​Suudi Arabistan’da Kabe ve Mescid-i Nebevi dışındaki camilerde cemaatle namazlara ara veriliyor

Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi cuma namazı başta olmak üzere cemaatle namaz kılınmasının durdurulmasına ilişkin karara Kabe ve Mescid-i Nebevi’nin dahil olmadığını bildirdi (AFP)
Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi cuma namazı başta olmak üzere cemaatle namaz kılınmasının durdurulmasına ilişkin karara Kabe ve Mescid-i Nebevi’nin dahil olmadığını bildirdi (AFP)
TT

​Suudi Arabistan’da Kabe ve Mescid-i Nebevi dışındaki camilerde cemaatle namazlara ara veriliyor

Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi cuma namazı başta olmak üzere cemaatle namaz kılınmasının durdurulmasına ilişkin karara Kabe ve Mescid-i Nebevi’nin dahil olmadığını bildirdi (AFP)
Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi cuma namazı başta olmak üzere cemaatle namaz kılınmasının durdurulmasına ilişkin karara Kabe ve Mescid-i Nebevi’nin dahil olmadığını bildirdi (AFP)

Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi tarafından yapılan açıklamada, Kabe ve Mescid-i Nebevi’nin dışındaki camilerde cuma namazı başta olmak üzere vakit namazlarının topluca kılınmasına ara verilmesine ve sadece ezan okunmasına karar verildiği bildirildi.
Söz konusu karar dün koronavirüs (Kovid-19) salgınının hızla yayılması ve birçok ölüme sebebiyet vermesine ilişkin konunun ele alındığı Kıdemli Alimler Konseyi’nin düzenlediği oturumun ardından geldi. Oturuma katılan Suudi Arabistan Sağlık Bakanı, insanların hayatlarını tehdit eden salgının toplumda hızla yayıldığını vurgulayarak, salgına ilişkin sunulan tıbbi raporları inceledi. Bakan yaptığı açıklamada, “İstisna olmaksızın kapsamlı tedbirler almazsak tehlike ikiye katlanacak. Kalabalık alanlar salgının yayılmasının ana sebebi” ifadelerini kullandı.
Konseyin açıklamasında, “Sunulan verilere dayanarak camilerde cemaatle kılınan cuma ve vakit namazlarının durdurulması, sadece ezan okunması, Kabe ve Mescid-i Nebevi’nin bunun dışında tutulması, cami kapılarının geçici olarak kapatılması, sadece ezan okunması ve cuma namazlarının öğlen evde 4 rekat kılınması yönünde şer’i açıdan bir karar alınabilir” bilgileri yer aldı.
Kıdemli Alimler Konseyi, ilgili birimler tarafından önlem için alınan kararlara herkesin uymasını tavsiye ederek, “Herkese Allah’a (c.c) sık sık dua etmeyi ve bolca af dilemeyi tavsiye ediyoruz. Yüce Allah’tan kullarının üzerinden bu salgını kaldırmasını, gösterdikleri çabalar ve aldıkları önlemler ile dünyada gittikçe yayılan bu salgının etkisini -Allah’ın izniyle- azaltmaya yardımcı oldukları için Suudi Arabistan kralı Selman bin Abdulaziz’i, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı ve Suudi Arabistan hükümetini mükafatlandırmasını niyaz ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Diğer yandan Suudi Arabistan İslam İşleri Bakanı Abdullatif Al eş-Şeyh “Bu karar açık, net ve derhal uygulanması gereken bir karardır. Bakanlık kararın uygulanmasını sağlayıp bu sürecin işlerliğini kontrol edecektir. İmam, vaiz ve müezzin arkadaşlarım büyük sorumluluk sahibi olacak ve saygıdeğer alimler tarafından verilen kararı uygulamaktan çekinmeyecektir” dedi.
Gasilhanelerle (Ölülerin yıkandığı yerler) ilgili olarak eş-Şeyh, “Eskisi gibi kalacak ve cenaze namazları mezarlıkta kılınacak. Bu peygamberimiz (s.a.v) ve sahabe (r.a) zamanından beri izlenilen bir yoldur. Onlar da kabir başında cenaze namazlarını kılardı. Namazların kılınması için yerler ayarlandı ve hiç şüphe yok ki bu hızlı bir uygulamadır ve herkes bunu uygulamakla yükümlüdür” dedi.

Eş-Şeyh SPA’ya verdiği demeçte şu sözleri kullandı:
“Suudi Arabistan hükümeti aşamalı adımlar attı. Bu da hükümetin sabrını, ileri görüşlülüğünü ve meseleleri kademeli bir şekilde nasıl özenle ele aldığını gösteriyor. Hükümet koronavirüsün (Kovid-19) hızla yayıldığını görünce vatandaşlarına ve ülke sakinlerine bir zarar gelir korkusuyla kesin ve net bir karar aldı. Allah’ın izniyle bu, ölümcül hastalığı tüm insanlardan uzaklaştırmak için bir vesile olacak.”



Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
TT

Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da topyekun savaş riski her geçen gün artıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, Sünni bir koalisyon oluşturan Körfez ülkelerinin İran'a ya da onun desteklediği milislere doğal olarak sıcak yaklaşmadığı belirtiliyor.

Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı analizde, Körfez ülkelerinin İsrail'in İran'a karşı saldırıları artırmasını istemediği ve gerilimi düşürmek için ABD'nin devreye girmesini talep ettiği aktarılıyor. 

Irak, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrar ve refaha giden tek yol olduğunu vurguladığı belirtiliyor. 

Ayrıca analizde, Körfez ülkelerinin Filistinlilere insani yardım ve siyasi destek dışında bir şey sağlamamaya yönelik ortak stratejilerini değiştirmeyeceği savunuluyor. 

Son çatışmaların ardından İsrail'in misilleme olarak İran'daki petrol altyapısını ve nükleer tesisleri hedef alabileceği de öne sürülüyor. Wintour, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bu olasılıktan epey tedirgin olduğunu aktarıyor. 

GCC'nin Lübnan'daki saldırılarını durdurması için İsrail'e çağrı yaptığı fakat İran'in İsrail'e misillemesini destekleyen bir açıklamada bulunmadığına işaret ediliyor. 

Analizde, İsrail'in saldırılarını genişletmesiyle Körfez ülkelerinin bir ikilemle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir yandan İran'ın bölgedeki etkisinin uzun vadede zayıflaması, burada sadece İsrail'in egemen olduğu istikrarsızlaştırıcı bir güç boşluğu yaratabilir. Diğer yandan bu boşluk, Körfez ülkeleri için İran'ın zayıflığından faydalanma ve Tahran'ın desteklediği milisleri geri püskürtme fırsatı yaratabilir. 

Analize göre İran'ın zayıflaması, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Tahran destekli grupları dizginlemesi için daha fazla alan sağlayabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da Lübnan'daki nüfuzunu yeniden kazanabilir.

Wintour, en önemli denge unsurunun Suudi Arabistan-İran ilişkileri olduğunu belirtiyor. İki ülke, Çin'in ev sahipliğiyle 10 Mart 2023'te bir araya gelerek ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkiler tekrar başlatılmıştı.

Berlin merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin pazartesi yayımladığı raporda da Riyad ve Tahran arasındaki ilişkilerin bölgede barışı sağlamaya yönelik kilit önem taşıdığına dikkat çekilmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan'la Katar'da dün yaptığı görüşmede, İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı İslam ülkelerine birlik çağrısı yapmıştı.

İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İsrail'in önce Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, sonra da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran da aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, "bölgesel savaşın fiilen başladığını" yazıyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen İsrailli bir eski üst düzey askeri yetkili, Tel Aviv yönetiminin seçeneklerini değerlendirdiğini belirtiyor. 

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'a kapsamlı saldırı düzenlenmesini savunuyor fakat CNN'e konuşan yetkili, Tel Aviv'in fevri davranmayacağını ve daha ölçülü bir saldırı planı yapabileceğini öne sürüyor. 

Öte yandan Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İsrail ordusunun İran'a güçlü bir misilleme düzenleyebileceğini yazıyor. İsrail'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nde İran stratejisinden sorumlu eski yetkili Yoel Guzansky, şunları söylüyor: 

İsrail'de ordu, savunma uzmanları, analistler ve siyasetçiler arasında İran'ın saldırısına güçlü şekilde karşılık verilmesine dair fikir birliği var.

NYT'ye konuşan yetkililer, Tel Aviv'in misillemeye yönelik kararını büyük ihtimalle cuma akşamı Roş Haşanah'ın sona ermesiyle vereceğini belirtiyor. Roş Haşanah'ta Yahudiler, İbrani takvimine göre yeni yılın gelişini kutluyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times, CNN