarafından Kovid-19 semptomları gösterdiği gerekçesiyle karantinaya alındı ve test yapıldı. Başkent Rabat'ta örneklerin incelenmesinin ardından sonuçların pozitif çıktığı ifade edildi. Sağlık Bakanlığı, hasta ile temas etmiş olan kişilerin tespiti ve gözlem altına alınması için gerekli adımların atıldığının altını çizdi.
Dün sabah saatlerinde ise Marakeş şehrinde 3 kişilik Fransız bir ailenin de korona virüsü taşıdığı doğrulanmıştı. Casablanca'da tedavi gören ilk korona hastasının durumu iyiye gitmeye devam ederken şuana kadar salgında hayatını kaybeden sayısı 1 olarak kaydedildi.
Fas Milli Eğitim Bakanlığı, henüz okulların tatil edilmesini gerektiren bir durum olmadığını ve salgının Sağlık Bakanlığı kontrolünde olduğunu açıklarken yabancı öğrenci sayısının yüksek olduğu okullarda koridorlara dezenfektan yerleştirilmeye başlandı. Resmi kurumların yanı sıra vatandaşların da dezenfektanlara talebindeki artış fırsatçıları harekete geçirdi. Birçok eczane, dezenfekte edici ürünlerin fiyatlarını 2'ye katlayarak durumdan fayda sağlamaya çalışıyor. Fas'ta çok sayıda şubesi bulunan Türk market zinciri, ülkedeki salgın sürecinde talebi artan dezenfektan mendillerde kampanya yaparak fırsatçıların karşısında durdu.

 


Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.