Irak: Zurfi hükümeti kurma görevinde ilerleme kaydediyor

ABD Musul'daki Kayyara Hava Üssü'nü Irak güvenlik güçlerine teslim ederken. (EPA)
ABD Musul'daki Kayyara Hava Üssü'nü Irak güvenlik güçlerine teslim ederken. (EPA)
TT

Irak: Zurfi hükümeti kurma görevinde ilerleme kaydediyor

ABD Musul'daki Kayyara Hava Üssü'nü Irak güvenlik güçlerine teslim ederken. (EPA)
ABD Musul'daki Kayyara Hava Üssü'nü Irak güvenlik güçlerine teslim ederken. (EPA)

Irak’ta yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen eski Necef Valisi Adnan ez-Zurfi, meclis müzakerelerine devam ediyor. Parlamentoda milletvekili görevinde olan Zurfi’ye yakın kaynaklar, eski Necef Valisi’nin adaylığına karşı çıkanları, “müzakere sanatı ve kişisel ilişkileriyle” ikna etmeyi umduğunu aktardı.
Necef Valisi olarak iki dönem görev yapan ve 2018 seçimlerinde milletvekili seçilen Zurfi, bugünlerde kendini iki çelişkili tutum karşısında buluyor. Bir yandan parlamentodaki çoğu milletvekili kişisel olarak adaylığını desteklerken, öte yandan siyasi parti ve blok olarak adaylığını reddediyorlar. Görevden istifa etmesini isteyen Şii partiler içinde dahi kişisel olarak adaylığını destekleyen birçok milletvekili bulunuyor. Zurfi’nin Şii liderleri ikna aşamasında olduğu ve başarılı olma ihtimalinin düşünüldüğü kadar düşük olmadığı değerlendiriliyor. Zurfi şu ana kadar ‘Şii evi’ dışında pek bir görüşme yapmış değil. Sadece bir defa Felluce’ye giderek, Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ile yüz yüze görüştü.
Zurfi’nin ofisinden yapılan açıklamada, görüşmenin son derece olumlu bir atmosferde gerçekleştiği, karşılıklı düşüncelerin dile getirildiği ve genel ilkeler üzerinde uzlaşıldığı belirtildi.
Önümüzdeki günlerde Zurfi’yi destekleyenler ve reddedenlerin konumunun netleşeceği ve siyasi grupların tutumlarına dair son sözlerini söylemesi bekleniyor. Eski Başbakan Haydar el-İbadi liderliğindeki Nasr Koalisyonu, ‘Şii evi’ içinde devam eden istişarelerden çekildiğini ve mevcut şartlarda Zurfi’nin adaylığını desteklediğini açıklamıştı. Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hakim’in de Zurfi’nin adaylığına olumlu yaklaştığı ancak yetkilendirme mekanizmasına itiraz ettiği ifade ediliyor. Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Grubu (Bedir Örgütü) ise karşıt tutumuyla öne çıkıyor.  Nuri el-Maliki önderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu ise, Adnan ez-Zurfi’nin başbakan olabilmesi için meclisin ezici çoğunluğunun desteğini şart koşuyor.
Maliki, Perşembe akşamı yaptığı açıklamada, ‘’Şartımız gayet açıktır, parlamentoda çoğunluğun desteği olmaksızın Zurfi’nin başbakan olmasına karşı çıkıyoruz, herhangi bir aday meclisin çoğunu ikna etmek zorundadır. Bunun dışında boykotlar sebebiyle meclis işleyemez hale gelebilir ve siyasi süreç daha fazla tıkanabilir’’ ifadelerini kullandı.
Bağdat'taki siyasi gözlemciler, Maliki'nin açıklamasının, Kanun Devleti Koalisyonu’nun, Fetih Grubu’nun aksine Zurfi’nin desteklenebileceği kanısını oluşturduğunu ifade ediyor. Nitekim Maliki, adaylığını destekleyebilmeleri için çoğunluğun desteğini ön şart olarak öne sürüyor. Parlamentodaki Sünni ve Kürt milletvekillerinin ise Zurfi’yi destekledikleri biliniyor. Şii partiler arasında ise görüş ayrılıkları ön plana çıkıyor.
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan eski milletvekili Haydar el-Mulla, “Adnan ez-Zurfi parlamentodan rahatlıkla güvenoyu alacaktır, zira adaylığına karşı çıkanların ikna edici gerekçeleri bulunmuyor. Şu ana kadar parlamentodaki çoğunluk Zurfi’yi destekliyor, ayrıca petrol fiyatlarının düşmesinden kaynaklı ekonomik kriz ve koronavirüs salgını dolayısıyla sağlık sektörünün içinden geçtiği krizlerin sorumluluğunu üstlenmesi için de birine ihtiyaçları var. Ayrıca erken seçim yapacağını da taahhüt ettiği için, yakın zamanda başbakan seçilmesi kuvvetle muhtemel” diye konuştu.

ABD, Irak’taki üslerden çekiliyor
Öte yandan, karşıtlarının ABD yanlısı olmakla suçladığı Adnan ez-Zurfi, siyasi müzakerelerini sürdürürken, ABD, Irak’taki bazı üslerden çekildiğini ve üsleri Irak ordusuna teslim ettiğini duyurdu. Irak Siyasal Düşünce Merkezi Başkanı İhsan Şemmeri, “ABD daha önce Irak’tan çekilip çekilmeyeceği hususunda çelişkili açıklamalar yapmıştı. Şimdi bazı askeri üsleri boşaltması ve Irak yönetimine teslim etmesi, iç siyasi kargaşanın yaşandığı bu günlerde, milis güçlerinin tehditleri ile ilişkili olabilir  “ dedi.
Şemmeri, Zurfi’nin adaylığı ile ABD güçlerinin çekilmesinin bir ilgisi olup olmadığı hususunda ise, “Bir bağlantı olduğunu sanmıyorum, sonuçta Zurfi seçilirse, ABD onunla bir Irak Başbakanı olarak muhatap olur. Şüphesiz ABD’nin Irak’taki yönetimden bağımsız olarak kendi politikaları vardır. Ancak Zurfi’nin adaylığına olumlu yaklaştıkları biliniyor, Adil Abdulmehdi döneminin bir an önce bitmesi mesajını veriyorlar. Askerlerinin bir kısmını bu zamanlamayla çekmeleri Zurfi’ye yarayacaktır’’ diye konuştu. 



Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)

Juba'daki haberler, Güney Kordofan eyaletinin Heglig petrol bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Güney Sudan Savunma Kuvvetleri arasında gerginlik olduğunu doğrularken, HDK iki taraf arasında herhangi bir silahlı çatışma yaşandığını reddetti.

Juba Post gazetesi, cumartesi gecesi ile pazar sabahı arasında, Juba, Port Sudan ve Nyala arasında yapılan üçlü bir anlaşma uyarınca Heglig petrol sahalarını korumakla görevli Güney Sudan güçleri ile Sudan ordusunun komşu ülkeye çekilmesinin ardından bölgenin kontrolünü ele geçiren HDK arasında keskin bir gerginliğin arttığını bildirdi.

Ancak HDK komutanının danışmanı Paşa Tabik, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, Sudan yanlısı gazete ve medya kuruluşlarında Heglig'deki çatışmalarla ilgili çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Bu arada, Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre HDK’nin müttefiki Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) fraksiyonuyla birlikte kuşattığı Güney Kordofan eyaletinin başkenti Kadugli'den insani yardım ve BM çalışanlarının tahliyesi devam etti.


ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
TT

ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA

Lübnan hükümetinin ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeyi tamamen silahsızlandırma planını uygulamaya yakın olduğunu açıklamasından bir gün sonra, Cumhuriyetçi ABD Senatörü Lindsey Graham dün Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı.

İsrail ziyaretinde, "Hizbullah'ın daha fazla silah üretmeye çalıştığını görüyorum... ve bu kabul edilemez" dedi. Bu arada, savaş ve İsrail'in ateşkes anlaşmasını sürekli ihlal etmesi nedeniyle yerlerinden edilen yaklaşık 90 bin kişi, Lübnan'ın güneyindeki sınır köylerinden iki yıl sonra yeni evlerine yerleşti ve iş yerlerini oraya taşıdı.

Yerlerinden edilenlerden bazıları güneydeki şehir ve köylerde, diğer bir grup ise Beyrut'un güney banliyölerine ve bölgelerine taşınmış, bir kısmı da başkente yakın Lübnan Dağı banliyölerinde yaşamayı tercih etmiştir.


Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
TT

Onuncu kez... Netanyahu hükümeti, yabancı basının Gazze'ye giriş yasağının uzatılmasını talep etti

Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)
Filistinli sivil savunma personeli, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan bir evin enkazını kaldırarak Filistinli cesetleri arıyor (EPA)

İsrail hükümeti, uluslararası medyanın Gazze Şeridi'ne özgür ve bağımsız erişimine izin verilmesi için Yabancı Basın Birliği tarafından verilen dilekçeye yanıt verme süresinin uzatılması talebini dün Batı Kudüs'teki Yüksek Mahkemeye üst üste onuncu kez resmi olarak iletti.

Gazze savaşının başlangıcından bu yana, İsrail'deki Yabancı Muhabirler Birliği'ni ve yüzlerce uluslararası medya kuruluşunu temsil eden Tel Aviv'deki Yabancı Basın Birliği, saha gazetecilerini Gazze Şeridi'ne ve savaştan etkilenen diğer Filistin ve hatta İsrail bölgelerine getirmeye çalıştı; ancak İsrail yetkilileri, yabancı gazetecilerin yanı sıra İsrailli gazetecilerin de girişinin ordu tarafından düzenlenen ve sıkı askeri refakat ve yayınlanmadan önce gazetecilik materyallerinin askeri sansüre tabi tutulması zorunluluğunu içeren koşullar altında gerçekleştirilen sınırlı turlarla sınırlandırıldığı istisnai durumlar dışında, sürekli olarak reddetti.

Savaşın başlamasından birkaç ay sonra, dernek İsrail mahkemelerine başvurmak zorunda kaldı ve hükümetten gazetecilerin askeri refakat olmadan Gazze'ye bağımsız olarak girmelerine izin vermesini talep etti. Ancak mahkeme, askeri operasyonları gerekçe göstererek bu talebi reddetti.

Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)Geçtiğimiz ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'ne düzenlenen İsrail baskınında öldürülen beş gazeteciden birinin naaşını taşıyanlar... (AFP)

Eylül 2024'te yeni bir dilekçe sunuldu ve bunun üzerine mahkeme hükümete gazetecilerin erişimine izin verecek bir plan sunması kararını verdi. Ancak hükümet, konuyu atlatmanın başka bir yolunu buldu ve mahkemeden kararın ertelenmesini ve daha fazla süre verilmesini defalarca talep etti.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bunu şimdiye kadar 10 kez yaptı.

Mahkeme, ertelemeyi kabul ederek İsrail'i yatıştırmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Bu yaklaşım, İsrail politikasını bağımsız haberciliği engellemeye yönelik sistematik bir girişim olarak gören uluslararası medya çevrelerinde geniş çaplı öfkeye yol açtı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğuyla sağlanan ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinin ardından eleştiriler yoğunlaştı ve yabancı basının erişim talebi daha da acil hale geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, konuyu yakın zamanda iki kez ele aldı. Fox News'e verdiği bir röportajda, orduya bu konuya "hazırlıklı olması" talimatı vereceğini söyledi.

İsrail Yabancı Basın Birliği, özellikle mahkemenin görünüşte "hoşgörülü" tavrından dolayı bu politikadan "derin hayal kırıklığı" duyduğunu ifade etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası bu yasağı "İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki suçları hakkındaki gerçeği gizleme politikasının ayrılmaz bir parçası" olarak görüyor.

Sendika başkanı Nasır Ebu Bekir'e göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de İsrail'in eliyle yaşananlar "tarihteki en büyük gazeteci katliamı"dır.

Açıklamasında, yaklaşık bin 500 Filistinli gazetecinin şu anda bombalamalar altında çalışmaya devam ettiğini, yüzlercesinin yaralandığını ve yaklaşık 200'ünün İsrail tarafından tutuklandığını, ayrıca birçok medya kuruluşunun da İsrail tarafından tahrip edildiğini belirtti.