İstanbul ve Antalya dünyanın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında

İstanbul ve Antalya dünyanın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında
TT

İstanbul ve Antalya dünyanın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında

İstanbul ve Antalya dünyanın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında

2019 yılı içerisinde en fazla turiste ev sahipliği yapan şehirler arasına İstanbul ve Antalya da girdi. İstanbul 13,4 milyon turiste ev sahipliği yaparak listenin 8. basamağında yer alırken, Antalya 12,4 milyon turistle 10. sırada yer buldu.
Medya takip kurumu Ajans Press, turizm sezonu yaklaşırken geçtiğimiz yıl en fazla turist çeken şehirlere ışık tuttu. Ajans Press’in Business Insider verilerinden elde ettiği bilgilere göre, geçen yıl en fazla turiste ev sahipliği yapan şehrin 22,78 milyon turistle Bangkok olduğu saptandı. Paris 19,1 milyon turistle ikinci sırada yer alırken, Londra 19,09 milyon turistle üçüncü, Dubai 15,93 milyon turistle dördüncü Singapur ise 14,67 milyon turistle listenin beşinci sırasında yer aldı. En fazla turist çeken ve listeye girmeyi başaran diğer şehirler ise sırasıyla şu şekilde oldu; Kuala Lumpur, New York, İstanbul, Tokyo, Antalya, Seul, Osaka, Mekke, Phuket, Pattaya, Milano, Barselona, Mallorca ve Bali.
Ajans Press ve PRNet’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre, turizm başlığı altında medyaya yansıyan haber adetleri de belli oldu. İçinde bulunduğumuz yıl içerisinde turizmle alakalı 40 bin 921 haber çıkışı tespit edilirken, dünyayı kasıp kavuran korona virüsünün turizmi de etkileyeceği öne çıkan başlıklar arasına girmeyi başardı. Bu sene içerisinde, yurtdışından yeteri kadar turizm hareketliliği öngörmeyen uzmanlar, iç pazara yönelik çalışmaların ve kampanyaların önem arz edeceğini savundu. Turizm açısından oldukça verimli geçen geçtiğimiz yıl ise medyaya 200 binin üzerinde haber çıkışı yansıdı.

 


Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology